Jan Olde Riekerink'ten Dursun Özbek ve Galatasaray açıklaması!
A Takım'daki göreviniz bittikten sonra altyapıdaki görevinizin süreceğini düşündünüz mü?
Fatih İşbecer'le yaptığımız görüşme sonucunda Galatasaray'da Altyapı Sorumlusu olarak göreve başlamıştım. Diğer antrenörlerle iyi bir çalışma ortamımız vardı ve çok sevmiştim. Göreve başlarken birçok şeyin iyileştirilmesi gerekiyordu ve bu doğrultuda ilerlemeye başladık. Ancak daha sonra A Takım'ın başına teknik direktör olarak getirildim ve durum değişti. Aslında hala altyapı ile ilgileniyordum ama bütün konsantrasyonumu A Takım'a vermem gerekiyordu.
Teknik direktör olarak görevim sona erdiğinde artık altyapıya geri dönme seçeneğim yoktu. Asıl amacım yine teknik direktör olarak devam etmekti. Altyapılarda görev yapmanın hala çok güzel olduğunu düşünüyorum. Galatasaray'ın en alt yaş kategorisinde bile çok sayıda yetenekli futbolcu olduğunu biliyorum.
Kadro neredeyse tamamen değişti. Elinizdeki oyuncularla en iyisini yaptığınızı düşünüyor musunuz?
Göreve geldiğimde işler Galatasaray için iyi gitmiyordu. O sezon takımı çalıştıran 4. teknik direktördüm ve elbette Finansal Fair-Play cezası vardı. Avrupa kupalarına katılabilmek sezonun sonu için büyük bir motivasyondu. Kötü başladık ama sezonun sonu gelirken Avrupa hedefimizi sürdürmeyi başardık. Ne yazık ki ligde yeterli sıralamayı elde edemedik. Avrupa'ya gitmek için Türkiye Kupası'nı kazanmak zorundaydık.
Finalde takım halinde muhteşem bir performans ortaya koyduk ve Fenerbahçe'yi 1-0 yenerek kupayı kazandık. Beşiktaş'ın 28, Fenerbahçe'nin 23 puan gerisinde kalınan bir sezonda Türkiye Kupası'nı kazanarak, bizi her zaman destekleyen taraftarımıza umut ve gurur yaşattık
"Benim için büyük gururdu"
Galatasaray Teknik Direktörü olarak yeni sezona başlamak benim için büyük bir gururdu. Fenerbahçe ve Beşiktaş ile aramızdaki farkı kapatmanın zor olacağını biliyordum ama benim motivasyonum da bu oldu.
Transfer kararlarını kim veriyordu?
Yeni sezon için yönetim ve teknik heyet birlikte çalışmalıydı. Çünkü transfer için harcayacak paramız çok kısıtlıydı. O dönem her şeyi bir ekip olarak yaptığımızı söyleyebilirim. Transferde yardımcılarım çok önemliydi ve yönetimle iyi bir diyaloğumuz vardı. Çok para harcamadık ama bütün kararları açık bir iletişim kurarak birlikte aldık.
Dursun Özbek nasıl bir başkandı?
Dursun Özbek'i sadece başkan-teknik adam ilişkisi üzerinden analiz edebilirim. Öncelikle bana Galatasaray'da teknik direktörlük yapma şansını veren odur. İyi bir ilişkimiz oldu. Zaman zaman takımın gidişatıyla ilgili değerlendirmeler yapardık. İlk sorusu her zaman, "Takımın gelişimi ve daha iyi sonuçlar için sana nasıl yardımcı olabiliriz?" olurdu. Takımla her zaman yakından ilgilenirdi ancak teknik konulara hiçbir zaman müdahale etmedi. Bir başkan olarak desteğini hep hissettim. Takımın gelişiminde aktif rol alan ilgili bir başkandı.
"Taraftarı asla unutmayacağım"
Büyük bir takımı çalıştırırken, taraftarın yüksek beklentilerine karşılık vermeniz gerektiğini bilirsiniz. Galatasaray taraftarından aldığım desteği hayatımın sonuna kadar unutmayacağım.
Haksızlığa uğradığınızı düşündünüz mü?
Fenerbahçe ve Beşiktaş'la aramızdaki farkı kapatmak için çok ilerleme kaydetmiş olsak bile bazı insanlar bunun yeterli olmadığını düşündü.
"Ben gönderildiğimde yarışın içindeydik"
Ben ayrılırken lider Beşiktaş'la aramızda sadece 5 puan fark vardı ve şampiyonluk yarışındaki rakiplerimizle deplasman maçlarımızı bitirmiştik. Rakiplerimizle maçlarımızı içeride oynayacaktık ve hala yarışın içindeydik.
"İki sezon arasındaki fark sadece 2 puan"
Geçen sezon benim görevden ayrıldığım 20. hafta ile bu sezonun 20. haftası arasında sadece 2 puan fark var. Üstelik bir bu kadar çok transfer de yapmamıştık.
Alacaklarınızla ilgili sıkıntı yaşadınız mı?
Parayı hiçbir zaman problem etmedim.
Sneijder'in Türk futbolcularla iletişimi nasıldı?
Bana göre takımın en büyük güç kaynaklarından biri Wesley Sneijder ve Selçuk İnan'ın oyuncu grubuna yaptığı liderlikti. İkisi de Galatasaray için gösterdikleri performans hem de arkalarında bıraktıkları mazi nedeniyle kaptanlığa kadar yükselmişti. Bence bu doğal gelişen bir süreçti ve bir sorun olduğuna inanmıyorum.
"Benden sonrası Sneijder için kolay olmadı"
Ben ayrıldıktan sonrasının Wesley için kolay geçmediğini biliyorum. Ama o bir profesyonel olarak hareket etti ve sezonu olabilecek en iyi şekilde tamamladı. Wesley çok özel bir futbolcudur.
"Her zaman kahraman olarak kalacak"
Galatasaray'dan ayrılmasıyla ilgili yaşananlar hakkında hüküm veremem. Sadece onun, Sarı-kırmızılı formayla yaşattıklarından dolayı taraftarlar için her zaman bir kahraman olarak hatırlanacağını biliyorum.
"Türkiye'yi artık daha iyi tanıyorum"
Türkiye'yi çok seviyorum ve bir fırsatım olursa seve seve geri dönerim. Bazı kulüplerle görüşmelerim oldu ancak sonuçlanmadı. Ülkemde ve yurt dışında çalışmak için de bazı teklifler aldım. Ancak doğru fırsatı beklediğimi söyleyebilirim. Türkiye'de takım çalıştırmak büyük bir iş. Taraftarlar çok tutkulu ve her zaman büyük beklentiler içindeler. Takımlar oldukça güçlü ve çok iyi stadyumlara sahipler.
"Yeniden Türkiye'de çalışmak isterim"
Galatasaray'ı çalıştırdığım dönemde Fenerbahçe'yi yenerek Türkiye Kupası'nı ve Beşiktaş'ı yenerek Süper Kupa'yı kazandık. Türkiye'deki futbol ortamını artık çok daha iyi tanıyorum. Türkiye üst düzey bir lig ve yeniden orada çalışma fırsatım olmasını çok isterim.
Gazeteci - yazar Fatih Altaylı, Sivasspor - Galatasaray maçının ardından yaptığı açıklamada Fatih Terim'i eleştirirken Riekerink'e de değindi.
'Tudor ve Riekerink yapmadı!'
Fatih Terim'i tanımasam, memleketteki şaibeli hocalardan biri olsa, dersin ki; 'Satıyor galiba maçı.' Bunu Tudor yapsa, Riekerink yapsa şu anda Türk medyasında yer yerinden oynuyordu, taraftar arasında yer yerinden oynuyordu. 3 puan gitti. 3 puan farkla şampiyon olabilecek misin acaba? 3 puanı aramayacak mısın acaba? Bu büyük bir hatadır. Maç kaybedilebilir, maçı bu kadar enayice rakibe teslim etmek kabul edilebilir değil.
Fatih Terim geldi...
Başkan büyük bir hata yapıyor. 'Biz Fatih Terim'e güveniyoruz, futbolun patronu odur, her şeyin patronu odur' Zaten bu kulübün bütün aseti futbol. 'Fatih patron' dediğin zaman senin başkanlığın kalmıyor. Sportif AŞ'nin, yönetimin bir önemi kalmıyor. Fatih'e bırakılacak kadar önemsiz değil bu iş. Daha önce bu denendi. Fatih 4 sene şampiyon oldu, gitti, Avrupa'da 2 takımda başarısız dönemler geçirdi, geldi, işsiz olduğu bir dönemde Özhan Canaydın teklif yaptı, geldi ve oturdu. Özhan Canaydın da aynı Mustafa Cengiz başkan gibi dedi ki; 'Karışmayın.' Aslan gibi futbol şubesi var o zaman, Özer Saraçoğlu, Burak Elmas, Ali Dürüst... 'Kimse karışmayacak.' Özhan abi hata yapıyor, 'Bırakın kendi hatası, bırakın boğulsun.' Bu laflar söylendi, şaka yapmıyorum. Ne oldu, 2 sene hiçbir şey olmadı, Fatih Terim perişan oldu, takım rezil oldu, kulüp büyük zarara uğradı, 40 oyuncu alındı, 40 oyuncu satıldı. Sonra ne oldu? Yine Fatih Terim geldi. Bu sefer Ali Dürüst ve Abdurrahim Albayrak ortak çalıştı.
Galatasaray için sert sözler: Beni mağdur ettiler, psikolojim bozuldu!
Galatasaray Odeabank’a daha önce transferi gündeme gelen 25 yaşındaki basketbolcu Bulut Altın, sarı-kırmızılıların kendisini mağdur ettiğini söyledi. “Eurocup’ta oynamayı hayal ederken bambaşka bir pozisyonda kaldım” diyen Altın, Galatasaray aleyhine hukuki süreç başlattıklarını açıkladı.
Radyospor’da yayınlanan Haber Aktif programında İlker Koç ve Emrah Karalinç’in sorularını yanıtlayan Bulut Altın’ın açıklamalarından Ajansspor’un derledikleri şu şekilde;
Galatasaray’a transferi neden gerçekleşmedi?
Anadolu Efes altyapısında yetiştim. Profesyonel olduktan sonra Türk Telekom, Eskişehir Basket, Kayseri, Samsun BŞB ve Muğla Ormanspor’da oynadım. Genç Milli ve Ümit Milli Takım sporcusuyum. Bana yazın menajerim aracılığıyla temasa geçtiler. Galatasaray Odeabank yurt dışı kampına gitti. Erman Kunter, benim gibi bir oyuncuya ihtiyaçları olduğunu söyledi. Daha sonra antrenmana başladım. Galatasaray’ın transfer yasağı olduğu için resmi sözleşmeyi imzalayamadım. Bana, transfer yasağının 1-2 hafta gibi süreçte kalkacağını söylediler. Süreç uzadı, 1,5 – 2 ayı buldu. Ben yine anlaşacağımı beklerken, Can Topsakal ve Ömer Yalçınkaya bana beni istemediklerini söyleyerek imza attırmadılar. Bana bu süreçte gelen teklifleri reddetmiştim. TBL takımlarından teklifler geldi. Galatasaray istediği için de başka kulüpler beni transfer etmeye yanaşmadı.
“Galatasaray beni mağdur etti, psikolojim bozuldu”
Bu süreç beni çok olumsuz etkiledi. Psikolojimi etkiledi. Bana yaptıkları şey geleceğimi etkiledi. Beni o sürede zaten sigortasız çalıştırdılar. Galatasaray beni mağdur etti. Ara transfer dönemini de bekledim. Galatasaray beni mağdur ettiği süre belli. Kasım’da böyle bir şey oldu. Herkes kendi kadrolarını kurdu. Galatasaray’a transfer olduğumu düşünenler başka isimlere yöneldi. Biz bir hukuki süreç başlattık. Şu anda açıkta kalmış durumdayım. Alt liglerden takımlardan teklifler geldi. Ama ben bu sene Eurocup’ta oynamayı beklerken bambaşka bir pozisyonda kaldım. Bu seneyi özel antrenman yaparak seneye öyle girmeye karar verdim. 1 sene maç yapmamış olmak beni nasıl etkileyecek onu göreceğiz.
“Bana teşekkür mektubu yolladılar”
Galatasaray’ın beni beğenmeme durumu yok. Çünkü bana antrenmanlarda gösterdiğim performansı belirten bir teşekkür mektubu var. Eğer performansımdan memnun olmasalardı böyle bir mektup olmazdı. Ayrıca Galatasaray’daki arkadaşlar da şaşırdılar. Hepsi beni teselli etmek istedi. “Sen burada oynamayı hak ediyordun. Sana yapılan şeyi yanlış buluyorum” dediler.
“Yeni sezonu iple çekiyorum”
Bu zorlu süreçte en büyük destekçim tabii ki ailem. Ben sporcu bir aileden geliyorum. Dedem atlet, annem yüzücü. Sporun içinde olduğumuz için ailem kendilerini benim yerime koyabiliyor. Arkadaşlarım ve menajerim de bana bu süreçte destek oldu. Parkelere döndüğümde bambaşka bir Bulut Altın izletmek istiyorum. Şu anda kanım kaynıyor. Yeni sezonu iple çekiyorum.