KPSS Önlisans her sene oluyor! TBMM komisyon onayı ne demek?
TBMM komisyona sunulan ve her sene olması beklenen KPSS önlisans sınavı hakkında öğrenciler araştırma yapmaya başladılar. KPSS B grubunda hangi sınavlar var ve Önlisans ve ortaöğretim her sene mi olacak gibi araştırmalar artmaya başladı. Bazı öğrenciler ise KPSS B her sene olmasın diye tag açmaya başladılar. Peki TBMM komisyonundan geçen KPSS B sınavı onayladı mı ve 2021'de olacak mı? KPSS B hangi grup ve KPSS ön lisans her sene mi olacak? KPSS B onaylandı mı? İşte detaylar...
Bazı öğrenciler ise KPSS B her sene olmasın diye tag açmaya başladılar. Peki TBMM komisyonundan geçen KPSS B sınavı onayladı mı ve 2021'de olacak mı? KPSS B hangi grup ve KPSS ön lisans her sene mi olacak? KPSS B onaylandı mı? İşte detaylar...
SPP Başkanı Aras Ali Altıntaş, KPSS B grubu sınavlarının her sene yapılması için TBMM'ye bir kanun teklifi sunulduğunu söyledi. Altıntaş yaptığı açıklamada KPSS B grubu sınavlarının her sene yapılması için meclise gelen kanun teklifinin komisyondan geçtiğini söyledi. İŞTE AYRINTILARI...
KPSS B VE KPSS ÖNLİSANS HER SENE Mİ OLACAK?
KPSS B'nin her sene olması için teklif TBMM'ne sunuldu. İşte detaylar... Habere devam ederek detaylara ulaşabilirsiniz.
Son günlerde KPSS b grubu sınavlarını her sene yapılması sosyal medya gündemindeydi. Öte yandan TBMM'de de Milletvekilleri tarafındna bu konu dile getirildi ve sınavların her sene yapılması gerektiğine yer verildi. Açıklamada Orhan Sümer, "Milyonlarca gencimizin büyük emek vererek hazırlandığı Kamu Personeli Seçme Sınavı ne yazık ki mağdur yaratmaya devam ediyor. KPSS B grubuna dâhil olan mesleklere yalnızca çift yıllarda alınan puanlarla atama yapılması dolayısıyla sistemde büyük yığılmalar ve kılavuz açıklama sorunu meydana gelmektedir.''
''Siyasi, sosyal, idari alanlarda ulusal ve uluslararası önemi haiz meslek gruplarına mensup KPSS B grubu adaylarının sınav ve atama sistemiyle mağdur edilmesi kamu kurumlarına liyakat sorunu oluşturmaktadır. Ayrıca tüm dünyanın acı bir şekilde tecrübe ettiği Covid-19 salgınında sağlık emekçilerinin değerini bir kez daha anlamış bulunmaktayız. Ancak Sağlık Bakanlığı atama kılavuzunun yayınlanmaması başta puanlarını bir sonraki seneye kullanamayacak olan binlerce sağlıkçımızı zor duruma düşürmektedir. Buradan ilgili bakanlıklara sesleniyorum: Gençlerimizin KPSS mağduriyetlerine son verilsin." dedi.
KPSS A GRUBU NE DEMEK VE HANGİLERİ VAR?
KPSS A Kadroları; genel olarak müfettiş, uzman, denetmen ve kontrolör yardımcılığı ile kaymakam adaylığı kadrolarından oluşmaktadır. 2000'li yıllara kadar KPSS-A kadrolarına genel olarak İİBF, SBF ve Hukuk fakültesi mezunları başvurabilmekteydi. Sadece bölüm bazında bazı değişiklikler olabilmekteydi. Örneğin Başbakanlık Uzman yardımcılığına (A) bölümü mezunu;
Maliye müfettişliğine de (B) mezunları başvuramayabilmekteydi. Ancak, KPSS'nin merkezi olarak 1999 yılından itibaren düzenli bir şekilde her yıl yapılmasıyla beraber başvurabilecek bölümlerde artış oldu. Örneğin kimi kamu kurumları mühendislik fakültesi mezunlarının (AB Genel Sekreterliği) kimileri Fen/Fen-Edebiyat Fakültesi mezunlarının (DİE) kimileri de Tabip, Diş Tabibi, Eczacı, Kimyager veya Kimya Mühendisilerinin (sağlık Bakanlığı) başvurularını kabul etmeye başlamıştır. Bu noktada şu hususu vurgulamak gerekmektedir: Her ne kadar başvuran bölüm sayısı artmış ise de hala kamu kurumlarının çoğu atama yapacakları uzman yardımcısı, müfettiş yardımcısı, kontrolör yardımcısı ve denetmen yardımcısı kadrolarına genel olarak İİBF, SBF ve Hukuk Fakültesi mezunları arasından başvuru kabul etmektedir. Mühendislik, mimarlık, fen/fen edebiyat, tıp gibi fakülte ve bölümlerden de yukarıda belirtildiği üzere başvuru alınmasına rağmen, bunlar oldukça sınırlıdır.
KPSS B NE DEMEK VE HANGİ GRUPLAR VAR?
KPSS-A kadroları dışındaki her kadro KPSS-B kadrosudur. Yani, müfettiş, uzman, denetmen ve kontrolör yardımcılığı ile kaymakam adaylığı kadroları dışındaki her kadro KPSS-B kadrosudur. Bu çerçevede, mühendis, tekniker, teknisyen, memur, psikolog, mimar, veteriner vb. tüm kadrolar KPSS-B kadrolardır.
ÖSYM tarafından merkezi yerleştirme yoluyla atama yapılmak için ilana çıkılan tüm kadrolar KPSS-B'dir. Buna göre KPSS'nın genel kültür ve genel yetenekten oluşan bölümüne giren her aday bu KPSS-B kadroları tercih işlemine katılabilecektir. Ancak, müfettiş, uzman, denetmen ve kontrolör yardımcılığı ile kaymakam adaylığı kadrolarına başvurabilmek için ÖSYM'nin yapacağı KPSS sınavı sonrasında sınavı açan kamu kurumlarınca yapılacak yazılı ve/veya sözlü sınavdan da başarılı olmak gerekmektedir. Bu, müfettiş, uzman, denetmen ve kontrolör yardımcılığı ile kaymakam adaylığı kadroları için açılan ilanda, hangi bölüm mezunlarının yazılı ve/veya sözlü sınava katılabileceği belirtilir.
Bu ilanda mühendislik bölümüne de yer verilmiş ise aday ilana çıkılan müfettiş, uzman, denetmen ve kontrolör yardımcılığı ile kaymakam adaylığı kadrosuna başvurabilir. Burada şu hususu belirtmek gerekmektedir. Müfettiş, uzman, denetmen ve kontrolör yardımcılığı ile kaymakam adaylığı kadrosuna başvurabilmek için Genel Kültür ve Genel yetenek sınavlarına ek olarak Pazar günü yapılan alan bilgisi sınavlarına (İktisat, Muhasebe, Maliye vb) katılmak gerekmektedir. Bu sınava sadece lisans mezunları girebilmektedir.
TBMM komisyon onayı nedir?
Anayasanın bu kuralı gereği kamu görevlileri de dâhil olmak üzere kişilerin talep ve şikâyetlerini TBMM'ye iletebilmeleri, adli ve idari başvuru yollarından bağımsız olarak güvence altına alındığı gibi, TBMM'ye yapılan başvurular Devlet Memurları Kanununun vb. Kanunların idari başvuruda aranılan 'müracaat ve şikâyetlerin en yakın amirden başlayarak silsile yolu ile yapılacağına' ilişkin kuralı kapsamında bulunmamakta ve kamu personeli doğrudan TBMM'ye başvuru hakkını kullanabilmektedir.
Anayasa Mahkemesi, 1986/15 Esas, 1987/1 Karar sayılı kararında, kamu görevlilerinin müracaat ve dava hakkı ile siyasal hak olarak tanımlanan dilekçe hakkı arasındaki ayrımı şu şekilde yapmıştır: "… 657 sayılı Kanun'da memurun müracaat, şikâyet ve dava açma hakkını düzenleyen 21'inci maddesi, devlet memurlarının kurumları ile ilgili resmi ve şahsi işlerinden dolayı müracaat; amirleri ve kurumları tarafından kendilerine uygulanan idari işlemler nedeniyle şikâyet ve dava hakkına ilişkindir. Bu yönden, Anayasa'nın 36'ncı maddesiyle güvenceye bağlanmış bulunan hak arama özgürlüğü ile alakası tartışma götürmez. Anayasa'nın 74'üncü maddesiyle vatandaşlara tanınmış olan siyasal hak, 10/11/1984 tarihli ve 3071 sayılı "Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun" ile düzenlenmiştir. 657 sayılı Kanunun müracaat, şikâyet ve dava açma hakkını düzenleyen 21'inci maddesi siyasal bir hak olan dilekçe hakkından farklı özelliklere sahiptir. 21'inci madde yukarıda da değinildiği üzere Anayasa'nın 36'ncı maddesinde düzenlenmiş bulunan hakla ilgilidir. …"
Bu hakkın gereklerinin layıkıyla yerine getirilmesi, idarenin işleyişinde şeffaflığın ve hesap verilebilirliğin sağlanmasında, hak ve hürriyetlerin güvence altına alınmasında yaşamsal önemdedir.
a)- İlk İnceleme Aşaması (Başkanlık divanı incelemesi)
Komisyona intikal eden dilekçeler, ilk önce 3071 sayılı Kanun ve Meclis İçtüzüğünde belirlenen koşullara uygunluğu açısından Dilekçe Komisyonunun, Başkanı, Başkanvekili, Sözcüsü ve Kâtibinden oluşan Başkanlık Divanınca ön incelemeye tabi tutulur.
3071 sayılı Kanunun 4’üncü maddesinde; “Türkiye Büyük Millet Meclisine veya yetkili makamlara verilen veya gönderilen dilekçelerde, dilekçe sahibinin adı-soyadı ve imzası ile iş veya ikametgâh adresinin bulunması gerekir.” ve aynı Kanunun 6’ncı maddesinde; “Türkiye Büyük Millet Meclisine veya yetkili makamlara verilen veya gönderilen dilekçelerden;
a)- Belli bir konuyu ihtiva etmeyenler,
b)- Yargı mercilerinin görevine giren konularla ilgili olanlar,
c)- 4 üncü madde de gösterilen şartlardan herhangi birini taşımayanlar
incelenemezler denilmiştir.
Yine, Meclis İçtüzüğünün 116/1 inci maddesinde, Dilekçe Komisyonu Başkanlık Divanının;
1- Belli bir konuyu ihtiva etmeyen,
2- Yeni bir kanunu veya bir kanun değişikliğini gerektiren,
3- Yargı mercilerinin görevine giren konularla ilgili olan, haklarında bu merciler tarafından verilmiş bir karar bulunan veya çözümü salt yargı organlarının kararına bağlı bulunan
4- Yetkili idarî makamlarca verilen kesin cevap suretini ihtiva etmeyen, yani idari başvuru yollarının tüketilmediği,
5- Kanunun dilekçede bulunmasını zorunlu gördüğü şartlardan herhangi birini taşımayan
dilekçelerin Komisyonda görüşülemeyeceğini karara bağlayacağı hüküm altına alınmıştır.
Yine gerek Anayasanın dilekçe hakkını düzenleyen 74’üncü maddesinde, gerekse İçtüzüğün 115’inci maddesinde Türk vatandaşları veya karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye'de ikamet eden yabancılar tarafından verilmeyen dilekçelerin Komisyonun dilekçe hakkı çerçevesinde gözetmesi gereken başvurulardan olmayacağı belirtilmiştir.
Bu hükümler doğrultusunda, Başkanlık Divanınca dilekçeler ön incelemeye tabi tutulmakta, şartları uymayan dilekçeler komisyon gündemine alınmadan Başkanlık Divanının dilekçenin esastan görüşülemeyeceğine ilişkin kararı ile sonuçlandırılmaktadır.
Uygulamada TBMM’ye gelen dilekçeler evrak kaydı yapıldıktan sonra önce uzmanlar marifetiyle incelenmekte, uzmanın görüşünü içeren raporla birlikte dilekçe, Başkanlık Divanına sunulmaktadır. Eğer dilekçedeki talep ve şikâyet konusu hakkında bilgi alma ihtiyacı varsa, kamu kurumlarıyla gerekli yazışmalar yapılarak bilgi alınmakta, edinilen bilgiler çerçevesinde, uzmanın görüşü ile birlikte dilekçe Başkanlık Divanına sunulmaktadır. Dilekçelerin Komisyonda görüşülemeyeceğine ilişkin Başkanlık Divanı kararları, ortalama ayda bir hazırlanan “Dilekçe Komisyonu Başkanlık Divanı Karar Cetvelleriyle” milletvekillerine dağıtılmaktadır. Dağıtım tarihinden itibaren onbeş gün içinde itiraz olunmayan Başkanlık Divanı Kararları kesinleşmekte ve bu karar dilekçe sahiplerine de yazılı olarak bildirilmektedir. (İçt.m.116)
Komisyon Başkanlık Divanı görüşülemeyeceğini karara bağladığı dilekçelerden, kanun olarak düzenlenmelerinde toplumsal yarar gördüklerini, Komisyon Başkanının üst yazısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına, Başbakanlığa, ilgili Bakanlıklara ve Meclis Komisyonlarına -yapılması mümkün yasal düzenleme çalışmalarında dikkate alınacağı düşüncesiyle- bilgi olarak göndermektedir.