'Kimse futbolcu olacağıma inanmamıştı'
İngiltere Premier Ligi ekiplerinden Liverpool forması giyen ve Afrika'da yılın futbolcusu seçilenSenegalli yıldız Sadio Mane'nin ilginç hayat hikayesi.
Yılın futbolcusu Sadio Mane'nin ilginç hayat hikayesi
Kendimi bildim bileli hızlıyım. Doğal halim bu. Hızım için ekstra çalışmadım. Allah'ın bana verdiği bir özellik. Okulda da hızım nedeniyle sürekli beni yarışlara sokarlardı. Orada da çok iyiydim. Sürekli koşardım. Uzun mesafe de koşabiliyorum.
Her zor zamanımda Allah'a sığınıyorum ve Kur'an-ı Kerim okuyorum. Din, benim için çok önemli. İslamın kurallarına saygılı davranıyorum ve günde 5 vakit namaz kılıyorum.
Vücudumu tanıyorum, neyin iyi geleceğini biliyorum. Özel aşçım var ve bana uygun yemekleri yapıyor. Sağlıklı şeyler yemeyi seviyorum. Alkol kullanmıyorum. Hayatımda denemedim. Asla sigara da içmedim.
Küçükken ayakkabılarımı giyer ve sadece koşardım. Asla bisikletim olmadı, her yere koşarak gidiyordum.
El Hadji Diouf, izlemekten keyif aldığım ilk futbolcuydu. 2002 Dünya Kupası'nda Fransa'ya karşı attığı golü hatırlıyorum. Okuldan kaçıp o maçı izlemek için arkadaşımın evine gitmiştim. Diouf tam bir kahramandı.
Profesyonelseniz her şeye hazırlıklı olmalısınız. Bazen istediğiniz gibi gitmez. Sakatlandığım zaman, benim için hiç kolay değildi. Hemen iyileşmek için bir yol bulmalıydım. Sezon başı 1 haftalık tatilimiz var. Ben de o tatilde doktora gidip tedavi olmuştum.
Eğer 25 yaşındaysanız her şeyi kazandığınızı söyleyemezsiniz. Hala bir şeyler öğreniyorum. Ne kadar ileriye gidebileceğimi biliyorum. Bunun için de çok uğraşıyorum.
Henüz 15 yaşında yaşadığım yeri terkedip Senegal'in başkenti Dakar'a gittim. Bavulumu topladım, babam gibi gördüğüm birisinden yardım istedim. Dakar'a gitmek istiyorum, bana yardımcı olur musun diye sordum. Böylece yola çıktım.
Amcam ve kuzenlerimin de olduğu 10 kişilik bir evde büyüdüm. Gideceğimi kimse bilmiyordu. Annem veya babama bile söylememiştim. Gidince herkes panik olmuştu. Beni bulmak ve geri getrmek için birisini göndermişlerdi.
Ailemde kimse futbolcu olacağıma inanmamıştı. Okulumu bitirdikten sonra ''Tamam futbolcu olmayı bu kadar çok istiyorsan dene o zaman'' dediler. Ben de denedim...
Gelecek sezon Naby Keita ile aynı takımda olacağız. Keita benim için arkadaş değil, kardeş. Sürekli konuşuyoruz. Her zaman Liverpool hakkında sorular soruyor. Ben de ona burası fantastik diyorum.
Klopp, Dortmund'u çalıştırırken de beni çok istemişti. O zamanlar Salzburg'da oynuyordum ve takımım transfer olmama izin vermemişti. Liverpool'a gittiğinde tekrar beni istedi. Doğru takımda doğru teknik direktöre kavuştum.