Koltuk değneği ve şampiyon...
Halter camiasının önemli isimlerinden Enver Türkileri geçtiğimiz günlerde hayatını kaybetti. Atilla Türker, Türkileri'nin hayat hikayesini kaleme aldı.
O dönem Türkiye Spor Yazarları Derneği kontenjanından oy hakkım bulunduğu için bazı detayları çok iyi bildiğimi de belirtmek isterim.
Hasan Akkuş'un kısa dönemdeki en büyük icraatı ne oldu?
Tarihi başarılara imza atan Enver Türkileri'yi kapı önüne koymak...
***
Enver Türkileri 16 yıl boyunca halter milli takımımızın başındaydı.
Ama ne yazar...
Gidiş o gidiş...
Kovuldu Enver Türkileri...
***
Böyle bir teknik adam, boşta kalacak değildi ya...
Kazakistan Halter Federasyonu kucak açtı.
Tereddütsüz gitti Türkileri...
Her ne kadar birileri, "Ne yapıyorsun hocam? Kazakistan halterinin dünyada yeri yok... Hatta Asya'da bile yeri yok... Kendini rezil etme... Asya Oyunları'nda bile dereceye giremeyen Kazak haltercileri sen adam edecek değilsin ya" dese de...
Türkileri dinlemedi.
"Önemli olan yoktan var etmektir" dedi.
Gitti...
***
Hayat devam ediyordu...
Enver Türkileri gidince halterde teknik adam koltuğu boş kalacak değildi tabii...
Hasan Akkuş federasyonu, rüzgarın yönüne göre çeşitli teknik adamlarla çalıştı.
Ama en tepedeki teknik sorumlu hiç değişmedi... Kimdi bu isim? Talat Ünlü... Kimdi Talat Ünlü? Eski bir halterci... Konyalı... Hemşeri yani... Benim değil, Hasan Akkuş'un hemşerisi... Özelliği buradan geliyor.
Türk halterini dizayn eden teknik adam olarak ön plana çıktı Talat Ünlü...
***
Peki bu süreçte bizim şampiyonlara ne oldu?
Hani, Atina'da gururumuz olan Halil Mutlu, Nurcan Taylan ve Taner Sağır...
Halil Mutlu, malumunuz bir doping talihsizliği yaşadı... Ceza aldı. Gönüllerde her zaman için ayrı bir yeri olmasına karşın, sessiz sedasız haltere veda etmek zorunda kaldı.
Halen evinde oturuyor!
Nurcan Taylan da yine Hasan Akkuş döneminde doping cezası aldı... Yılmadı, cezasını çekti, yine büyük başarılara imza attı. Ama ne yazık ki sonrasında yine dopingle karşılaştı, bu yüzden Londra Olimpiyatları’na katılamadı.
Peki, Taner Sağır!.. 19 yaşında Atina Olimpiyatları’nda en tepeye çıkan ve bu coğrafyada yetişen çok değerli isimlerden biri olan Taner Sağır, maalesef kendini bir türlü toparlayamadı, sakatlıklardan kurtulamadı.
***
Şimdi... Bu yıldızlar durduk yere yok olmadı.
"Dopingle mücadelemiz doğrultusunda Londra'da sıfır çektik" diye konuşan Hasan Akkuş'a elbet birileri, "En büyük doping skandalları sizin döneminizde yaşanmadı mı" şeklinde soracaktır.
Tabii ki... Kadronuzu siz iyi yapamazsanız, plan-program çerçevesinde çalışmazsanız, işte böyle sıfır çekersiniz, milleti de rezil edersiniz.
Ahbap-çavuş ya da hemşeri ilişkileri ile anca buraya kadar...
***
Bu arada... Unuttuğumu sanmayın.
Enver Türkileri Kazakistan'da tarih yazdı.
Kazakistan'ın 2012 Londra Olimpiyatları’nda kazandığı 6 altın madalyadan 4'ü halterden geldi.
Öncesi de var... Aynı Kazakistan, aynı Enver Türkileri ile 2008 Pekin Olimpiyatları’nda da çok büyük başarılara imza attı.
Kazak halterciler, Pekin’de de 1’i altın, 2’si gümüş, 1’i bronz olmak üzere 4 madalya kazandı.
Sonrası da var... Aynı Kazakistan, aynı Enver Türkileri ile 2016 Rio Olimpiyatları’nda da çok büyük başarılara imza attı.
Kazak halterciler, Rio’da da 1’i altın, 1’i gümüş, 4’ü de bronz olmak üzere 6 madalya kazandı.
Şaka gibi...
Halterde nerede ise dünya sonuncusu olan Kazakistan, Enver Türkileri geldikten hemen sonra dünyanın en başarılı ülkeleri arasına girdi.
Türk haltercileri ise tepetaklak gitti.
***
Şunu da ifade edeyim.
Enver Türkileri halterde 22 dünya, 13 de olimpiyat şampiyonu yetiştirdi.
***
Herkes bilir ama yine söyleyeyim... Enver Türkileri, Naim Süleymanoğlu’nu da yetiştiren bir isim...
Naim Süleymanoğlu henüz 10 yaşındayken... Bir çocukken... Parkta oynarken... Enver Türkileri tarafından keşfedilir...
Naim o zaman 1.18 boyundadır.
Sadece 24 kilodur.
Enver Türkileri, Naim’i çocuk parkında 3 ay boyunca her gün izler... Sessiz sedasız izler... Naim’in davranışlarını ve arkadaşlarıyla diyaloglarını gözlemler.
Naim’deki özgüveni ve liderlik vasfını görür.
Sonrası ise tam bir destan...
Dünya spor tarihinin en büyük öykülerinden biri böyle başlar.
Naim’in 10 yaşından itibaren kırdığı tüm rekorların arkasındaki en önemli isimlerden biridir Enver Türkileri...
***
A milli futbol takımımızın maçı için gittiğim Kazakistan'da bizzat gördüğüm, duyduğum, bildiğim için yazıyorum.
Kazak halkı Türkileri'yi yere göğe sığdıramıyordu... Efsane gözü ile bakıyordu.
Çünkü... Kazak halteri, Enver Türkileri sayesinde çağ atladı.
***
2012 Londra Olimpiyatları’nda altın madalya kazanan her Kazak sporcu, koşa koşa Türkileri'nin yanına gitti.
Ilya Kosanova da...
Zulfiya Chinshanlo da...
Maiya Meneza da...
Podo Dedora da...
Hep beraber sarıldılar, mutluluk gözyaşı döktüler.
Türkileri'ye sarılarak ağladılar.
Müthiş bir tabloydu bu...
***
Ama şu da vardı.
Türkileri ayakta durmakta zorlanıyordu.
Çünkü... Maalesef... Kemik kanserine yakalanmıştı.
Koltuk değneği ile hayata tutunmaya çalışıyordu.
Bir koluyla koltuk değneğine tutunurken, diğer koluyla sporcularına sarılıyordu.
***
Haltersiz de yaşayamıyordu.
Offfki ne offffff...
***
Kazaklar, Enver Türkileri’ye hep destek verdiler.
Yalnız bırakmadılar.
Arkasında durdular.
Türkileri de inanılmaz bir mücadele verdi.
Kazak halterine güç katan Türkileri, kendini de güçlü tutmaya çalıştı.
Ve... Sonunda... Türkileri kemik kanserini yendi.
Evet... Bir inanç abidesi olan Enver Türkileri sonunda kemik kanserini de yendi.
Bu süre zarfında tam 5 ameliyat geçirdi.
Omurgasına 12 tane platin takıldı.
***
Siz sormadan ben söyleyeyim
Kazakların çok başarılı olduğu 2008 Pekin Olimpiyatları’nda Türkiye olarak halterde biz ne yaptık?
Sadece bir gümüş madalya aldık... Sibel Özkan’la...
Peki, 2012 Londra’da ne yaptık? Sıfır çektik...
Peki, 2016 Rio’da ne yaptık? Sadece bir gümüş madalya aldık... Türkmenistan’dan ithal ettiğimiz Daniyar İsmayilov ile...
Aynı İsmayilov’un 2012 Londra Olimpiyatları’nda Türkmenistan adına katıldığını da belirteyim.
***
Kazakistan halteri dünya sporuna damgasını vurdu.
Kazak sporcular madalyalara ambargo koydu.
Enver Türkileri sadece olimpiyat şampiyonu halterciler yetiştirmekle kalmadı, şampiyonları yetiştiren antrenörleri de Kazak halterine kazandırdı.
***
Enver Türkileri, Kazakistan’ın destan yazdığı, Türk halterinin ise döküldüğü bu süreçte kendisiyle yapılan bir röportajda aynen şunu söyledi:
“Kanseri yendiğim için mutluyum... Dimdik ayaktayım... Tek üzüntüm Türk halterinin içinde bulunduğu bu durum...”
***
Enver Türkileri bir yıl önceye kadar Kazakistan’da yaşadı.
Kazak spor camiası tarafından hep el üstünde tutuldu.
Ama geçen yılın Haziran ayında Türkiye’ye kesin dönüş yaptı.
Vatanını özlemişti çünkü...
Yaşamının son dönemini Türkiye’de geçirmek istedi.
Türkiye’ye geldi Türkileri...
***
Ve... Maalesef...
Enver Türkileri 3 gün önce vefat etti.
Kanser illetini yenmişti ama... Kalp krizi sonucu hayata veda etti.
Allah rahmet eylesin...
Nur içinde yatsın...
***
Bir insanlık öyküsü bu...
Büyük başarılara imza atan bir spor insanının öyküsü bu...
Tabii, aynı zamanda, Türk sporunun niye bu halde olduğunu gösteren önemli bir kesit...
Hani, demem o ki...
Enver Türkileri’nin alkışlanacak öyküsünden hem ders alalım...
Hem de... Türk sporunun niye bu halde olduğunu anlayalım.