Kulüpler Yasası Meclis'e geliyor, soru işaretleri sürüyor
Hükümet, futbol kulüplerinde gelirleri aşan borçlanmalardan yöneticilerin sorumlu olmasını öngören yasal düzenlemeyi Meclis'e getirmeye hazırlanıyor. Uzmanlar, yasa tasarısında ciddi sıkıntılar bulunduğunu belirterek Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın kulüpler federasyon ve kulüpler üzerindeki gücünün artacağı uyarısında bulunuyor.
Yabancıların ortak olması kolaylaştırılıyor
Haberde eski futbolcu Milletvekili Saffet Sancaklı'nın konuyla ilgili görüşleri de yer aldı. Sancaklı'nın verdiği bilgiye göre tasarı yasalışırsa yabancı yatırımcıların Türk kulüplerine ortak olması kolaylaştırılacak. Saffet Sancaklı daha önce yaptığı açıklamada. kulüplerin borçlarının toplamda 2,4 milyar doları aştığını belirterek “Bu işe mutlaka devletin el koyması lazım" demişti.
FEDERASYON ÖZERKLİĞİNİ, KULÜP BAĞIMSIZLIĞINI KAYBEDECEK HABERİMİZİ BURADAN OKUYABİLİRSİNİZ.
Çalıştay yapılacak
Tasarıya dair çalışmalarsa devam ediyor. Kulüpler Birliği’nin hukukçuları bir toplantı yapıldı. Kulüp avukatlarının da katılacağı bir çalıştay daha yapılacak ve oluşturulacak görüş basına da açıklanacak. Kulüp yöneticilerine; belirlenen bütçeyi aşmaları halinde şahsi sorumluluk getiren ve hapis cezası da öngören tasarının yıl sonuna kadar TBMM’de yasallaşması bekleniyor.
Değişiklikler
Yeni tasarıda bulunan bazı değişiklikler şöyle:
1-Kulüpler artık dernek statüsünde olmayacak. Böylece İçişleri Bakanlığı bünyesinden çıkartılacaklar.
2-Kulüplerin denetimini Gençlik ve Spor Bakanlığı yapacak. Yani bir kulüp kurulurken onayını bakanlıktan alacak ve yaşamı boyunca da bakanlıkça denetlenecek.
3-Yöneticilere kendi dönemindeki harcamalardan ve borçlandırmalardan doğrudan sorumluluk ve hapis cezası gelecek.
4-Tahkim Kurulu gibi spor yargı organlarına düzenlemeler getirilecek. Türk Ticaret Kanunu ve Türk Ceza Kanunu ile uyum aranacak.
Yeni düzenlemeye eleştiri
Eski Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu Başkanı Avukat Hüseyin Karaahmetoğlu, daha önce tasarıyla ilgili görüşlerini Ajansspor'a açıklamıştı.
Bunlardan bazıları şöyle:
- Tasarı, spor kulüplerinde yönetim kurullarına bir müdahale izlenimi veriyor. Kulüp yönetimlerine bağımsız üye yerleştirmenin Dernekler Yasası’na uygun olarak nasıl yapılacağı net biçimde belirlenmeli.
- Tasarı bu haliyle yasallaşırsa özerk spor federasyonlarıyla yarı özek veya bakanlığa bağlı federasyonlar arasındaki ayırım kalkacak. Bu da en başta Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) müdahale demek. Bu da TFF ile FIFA ve UEFA arasında ciddi sıkıntılara neden olur. Bu algıyıya mahal verecek düzenlemeden kaçınılması lazım.
- Tasarıyla Gençlik ve Spor Bakanlığı, kulüpleri mali açıdan ziyade ağırlıkla idari olarak denetimine alıyor. Oysa temel ihtiyaç kulüplerin mali yapılarındaki bozukluğun önüne geçtmektir ve yasa talebi de bundan ötürüydü. Dolayısıyla yasa, mali denetimi öne çıkartmalıdır. İdari açıdan önerilen kriterler sonrası istenilen nitelikte yönetici bulunması kolay olmayacaktır. Aksine kulüpleri batıran, reklam peşinde koşan ve amigo gibi davranmaya devam eden yönetici tipi ortaya çıkabilir.
- Spor federasyonlarının başkan ve yönetim kurulu üyelerinin kasıt veya ihmalden kaynaklı zararlarından sorumluluğuna ilişkin denetiminin bağımsız denetçilerin raporları ile belirlenmeli. Bakanlık denetçilerinin bu konularda tek yetkili olması ciddi bir sıkıntılar doğurur.
- Tasarıda, Türk Ticaret Kanunu’na (TCK) göre kurulan, halka arz edilen veya edilmeyen spor anonim şirketlerinin Dernekler Kanunu’na göre kurulan spor kulüpleri arasında bir ayrım yok. Her iki yapının da bir bütünlük içinde değerlendirmeye alınması, ikili yapıya sahip kulüplerin yönetimi ile seçimine kadar her şeyin birbirine karışmasına yol açacak. Ayrıca tasarının 12. maddesinde yer alan kamu yararına faaliyet gösteren spor kulüpleri ile diğer spor kulüpleri arasında var olan belirli imtiyazların eşit bir duruma sokulması gerekirdi.
- Halihazırda özerk ve özerk olmayan federasyonların tahkim kurulları ayrı. Ancak yeni kanunda tüm federasyonlara ayrı ayrı ve bağımsız şekilde seçilen tahkim kurulları ve disiplin kurulları öngörülmeli. Tasarı özerk olmayan federasyonların tahkim kurullarına devlet memuru atamasına olanak tanıyor. Bu durum Devlet Memurları Kanunu’na göre sakıncalıdır. Bilindiği üzere devlet memurlarının ikinci bir işte çalışamayacakları ve ikinci bir maaş alamayacakları esastır.
- Tasarıdaki TFF Tahkim Kurulu ile ilgili madde, AİHM’de verilen karara uyumun olup olmadığı noktasında kilitleniyor. Bilindiği üzere Tahkim Kurulu'nun atama ile değil, seçimle iş başına geleceği ve yönetimin müdahalesinin bu yönü ile engellenmesi yolu tercih edilmektedir. Bu yönde TFF’nin özerk yapısındaki statü değişikliğini yapması ve AİHM kararına uygun hale dönüşmesi daha isabetli olacaktır.
- Yine tasarıda spor federasyonlarında mevcut başkan veya eski başkanların en fazla iki dönem başkanlık yapabilecekleri şeklindeki hüküm, Anayasa Mahkemesi'nin bu yönde verdiği karara aykırıdır. Bu konunun farklı bir ifade ile aşılması sağlanmalıdır.