İstifa edecek misiniz Şafak Bey? (Belgeler ışığında)
DUYMAYAN DA DUYDU...
İyi ki bu basın toplantısını düzenledi.
Beşiktaş’ta nelerin yaşandığını artık herkes duydu.
2 milyon liralık 2 makbuz olayından tutun da Fulya’daki otopark skandalına... 10 Milyon Dolar’lık icraattan tutun da
“Kulübümüzde para yok” şeklindeki skandal itirafa kadar pek çok mevzuya girdi.
Belgeli diğer haberlerime de değinseydi tam olacaktı.
Bu ve benzer basın toplantılarını sık sık düzenlerlerse çok sevinirim.
Nasıl olsa konu çok... Twitter aracılığıyla sorduğum 50 soruya da belki bu şekilde cevap vermiş olurlar.
Ama hiç acele etmesinler, her toplantıda 5’er soru cevaplarlarsa, bir yılı bu şekilde tamamlarız.
****
TETİKÇİ MODERATÖRLE BU KADAR OLUR
Basın toplantısı ile ilgili genel düşünce şu: Kahvehane tartışması gibiydi.
Tabii tetikçi bir moderatörle ancak bu kadar olur.
Şimdi anlaşıldı mı niye gitmediğim?
Ortada nasıl bir kumpas olduğunu herkes gördü.
Efendice soru soran gazetecilere bile müdahale edildi.
Zaten ilginçtir ve komiktir, benim için düzenlendi bu basın toplantısı.
Tekrar teşekkür ederim. Dünyada herhalde bir basın mensubu için ilk kez basın toplantısı düzenlendi.
Tabii ellerinde patladı.
****
10-0 MAĞLUP BAŞLADI
Konu mankeni olmamak için orada bulunmaya gerek duymadım.
Nihayetinde iletişim çağındayız, sorularımı sanal ortam aracılığıyla ilettim.
Şafak Bey basın toplantısı öncesi 50 soruyu da tek tek okuduğunu belirtti.
Haliyle maça 10-0 mağlup başladı.
Durum böyle olunca da... Tam battı.
O öfkeli, o sinir küpü haliyle, her şeyi birbirine karıştırdı.
****
KUMPAS...
Ben gitseydim, ne olacaktı?
Kumpas başlayacaktı.
Daha ikinci soruyu sormadan her kelimeyi ağzıma tıkayacaklardı.
Kışkırtacaklardı.
Çünkü biliyorum ki, Şafak Bey’in tetikçisi çok.
Zaten bu bir basın toplantısı değildi, adeta “Şafak Bey’den masallar” başlıklı bir orta oyunu idi.
Neyse ki, kimseyi uyutamadı Şafak Bey.
Tam tersi, herkesin gözünün daha iyi açılmasını sağladı.
****
MEDYA DEĞERSİZ BULDU
Basın toplantısı sonrası beni arayan ve destek veren tüm dostlara tek tek teşekkür ederim.
Şu da var. Şafak Bey’in düzenlediği bu basın toplantısı medyada çok değersiz bulundu.
Nasıl değerli bulunsun ki!
Gazetelerde ya hiç yer almadı, ya kibrit kutusu kadar yer aldı, ya da değişik açıdan yaklaşıldı. “Para yok itirafı” şeklinde manşetler atıldı.
“Aklanacağız” derken, işler iyice sarpa sardı.
Tahmin ediyorum, çok pişman olmuştur Şafak Bey.
O bakımdan şunu söylüyorum. Şafak Bey’in iyi danışmanlara ihtiyacı var.
****
OTOPARK SKANDALI...
Hatırlarsınız, “Beşiktaş’ta otopark skandalı” başlıklı bir yazı kaleme almıştım.
Bir cümleyle özet vereyim: Beşiktaş’ın sahibi bulunduğu Fulya’daki otopark, sudan ucuz bir şekilde Mehmet Sağın adlı bir iş insanına kiraya verilmişti.
O günlerde hep yazdım, “Mehmet Sağın adlı iş insanı, Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun ağabeyi Celal Mahmutyazıcıoğlu ile CVS adlı bir şirkette ortak... Öyle ki, CVS’nin iş adresi, Kültür Hukuk Bürosu ile aynı.” diye...
Tabii belgeleri de ortaya koydum.
Israrla belirttim, “Mehmet Bey ile Celal Bey, CVS adlı bir şirkette ortak” diye.
Yani ortada iki ayrı şirket vardı. Birinin sahibi Mehmet Sağın... Diğer bir şirkette ise Mehmet Sağın ile Celal Mahmutyazıcıoğlu ortak.
Hep böyle yazdım.
****
KELİME OYUNU YAPTI!
Peki, Şafak Bey ne yaptı?
“Fulya’daki otoparka ağabeyimin ortak olduğunu ispat ederseniz istifa ederim” dedi. (İlgili haberi bu yazının en altında görebilirsiniz)
Hatta daha da ileri gitti, “İspatlamayan şerefsizdir” dedi.
Ne de olsa çok akıllı... Çok kurnaz... Çok zeki.
Sürekli kelime oyunu yaptı.
Bu demeçlerle Mehmet Sağın ile kendilerinin bir bağı olmadığını söyledi.
“Fulya’daki otopark” diyerek, işin içinde hiç ortaklık yokmuş gibi bir görüntü vermeye çalıştı.
Yani, “yedirmek” istedi.
****
İŞTE MALUM BELGE
İlgili belgeyi bu yazının en altında yine görebilirsiniz.
İşte, CVS adlı şirkette Mehmet Sağın ile Celal Mahmutyazıcıoğlu ortak.
Peki, son durum ne? Şafak Bey, önceki günkü toplantıda “Başka bir şirkette kısa bir ortaklıkları oldu” dedi.
Hah... İşte böyle.
Sonunda kabul etti.
Hep böyle açık olalım Şafak Bey.
Ama şunu da unutmayalım. Kısa ya da uzun, bir dakika bile olsa ortaklık, ortaklıktır.
****
İSTİFA...
Şimdi ne olması gerekiyor? Kendisi daha önce söylemişti.
“Kanıtlamayan şerefsizdir” demişti.
Yetinmemiş “İstifa ederim” demişti.
Tabii ki Şafak Bey’in şerefine lafımız olamaz.
Kendisi benim şerefime laf etse de, ben kendisinin şerefine laf edemem.
Şimdi, bu durumda geriye ne kalıyor? İstifa.
Sözünüzü tutun Şafak Bey.
Yine kelime oyunlarının ardına sığınmayın.
****
İNSAN UTANIR...
Şafak Bey basın toplantısında benim para karşılığı haber yazdığımı söyledi.
Hemen avukatımı aradım, hem Cumhuriyet Savcılığı’na, hem de baroya şikayet için.
Daha önce de şikayet etmiştim zaten.
Şu da var. Sanal ortam aracılığıyla bana hakaretlerde bulunan Kültür Hukuk Bürosu’nun avukatlarını da hem baroya, hem de savcılığa şikayet ettim.
“Atilla Türker para karşılığında haber yazıyor” şeklinde konuşan Şafak Bey’e sadece şunu söyleyeceğim.
İnsan utanır.
****
BU EV BENİM GURURUMDUR
Benim ev mevzusuna gelelim.
Basın toplantısı öncesinde Twitter aracılığıyla gönderdiğim 50 sorudan biri de şuydu:
“Şafak Bey... Sizin benim için dediğiniz ‘maşa... satılık kalem’ laflarına ben gülüyorum. Ama yine de şunu söyleyeyim. 1 kuruş bile haksız kazanç sağladığımı kanıtlayan kişiye hayatımdaki tek gayrimenkul olan 30 metrekarelik evimi vereceğim.”
Şafak Bey basın toplantısında “30 metrekarede oturuyormuş. Kendisi için bir yardım kampanyası düzenleyelim” mealinde bir şeyler söyledi.
Maalesef, alaycı ve küçümser bir şekilde.
Şimdi... Şafak Bey.
O 30 metrekarelik ev, benim onurumdur, gururumdur.
Bu onur ve gururla çok huzurlu yaşıyorum.
Taksidi de 3 yıl önce bitti.
Her ne kadar girişin 2 kat altı olsa da... 1+1 olsa da...
Çok mutluyum.
Yazılarımı da 6 metrekarelik bahçemde büyük bir huzurla yazıyorum.
Geceleri başımı yastığa koyduğumda mışıl mışıl uyuyorum.
Ama en iyi taraf ne, biliyor musunuz?
Beşiktaş’ta oturuyorum.
****
ALLAH DAHA DA VERSİN...
Sizler yatlarda, katlarda yaşamaya devam edin Şafak Bey, Allah daha da artırsın.
Dilerim siz de çok mutlu ve huzurlusunuzdur.
****
SAYGI GEREKİYOR
Şafak Bey... Yanınızda çalışan avukat arkadaşlara selamımı söylerseniz sevinirim.
Ama bana yönelik tehdit ve hakarette bulunmaya devam etmesinler.
Hukukçu, hukuk mecrasında gereğini yapar.
Haliyle beni cevap vermek zorunda bırakmasınlar.
Bak sonunda onlar üzülüyor.
İşte hep böyle sessiz kalsınlar, saygılı davransınlar.
Adalet herkese gerekiyor.
Saygı herkese gerekiyor.
****
“FİKRET ORMAN PARALAR NEREDE?”
Az kalsın unutuyordum.
Beşiktaş Kulübü olarak yalan haberden dolayı niye bana hala dava açmadınız?
Açamadınız.
Oysa sizde birbirinden kültürlü çok sayıda avukat var.
Neyse, sizin de, avukat arkadaşların da canını daha fazla sıkmayayım.
Bir soru ile yazıya son noktayı koyayım:
“Fikret Orman paralar nerede?”