Seyit Mehmet Özkan: İzmir'den Şampiyon Çıkmaz Çünkü Kara Parası Yok
Altınordu'nun düzenlediği İzmir U12 Cup'ta başkanı Seyit Mehmet Özkan ile sohbet ettik. Özkan, İzmir'den neden şampiyon çıkmadığı sorumuza çok çarpıcı bir cevap verdi. İşte detaylar.
Tesisler Ajax ile yarışır halde
Altınordu, Türkiye'nin kuşkusuz en iyi altyapı organizasyonuna sahip kulübü. Zaten oyuncu yetiştirmeyi kendisine asli iş olarak görüyor. Tesisleri, altyapısıyla meşhur Ajax gibi kulüplerle yarışır düzeyde. Zaten bu seviyeye sahip olduğu için 12 yıldır Avrupa'dan ve hatta Afrika'dan onlarca takımı İzmir U12 Cup'ta buluşturuyor. Ben de sonuncusu geçen hafta yapılan turnuvayı üç gün boyunca yerinden takip ettim.
Özkan'ı manşetten eleştirmiştim
Ben Altınordu Kulübü Başkanı Seyit Mehmet Özkan'ı yeri gelince yanlışlarını eleştiren belki de tek gazeteciyim. Bir turnuvada oyuncusuna tokat attığını Hürriyet gazetesinde manşet haber yapmıştım. Evet, çocuklara büyük emek veriyor evet birçok futbolcu yetiştiriyor ama bu asla şiddeti haklı kılamazdı. Nitekim kendisi de bana verdiği demeçte "Büyük hata yaptım, özür dilerim" dedi. Bu olayın bir vahim yanı da şuydu: Olaya tanıklık eden gazeteciler, susmuştu. Yani haber yapmamıştı.
Davetli olsam da haber kovaladım
Ben de turnuvaya kulüp davetlisi olarak gittim ama bu demek değil ki habercilik yapmayacağım. Yeter ki doğru bilgi olsun. Bizim işimiz yanlışı göstermek doğruyu övmek. Ben bunu yaptım Özkan da hatasını kabul etti. Bu da çok önemli bir haslettir. Ve yıllar sonra kendisiyle bira araya geldim bu turnuvada. İzmir U12 Cup, 72 takımın katılımıyla kulübün 4 tesisinden biri olan İsmet Orhunbilge'de gerçekleştirildi. Orhunbilge bir Altınordu efsanesidir. Turnuva bir festival havasındaydı. "Keşke çocuğumu da getirseydim" dedim. Kulüp ve İzmir Büyükşehir Belediyesi, keşke turnuvanın finalini statta oynatıp tüm halkın da izlemesine fırsat verse... Gelip izleyecek anne babalar için de ufuk açıcı olur.
Bakan propaganda yaptı çocuklar sıkıldı
Açılış günü alıştığımız üzere protokol oradaydı. Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer... Altınordu Başkanı Seyit Mehmet Özkan, her zamanki gibi yalvararak, altyapılardan oyuncu yetiştirmemiz gerektiğini vurguladı. Tüm çocuklara da meşhur sloganlarını attırdı: “İyi İnsan, İyi Vatandaş, İyi Sporcu”... TFF Başkanı Büyükekşi konuşmasında gelecek sezon Süper Lig'de akademi şartı getireceklerini bir kez daha hatırlattı. Kısır çekişmeleri bir kenara bırakmamız gerektiğini de söyledi. Soyer günün anlamına uygun kısa bir konuşma yaparken bakan Kasapoğlu, çocukların sıkılmasına neden olacak kadar uzun ve elbet siyasi propaganda içeren bir konuşma yaptı. O konuşurken, çocuklar oyun oynamaya başladılar arkada. Bu arada Kasapoğlu, milletvekili adayı oldu. Yani bakanlıktaki son günlerini yaşıyor.
Büyükekşi, akademi şartını hemen kaldırsın!
Büyükekşi, Süper Lig'e akademi şartı getireceklerini söyledi ama Altınordu'nun tesislerini görünce acaba "Bu işi ertelesek mi" demiş midir? Çünkü akademi dediğin önce Altınordu gibi beş-altı tane saha, konaklama ve personel gerektiriyor. Karagümrük'ün A takımı bile TFF'nin Riva tesislerinde idman yaparken, akademiyi nerede nasıl kuracak? Evet, çoğu göstermelik olarak bir akademi kuracaklar. Ülkenin üniversiteleri bile akademik kimlikten uzaklaştı, değil ki futbol... Yani ben Büyükekşi'nin yerinde olsam İstanbul'a döner dönmez, "Kulüplere akademi şartını üç yıllık süreye yayıyorum. Önce tesis kurun, sonra personelinizi yetiştirin, üçüncü yılda da başlayın" diye açıklama yapardım.
Özkan futbol derdinde siyaset pankart!
Yeri gelmişken şu bilgiyi de vereyim: Altınordu Kulübü ve başkanı Seyit Mehmet Özkan, bu topraklarda pek rastlanmayan büyük bir futbol organizasyonuna imza atarken memleketin siyaseti ise pankart kavgası veriyordu! Neymiş? Bakan Bey'in pankartı en görünür yere asılsın, belediye başkanınınki daha kenar bir yere! Nitekim ana sahadaki maçları canlı olarak yayınlayan TFF Youtube kanalının kamera açısına göre Kasapoğlu'nun pankartları (yan yana iki tane) sürekli görüntüde olacak şekilde asıldı! Evet, siyaseten spora ilgisi bu boyutta!
Avrupa, Afrika vardı ama bizim Doğu yoktu!
İzmir U12 Cup'a Türkiye ve Avrupa'nın yanı sıra Katar'dan, Güney Afrika'dan, KKTC'den, Özbekistan'dan, Azerbaycan'dan toplam 72 takım katıldı. Türkiye katılımcıları içinde gördüğüm en büyük eksiklik bir kaç Süper Lig temsilcisinin hariç, Orta, Doğu ve Güneydoğu'dan takımın olmamasıydı. Ağırlık Marmara ve Ege takımlarındaydı. 72 takım ve aileleri birlikte hesaplandığında yaklaşık 1500 kişi ağırlandı. Altınordu'nun profesyonellerine bu anlamda büyük bir alkış yolluyorum. Alınlarının akıyla işin altından kalktılar. Ne de olsa 12 yıllık bir tecrübe edilmiş bilgi var.
En başarılı takımımız Fenerbahçe U12 oldu
Turnuvadan sadece Altınordu ve Fenerbahçe gruplardan çıkabildi. Fenerbahçe, son 16'ya kadar giderek en başarılı ekibimiz oldu. Beşiktaş, son maçta gruptan çıkmayı elinden kaçırdı, Galatasaray ve Trabzonspor ise grupta iddialı bir noktaya gelemedi. Ama genel olarak 12 yaş grubunda da Avrupa takımlarıyla aramızda büyük uçurum olduğunu gördük. Fizik kaliteden taktiksel disipline kadar adeta A takımı görünümündeler. İyi beslenme, iyi tesis, iyi eğitimle ancak kapanacak bir fark bu.
Özkan da artık Süper Lig'i düşünüyor
Turnuva sırasında Altınordu Kulübü Başkanı Seyit Mehmet Özkan ile medya mensupları olarak sohbet de ettik. Özkan daha önce de söylediği gibi şampiyonluktan ziyade oyuncu yetiştirmeye odaklandığını söyledi ama elde ettiği tecrübeler artık o da Süper Lig'e çıkma konusunda ikna olmuşa benziyor. Üç büyüklerin altyapıdan oyuncu yetiştirme konusunda kendileriyle yarışmasının mümkün olmadığını savunuyor. Diğer yandan üreten ve yabancı oynatmayan kendilerinin yarışmacı ligde handikaplı olduğunu söylüyor. Yetiştirip sattıkları futbolcuların da gittikleri kulüplerde çok az süre aldığına dikkat çekiyor.
Futbol kulüpleri kâr eder mi tartışması
Seyit Mehmet Özkan, futboldan kâr edilebileceğini savunuyor. Bu konuda kendisiyle çatıştığımı söylemeliyim. Ki ona da sohbette söyledim. Bana Arsenal örneğini verdi. Evet, Arsenal Arsen Wenger döneminde çoğunlukla kâr etti. Ancak bu süreçte hiç şampiyon olamadı. Bir futbol kulübü sportif başarı için vardır hele ki Arsenal gibiler. Böyle olmayacaksa gidelim bir holdingi tutalım, değil mi? Esas olan sportif başarıyla birlikte sürdürülebilir mali yapıdır.
Şampiyon çıkmaz çünkü İzmir'in kara parası yok
Özkan'a genel olarak İzmir'in neden şampiyon takım çıkartamadığını sordum. Öyle ya, batı futboluna baktığımız zaman zengin bir şehrin şampiyonluğa oynaması lazım. Özkan, hiç beklemediğim bir cevap verdi: "İzmir'in kara parası yok!" dedi! Her ne kadar kayıt altında bir sohbet olsa da "Bunu off the record mu on the record mu söylüyorsunuz" diye teyit etme ihtiyacı duydum! Güldü ve "Siz onu 'siyah' diye yazın" dedi. Ha Ali Veli, ha Veli Ali yani! Bunun üzerine "Mesele paraysa çok zengin iş insanı Mehmet Sepil, Göztepe'yi aldı ama o da başaramadı" dedim. Seyit Mehmet Özkan, bu noktada "Mehmet Sepil bizim buraya çok geldi gitti. Bir yandan altyapı kurmak istiyordu bir yandan başarılı olmak ama Göztepe taraftarı çok sabırsız. Olmadı bu yüzden" cevabını verdi.
Özkan'dan Eyüpspor değil Amerikan modeli önerisi
Altınordu Kulübü, altyapılara büyük emek veriyor. Kendi yetiştirdiği oyuncularla mücadeleye öncelik veriyor. Yıllardır TFF 1. Lig'de. Ama diğer yandan bir bakıyorsunuz bir kişi geliyor bir kulübe yüklü para harcıyor ve kafadan şampiyonluğa oynuyor. Bunun en çarpıcı örneği Eyüpspor... Özkan'a bu durumu da sordum... O da bu noktada TFF'nin üreten kulüpleri destekleyecek bir tutum sergilemesi gerektiğini söyledi. Özkan, ABD'deki gibi toplumsal faydaya dayalı bir kulüp statüsü getirilmesi istiyor. Yani ne şirket ne de dernek yapısı olsun istemiyor. Kâr amacı gütmeyen; bir konuda topluma yarar sağlayan bir sivil toplum kuruluşu gibi bir model. Bu öneri üzerinde düşünülmeyi gerektiriyor. Ama şunu da unutmayalım: Almanya'da dernek yapısı var ve en sağlıklı kulüp yapıları da orada. Sorun esasen denetim ve adil yönetim...
Altınordu da Gençlerbirliği gibi çökmesin
Sonuç olarak; yıllardır dillerden düşmeyen 'Altınordu modeli'ni gittim, gördüm, geldim! Somut olarak yerinde deneyimledim. İzmir U12 Cup çerçevesinde dünyada da bile parmakla gösterilebilecek bir işe imza attıklarına şahit oldum. Keşke TFF Başkanı da üç gün yerinde izleseydi. Futbola olan tutkusunun da gerçek olduğunu ispatlamış olurdu. Seyit Mehmet Özkan, nevi şansına münhasır biri. Gerek açıklamalarında gerekse davranışlarında 'protokol' yok! Bunun bazı noktalarda sıkıntılı yanları var. Her ne kadar kurumsal bir yapı kurduklarını söylese de gözlemlediğim kadarıyla, her şey onda bitiyor. O yüzden "Özkan bir gün elini ayağı çekince Altınordu dağılacak mı?" diye insan kendi kendine soruyor. İlhan Cavcav'ın Gençlerbirliği örneği gözümüzün önüne geliyor hemen.
Özkan, profesyonelleri öne çıkartarak, kendisinden sonrasının idmanlarını başlatması menfaatine olur. Böylece olası sorunları şimdiden görüp önlem alabilir.