"Kısaca çöküş..."
Beşiktaş hiç ders çıkarmamış (Ömer Üründül-Sabah)
Beşiktaş kadro kalitesi açısından rakibinden üç gömlek üstündü. Abdullah Avcı, Başakşehir benzeri bir 90 dakika sergiledi. Ayağa paslarla topa sürekli sahip olup ofansif girişimleri uygulamak genel stratejiydi. Tek fark pas trafiği birinci bölgeden değil ikinci bölgeden başlıyordu. 90 dakika oyunu domine ettiler. Yenik durumdan bir penaltı bir de rakibin kendi kalesine attığı golle öne geçtiler. Sonra büyük avantajı değerlendirmeyip dört gol yiyerek ağır bir yenilgiye uğradılar. Eğer bu maçtan gerekli dersler çıkarılmazsa Beşiktaş'ın önümüzdeki haftalarda çok başı ağırır.Bu kadar felaket bir takım savunmasının benzerini son zamanlarda hiç görmedim... Aslında gördüm Gaziantep'te! Hiç ders çıkarılmamış. En büyük özelliği kapasitesi sınırlı bir takım olan Bratislava, Beşiktaş'a dört gol atıyor dört de kaçırıyor. Çünkü ilerde kaptırılan toptan sonra defans bloğunun arkada 40 metre genişlik bırakması bir intihar girişimidir. Eğer hakem maç 1-0 iken Loris Karius'un mutlak kırmızı kartını es geçmese herhalde daha da büyük bir felaket tablosu ortaya çıkacaktı. Zaten Estonyalı hakem Ljajic'e yapılan mutlak penaltıda 'Kendisini aldatıyor' diye sarı kart göstererek bu işi hiç bilmediğini kanıtladı.
Proje bitti, sıra operasyonda - Attila Gökçe (Milliyet)
UEFA Avrupa Ligi ya da Süper Lig. Veyahut da Ziraat Türkiye Kupası… Hiç fark etmez. Bu sezon en azından ilk devrenin sonuna kadar Beşiktaş’ı hep aynı maceranın içinde izleyeceğiz…İş kazalarına uğrayacaklar. Hayal kırıklığı yaşayacaklar (ve de yaşatacaklar)… Olmadık gaflarla, hatalarla trajikomik goller yiyecekler.Şunu da unutmamak gerekir: Beşiktaş’ın hem oyunu hem de jeneriği değişti. 4 -2-3-1’den 4-1-4-1’e evrildiler. Savunmanın iki beki, Rebocho Douglas, dün ilk kez birlikte görev aldı. Beşiktaş’ın oyunlarında sürekli başrol oynayan Gökhan ve Caner yedek kulübesindeydi. Elneny savunmanın önünde tek başına merkezi oluşturuyordu. Solda çok etkili ve yıpratıcı Nkoudou’yu izledik. Sağ kanatta da Diaby görev almıştı..Hemen söyleyelim; kimse onu Quaresma ile karşılaştırmaya heves etmesin. Çok farklı oyuncular. Dorukhan ve Llajiç, hücum bölgesinde çok top kaybettiler. Ceza alanına adam eksilterek girmeleri, kalabalık savunmanın içinde çabuk oyunla paslaşarak, duvar yaparak şut sayısını artırmaları gerekirdi.İlk çeyrek saat dolarken Andraz Sporar’ın atağında kaleci Karius’un anlamsız çıkışıyla şoka girdi Beşiktaş. Kariyerinde acı tecrübeler yaşayan Alman kaleci, savunmadaki iki arkadaşının mücadelesi sonlanmadan yapmayacağı işlere kalkıştı. Abuk bir kafa vuruşuyla hücumu kesmek istedi. Olmadı Sporar da boş kaleyi boş bırakmadı.Yine de Beşiktaş’ın şoktan çabuk kurtulduğunu, gerekli reaksiyonu gösterdiğini izledik. Llajiç ve Dorukhan toparlandılar. De Kamps’ın Llajiç’e müdahalesi, evet, penaltıydı. O da beraberliği yazıp ilk yarı bitmeden dengeyi sağladı. 45+1’de Umut Nayır’ın önünü kapatmak isteyen Vasil Bozhikov, kendi kalesine attı. 58’de yine Sporar oyuna denge getirirken Beşiktaş iflah olmaz savunma zaafının bedelini ödüyordu. Dakikalar geçtikçe dağıldılar. Onunla da bitmedi… Korner atışından Ljubicic ev sahibini öne geçirdi. Son noktayı koyan da Khadfi oldu.Maçı kazanma noktasına gelen, rakibi sarsan Beşiktaş, hediye gollerle, anlaşılmaz gaflet oyunuyla resmen teslim oldu. Yazık. Abdullah Hoca ve takım… Başkan Orman ve yöneticiler bu maçı geçiştirip unutamaz.Kim nerede hata yaptı? Sezon başında tam kadro toplanamayıp hazırlık sürecini dağınık tamamlayan, Umut Nayır’ı bir türlü kullanamayan, yanlış transferlerle zaman kaybeden Beşiktaş, zorunlu olarak seri operasyonlara gitmek zorunda. Onlar artık peroje takımı değiller. Sürekli patinaj yapan, sağa sola dümen kırmak durumunda olan, her hafta yeni yeni düzeltmelerle macerayı devam ettirmek zorunda Beşiktaş. Geçmiş olsun!
Kısaca çöküş - Cem Dizdar (Fanatik)
Evet, güçler eşit değildi ama Beşiktaş’ın oyununu test edip, geliştirmek için fırsattı Bratislava maçı. Pas oyununu denedi, kısmen becerdi, sürdüremedi. Oyun boyunu kısaltmayı denedi ve kısmen becerdi, sürdüremedi. Geriye düştüğü oyunda ayağa kalkmayı denedi, becerdi ama sürdüremedi. Yani Beşiktaş’ta düzeltilmesi gereken çok şey var. Önde baskı oyunu çoğu maçta şart ama bu oyunun riski yenilen golde olduğu gibi dönüş hızı ve arka alanda uyumu zorunlu kılıyor. Keza pas oyunu da öyle... Doğru pas açısı, hız ve denge istiyor. Doğrudan oyun ya da rakibe alan kontrol edilecek alanlar bırakıp çoklu baskın hücum aksiyonları şart... Elneny, Ljajic ve Dorukhan merkezli oyun vaatkar ama bu haliyle yeterli değil. Sahadaki kadronun maçı koparıp güvenli oyun aşamasına geçmesi kısa vadede mümkün görünmüyor. Hele ki beraberlikten sonra kopuş ve uzatmadaki çöküş açıklanabilir gibi değil.Gecenin sorusu İki maçtır 37 yaşındaki Atiba oyuna girince atak kesip atak başlatarak takıma şekil şemal veriyorsa bu ciddi sorunların olduğunu gösterir mi? Ve bu Lens sahada yapamadıklarını antrenmanlarda yapıyor mu acabaMaçın starı Beşiktaş’ın verimli ismi Dorukhan ve Elneny destekli Adem Ljajic görünse de geometrik oyunu bilen Bratislava’da Sporar ve onu besleyen David Holman fark yaratan oyunculardı.Maçın olayı Berabere giden maçta plan değil de can havliyle saldıran Beşiktaş’ın uzatmalarda iki atakta iki gol yemesi elbette! Deplasmanda bir puan kötü müydü?Kısa mesaj Yakın geçmişin olumsuz mirası Beşiktaş’ı zorluyor. Düzelmez değil ama iş artık zor görünüyor...
Spor yazarları Slovan Bratislava-Beşiktaş maçını değerlendirdi.