Kardeş derbisi: Fenerbahçeli Can, Galatasaraylı Kuzey'e karşı!
Süper Lig'de Fenerbahçe ile Galatasaray karşılaşacak. Dev derbi öncesi Ajansspor yazarı Fatih Cumhur Sarıkan bir yazı kaleme aldı. İşte tüm detaylar...
Kuzey üzülecek diye biraz durgunum ama kendi hatası. Dayımın peşine takılıp Galatasaraylı olmasaydı; ben oldum mu?.. Ne hali varsa görsün! Rüyamda gördüm işte, yarın Galatasaray’ı 2-1 yeneceğiz! Konsolda da bu maçı kaç kere oynadım; 3 farklı dizilişle denedim, hepsinde biz kazandık... Peki ya yenemezsek? Okulda çok alay ederler mi acaba? Annem kızıyor ama yenilsek de yensek de formamla gideceğim okula. Annem çok söylenirse, çubukluyu giymem de Trabzon maçı öncesi stadın oradaki Fenerium’dan aldığımız lacivert formamı giyerim... O maçta da yenilmiştik zaten. Babam hakeme çok kızmıştı, haklıdır herhalde. Topla hep biz oynuyor gibiydik ama Trabzonspor her kalemize geldiğinde bizim de yüreğimiz ağzımıza gelmişti; sonunda da 2-3 kaybettik. O günden beri babam lacivert formamı giymemi istemiyor ama ben seviyorum, gerçekten uğursuz mu yaaa? Çubuklunun içine giysem babam fark eder mi acaba? Ya lacivert uğursuzsa? Ya ben onu giydim diye Pazar günü kaybedersek? Yok yok, ben inanıyorum, Pazar günü Galatasaray’ın karşısında benim yerimde Dzeko oynayacak ve biz 2-1 kazanacağız... Dayım da Kuzey de sınıftaki Sarp’la o çok bilmiş Masal da görecekler günlerini!
Kuzey (Galatasaraylı, 9 yaşında, Can’ın kardeşi): Dün dayım aradı, yarın Fenerbahçe ile maçımız varmış. Kahvaltıda babam dinlesin diye telefonuma bir link attı, bizim takımın en sevdiği tezahüratmış; bir araya her geldiklerinde söylerlermiş... Kahvaltıda açarsam, bana “oyun şifresi” alacağını söyleyince ben de açtım tabii. Annem çok kızdı; hemen videoyu kapatmamı istedi. Babam da önce kızdı, sonra gülüp dayımı aradı. Aslında şaşırıyorum, ikisi de kendi takımlarının kazanacağından çok emin! İkisi de hakem konusunda tedirgin, ikisi de teknik direktörlerine çok güvenmiyor, kendi takımlarında çok beğendikleri iki üç, hiç beğenmedikleri en az bir futbolcu var; bilmeyen aynı takımı tuttuklarını zanneder.
Dayım kendimi bildim bileli bana hediyeler alarak hep Galatasaraylı olmamı istedi; ben de oldum... Kim olmaz ki; gerçi babamla Can Fenerbahçeli ama, olsun! Dedem, dayım hep Galatasaraylı, hem niye bırakayım ki; en çok biz şampiyon oluyoruz. Yalnız babam ileride çok üzülürse, eğer dayım da alay etmezse, belki... Çünkü babam çok üzülünce Galatasaray kazansa da çok sevinemiyorum, içimden gelmiyor. Dayım, bunun normal olduğunu söylüyor, “2 gün sonra babanın da Can’ın da üzüntüsü geçecek” diyor. Taraftarlık bunun için eğlenceliymiş, yenilen takımın taraftarıyla şakalaşılırmış. Galatasaray’la Fenerbahçe çok eski kulüplermiş, bazen bir araya geldiğimizde, dedem, babam, dayım komik hikayeler anlatıyorlar. Sohbet genellikle çok uzuyor ben sıkılıyorum ama Can dinleyince ben de dinliyormuş gibi yapıyorum. Hep aynı şeylerden bahsedip, aynı şeylerden yakınıp, aynı şeylerle gurur duyuyorlar; sonunda da nasıl oluyorsa hiç anlaşamadan konu kapatılıyor. Yeni öğrendim, meğer bizimkiler, Fenerbahçe’yi çok uzun zaman yenememiş. Hatta bir ara 14 yıl üst üste hiç şampiyon olamamış. Öğrenince çok şaşırıp, dayıma sormuştum “Peki, Galatasaray’ı bırakmadın mı?” Dayım “Taraftar, takımını asla bırakmaz. Hep takımının galibiyetini, şampiyonluğunu ister ama olmazsa da sevgisi, bağlılığı bitmez” demişti. Taraftarlık zor, sonunda üzülecek olsan da hep takımının peşindesin. Yarın Fenerbahçe ile maçımız var, Can 2 gün boyunca kesin çubuklu formasını giyer. Ben de dayımın doğum günümde aldığı yarısı sarı yarısı kırmızı formayı giyerim...
Aaaa, dayım mesaj göndermiş; “yeşil Muslera formanı giy” diyor. 2 yıl önce Kadıköy’de Fenerbahçe’yi yenerken, üstümde o varmış! Dayım çok acayip yaa, bunları nereden hatırlıyor? Acaba “koyu taraftar” olmak için, herkesin ne zaman ne giydiğini hatırlamak şart mı?..