"İnşallah emekleri boşa çıkmaz"

Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Merkezi'nde AA muhabirine açıklamalarda bulunan Abdullah Çetin, Türkiye'de futbol branşında olimpiyatlara giden tek takımın Görme Engelli Milli Takım olduğunu kaydederek "Olimpiyatlara ikinci kez gidiyoruz. 37 sporcuyla katılacağız. Sanırım en yüksek katılım bizde olacak. Orada tek hedefimiz altın madalya kazanmak. Bütün çalışmalarımız altın madalya kazanmaya yönelik devam ediyor. Gençlik ve Spor Bakanı ve Spor Genel Müdürü desteklerini hiç esirgemiyor. Futbol federasyonu tesislerini bize açtı. İnşallah emekleri boşa çıkmaz" diye konuştu.

Başkan Çetin, elde edilen başarıların görme engellileri spora çektiğini, evinden çıkamayan engellilerin sporla öz güven kazandığını anlatarak, "Aileler de oradaki çocuklar yapabiliyorsa bizim çocuklar da yapabilir, diyerek çocukları spora yönlendiriyorlar. Biz, sporcuların spor hayatları dışında eğitim hayatlarını da sürdürmelerini sağlıyoruz. Okulları bitince istihdam edilmelerini sağlıyoruz. Şu anda milli takımda görev alan sporcularımızın tamamına yakını devlet memuru ya da üniversite mezunu. Dolayısıyla hepsi üreten bir birey halinde. Topluma yük olmadan kendi geçimlerini sağlıyorlar" ifadelerini kullandı.

"Olimpiyatlara Avrupa şampiyonu olarak gidiyoruz"

Görme Engelli Milli Takım oyuncularından Celal Çoban ise hazırlıkların çok iyi gittiğini, form tutmaya başladıklarını kaydetti.

Geçen yıl Avrupa şampiyonluğundan sonra olimpiyatlar sebebiyle bu yılın kendileri için daha önemli olduğunu vurgulayan Celal, "Olimpiyatlara Avrupa şampiyonu olarak gidiyoruz. Amacımız sadece oraya gitmek değil, oraya elimiz boş gelmemek için gidiyoruz. Bu amacımız gerçekleştirmek için elimizden geleni yapacağız" dedi.

Takımdaki arkadaşlık ortamının çok iyi olduğunu ve saha içinde herkesin birbirinin açığını kapatmaya çalıştığını dile getiren Celal, 2013 yılından önce sporcuların bu işi gönüllülük esasına göre yaptığını ama artık profesyonelliğe doğru yol almaya başladıklarını aktardı.

Engellilerin her zaman hayatın içinde olduğunu, ailelere bu konuda büyük sorumluluk düştüğünü anlatan milli futbolcu, "Aileler 'benim evladım engelli bir şey yapamaz' düşüncesi içinde olmasın. Onları mümkün olduğunca kendi başlarına bıraksınlar ve sosyalleşmeleri için ellerinden gelen çabayı göstersinler. Engelliler de asla köşeye çekilmesin ve 'bir şey yapamam' demesin. Görme engelliler spor kulüpleri, okulları ve dernekleri var. Kaymakamlıklar, valilikler ve belediyeler aracılığıyla onlara ulaşmaya çalışsınlar. Bu kaynakları değerlendirmeli ve özgür hayatlarına dönmeleri lazım. Özgür hayatı biz evde yaşayamayız. Herkes özgürlüğü dışarıda yaşasın" şeklinde değerlendirme yaptı.

"Mükemmel bir duygu"

Görme Engelli Milli Takım futbolcularından Ramazan Kunduz ise kampın oldukça verimli geçtiğini ve federasyonun da desteğiyle yollarına emin adımlarla devam ettiklerini kaydetti.

Avrupa şampiyonu olmanın kendilerine büyük bir gurur verdiğini ve her oyuncunun takımın değişmez bir parçası olduğunu aktaran Ramazan, "Türkiye tarihinde milli takımlar düzeyinde Avrupa şampiyonu olan tek futbol takımı biziz. Olimpiyatlara katılacak olmak mükemmel bir duygu. 2012 yılında olimpiyatlara katılmış ama başarılı olamamıştık. Olimpiyat ruhu mükemmel bir şey. Bir sporcunun katılabileceği en güzel organizasyon" ifadelerini kullandı.