Kariyerine Efes’in altyapısında başlayan, NBA’ye giden ilk Türk oyuncu olan, son olarak Fenerbahçe’de basketbol kariyerini sonlandıran Mirsad Türkcan, Karar gazetesine konuştu. Mirsad, iki eski takımı Anadolu Efes ve Fenerbahçe’nin Final Four’da sonuna kadar gitmesini istediğini söyledi ve ekledi: “Keşke NBA’de oynadığım dönem daha sabırlı davranabilseydim.”
Mirsad Türkcan: Keşke NBA'de kalsaydım
NBA’de oynayan ilk Türk oyuncu olan Mirsad Türkcan’dan yıllar sonra büyük bir itiraf geldi. “Keşke NBA’de daha çok kalsaydım ve orada oynadığım dönemde biraz daha sabırlı olsaydım” yorumunu yapan Türkcan, hocalığı neden düşünmediğini ise şöyle özetledi: "Fenerbahçe’de menajerlik yaparken oynama ihtimali olmadan benchte oturmak bana çok zor geldi. Bu yüzden koçluk yapmak istemedim."
Kariyerine Efes’in altyapısında başlayan, NBA’ye giden ilk Türk oyuncu olan, son olarak Fenerbahçe’de basketbol kariyerini sonlandıran Mirsad Türkcan, Karar gazetesine konuştu. Mirsad, iki eski takımı Anadolu Efes ve Fenerbahçe’nin Final Four’da sonuna kadar gitmesini istediğini söyledi ve ekledi: “Keşke NBA’de oynadığım dönem daha sabırlı davranabilseydim.”
- 16 Eylül 2012’de Fenerbahçe’de basketbolu bıraktın. Basketbol sonrası ise 2 sene Fenerbahçe’de yöneticilik ve menajerlik görevinde bulundun. Şimdi neler yapıyorsun?
3 senedir Türkiye’nin en büyük menajerlik şirketinin ortağıyım İST Basket Menajerlik adında. Basketbolun içinde kalmak istediğim için bu işe yöneldim. Ayrıca menajerlik benim için bir meydan okuma. İnanılmaz değerli oyuncuları portföyümüze kazandırdık. Oyuncular için de ekstra antrenörler ve kondisyonerler getiriyoruz gelişimleri açısından.
- Fenerbahçe’de yaptığın jübileni senden hatırlarsak?
İlk önce Fenerbahçe’ye ve Aziz Yıldırım’a çok teşekkür etmek istiyorum tekrar, çünkü beni çok onurlandırdılar. O gece benim için çok özeldi. Harun Erdenay maçtan önce gelerek o akşam ağlayacağımı söyledi ve biz Boşnaklar ağlamayız öyle kolay kolay. O gece hüngür hüngür ağlamıştım. Kafamda 20 sene film şeridi gibi geçti. Bütün arkadaşlarımı, hocalarımı orada gördüm. Ülker Grubu’na da ayrıca teşekkür etmek istiyorum.
- Türkiye’ye ilk gelişinle devam edersek…
Eski Yugoslavya’da 1992’de bir savaş başladı. Babama Türkiye’ye gitmek istediğimi söyledim ve halamın oğlu ve kızı aracılığıyla Efes’in seçmelerine girdim. Aydın Örs ve Ergin Ataman o zaman benim için kalsın dediler. Oktay Mahmuti’nin de büyük yardımları oldu. Yeni Pazar’dan bir poşetle gelmiştim İstanbul’a 1992’de. 15 yaşında mutluluktan ağladım o anda. Geldikten 1 sene sonra babam vefat etti. Benim için zor anlardı ama dayandım. Başarmak zorundaydım çünkü benim dönebileceğim geride bir yer yoktu. Çok hırslıydım ve çok çalıştım.
- Fenerbahçe üst üste 3. kez Final-Four’a kaldı. Geçen sene ise kendisi gibi Final Four’a kalan CSKA’ya finalde kaybetti…
Efes nasıl bir ekolse Türk basketbolunda Fenerbahçe de artık bir ekol oldu. En iyi sahaya ve en iyi hocaya sahip. Biz Avrupa’ya maça giderken, CSKA kamp yapmazdı eskiden ama şu anda Fenerbahçe söz sahibi Avrupa’da. Fenerbahçe’nin Final-Four’a katılması bir sürpriz değil. Basketbol Fenerbahçe’de birinci sırada. Obradovic için de ne söylesek azdır. Hakikaten inanılmaz bir hoca. Geçen sene son topla Avrupa şampiyonluğunu kaybettik ama bu sene fazlasıyla hak ediyoruz.
- Fenerbahçe’nin finalde geçen sene hakem dolayısıyla kaybettiği iddialarına ne diyorsun?
Ben katılmıyorum oyuncuyken de katılmadım. Sonuçta 20 sayı geriden geldik. Çok kötü başlamıştık finalde geçen sene.
- Bu sene kupa gelir mi?
Şansımızın çok büyük olduğunu düşünüyorum. Final-Four’da da favoriyiz.
- Türkiye’de takım halinde kazanılan ilk kupanın (Koraç) kadrosunda sen de vardın…
1996’da kupayı kazandığımızda herkes bizimle birlikte basketbolu daha da sevmeye başlamıştı. İlk kez bunu başarmıştık. Sadece basketbol değil Türk sporu için de büyük başarı. Türk sporu o dönem saygı kazanmaya başladı. Koraç Kupası’nı kimse unutamıyor. Anadolu Efes’in de Final-Four şansı var. Benim isteğim Efes ve Fenerbahçe Final-Four’da sonuna kadar devam etsin. Efes bunu hak etti. Tuncay Özilhan’ın yatırımlarıyla bugünlere geldiler. İki takım arasında final zor gibi gözüküyor ama neden olmasın?
- Avrupa Ligi’nde 8 şampiyonluğu var Obradovic’in ve kariyerinde 16. kez Final-Four oynayacak. Obra’yı senden dinleyelim mi?
Oyuncularına karşı çok dürüst. Bir koçun en iyi yapabileceği şey de bu zaten. Herkesi güzelce idare edebiliyor. Avrupa’nın gelmiş geçmiş en iyi antrenörü. Bence Fenerbahçe’ye çok şey kazandırdı. Futbolda da Obradovic gibi bir hoca olsun istiyorlar ama onun ayarındaki hocalar Chelsea, Manchester United gibi dünya devlerinin başında.
- Obradovic’ten sonra seni takımın başında görmek isteyenler var?
Ben ilk sene Obradovic’in yanında çalıştığım zaman üzerimde inanılmaz bir stres vardı. Oyuncuyken oyuna giriyorduk ve o enerjiyi üstümüzden atıyorduk ama benchte oturarak takip ederken Fenerbahçe’nin kaybetmesini kabul edemiyordum. Bu stresten dolayı da Fenerbahçe’den ayrıldım. Futbolda ve basketbolda antrenörün işi çok zor. Başarısız olduğunda direk hoca kötü oluyor. Fenerbahçe taraftarına sevgim, saygım sonsuz ama ben uzun süre menajerlik işini götürmek istiyorum.
- Obradovic’in Fenerbahçe’ye gelmesinde bir katkın olduğu konuşuluyor?
Tabii ki oldu. İlk önce ben gittim yanına ve kulübü anlattım ona. Kulüp hakkında çok şey biliyordu ama Aziz Yıldırım’ın basketbola verdiği önemi anlattık. Obra’yı ikna ederek buraya gelmesini sağladık.
- Daçka’nın Final-Four şansı?
Daçka inanılmaz bir iş başardı. Ferit Şahenk’in Darüşşafaka’ya yatırımları sonrasında Oktay Mahmuti ile kazanılan başarılar. Şimdi ise Davit Blatt ile son dörde kalmak için mücadele ediyorlar. İnanılmaz bir takım kurdular.
TÜRK FİNALİ NEDEN OLMASIN?
- Final-Four’un İstanbul’da olması?
Bence olumlu etkileyecek ama bazen dezavantaja da dönüşebiliyor. Geçen sene CSKA’ya finalde kaybetmeleri Fenerbahçe’nin üzerinde bir baskı yaratacak. Fenerbahçe sonuna kadar gider ama ben bir Türk finalinin olmasını çok istiyorum.
- Türk oyuncular kendi takımlarında az süre alıyor hem ligde hem Avrupa’da…
Bunun sebebi kurallar. Bizim federasyon göreve yakın zamanda geldi. Hidayet Türkoğlu ve ekibinin başarılı olacağına inanıyorum. Amerika’da uzun süre kalmış ve vizyon sahibi bir isim Hidayet Türkoğlu. Ayrıca Türk basketbolu için de bir şans. Bu kuralları gözden geçirmek zorundalar. Fenerbahçe, Galatasaray, Efes ve Daçka problem değil ama Gaziantep’te 5 tane Amerikalı oynuyor 40 dakika. 1 tane Türk oyuncu mutlaka sahada olmalı. Sonuçta bu lig Türkiye ligi. Avrupa’da istiyorsan hepsini yabancı oynat. Çünkü 2-3 sene sonra bu Milli Takım’ı da etkileyecek. Bu sene finaller burada olacak. Türk Milli Takımı’nın en fazla verim beklediği Bobby Dixon, 80 milyon bir ülke ve büyük bir genç nüfusa sahip. Türkiye’de altyapı var. Biz şans alamasak nasıl çıkacaktık. Türk oyuncuya zaman vereceksin. Ligde hiçbir iddiası kalmayan takımlar 6-7 tane Amerikalı oynatıyor.
- EuroBasket’e sayılı günler kaldı…
Milli Takım’da dört numara sıkıntısı var ama Ersan gelecek diye biliyorum. Furkan Korkmaz Banvit’e gitmeseydi, Efes’te oynayamayacaktı. Bu Milli Takım’ı kim sırtlayacak? 2-3 tane oyuncu kendi takımında süre alabiliyor. En azından Türkiye Ligi’nde bir tane oyuncu sahada olmalı. Federasyon için de kolay değil. Hidayet Türkoğlu seneye bunu başaracak. Bir çare bulacaklar.
- Şansımızı nasıl görüyorsun?
2001’deki kadroyla şimdiki kadro arasında farklar var. Hidayet Türkoğlu, ben, Harun Erdenay, Ömer Onan, Hüseyin Beşok, Kerem Tunçeri, Mehmet Okur, İbrahim Kutluay. Biz hepimiz takımımızda süre alıyorduk fazlasıyla. Aradaki fark alınan süre. Yoksa yetenek olarak belki bizim bile üstümüzde şimdiki oyuncular. Ufuk Sarıca, Ergin Ataman’la birlikte Türkiye’nin en iyi antrenörlerinden bir tanesi. Başarıya aç bir insan Ufuk abi. Karşıyaka’yı şampiyon yaptı, son 2 sene play-off oynamayan Beşiktaş’ı play-off’a taşıdı. Avrupa çapında bir antrenör oldu. İyi bir hava yakalarlarsa yarı finale kadar gider.
- NBA’ye giden ilk Türk oyuncusun ama şu anda oynayan iki oyuncumuz Ersan İlyasova ve Ömer Aşık’ın performansı tartışılıyor…
Seneye inşallah Furkan Korkmaz ve Cedi Osman gidecekler NBA’ye. Ersan ve Ömer’in biraz yaşı geçti. Onlardan şu anda kimse harikalar yaratmasını beklemiyor. Ömer’in bir rahatsızlığı var zaten. NBA portfolyosu değişti, artık daha genç oyuncuları draft ediyorlar. Türk oyuncuların yetenekleri var ama bunun üzerinde çalışmamız lazım.
- Fenerbahçe ve Daçka’nın birleşme iddialarına nasıl bakıyorsun?
Parasal anlamda kimse hayır diyemez sponsorluğa. İnşallah Ferit bey Daçka’yı tamamen bırakmaz. Çünkü Türk basketboluna çok güzel bir takım kazandırdı. Benim duyduğuma göre de bırakmayacak.
HIRVATİSTAN MAÇINI UNUTAMAM
- En unutamadığın maçın hangisi?
2001 Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda çok iyi oynamıştım. Hırvatistan maçına benchte başlamıştım, ilk dakikalarda 15-16 sayı geriye düşmüştük ama seyircimizin desteğiyle güzel bir hava yakaladık. Türk basketbol tarihinde gidişatı değiştirdik. Hırvatistan maçını unutamıyorum dün gibi aklımda.
- Çalışmaktan en keyif aldığın koç?
Çok büyük hocalarla çalıştım ama Aydın Örs’ün bende çok ayrı bir yeri var. Babamı kaybetmiştim, Aydın Örs ve Ergin Ataman bana hem bir hoca hem de bir baba gibi davrandılar. Çok büyük destekleri oldu unutamam. Üzerimde büyük emekleri var.
- Kariyerinde keşke dediğin bir kararın var mı?
Keşke NBA’de kalsaydım. Orada oynadığım dönem daha fazla sabırlı olsaydım. Daha çok üzerine gitseydim bazı şeylerin. NBA’ye gittiğiniz zaman doğru takıma doğru zamanda gideceksiniz. Hidayet Türkoğlu ve Mehmet Okur doğru takıma doğru zamanda gitti. Ben de New York Knicks’e gittim o zamanın en iyi yıldızlarına sahip takımdı ve o oyuncuların arasında kayboldum.
- Knicks’te eski koçun Jeff van Gundy ile geçen bir diyaloğun var…
Beni oynatmayacaksan gideyim dedim koça. Öyle bir hata yaptım zamanında ama yapacak bir şey yok. 3 hafta sonra bana diyor ki; 'Sen nereden çıktın?'
- NBA’de favorin kim?
Benim favori takımım Cleveland. Çünkü orada LeBron James tek başına götürüyor takımı. Ben öyle oyuncuları çok seviyorum.
- Türkiye’de play-offlar oynanıyor. Ligde favorin kim?
Fenerbahçe bence favori gözüküyor. Bizim lig uzak ara Avrupa’nın en iyisi.
- Oyunculuğun döneminde rakip taraftarların kötü tezahüratlara maruz kaldın. Bir gün bu küfürler son bulacak mı tribünlerde?
Yunanistan’a gittik Fenerbahçe’nin ikinci maçında. Yunanistan’da seyirci olarak çok tatsız olaylar yaşadık. Artık yan yana oturarak maçları izleyelim. Hep beraber buna dur dememiz lazım. İnşallah bir gün böyle olacak ama Türkiye bu yönde iyi gidiyor.
(Karar- Hakan Akar)