İsmail Kartal: 'Löw ile Real'e gidiyordum'
Ankaragücü Teknik Direktörü İsmail Kartal, Fanatik'e çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Kartal: ‘Para yüzünden yıkılmayız’
Bazı camialar o kadar büyüktür ki parayla pulla, borçla yıkılmaz. Ankaragücü de böyle takımlardan biri. Sezon başından bu yana yaşadığımız zorlukları bir yönetimimiz, bir ben, bir de futbolcularım bilir. Ancak biz hep birlikte bir söz verdik ve bu takımı ait olduğu noktaya getireceğiz. Sezon başından bu yana ciddi maddi sıkıntılar yaşıyoruz. Birçok oyuncumuz peşinatını bile alamadı, maç başları ödenmedi. Primlerde hala eksikler var. Fakat o kadar karakterli bir oyuncu grubuna sahibim ki bunu hiçbir zaman sorun etmediler. Başkanımız çok iyi niyetli bir insan. Futbolcularım bana ve başkanımıza inanıyor.
‘80 milyon TL borç var’
Biliyorlar ki bu kulübe para geldiği takdirde ödemelerini alacaklar. Destek beklemekten başka çaremiz yok. Şu an transfer tahtamız kapalı. Kulübün borcu 80 milyon TL civarında. Mehmet Yiğiner başkan ancak 4 senede buraya kadar indirebilmiş borcu. Transferi açabilmek için 7-8 milyon TL paraya ihtiyaç var. Bu para belki bulunur. Ancak ben her ne kadar transfere ciddi anlamda ihtiyacım olsa da öncelikle bu takımı buraya getiren oyuncularımın alacaklarının ödenmesi daha hakkaniyetli olur. Bu kadar sıkıntıya rağmen bu camiayı sahiplendiler, sorun çıkarmak yerine hep birlikte nasıl başarılı oluruz onu düşünüyoruz.
‘Türk futbolu batmış durumda’
Sezonun ikinci yarısına da belki bu sıkıntılarla başlayacağız, fakat biz sonuna kadar bu takımı şampiyon yaparak Süper Lig’e çıkarmak için elimizden geleni yapacağız. Yalnız sıkıntılı olan takım biz değiliz. Gaziantepspor, Eskişehir, Manisa, şimdi Karabük... Her yerden köklü Anadolu takımlarının büyük borç haberleri geliyor. Kimse farkında değil belki ama Türk futbolu çok ciddi bir batağın içinde ve buna müdahale eden olmazsa daha da kötüye gidecek. Futbolu gerçekten bilen, bu işe yıllarını vermiş insanların başına futboldan bir haber, yalnızca parası olduğu için o koltukta oturan insanlar yönetici sıfatında olduğu sürece de çözüm olmaz. Tek kurtuluş, futbolu; gerçekten futbolu yaşamış tecrübeli insanların yönetmesi. Yakın zamandaki basketbolumuza getirilen sistem buna iyi bir örnek.
'Fener'de rekorlar kırdım!'
Fenerbahçe’de Aykut hoca önemli işler yapıyor. Bence sezon sonuna kadar şampiyonluk yarışının içerisinde olacaktır. Yönetimin Aykut hocaya karşı çok ciddi bir desteği var. Sezon başı iyi transferler yapıldı. Yapılmaya da devam edecek. Fenerbahçe’nin en büyük gücü her zaman taraftarıdır. O desteği de sezon sonuna kadar Aykut hoca arkasında hissederse bence her şey daha güzel olacaktır. Bizim dönemimizde de çok başarılıydık. Ersun hoca bir sene önce 74 puanla fark atarak şampiyon oldu. Biz de aynı puanı topladık. İstatistik rekorları kırdık her anlamda. Son yılda bizim istatistiklerimize yaklaşan takım yoktu. Devre arası birkaç takviye yapılsaydı belki o takım da onca sıkıntıya rağmen şampiyon olacaktı. Sonrasında Pereira’ya tarihin en kaliteli kadrosu kuruldu.
‘Farkımız çalışkanlığımız’
Doka ve Dieng’le yollarımızı ayırmak zorunda kaldık. Sağ bekimiz Erdem Allah korusun sakatlansa alternatifi yok. Yani işimiz kolay olmayacak, ancak Ankaragücü olarak bunun da üstesinden birlik beraberlikle geleceğiz. En büyük artımız çok iyi çalışıyoruz. Çok iyi bir ekibe sahibim. Hem kendi takımımızı hem de rakipleri özel bir sistemle analiz ediyoruz. Her maça özel hazırlanıyoruz. Takımım çok iyi çalışıyor ve bunun karşılığını sahada alıyoruz.
‘Antep yanlış yönetildi’
Gaziantepspor’un bu duruma gelmesi çok üzücü. Yapılan yanlış hamlelerin sonucu bu durum. Başka bir izahı yok. Geçen sezon başı orada güzel bir hava yakalamıştık. Yalnızca oyuncuların parasını ödeyip birkaç transferle çok rahat ligde kalacaktık. Ancak oyuncuların alacakları dururken çok daha yüksek rakamlara transferler yapıldı. Gelinen nokta ortada. Allah Türk futbolunun yardımcısı olsun.
'Löw ile Real'e gidiyordum!'
Almanya Milli Takımı’nı kusursuz bir makinaya dönüştüren Joachim Löw ile 20 yıldır aralıksız olarak görüştüğünü dile getiren İsmail Kartal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Löw’le sık sık görüşürüm. En son yılbaşı için telefonlaştık, birbirimize iyi seneler diledik. Beni yakından takip ettiğini ve mevcut şartlarda elde ettiğimiz başarıdan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Bana göre dünyanın bir numaralı teknik direktörü ondan başkası değil. Şu an çok farklı bir sistem deniyor.
En son Azerbaycan maçını izledim. Maçtan sonra konuştuk. ‘Tek stoperli yeni bir sistem deniyorsun’ dedim. ‘Aferin iyi yakalamışsın’ dedi bana. Forvetle adam adama oynayan bir stoper var. Diğeri ise önde oyunun içinde. Düşünsenize bunu Türkiye’de uyguladığınızı. Löw 2 sezon önce Almanya Milli Takımı’nı bırakıyordu. Ya Real Madrid ya da Barcelona’nın başına geçecekti. Beni aradı o dönemde. ‘İngilizce’ni ilerlet, bana lazım olacaksın’ dedi. Ancak daha sonra Merkel duruma el attı ve görevine devam etti. Onun gibi bir dostum olması benim için büyük bir gurur. 20 yıldır aralıksız görüşürüz.