Karar doğrudur
Ahmet ÇAKIR
Bunu başlık olsun diye yazdım: Yoksa bu kararın doğrudur-yanlıştır denilebilecek bir tarafı yok. Liglerin oynanması yolundaki zorunluluk ağır bastı ve bu yolda karar alındı. Ancak bu kesin bir karar değil çünkü onu Koronavirüs'ün seyri belirleyecek. Mayıs sonuna kadar gelişmelere bakılacak. Kaldı ki gelecek hafta Bundesliga'nın başlama kararı alındı, orada neler olduğuna da bakılacak.
Bunlar olurken de bazı adımların atılması gerekiyor. TFF'nin yapmaya çalıştığı da budur.
Açıkçası bugüne kadar bizim bir Futbol Federasyonu yönetimine sahip olup olmadığımızı kuşkulu bulduğumu defalarca belirttim. Fakat bu kez TFF gerektiği gibi davranmayı başardı. Daha önce takımların hazırlıkların başlamalarıyla ve bunun liglerin başlamasına doğru uzanması süreciyle ilgili protokol de başarılı bir çalışmaydı. Sonrasında Sağlık Bakanı ile yapılan görüşme de öyle.
Hatta bu felaketle mücadele çok puan toplamış olan Dr.Fahrettin Koca'nın görüşme sonrasında yaptığı açıklamada TFF başkanını biraz sıkıntıya düşürecek şekilde konuşmasını da yadırgadım. “Karar TFF'nindir” demek yerine ‘Yararlı bir görüşme yaptık' şeklindeki standart açıklama çok daha yerinde olurdu. Daha da iyisi, ‘Her türlü önlemin alınmasında yardımcı olacağız' gibi bir yaklaşım çok daha yarar sağlardı.
Sayın Nihat Özdemir belki de göreve gelişen bu yana ilk kez bir konuda bu kadar iyi hazırlanmıştı. Kararın açıklandığı kısa konuşmasının ardından sorulara kendinden emin ve tutarlı yanıtlar verdi. Elbette ki bu yanıtlarla bütün sorun ve sıkıntılar ortadan kalkmış olmuyor. Hepimiz bu sürecin en az zararla atlatılabilmesi için çaba göstermek zorundayız.
Endişe edilecek pek çok noktanın bulunduğunu ben de biliyorum. Tek oyuncuda bile sorun çıkması halinde yakın temasta bulunan kişiler olarak tüm takımın karantinaya alınma zorunluluğu gibi Dünya Sağlık Örgütü ve ilgili öteki kuruluş talimatları büyük sıkıntı yaratabilir. Sanıyorum ki kararı en çok etkileyecek olan nokta budur.
Özellikle 2. Ve 3.ligler ve BAL Liglerinin bile maçlarının oynanacak oluşu biraz zorlayıcı bir durum. Ayrıca, takımların normal deplasman düzeni içinde maçlarını oynama durumu da bir başka sıkıntı olacak. Kalan maçların 1 kentte oynanması düşüncesi yabana atılacak bir yaklaşım değildi. O nokta üzerinde biraz daha düşünülmesi yararlı olabilir.
Maçların oynanmasına karşı çıkanlar, bunun sağlık boyutunu sadece kendileri düşünüyormuş gibi bir yaklaşım içindeler. Oysa tek kişinin bile virüsten dolayı hastalanması en çok TFF'yi sıkıntıya sokacaktır. Dolayısıyla bu kadar büyük bir riskin üstlenilmiş olması, doğru değerlendirilmelidir. Sadece bundan dolayı bile karara saygı duymak gerekir.
Batık durumdaki kulüplerin çok acil para ihtiyacının yanında bu işten onbinlerce kişinin ekmek yediği gibi gerçekleri de gözden uzak tutamayız. Normalleşme sürecinde futbolun da önemli bir payının olacağı açık. Sürekli olumsuz görüş belirterek bu işin içinden çıkmak mümkün değil. Belli ki bu konuda biraz şansa da ihtiyacımız olacak.
Sosyal medyada rastladığım çok hoş bir espriyle noktalamak istiyorum. Futbol tarihimizle ilgili çok önemli arşiv paylaşımlarda bulunan Adanalı Teoman Gürbüz arkadaşımız TFF Başkanının, Sağlık Bakanı ile yaptığı görüşme sonrasında “Ekseni etrafında dönen TFF pas verecek arkadaş arıyor” esprisini yapmıştı. Ben de bunu bekliyordum. Hayır, öyle olmadı, sayın Özdemir şutunu çekti. Gol olup olmayacağını ya da golün hangi kaleye gireceğini daha sonra göreceğiz.