'Köşeyi dönmek' isterken...
Kaan Polat Cüreklibatır, futbol dünyasında krize neden olan Avrupa Süper Ligi projesiyle ilgili " 'Köşeyi dönmek' isterken... " başlıklı bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı...
Ayıp, Ayıp Ayıp! Basit bir oyun bu hale mi gelmeliydi? Dünya futbolunu yöneten koca koca adamlar, futbolu masum ruhundan koparıp, kapitalizmin daha çok para kazanacağı bir sektör haline getirmiş. Kulüpler arasında kıran kırana rekabet, altta kalanın canı çıksın, hepsi 'Avrupa Süper Ligi' servetinden daha çok pay alabilmek için birbirinin kafasına basıyor.
O zaman JP Morgan'ın yapacağı basit: gelirleri düşen Avrupa kulüplerini para gücüyle denetimi altında tutarak, UEFA'ya karşı kullanmak! On iki 'seçkin' Avrupa kulübüne kabul ettirilen 'Avrupa Süper Ligi' fikrinin ardında yatan stratejik hesap budur. Nitekim, Real Madrid Başkanı Florentino Perez, bunu saklamıyor, diyor ki;
'Para kazanabileceğimiz yer hafta arası oynanacak maçlar olacak. Şampiyonlar Ligi eski, sadece çeyrek finalden itibaren cazibesi var. Geçen sezon 650 milyon avro kaybedildi, bu format işlemiyor. Sezon başında itibaren Avrupa'nın en önemli takımlarının oynayabileceği bir format bulduk. Başka kulüplerle dayanışma içinde olarak, büyüklerin kaybetmediği yerlerde daha fazla para kazanabilirsiniz.'
Bunun pratikteki sonucu, bugüne kadar, UEFA bünyesinde yapılan turnuvaların, Amerika merkezli 'banka' ve 'finans' şirketlerinin bünyesindeki turnuvalara dönüşmesi olacaktır. Bu lig de adeta bunun bir kanıtı!
Peki, ya denetim altında tutmak? Avrupa kulüplerinin borçlarına baktınız mı? 500 milyon Euro ile 1 milyar Euro arasında borçları olan Avrupa kulüpleri var ve pandeminin de etkisiyle nakit sıkıntısı çekiyorlar. Onlar için, 'Avrupa Süper Ligi' nakit ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri 'elverişli' bir turnuva anlamına geliyor. JP Morgan, çoğu Avrupa kulübünün borç içinde olduğunu biliyor ve stratejisini ona göre oluşturuyor.
Amacı; Avrupa'nın 'seçkin' kulüplerini, bir turnuvada toplamak; turnuvanın içindeki takımların durumunu düzeltiyormuş gibi yaparak, onları daha çok borca sokmak, sonunda da denetlemek!
Vahşi Kapitalizm: Futbolda 'Rekabetçi Dengeyi' Bozuyor
Yazımın başlığında ne diyorum, 'Avrupa Süper Ligi': 'Köşeyi dönmek' isteyen Avrupa kulüplerinin birbirinin üzerine basarak yükselmesi demek! Güçlünün daha az güçlüyü sömürmesi; bu oluşum futbolun rekabet ilkelerini örseliyor, takımlar arasında eşitsizlikleri ağırlaştırıyor, futbolun işleyişini aksatıyor. Real Madrid Başkanı Florenito Perez'e göre de durum tam tersi, 'kestirmeden köşe dönmek' isteyen 'Avrupa Süper Ligi'nin Avrupa kulüpleri için en çıkar yol olduğunu açıklamış!
'Diğer fikirlere de açığız ama mesele nispeten küçük bir ligden, örneğin Türkiye'den, bir takım lige girmek isterse problem olur, çünkü para daha büyük maçlardan, daha büyük rekabetlerden geliyor.'
Hayır hayır, Türkiye'nin 'Avrupa Süper Ligi'nde işi yok. Çünkü Türk kulüpleri üzerinde çok ağır mali sonuçlara yol açabilir. Hele ki, gelirinden fazla çılgın gider yapmaya alışmış yönetme anlayışlarını düşünürsek!
Sonuç
Bugün futbol 'küresel' güçlerin tamamen oyuncağı haline gelmiştir. Amerika'nın bir küresel güç olarak, kendi turnuvasını, Avrupa ülkelerinin marka takımlarına kabul ettirmesi, FIFA ve UEFA üzerinde büyük bir baskı yaratıyor. Onun içindir ki, FIFA ve UEFA'nın, Avrupa kulüp ve futbolcularını ceza ile korkutması, 'Avrupa Süper Ligi' oluşumundan ciddi çekindiğini gösteriyor. FIFA ve UEFA, elinde tuttuğu gücü kaybetmemek adına, bundan sonra, Avrupa kulüplerinin isteklerini yerine getirmede daha cömert davranacaktır.
Lafı daha fazla uzatmaya gerek var mı?
Kapitalizm nereden gelirse gelsin, küresel güçler, futbolu güzelleştirmek için değil, futbolun rantını yemek için birbiriyle yarışırlar. Kulüpler 'köşeyi dönmek isterken' boğazına kadar nasıl kullanıldıklarını, nasıl soyulduklarının farkında olmazlar.