Kocaman ne yaptın öyle?
Ajansspor'un konuk yazarı Adil Yıldız'ın yazısı:
Bu maçın iki satranç oyuncusu vardı, biri Şenol Güneş bir diğeri Aykut Kocaman. Süper ligin iki iddialı takımı Vodafone Park stadında karşı karşıya geldi. Hafta içerisinde, Bayern Münih’ten beş gol yiyen Beşiktaş yorgun, moralsiz ve her şeyden önemlisi Şampiyonlar Liginde bir üst tura çıkma şansının az olduğu bir müsabakadan çıkmıştı.
Fenerbahçe ise; geçen hafta kendi sahasında Aytemiz Alanya spor u 3-0 yenmiş rakibi ile oynayacağı maça daha rahat hazırlanmıştı.
Aslında, Fenerbahçe Alanyaspor ile oynarken ve 3-0 önde iken Hasan Ali Kaldırım’ın gereksiz gördüğü sarı kart derbide oynayamaması Aykut Kocaman’ın ligin 2. Devresinden beri oynatmaya çalıştığı sistemi sol tarafını aksatacaktı.
Hafta içinde Beşiktaş SK başkanı Fikret Orman’ın demeçleri de Beşiktaş taraftarlarının içine su serpti. Maç günü hava sisli, puslu ve o kadar da soğuktu. Ancak maça gelen kırk bin Beşiktaşlı takımlarına öyle sahip çıktılar ki yer gök siyah beyaz oldu. Maç öncesinde bütün otoritelerin hakem Cüneyt Çakır maçı yönetecek olmasından dolayı, kamuoyundaki algısı “Evet bu maçı ancak Cüneyt Çakır yönetebilir” şeklindeydi.
Maça gelecek olursak; Fenerbahçe ilk 25 dakika rakip sahanın ikinci bölgesinde yaptığı pres ile rakibi zorluyor ve Beşiktaş’ın kendi sahasından çıkarken uzun toplarla oynamasına neden oluyordu. İlk 25 dakika da rakipten çaldığı toplarla pres yapan Fenerbahçe sağ taraftan Dirar ‘ın yapmış olduğu ortaya Fernandao’nun attığı gol ile 1-0 öne geçiyordu. Gol buram buram ofsayttı. Burada orta hakem Cüneyt Çakır yardımcıları Tarık Ongun ve Bahattin Duran ‘a iki lafım var. “Siz hafta içerisinde Chelsea –Barcelona maçını yönetmiş Avrupa’nın en iyi hakemlerindensiniz. Rusya’da yapılacak olan Dünya Kupasında gidiyorsunuz. Yardımcı hakem Tarık Ongun Efendi bunu nasıl olur da gol kararı verip kaçırırsın. Orta hakem Cüneyt Çakır burada en masum olanıdır”. Eğer bu şekilde dünya kupası müsabakasında maç yönetirseniz FİFA sizi ilk uçak ile evinize geri gönderir.
Tekrar maça dönecek olursak; dakika 25’i gösterirken İsmail Köybaşı’nın sakatlanarak oyundan çıkması Fenerbahçe’nin tüm oyun planını alt üst ediyordu. Isla sol beke çekildi. Şener sağ bek olarak oyuna dahil oluyordu. 25.dakikadan sonra Fenerbahçe ne yaptıysa sol tarafına çare bulamadı. Kurt hoca Şenol Güneş bu dakika itibari ile usta satranç oyuncusu gibi hem rakibi Fenerbahçe ile hem de Aykut Kocaman ile çelik çomak oynar gibi oynamaya başladı. Fenerbahçe’nin imdadına ilk yarı yetişti. İkinci devre başladığında gördük ki, Beşiktaş sağlı ve sollu ataklar ile Fenerbahçe ‘yi adeta vurgun yemiş balık gibi sağa sola salladı.
Yine bir duran top sonucunda Vida nın attığı gol ile beraberliği sağladı. Quaresma’ nın inanılmaz iyi oynadığı maçta “ben futbol entelektüeliyim” diye bağırdı. Quaresma’ nın olağanüstü sağ ayağının dışı ile attığı gol hem takımı galibiyete taşıyordu, hem de stadyumu düğün havasına çeviriyordu. Aykut Kocaman ise, son dönemlerde yedek kulübesinde beklettiği Valbuena’ yı 74. Dakikada sahaya sürerek adeta kurtar beni der gibiydi. Ancak inanan, baskı yapan ve dün sahada basmadık yer bırakmayan Beşiktaş haklı olarak 3 puanı hanesine yazdırıyordu.
Özün sözü, dün oynanan müsabakada satranç oyuncularından Şenol Güneş Aykut Kocaman’ı mat etti. Aykut Kocaman yine oyunu okuyamaması ile yaptığı değişiklikler maça iyi hazırlanamamış ve dolayısı ile Kocaman bir fiyaskoydu. ‘’Şampiyon olacağız’’diyorsun. Ben de diyorum ki’’Hadi bakalım’’