"Kartal koptu gidiyor" | Spor yazarlarından Başakşehir - Beşiktaş maçı değerlendirmesi
Beşiktaş, Süper Lig'in 12. haftasında deplasmanda Başakşehir ile golsüz berabere kalarak üst üste oynadığı 3 maçta puan kaybı yaşadı. Spor yazarları karşılaşmayı değerlendirdi. İşte detaylar...
Attila Gökçe: "Yavaş, ağır ve zevksiz"
Fatih Terim Stadı’nda her iki takımın hedefi ligde ters giden maçlardan sonra kazançlı bir düzlüğe çıkmaktı. Beşiktaşlılar da Başakşehirliler de üst üste kaybetmenin alışkanlık yaratacağını biliyorlardı. Ona göre hazırlandılar. İki takımın Europa League ve Konferans Ligi’nden galibiyet ve beraberlikle çıkmış olmaları gönülleri rahatlatan, umut veren gelişmeydi.
İyi niyetimizle böyle bir beklenti içinde başladık maçı izlemeye… Hayret… Oldukça yavaş, sanki sabah yürüyüşüne çıkmış orta yaşlılar örneği koşar gibi yaparak başladılar maça. Top kayıpları, faüller, yerini bulmayan paslarla oluşan aldatıcı atak fırsatları maçı maç yapmaya yetmedi.
Beşiktaş, maç bitmeden önce baktığım son istatistik verisinde yüzde 62’ye 38 topun sahibi olan taraftı. Böyle büyük bir farkta baskılı bir oyun bolca şut beklersiniz değil mi? Hayır, iki takım da birer isabetli şutun üstüne çıkamadılar. (Milliyet)
Bilal Meşe: "Kartal koptu gidiyor"
Eyvah, eyvahhh! Fark zirve ile 10’a çıktı...
Bunun faturasını kime çıkaralım? Teknik kadroya mı, yoksa oyunculara mı? Yazık değil mi, onca yatırıma, emeğe arkadaş?
Van Bronchorst’u sakın ola kimse bana savunmasın! Immobile sakat, tamam, Semih Kılıçsoy’u niye oyundan alırsın bu birrr... Bırak o kalsın, yanına Mustafa’yı monte et, senin üç puana gereksinim var, ağır abi farkında değil, etti mi size ikiii!
Fatura burada hocaya çıkar, lamı cimi yok! Rafa Silva oynayacak, Kartal kazanacak değil mi? Robot mu sandınız onu, tek başına ne yapsın? Pamuk ipliğine bağlıydı, o da dayanmadı, koptu! Yazık onca emeğe, onca paraya, onca umuta, yazık ötesi! (Milliyet)
Güntekin Onay: "Kazanmak için hiçbir şey yapmadı"
Beşiktaş, dün Başakşehir’i zorlayamadı bile. Ayrıca açık söyleyelim, bu takım deplasmanda kolay kolay maç kazanamaz, oyuncu karakteri bu ligde deplasmanda maç kazanacak karaktere ve öz güvene sahip bir grup değil. Dün Gedson çok çabaladı. Ama saha içinde dağınık ve ne yaptığını bilmeyen Beşiktaş, 90 dakika boyunca “bu maçı kazanırım” mesajını taraftarına veremedi. Ayrıca bu takım hiç duran top çalışmıyor mu? Kötü oynasan da duran topla işi çözme şansı her zaman vardır.
Kadro planlamasını kim yaptı?
2 soruyla yazıyı bitirmek istiyorum. İLKI: Bu kadro planlamasını kim yaptı? Yedek sol bek yok , İmmobile’yi yedekleyecek santrforların biri 17 diğeri 18 yaşında! Yedek sol bek yok. Kanatta oynayacak gole yakın futbolcuları yok. Yedek kulübesi zayıf.
İkincisi: Beşiktaş Teknik Direktörü Giovanni Van Bronckhorst ısrarla oynatmadığı Salih Uçan’ın attığı 2 gollük pası gördü mü? (Hürriyet)
Ali Ece: "Kanatsız Kartal bu kadar"
İkinci yarıda Giovanni hoca Semih’i çıkartıp 4-6-0 denedi ancak Rafa dışında kimse çalım atıp rakip geçemediği için Beşiktaş pozisyon zenginliği yaratamadı. 4-3-3 veya 4-2-3- 1 ile devam edilecekse Berardi tipi kilit açan kanat forvet şart. Böyle kanat forvetsiz oynamak yerine de sağda Rashica solda Masuaku birer kanat bekli 3-5-2 denemesi belki 4-6-0’dan daha az verimsiz netice verebilir. (Fanatik)
Cem Dizdar: "Ülke vasatında maç!"
Bol top kaybı, plansız hücum girişimleri... İş tesadüfe daha doğrusu takımlardan birinin yapacağı “basit hata”ya kalmıştı. O da olmadı.
Elimizde ne kaldı? Varsa yoksa hakem kararını tartışmak. O da en iyi yaptığımız ama en az bildiğimiz konu. Ve oyun kurallarının tuhaflığına dair bir son not... 5. dakikadaki ofsayt pozisyonunu kural gereği mecburen oynattı hakemler ama ya geçmişte Fernando Muslera’nın başına gelen Mert Günok’un da başına gelseydi! Şimdi, VAR kutsayıcılarının, “Oyuncu sağlığı en önemlisidir” saçmalığına hala inanan var mı acaba? Golü savunayım derken oyuncuyu ihmal etmek! (Fanatik)
Ali Gültiken: "Standart oyun tehlike yaratır"
Beşiktaş, forvet hattını tam olarak oturtamadığı için bocalıyor. Beşiktaş'ı sezon başından beri farklı gösteren şey, iyi oynamadığı maçlarda dahil pozisyon yaratabilmesiydi. Dün bu tarafta da zayıf kaldı. Büyük takım oyunu demek tempo, dikine oyun demek. İnisiyatif alan oyuncular demek. Standart oyun temposu, büyük takımlar için en tehlikeli şeydir. Bunu alışkanlık haline getirmek çok kabul görmez. Bu işin oyun tarafı ama diğer tarafta da hakem kararları var. Rashica'nın son dakikadaki pozisyonunun penaltı olarak değerlendirilmemesi de bu maçın diğer tüm tariflerinin önüne geçiyor. (Sabah)
Fatih Doğan: "Havlu mu attı?"
Cumartesi, Yusuf Ziya Öniş Stadı'nda Sarıyer-Batman Petrolspor maçını izledim. 2. Lig'de Sarıyer, Batman'ı farklı yenerken ilk 45 dakika ev sahibinin hırsına ve önde baskısına hayran kaldım. 2. Lig'de gol kralı Kemal Fırtına'yı izlemek ve arkadaşlarının hırsını görmek dün izlediğim Süper Lig mücadelesinden daha kaliteli ve zevkliydi. Şampiyonluk yarışı iddiasındaki Beşiktaş'ın hırstan ve kaliteden yoksun görüntülerini anlamıyorum. Sormak lazım! Beşiktaş ligden vazgeçti, havlu attı da bizim mi haberimiz yok? Yönetim bu kötü gidişe neden sessiz. Son üç lig maçında kaybedilen puanlar ortada. Bu kabullenişlik hayra alamet değil. Bizden söylemesi! (Sabah)