İsmet Badem yazdı; Fenerbahçe'yi yenmek zor!
Ajansspor'un konuk yazarı İsmet Badem'in yazısı:
FENERBAHÇE İLK MAÇTA DARÜŞŞAFAKA’YI DEVİRDİ
Hiç kolay değil! Gerçekten: “Duygulardan oluşan bedenin bu tür yaşam biçimine alışması zor.”Daha bir kaç gün önce oynadığın yaşlı kıta; Avrupa’da, “BABALARIN BABASI KUPAYI KAZAN” sonra bir anda “Annenin ligine dön!” Eh bu kadar detay yeter! İki senedir ucundan kaçırdığın dev kupaya binbir uğraştan sonra kavuş! “ Bu iş buraya kadar de!” Sonra herşeye sıfırdan başla, yani “kağıtları dağıt dev poker oyununda kazanacağın en büyük ödüle kavuş! Sonra herşey baştan de: Uzun yolculuk içeren, bir oyun için kağıtları yeniden karmaya başla!”
Fenerbahçe, bu sene basketbol adına büyük başarılara imza atarken, kaç cephede birden inanılmaz savaşlar veriyor. Kazandıkları Avrupa Kupasının ardından daha formalarının teri kurumadan yeni bir cephede mücadeleye başladı. Fenerbahçe Ligin genç takımlarından ve deneyimli Coach Orhun Ene’nin takımı TOFAŞ’ı 2-0 geçerek sürprize mahal vermedi. Ardından BANVİT’i geçen Darüşşafaka ile kapışıyor. İlk maç Fenerbahçe Salonunda. Seyirci bile canından bezmiş. Koskoca sezon maddi manevi destek veren seyircinin sesi gür çıkmıyor. Tezahüratlar zarif ve kırıcı değil. Sadece hakemlere atlamamaları için kritik pozisyonlarda “ıslık ve çığlıklarla çağrı” yapıyorlar! Ya da gelecek senenin sponsoru Doğuş Holding yönetimini üzmek istemiyor.
Maçın en büyük özelliği ilk yarıda iki takımda savunma yapmayı denemedi bile! Biraz sabırla pas çeviren takım sayıya ulaştı. İki ekibin oyuncuları rakiplerine çok saygılı davranıp sertlik yapmadıkları gibi hiç itiş kakış olmadı! Tabiri caiz ise “tosun tosun, kardeş kardeş oynadılar!” İlk çeyrek 24/26 geçilirken ikinci çeyrek yine savunmalar tam anlamı ile düküldü ve 50/42 Fenerbahçe’nin galibiyeti ile tamamlandı! Kısaca dostluk maçı ancak bu kadar centilmence oynanır.
Gelelim üçüncü çeyreğe: Dıxon Kanarya’nın en sert ve maçı en çok isteyen oyuncusu. En sert savunma yapan oyuncusu, zaman zaman rakiplerinden toplar bile kaptı. Skor 100 lük sayılara ulaşır diye bir an aklımdan geçirdim! Sonra birden faul problemleri ve oyuncuların zaten yorgun olduğunu bilen Obradovic, rotasyona gider ve Türk oyunculara şans tanır diye! Düşündüm. Zaten Dıxon takım arkadaşları adına o kadar baskılı oynadı ki, bir anda Fenerbahçe karşısında direnen bir takım kalmadı! Üçüncü çeyrek: 72/57 lik farklı skor, “erken gelen maç” havası yarattı.
Dördüncü çeyrek, Fenerbahçe: Berk, Ahmet, Melih, Egehan ve tek yabancı Datome beşi ile oynamaya başladı. Bu arada hakem, Daçka’dan Furkan’a öyle bir teknik faul çaldı ki, evlere şenlik! Başka bir sahada böyle saçma sapan faul çalsa seyirci sahaya iner! Bitmiş maçın, pişmiş aşına resmen su kattı! Ne kadar gereksiz! Otorite mi? kuruyor! Bu arada, Datome’yi de dışarı alan Odradovic Barış’ı oyunu aldı ve beş Türk ile oynuyor! Aklıma: “Ergin Ataman Fenerbahçe başarılı bile olsa Türk oyuncu oynatmıyor!” cümlesine nazire yapan Obrodovic! “Karşılık olarak al işte Türk Oyuncular! mı?” demek istedi acaba!
Son çeyrek idmanlardan sakin, yavaş ve sıradan geçti. Daçka “maç bitsede gitsek” dercesine sahada gezindi! Kanarya’da Türk oyuncuları ellerinden geleni yaptı ve maç bitiş düdüğü çaldığında skor 92/72 Bu Fenerbahçe’yi yenmek gerçekten çok zor.