"Kendisini futbol Tanrısı sanıyordu"
Bir süre önce Beşiktaş ile olan sözleşmesini karşılıklı olarak fesheden Sezer Öztürk, çok önemli açıklamalar yaptı.
Bugün gazetesi için Özgür Sancar'ın sorularını yanıtlayan Sezer, Fenerbahçe kulübü başkanı Aziz Yıldırım’ın kendisine karşı çok dürüst davrandığını belirterek, "Bana göre Türkiye’de en dürüst insanlar Fenerbahçe’de yer alıyor. Aziz Yıldırım’a hayranım. Çünkü dobra dobra konuşuyor. Türkiye’de insanlar ikiyüzlü. Bunu daha iyi anlıyorum" dedi.
İşte Sezer Öztürk’ün çok özel açıklamaları:
"En iyi top oynayan takım Beşiktaş"
"Beşiktaş şu anda Türkiye’nin en iyi top oynayan takımı. Açık ara böyle. 3 yıldır aynı takım. Birbirlerini iyi tanıyorlar. Şenol hoca büyük faktör. Her ne kadar beni kadroda istemese de sevdiğim bir teknik direktör. Bu sezon Beşiktaş uzun süredir birlikte oynayan oyuncuların meyvesini alır. Gökhan Töre müthiş bir oyuncu."
"Beşiktaş’ta benimle ilgili çözüm üretmek istemediler"
"Beşiktaş’ta başkan ve yöneticiler benim durumumla ilgili çözüm üretme niyetinde olmadılar. Hiç ilgilenmediler. Benimki çözülmeyecek bir durum değildi. Ama çözüm üretmek istemediler bana göre. İbrahim Toraman’la olan kavgam bir gerekçe olamaz. Biz zaten barışmıştık. Sonrasında Beşiktaş daha büyük bir olay yaşadı. Disco’daki saldırı mı daha büyük benim olayım mı daha büyük. Bilic bizi istemiyordu. Toraman’la olan olayı bir gerekçe yaptılar."
"Fikret Orman, transferlerim için bizzat kendisi aradı"
"Ben Fenerbahçe’deyken Fikret Orman beni aradı. Transferimi çok istediğini söyledi. ‘İstediğim Türk futbolcuların başında geliyorsun. Biz Aziz Yıldırım’ı iknâ edemedik. Sen iknâ et’ dedi. Ben de gittim başkanla konuştum. Aziz Yıldırım, ‘Tamam, gitmek istiyorsan zorla seni tutamayız’ dedi. Ben Fenerbahçe’den ayrıldığım gün benim tüm paramı kuruşuna kadar ödedi. Alnımdan öptü gönderdi. Aziz Yıldırım’ı çok seviyorum. Dobra bir adam. Türk futbolunda Aziz Yıldırım gibi birkaç adam daha olmalı. Şu ana kadar Fenerbahçe’den Beşiktaş’a bonservisiyle transfer olan tek futbolcuyum. 2 milyon Euro ödediler benim için. Bu kadar para verip, transfer ediyorsun hiç şans tanımıyorsun."
"İftiralar moral olarak beni çökertti. Yaşadığım büyük sakatlıklar bu nedenle oldu"
"Ben milliyetçi bir insanım. Ama Türkiye’de insanlar samimiyetsiz. Yanlışa doğru diyen insanlardan hoşlanıyorlar. Bunlar teknik direktörler için de geçerli. Aziz Yıldırım öyle değil. Dobra bir insan. Bu nedenle Türkiye’de tek hayranlık duyduğum insan Aziz Yıldırım. Aziz Yıldırım’ın şike konusunda hakkı yendi."
"Şike olayında 4 gün nezarette kaldım. Bu belki çok önemliydi; ama bana atılan bu iftirayı kaldıramadım. Şikeyi kabul eden her türlü onursuz davranışı da kabul eder. Hepimizi anası ve babası yok. Ben Fenerbahçe’yle görüşmeye babamla birlikte gittik. Eskişehirspor’da oynadığım dönemdi. Üstelik Fenerbahçe’yle oynadığımız maçtan sonra görüşme yaptım. Bugün transferi söz konusu olan tüm futbolcular görüşme yapıyor. Bundan doğal ne olabilir. Özer Hurmacı Kasımpaşa’da oynarken Trabzonspor’la görüşmedi mi? Kaldı ki o dönem beni Galatasaray da istedi, Beşiktaş da. Bana en yakın Fenerbahçe geldi. Bana en çok parayı Fenerbahçe verdi. Fenerbahçe’yi seçtim."
"Daha önce oynadığım takımlarda sakatlıklarım çok kısa sürdü. 1 hafta iki hafta. Ama Fenerbahçe’ye transfer oldum diye bana şike yaptığı iftirası attıkları için çok büyük bir moral bozukluğu yaşadım. Geceleri uyuyamadım. Bu moral bozukluğu nedeniyle bacağımdaki kas koptu. Ben dokuz ay futbol oynayamadım. Ayağım koptu. Ben nasıl oynayayım. Hepsi bir moral bozukluğundan oldu."
"Fenerbahçe’de başarılı oldum"
"Fenerbahçe’de sakatlıklar nedeniyle çok az forma şansı buldum; ama az da olsa oynadığım maçlarda bana göre çok başarılı oldum. Sonrasında ayrılma kararı aldım. Fenerbahçe’deyken sanki üzerimde bir kara bulut dolaşıyordu. Olmayacak diye düşündüm ve ayrılmaya karar verdim. Büyük bir sakatlık geçirdim. Geri geldim. Aykut Kocaman beni 6 hafta kadroya hiç almadı. 7. Hafta kadroya aldı, Akhisar maçında, çok iyi oynadım. Sonra Ordu maçında yine oynadım gol attım. Sonra kupada gol attım. O iki aylık süreçte çok iyi oynadım. 7 maçta 5 gol attım. 6 gol pası verdim. Ondan sonra bileğim çatladı. 3 buçuk ay da oradan kaybettim. Nisan ayında geri döndüm. Lig bitti. Sonra ben bahtsızım olmuyor Fenerbahçe’de dedim. Ben aile babasıyım. Kendime bakarım. Gece kulübüne gitmem."
"Kimse o fotoğraf gerçek mi diye sormadı!"
"Twitter beni ağır siklet boksör gibi gösteren resim fotomontaj. Hiç kimse bana gerçek mi değil mi diye sordum. Halbuki bu kardeşimin bir şakasıydı. Bana şaka yapmak için fotoğraf üzerinde oynayarak beni kilolu göstermiş. Ben de espiri olsun diye bunu instagrama koydum. Bunun üzerine bu resim haber oldu. Kimse beni arayıp, sen gerçekten böyle kilolu musun diye sormadı. Sormak işine gelmiyor. Çünkü yalanla beslenen bir toplumuz. Beşiktaş haftanın iki günü bana saha çalışması verdi. Üç gün salonda çalışıyordum. Buna rağmen kendimi fizik olarak korumayı başardım."
"Fenerbahçe forması giymekten gurur duyarım"
"Fenerbahçe formasıyla fotoğrafımın yayımlanması hikayesi de buna benzer. Yardımcım benim oynadığım bütün takımlarda formalı fotoğrafımı sosyal medya hesabına koydum. Leverkusen, Manisa, Eskişehir. Doğal olarak Fenerbahçe de var. Koymasa mıydı? Gururla koyarım; çünkü ben Fenerbahçe’yi seviyorum. Neden koymayacağım? Ekmek yedim ben oradan. Türkiye’de gördüğüm en dürüst adamlar Fenerbahçe’de. Adamlar dediğini yapıyor. Futbolcunun maaşını aylarca bekletmiyorlar. Geçen sezon Beşiktaş’ta bir sezon boyunca paramı alamadım. Sezon sonunda verdiler. Bir sene bana vermediler. Fenerbahçe’de bir tane yamuk adam görmedim. Aziz Yıldırım ben Fenerbahçe’den ayrılıp, Beşiktaş’a giderken 280 bin Euro verdi. ‘Bunu al oğlum, yolun açık olsun’ dedi. Ayrıca beni göndermek istememişti. Aziz Yıldırım’ın Türk futboluna verdiğini hangi başkan vermedi."
Hacıosmanoğlu kendi başarısızlığını örtmek için Trabzon’u Fenerbahçe’ye düşman yaptı
"İbrahim Hacıosmanoğlu sürekli kupa kupa dedi. Bir tek o sene kupa yoktu ki; sen 3 sezondur kupaları kaptırıyorsun. Kendi başarısızlığını örtmek için Trabzonspor’u Fenerbahçe’ye düşman yaptı. Bu düşmanlığın ortadan kalkması gerekir. Bence bu düşmanlık bitmeli."
"Manisa’da oynarken Galatasaray beni çok istemişti. Bonservis konusunda anlaşamamışlardı."
"Beşiktaş’ta hayatımın en kötü dönemini yaşadım"
"Beşiktaş’ta hayatımın en kötü zamanını geçirdim. Bir kere bile Beşiktaş A takmında resmi maçta forma giydirmediler. Transferimden 1 sene sonra bir mağazada, bari burada forma giyeyim’ diyerek iki forma satın aldım; Beşiktaş formasını giydim. Fotoğraf çektirdim. Şimdi çalışmalarımı yapıyorum. İtalya ve İspanya’dan birkaç takımla temsilcim Özkan Doğan görüşüyor. Türkiye’den isteyen takımlar da var. Bir karar vereceğiz."
"İkinci yarıda takımımı bulup iyi bir dönem geçirirsem neden A milli takıma yeniden seçilmeyim. Olabilir. Fransa’daki Avrupa futbol şampiyonası finallerinde olmak istiyorum. Manisa’da kadro dışı kalmıştım. Devre arasında Eskişehirspor’a gittim. 6 ayda milli takıma seçildim. Hiddink beni kadroya almıştı."
"Boş konuşuyorlar"
"Beşiktaş’ta benim aldığım parayı konuştular. Ama ben o parayı almak için yıllarca futbol oynadım. Bazıları boş boş konuşuyor. Ben oynadığım bütün kulüplerde o parayı aldım. Hatta Fenerbahçe’den kazandığımdan daha az aldım. Feda yılı dediler. Fedakârlıkta bulundum."
"Çok bilmiş Önder Özen, bana karşı hep ikiyüzlüydü"
"Çok bilmiş Önder Özen temel problemdi benim için. Kendisini futbol Tanrısı sanıyordu. Bence gerçekten futboldan anlamıyor. Televizyondan yorum yapıyor. Ama futbolu yönetemez. Kasımpaşa’ya gittiğinde ‘Takımın en büyük sorunu çok gol yemesi bunu çözeceğiz’ dedi. Başardı Kasımpaşa daha çok gol yedi. Futbol konuşmakla, futbolu bilmek çok farklı. Beni Metin Tekin eleştirse, Hakan Ünsal ya da Sergen Yalçın eleştirse buna bakarım. Kendimi tartarım ne yapıyorum diye. Ama Önder Özen söylerse olmaz. Bana karşı ikili oynadı. Yüzüme iyisin dedi. Bilic’e gitti, beni kötüledi. İkiyüzlü. Arkamdan konuşuyor. Sonra gelip bana senin hakkında iyi konuştum diyor."
"Bilic 'Seni ben transfer etmedim, o yüzden oynatmam' dedi"
"Beşiktaş’ta çalışmalara başladık 3 hafta geçti; Bilic’in yanına gittim. ‘Neden beni kadroya almıyorsun, ben buraya transfer edildim. Eksiğim ne’ diye sordum. Bana, ‘Sezer bu takımda bana göre en yetenekli futbolcu sensin. Takımda sahayı iyi gören oyuncular var. Ama sen komple Ümraniye’yi görüyorsun. Çok yeteneklisin; ama benim seni oynatmam çok zor. Çünkü senin transferini ben yapmadım. Çalışmandan da memnunum. Ama burada hoca ben olduğum sürece senin burada oynaman zor’ dedi. ‘Seni de Kerim Frei ve Ömer Şişmanoğlu’nu da ben istemedim. Sizi buraya yönetim getirdi. Oynatmam zor. İleride işime gelirse oynatırım’ dedi. Beşiktaş’ta bir resmi maçta bile oynatılmadım. Beşiktaş formasını 1 sene sonra bir spor mağazada giyebildim. Fikret Orman da Ahmet Nur Çebi de ‘Sezer’e karşı mahçubum’ diyor. Ama mahçubiyet bir şeyi değiştirmiyor. Daha 28-29 yaşındayım beni futbola küstürdüler."