İşte Dursun Özbek'in gündemi sarsan açıklamaları!
Açılış konuşmasında başka bir şey anlatacaktım ama Faruk Süren’in açıklamalarından sonra cevap hakkı doğdu. Konuyu Faruk Başkan bana bir mektupla iletti. Bu mektup zehir zemberek, yönetimi, başkanı suçlayan bir açıklamaydı. Başkanı ve seçilmiş yönetim kurulunu suçlamak, her yaptığı harekette kabahat aramak bir alışkanlık halinde geldi. 2013 yılında yapılmış bir hareket bugün ne beni, ne de yönetimimi hiç ilgilendirmez. Kaldı ki basını kullanma olayı da hiç bizim tarzımız değil. Biz işimizin peşinde koşuyoruz. Ne Faruk Başkan ile ne de diğer yöneticilerle hiçbir alıp veremediğimiz yok.
Sayın Faruk Başkanın fikirlerine her daim itibar etmişimdir. Faydalı bulduğumuz bilgiler için tekrar bilgiler almış ve tecrübesinden faydalanmışızdır. İtibarsızlaştırma deyince… Bu da bizim tarzımız değil. Mevcut yönetimi itibarsızlaştırma programları, kimin eseridir? Kim bunu yapıyor? Hepiniz biliyorsunuz. Beyhude yere bugünkü yönetimi suçlamak için yapılan açıklamayı teessüfle karşılıyorum. Bizim Faruk Süren’e ancak saygımız olur. Hiçbir zaman kendisini itibarsızlaştırma gibi bir düşüncemiz olamaz.
Bu düşüncede olanları da huzurunuzda kınıyorum. Bu konunun detaylandırılması, bu çatı altında yapılmamalı. Faruk Başkan haklı da olabilir, haksız da… Ama bunun müracaat yeri spor kulübüdür. Yazdığı mektubu okudum. Beklerdim ki bu nedir diye sorsun… Basına açık bir toplantıda bunu paylaşmak bizi karalamak için beyhude bir davranıştır. Ben de kendisine teessüf ederim.
Faruk Başkanın ifade ettiği gibi bugünkü sorunlarımız bambaşka. Problemler çok büyük. Bunların çözülmesi için kenetlenmemiz şart. Faruk Süren’e Riva konusunda da katılmıyorum. İhale öncesi bu tip bir açıklama içinde olması bence son derece yanlıştır. Halka açık bir şirkete, Galatasaray’a hizmet etmiş bir ismin böyle ifade kullanmasını sizlerin takdirine sunuyorum. Düşünün ki yarınki ihaleyi nasıl etkiler. Bir tek amacım var. Galatasaray’ın mevcut mali yapısını düzgün hale getirmek ve mali bağımsızlığına kavuşmasıdır. Yoğun bir çaba içindeyim.
Genel Kurul’un bana verdiği bu gururlu yetkiler çerçevesinde sorumluluğum artmıştır. Şahsıma ve yönetime destek vermek yerine, “Bu yönetim bunu beceremez. Şuradan şu para gelmez” demek ne kadar doğru? Basına açık bir toplantıda böyle bir şey söylenir mi? Keşke, beklentiyi yukarılara çekseydi. Bu konuşmalar ihaleye girecek 9 firma tarafından dinleniyor. Bu yönetim Galatasaray’ın yönetimi. Bence bu yönetime destek veren konuşmalar yapılsa daha iyi olurdu.
Daha önce yaptığım toplantılarda ifade ettim. Riva ile ilgili yaptığımız projenin esasını hepinize anlattım. Bugün; yazılan, çizilen ifadeler tam aksine yönde. Farklı olaylarla durumu aşağıya çekmek üzerinedir. Bizim Emlak Konut ile yaptığımız anlaşma bir hasılat paylaşımı anlaşmasıdır. Bir arsamız var. Bu arsayı ortaya koyuyoruz. Emlak Konut projesi bir müteahhit ile çözüme kavuşturuyor. Her tarafın kazancını artırıcı mahiyette iş yapıyor. Daha sonra satılıyor. Ortaya çıkan kazanç da taraflarca bölüşülüyor. Yarınki ihale de çok önemli. Verilen garantiler, bunların asgari tutarlarıdır. Yarın ihaleye etkisi olabilir düşüncesiyle bir örnek vereceğim. Böylece olay daha kolay anlaşılabilir. Emlak Konut’un yaptığı Maslak 1453 projesidir.
Bu proje, bir firmaya ihale edildi. İhale edildiği gün, hasılat miktarı zikredilmiş. 3 milyar küsur tl olarak açıklanmış. Hasılat paylaşım oranı belirlenmiş. Söz konusu projeden Emlak Konut’a ve ortağı olan kişiye 1 milyar 100 milyon olarak mukavele yapılmış. Bu bilgiler Emlak Konut’un sitesinde mevcut. İsteyen girip bakabilir. 1 milyar 100 milyona ihale edilen proje zaman içinde 1 milyar 800 civarına çıktı. Gerek zaman içinde değerlerin artışı, gerekse projenin büyütülmesi çerçevesinde bu hasılat, yüzde 50-60 oranında artmış ve artmaya da devam ediyor. Bizim yaptığımız olay budur.
İhale şeffaf bir ihale. 9 firma katıldı. Çok prestijli firmalar. Bu benim tarafımdan sevinçle karşılandı. Arsamıza yeteri değerinde ilgi vardı. İlk ihalede verilen rakamların önemi yok. Bu işe giren firmaların bu işi yapıp yapamayacağıyla ilgiliydi. İkinci ihale buradan elde edilecek asgari hasılatı belirler. Nihai hasılatı belirlemez. “İşi beceremiyorlar. İşi kötü yapıyorlar” diyorlar. Ben yapamayacağım işe niye gireyim? Ne zorum var. Yarınki ihaleyi etkilememesi açısından daha fazla detay vermek ve konuşmak istemiyorum. Bizim tek hesabımız var o da Galatasaray’ı güzel günlere taşıma çabasıdır. Herkese teşekkür ediyorum.
YASAL UYARI: BU HABER AJANSSPOR.COM TARAFINDAN YAZILMIŞTIR. KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILMAZ.