Kasımpaşa maçının ardından flaş Abdullah Avcı iddiası: "O da artık..."
Spor yazarları Trabzonspor'un Süper Lig'in 23. haftasında sahasında Kasımpaşa karşısında aldığı 3-2'lik yenilgiyi değerlendirdi. Detaylar haberimizde...
"O da artık bu takımdan umudunu kesmiş"
Zeki Uzundurukan (Fotomaç): "Haftalardır Trabzonspor'un kötü futbolunu yazıp duruyorum. Ben yazmaya utanır oldum; ya Trabzonsporlu futbolcular! Sahada adeta yürüyen bir takım var. Trabzonspor, kaybetmeyi kabullenen, yenilgiye en ufak bir reaksiyon göstermeyen futbolcular topluluğuna dönüştü. Dün Papara Park tribünlerine gelen az sayıda bordo-mavili taraftarlar, takımlarını ateşlemek, moral vermek yerine protesto ederek iyice bitirdiler. Gerçek taraftar, takımına kötü günde destek veren, sahip çıkan taraftardır. Abdullah Avcı kenarda biçare! O da artık bu takımdan umudunu kesmiş. Dağılmış durumda… Bu takım nasıl toparlanacak, bu takım nasıl Trabzonspor gibi oynayacak? Bir bilen varsa söylesin bana! Takımın hangi mevkisine baksanız, tel tel dökülüyor!
Yenilgiye mazeret üretmek moda haline geldi. Tamam eksik kadro ile mücadele ediyorsunuz da sahaya 11 kişi çıkıyorsunuz! Başarısızlıkta tarih yazmaya başladı Trabzonspor! Bu kabul edilebilir bir durum değil! Trabzonspor her maç biraz daha geriye gidiyor. En ufak bir iyiye gidiş yok. Takımın bir oyun planı yok. Hücum nasıl yapılır bilmiyor. Kenar bekleri felaket! Stoperler uyumsuz ve çok ağır. Bu kadar kötü savunma karşısında Uğurcan Çakır da dağılmış durumda! Orta saha çok yumuşak. Ne defansa yardım edebiliyor, ne de hücuma… Garibim Enis Destan çırpındı durdu.
"Bu haliyle hem kendisine hem Trabzonspor'a zarar veriyor"
Bu Fountas'ı transfer edenlerle futbol konuşmam ben! İlk yarıda adam sahada yoktu. Kahveden birini çağırıp, 'gel sana Trabzonspor forması giydirelim bu maçta oyna' deseler Fountas'tan daha yürekli futbol oynar! Trabzonspor, rakiplerine hayat veren bir takım durumuna geldi. Savaşmayan, koşmayan, formasını terletmeyen futbolcuya sahada ekmek yok! Kasımpaşa, mütevazı kadrosuyla Trabzonspor'u futbol dersi verip, 3 puanı cebine koydu gitti. Emek, alınteri, takım bütünlüğü olmadan kazanamazsın! Trabzonspor'da bunların hiçbirisi yok! Bir önceki yazımda da yazdım, yineliyorum. Trabzonspor, yeni transferlerle düzelmez! Trabzonspor önce savaşmalı, koşmalı, pes etmemeli, bir oyun inşa etmeli. Sonrasında transfer yapmalı… Yoksa milyon euro'lar çöpe atılmış olur! Konfüçyüs'ün bir sözü var böyle durumlarda söylenen! 'Ya bir yol bul, Ya bir yol aç, Ya da yoldan çekil…' Çünkü Abdullah Avcı bu formsuz haliyle hem kendisine, hem de Trabzonspor'a zarar veriyor!
"Bunun adı rezilliktir"
Cemal Ersen (Milliyet): Trabzonspor için ligdeki önemli virajlardan biriydi Kasımpaşaspor maçı. Durumun ciddiyetini anlatmak için söylüyorum; son üç haftada kaybedilen puan sekiz. Veya kazanılan bir puan. Kalesinde 7 gol görmüş, karşılığında sadece iki gol atabilmiş bir takımdan söz ediyorum. Dün akşam bu kötü verilere yenileri eklendi. Durum daha vahim oldu.
Kimse kusura bakmasın ve kullandığım tabire kızmasın, bunun adı rezilliktir. Trabzonspor’un aciz duruma düşmesine sebep olan kimler ise, hesap vermeli ve sonlanmalı.
"Ciddi bir teknik direktörlük sınavı olacak"
Tatsız görünen tabloyu sadece kadro yetersizliğine bağlamak hatadır. Sakatlar, ayrılanlar, takımdan gönderilenler ve Afrika kupasında forma giyenler ciddi eksiklik elbette. Kulübün ekonomik durumu malum. Ara transferde şapkadan tavşan çıkmayacağına göre sezon eldeki oyuncularla tamamlanacak. Öyleyse mazeret üretmek yerine çözüm bulacak bir “akla” ihtiyaç var. Bu noktada görev kime düşüyor? Teknik direktöre. Abdullah Avcı madem kriz döneminde geri döndü ve inisiyatif aldı, eksi de artı da ona yazacak. Lakin görünen o ki, hoca hâlâ umutlu ve destek peşinde!
Futbolu konuşmak gerekirse; ilk yarıda taraftarın istediği gibi “dik oynamaya” çalışan bir takım vardı. Visca, Enis Destan ve Bardhi ile üçüncü bölgede etkili oldu. Hava hakimiyeti güçlü bir forvete sahip iseniz kanat organizasyonları avantajdır. Onuachu’nun yokluğunda görev Enis Destan’ın. Genç oyuncu tıpkı efsane Fatih Tekke gibi golü kokluyor. Onuachu milli takımından döndüğü vakit nasıl bir forvet kurgusu göreceğimiz ciddi bir teknik direktörlük sınavı olacak.
"Suçlu ayağa kalkmalı ve hesap vermeli"
İkinci yarı Trabzonspor adına kabus gibi başladı. Kasımpaşaspor’un kaptanı Aytaç eski defterleri açarken dört kişinin arasından yaptığı vuruşla skora not düştü. Ardından VAR onaylı penaltı ve Hajradinoviç’in üstünlük sayısı geldi. Ve Da Costa’nın Trabzonspor cephesinde çok taşı yerinden oynatacak fark sayısı.
Tüm bunlar olurken ev sahibi takım oyuncuları şaşkın, çaresiz, bitkin ve yılgındı. Tıpkı hocaları Abdullah Avcı gibi. Genç Poyraz Efe’nin sevinemediği golü gürültüye gitti arada. Tribünler ise ilk kez “birilerini” istifaya davet etti. Davete icabet eden çıkacak mı, yakında göreceğiz.
Eleştirmek kolay diyen olabilir. Peki, her yıl milyonlarca euro veya TL alıp taraftarı çileden çıkaranlara ne diyeceğiz? Kim hangi mazeretin ardına sığınabilecek?
Kimsenin Trabzonspor’u sıradan kılmaya hakkı yok. Suçlu ayağa kalkmalı ve hesap vermeli. Özür dilemek yetmez.
"Travma büyüyor"
Erman Özgür (Fanatik): İkinci yarı Kasımpaşa’nın maça iyi başlaması Trabzonspor’un tüm falsolarını ortaya çıkardı. Harika bir sezon geçiren Aytaç’ın 5 Trabzonspor’lu savunma oyuncusunun arasından attığı gol ile yaktığı ateş, kırılgan Trabzonspor’un oyun disiplininden kopması, Hajradinoviç penaltısı ve Da Costa golü ile yangına dönüştü! Trabzonspor’un bitmeyen çilesi yediği gole tepki veremeyiş ve az sayıdaki kaliteli ismin kayboluşuyla travma büyüdü. Bordo-Mavililer’in kulübesinde de bu işi çözecek oyuncu olmayınca, skoru çaresizce kabul edildi.
"Bunun adı çöküş"
Olcay Çakır (Fanatik): Kimsenin bundan fazla bir beklentisi yok aslında. Trabzonspor herkese rahatlıkla kaybedebilir bir halde çünkü. Tribünlere gelmeyenler bir tarafa, gelenlerin de stadyumu terk etmeleri büyük bir kaosu işaret ediyor artık. Forvetleri Afrika’da olan Trabzonspor’un başka gidenleriyle de birlikte düştüğü durumdan çıkması için kadrosunun düzelmesi harici bir çözüm gözükmüyor. Trabzonspor, istisnasız en kötü futbol oynayan takımı bu ligin. Uzun zamandır da böyle. Önceden oyun gücü yoksa da, oyuncu kalitesi ile işi yürütüyorlardı ama oyuncu kalitesi de düşünce defolar ortaya saçılmış oldu. Teknik adam çare üretemiyor...
Hakemi es geçmeyelim!
Evet kadro sıkıntılı. Evet alternatifler yok. Ama rakip Kasımpaşa takımı sahaya bir kaç genç çocukla çıkmadı mı? Büyük başın derdi büyük olur derler ya... Bunun adı bir çöküş. Hem de izahı güç bir çöküş. Ligin tüm maçlarını izliyoruz. Trabzonspor bugün mevcut haliyle şu rakibe karşı maç kazanabilir diyebileceğimiz bir takım yok. Trabzonspor çok kötü performans gösterdi ama hakem ve VAR ekibinin de kararlarını şuraya not edelim. Bugünün çok konuşulacak konusu olmayabilir bu. Takım kötü zira. Ancak... Topun izdüşümü konusu ve yerde destek eline penaltı verilmesi konusu önümüzdeki yıllarda iddialı olunduğunda başınıza gelebileceklerin bir erken uyarısı gibi oldu!
"Refleksi kalmamış"
İskender Günen (Sabah): ''Görünen o ki büyük takım olma refleksini yitirmiş, kazanma azmi, coşkusu olmayan ve sorumluluk almaktan çekinen bir takım var. İlk yarıdaki Visca ve maç süresince Enis Destan'dan başka vasatı zorlayan bir oyuncu yoktu. Sakatlıklar ve eksiklikler önemli ama 1-0 öne geçtiğiniz bir maçta, ikinci yarıdaki görüntü; yakışan bir durum değil. Haftalardır süren bu olumsuzluklardan çıkabilmek, şu an Trabzonspor'un içinde bulunduğu durumu düşündüğümüzde hiç de kolay gözükmüyor. İki yıl önce şampiyon olmuş bir takımın bugün geldiği nokta sorgulanmalıdır.''
"Oyun ve Skor"
Reha Kapsal (Fotomaç): ''Trabzonspor kendi gibi formsuz olan Kasımpaşa'yı ağırlarken rakibin teknik direktörü cezalı olduğu için kulübede değildi. Bir de iki tane 17 yaşında geleceği olan ama çaylak ve hata yapabilecek Kasımpaşa'ya karşı bu bölgeyi bile zorlamadılar. Saha içinde herhangi bir plan hazırlığı da yoktu. Hem oyuncu kalitesi hem de kırılgan yapısına rağmen Kasımpaşa gibi bir takıma böyle kötü oynamak ve mağlup olmak Trabzonspor açısından oyununun gelişmediğini gösteriyor. Gelinen noktada 3 haftadır oyun da olmadığı gibi artık skor da yok. Gelinen noktanın en büyük nedeni, oyun olmadığı halde bazı maçların kazanılması, eksiklerin halının altına süpürülüp yok sayılması ve bunların gözardı edilmesidir.''