"Judogiller" sporu sevdiriyor
Düzce'de minderde tanışarak hayatlarını birleştiren ve 2 çocuklarını da judocu yapan, çevrelerinde "judogiller" olarak bilinen judo antrenörleri Ayhan ve Nermin Alayıldız, aile ortamına taşıdıkları iş hayatlarıyla diğer öğrenci ve velilere sporu sevdirmek için çaba harcıyor.
Aslen Sakaryalı olan 40 yaşındaki Ayhan ile 35 yaşındaki Nermin Alayıldız, gençlik yıllarında başladıkları judo sporunu yıllarca devam ettirerek, minderde tanışıp hayatlarını birleştirdi.
Judoda çeşitli kademelerde yer alan ve milli takıma kadar yükselen Alayıldız çifti, Türkiye'yi dünya çapındaki müsabakalarda da temsil ederek çeşitli dereceler aldı.
Tek hayallerinin çocuklarının da bu spora gönül vermesi olan judo antrenörü çift, yeni nesle sporu sevdirmek için yoğun çaba harcayarak projeler geliştirdi.
Yaklaşık 10 yıl önce Düzce Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğüne judo antrenörü olarak atanan çift, aileleri de dahil ederek "Judo Anneler" ve "İlle de Spor Olsun" adlı projelerle hem sporu sevdirdi hem de yaşantılarıyla çevrelerine örnek aile olmayı başardı.
Kendi tabirleriyle "minderde doğdular" dedikleri çocukları 15 yaşındaki Ecrin'i judocu olarak yetiştiren çift, kızlarını Ümit Milli Takım sporculuğuna kadar yükselterek Türkiye için ter dökmesini sağladı. Çift, tüm antrenmanlarına katılan 6 yaşındaki oğulları Ayaz'ı da judocu olarak yetiştiriyor.
''Hayatımızın her anında judo var''
Türkiye Judo Federasyonu Büyük Kadınlar Milli Takım Antrenörü Ayhan Alayıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada çocukluktan beri judoyla ilgilendiğini söyledi.
Alayıldız, 1990'da mahallece judoya başladıklarını anlatarak, " Büyük bir ekiptik, judoyu da orada tanıdık. Eşimle de orada tanıştık. Uzun zaman aynı salonda antrenman yaptık. Güzel zamanlar geçirdik. Askerden döndükten sonra da evlendik. Çocuklarımız oldu. Judo ortak paydamız, her zaman hayatımızın içinde oldu. Evlenirken de hep bir judocuyla evlenmeyi düşünmüştüm, beni anlayabilen bir eşim olsun istedim." diye konuştu.
Kısa süreliğine de olsa eşinin antrenörlüğünü yaptığını kaydeden Alayıldız, şunları aktardı:
"Ailemizle birlikte bu işi yapabiliyoruz. Bu, insanlara çok güzel bir örnek. Tüm yaşantımız burada. Ecrin değil ama Ayaz antrenman sonunda dünyaya geldi desek yeridir. Nermin hoca bir müsabakaya giderken Ayaz'ın doğmasına bir ay vardı. Ben milli takım kampındaydım. Yani hayatımızın her anında judo var."
"Judo hayatımızın her şeyi''
Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Judo Antrenörü Nermin Alayıldız da judonun hayatlarının her şeyi olduğunu vurgulayarak, "Judo bana öncelikle eşimi, daha sonra işimi ve çocuklarımı verdi. Judo bizim için spordan öte yaşam şekli. Güne judoyla başlıyoruz, yatana kadar judoyla devam ediyoruz.'' ifadelerini kullandı.
Kendi başarılarından çok, çocuklarının iyi yetişip elde edeceği derecelerden daha büyük memnuniyet duyduklarını dile getiren Alayıldız, şunları kaydetti:
"Onların aldığı madalyalara kendi aldıklarımdan daha fazla seviniyorum. İnşallah çok büyük gururlar yaşatırlar bize. Ayaz bebeklikten bu yana bizimle beraber 52 şehir, 6 ülke gezmek zorunda kaldı. Her müsabakayı gördü. Ev müsabakaları da düzenliyoruz. Ev müsabakalarında Ayaz yeniyor ama minderde ablası onu yeniyor. Ayaz'ın şu anki en büyük idolü ablası. Ablasıyla çalışarak onun gibi olacağını düşünüyor. İnşallah hep birlikte daha iyilerini başarırız."
''Olimpik sporcu olmak istiyorum''
Judo Ümit Milli Takım sporcusu Ecrin Alayıldız ise böyle bir aile sahip olduğu için çok mutlu olduğunu ve bu sporu çok sevdiğini söyledi.
Olimpik sporcu olmak istediğini dile getiren Ecrin, ''Hep birinci olmak istiyorum, inşallah olacağım. Geçen sezon Avrupa Şampiyonası'na gidip orada derece yapmak istiyordum ama sezon başında kolum sakatlandı. Maçta kolum daha kötü oldu, hedefim kaçtı. Bu yıl daha hırslıyım, Gençler Avrupa Judo Şampiyonası'na gidip orada derece yapmak istiyorum." diye konuştu.
Hayatlarının her alanında judo olduğunu anlatan Ecrin, neredeyse her konuşmalarında konunun bu spora bağlandığını kaydetti.
Ecrin, evde de maç yaptıklarına işaret ederek, ''Annem de babam da bana çok fazla tecrübe kazandırdı. Babamın öğretmediğini annem, annemin öğretemediğini babam öğretti. İkisinin de judocu olması bu yönden çok iyi. Böylece eksik yanlarımız kapamış oldum." değerlendirmesinde bulundu.
Evdeki müsabakalarda ablasını birkaç kez yendiğini söyleyen Ayaz Alayıldız ise, ''Annen mi daha başarılı baban mı?'' sorusuna "Her ikisi de çok iyi.'' cevabını verdi.