Kırmızı Kart Hakemler
Öncelikle 2017-2018 sezonu tüm liglerimizdeki kulüplerimize ve camialarına hayırlı uğurlu olsun diyerek yazıma başlarken; Duayen İlhan Cavcav başkanı da rahmetle bir kez daha anıyorum. Ruhu Şad olsun.
Geçmişteki sorunlu yönetimlerinizin bıraktığı tortuları temizlemek yerine sosyal medyada ve televizyonlarda, radyolarda eleştirenlere, camianın içerisinde olup kimliklerini gizleyerek etrafı trolleyen, hakem eskileri, laf cambazları vs. gibi ‘laf çakarak’ geçirilen vakte acıyorum açıkçası. İlk maçlar zor olur evet! Takımlar oturmamış olur, ama hakemler için Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok, Adalet dağıtanın da böyle bir mazereti olamaz. Denize düşen yılana sarılırmış edası ile VAR hakemliğine doğru hızla koşuyoruz. Bu sezon çok şeye gebe.
Merkez Hakem Kurulu İktidar Gibidir…
Öncelikle şu gerçeği bilmek gerek. MHK, iktidar gibidir. Bir MHK iktidara geldiği andan itibaren yıpranma sürecine girer. Yaptıkları bir kısmı memnun eder, bir kısmı etmez. “Ben yaptım oldu mantığı ile özensizce çalakalem atamalar ile hakemlere verilen müsabakalar, özensizce yapılan sezon başı eğitim seminerleri (Bu sene yapılanlar tarihimizin en JET !! Seminerleri idi). İlk haftada meyvesini verdi, İktidar oy kaybetti.
Normal şartlarda bir MHK de 6-8 haftadan sonra yıpranma süreci başlar. Bu süreci geri çevirmeniz mümkün değildir ama durdurmak imkan dahilindedir. Yıpranma sürecinin en büyük göstergesi kulüplerin sesinin yükselmesi, tartışmaların artması ve bu tartışmalar sırasında takınılan tavırlardır. Ancak Namoğlu MHK sı inadı yüzünden kullanılacak imkân dahi bırakmamıştır.
Hakemlerin en büyük problemi kendilerine yönelik eleştirel yaklaşımlara karşı hep bir savunma, hep bir itiraz, eleştireni aforoz etme çabasıdır. Her eleştiriyi hemen bel altı olarak vurma algısıdır. “Hadi canım sen ne anlarsın?”, “Kendini bir şey mi sanıyorsun?”, “Sen zaten neyi becerdin ki, benim yönettiğim maçın yarısını yönettin mi? bunu beceresin?” gözden çıkarılmaya başlanmış hakemleri gösteren önemli bir etken. MHK de buna benzer farklı yaklaşımlar içerisinde Türk hakemliğinde geri dönülmesi zor zararlar bırakmaya başlamıştır.
Hakemlerin bu haftaki performanslarının temel sebeplerinden bir tanesinin de musluğun suyunun kesildiği ve Namoğlu’nun koltuk uğruna bu kesilmeye göz yumduğu, bu sebeple TFF ye şirin görünürken rolü ile hakemlerin son derece büyük tepkisini aldığı, özellikle 2 numaralı MHK üyesinin de hiçbir hakem tarafından sevilmediği yüksek sesle konuşuluyor.
Gelelim o çok konuşulan hakem performanslarına…
Tüm müsabakaları malum her maç bir skandal bulunması sebebi ile değerlendirmeye almıyorum. Bunun için köşe yazısı değil de; Ancak bu haftaya özel mini bir dergi çıkartmak yeterli olur.
MEDİPOL BAŞAKŞEHİR FK - BURSASPOR / ÜMİT ÖZTÜRK
Bu senenin ışıldayan performansını beklediğim ve FİFA hakemliğinin en önemli adaylarından gördüğüm ümit Öztürk 2017-2018 in ilk düdüğünü maalesef ki hayal kırıklığı yaratan bir performans ile çaldı. Mossoroya 6 numaralı Tarauco’nun kolu ile suratına müdahalesi net penaltı ve haksız müdahalesinin karşılığı Sarı kart olmalıydı.
Hakemin Notu: 7.9
GENÇLERBİRLİĞİ-KARDEMİR KARABÜKSPOR / KORAY GENÇERLER
Bir senelik aradan sonra tekrardan lige dönen Koray için bu sene artık kendini ispat etme senesi, ya yıldızı parlayacak ya da sıradanlaşacak ve beklenti olmayan isimler listesine isimini yazdıracak. Sevgili Koray, kaybedecek hiçbir şeyin yok her maçın son maçınmış gibi görev yapma zamanı, önemli bir isim olarak yoluna yürüme zamanı bu sene senin için.
Hakemin Notu: 8.3
AKHİSAR BELEDİYE GENÇLİK VE SPOR-DEMİR GRUP SİVASSPOR/ BARIŞ ŞİMŞEK
Süper ligde haftanın en başarılı ismi oldu Barış Şimşek, o özlediğimiz eski günlerine döneceğinin sinyalini verdi Barış bu hafta, 12.kural uygulamaları, ekibi ile uyumu, beden dili, sakinliği ve özgüveni ile beğeni topladı.
Hakemin Notu: 8.5
GÖZTEPE A.Ş.-FENERBAHÇE A.Ş. / YAŞAR KEMAL UĞURLU
İddialı bir cümle ile başlamıştı Yaşar Kemal Uğurlu hakemliğe. “Hakem hatalarına kızarak hakem oldum” açıklamasının ardından kendisine şu eleştiriyi yapmıştım, Türkiye’nin gündemine oturduğun gün bu iddialı cümlen her hatalarından sonra karşına çıkacak demiştim. Bu haftada böyle oldu. Geçen senenin yükünü çeken ve bence Fırat Aydınus’tan sonra ikinci isim idi Yaşar Kemal, Ancak bu seneye iyi başlamadı, Göztepeli Kadu, Fenerbahçeli Alper’i ceza alanı içinde, güreşçileri kıskandıracak şekilde, alaşağı ediyor. Geçen sene ayakta alkışladığım Yaşar Kemal Uğurlu gözünün önündeki olaya es geçiyor. Fenerbahçe’nin Alper Potuk ile attığı gol, öncesi net ofsayt. Fenerbahçe’de diğer tarafta Robin Van Persie’nin bariz gol şansı ile ilerlediği pozisyonda da çekilen ofsayt bayrağı kesinlikle hatalı idi. Son olarak Kemal Yılmaz ve Serkan Çimen iyi değillerdi. Özellikle ofsayt pozisyonlarında önemli hatalar yaptılar
Hakemin Notu: 7.9 Kemal Yılmaz: 7.9 Serkan Çimen: 7.9
EVKUR YENİ MALATYASPOR-OSMANLISPOR FUTBOL KULÜBÜ / METE KALKAVAN
Sevgili Mete Kalkavan kardeşim, yakın zamanda tüm spor camiası tarafından da sevilen bir isim olan Ahmet İhsan Kalkavan’ı, babasını kaybetti, kendisine bu satırlar aracılığı ile tekrardan başın sağ olsun diyor, bu haftaki performans değerlendirmesini es geçiyorum. Başarılar.
TRABZONSPOR A.Ş.-ATİKER KONYASPOR / HÜSEYİN GÖÇEK -MEHMET CEM HANOĞLU- ERDEM BAYIK
Haftanın vasatın altındaki en tartışılır performansı maalesef Hüseyin Göçek’ten geldi. Ama derler ya Perşembe’nin gelişi Çarşambadan belli olur diye. Siz MHK olarak Avrupa’dan çok tartışılır bir performansla dönen, büyük hedefler içerisinde iken hayal kırıklığı yaşayan, Hüseyin’i motivasyon kıskacına almanız gerekirken, günümü kurtarsın mantığı ile sırtına binerseniz Hüseyin’de bunu taşıyamaz. Robot bile ısındıktan sonra dinlenmeye alınıyor!
Pereira’nın kasıtlı olarak Fofana ’ya yaptığı hareket çok sert acımasızca ve gaddarca idi, yardımcı hakem Cem Hanoğlu da göremedi, görmek zorunda idi, ama işte ah o bazı referanslar !!!
Moke, Burak Yılmaz hava topu mücadelesinde Moke, Burak’ı itti. Tartışmasız ve çok net bir penaltı kararı verilmeliydi,
Hüseyin’in Fofana- Perrera didişmesinde kriz yönetimi çok kötü idi, nerede ise oyuncular tüm cezalarını kendileri keseceklerdi, Hüseyin geç kaldı, önleyici olamadı.
Traore, Durica mücadelesinde direkt olarak hız var, şiddet var, acımasızlık var, kırmızı olmalıydı, Sarı verirsen kendini ikrar edersin, ben gördüm ama veremedim görüntüsü verirsin. Hüseyin Göçek seviyesine ulaşmış bir hakemin bu pozisyonu GÖREREK (kart çıkarttığı için gördü ve yorum yaptı) hatalı yorum yapması kabul edilemez bir hatadır.
Hakemin Notu : 7.4
BEŞİKTAŞ A.Ş.-ANTALYASPOR A.Ş./ CÜNEYT ÇAKIR - BAHATTİN DURAN
Futbolda fiziksel temas oyunun kabul edilebilir bir parçasıdır. 63. Dakikada Diego ile Cenk Tosun arasında top için bir mücadele var. Burada verilen Penaltı kararı Cüneyt Çakır ismine yakışmadı.
Cüneyt Çakır müsabakada 2 avantaj ve sarı kart uygulaması yaptı. İkincisi doğru, ilki yanlıştı, İlk avantaj da kaleye yarım penaltı sayılabilecek bir açıdan serbest vuruş kullanacaktı Beşiktaş takımı. Çakır burada oyunu devam ettirmeyi tercih ederek kanaat kullandı ama bana göre pozisyonun durdurularak direkt serbest vuruş verilmesi daha doğru olacaktı. Babel’ in sırtı kaleye dönük, iki oyuncu baskıda ve kötü vuracağı belli idi, Nitekim de öyle oldu.
Beşiktaş’ın kazandığı ilk golden önce verilen serbest vuruş kararı da fiziksel temas sınırları içerisinde son derece normal bir mücadele idi. Sonuç olarak iki basit faul değerlendirmesinin sonucunda 2 gol oldu. Avrupa’da sert mücadelelerde başarı ile görev yapan Cüneyt Çakır’a bu kararları ben garipsedim.
Hakemin Notu: 7.9
Bahattin Duran: 8.5
Bahattin Duran ise müsabaka boyunca yapmış olduğu ofsayt değerlendirmeleri ile adeta şov yaptı.
Haftanın Hakem Ekibi: Barış Şimşek-Bahattin Duran-Cevdet Kömürcüoğlu-Yiğit Arslan