Stefan Kuntz haklı mı? Vincenzo Montella mirasyedi mi?

A Milli Futbol Takımı, hazırlık maçında Euro 2024'ü düzenleyecek Almanya'yı deplasmanda 3-2 yenerken; sahadaki duruşu, oyunuyla da alkış aldı. Bu görüntüde aslan payı şüphesiz teknik direktör Vincenzo Montella'nındı. İtalyan taktisyen, Stefan Kuntz'un yerine geldiği A Milli Takım'da ne gibi değişiklikler yaptı? Oyuna müdahalesi nasıldı? Kuntz'un başaramadığı neyi başardı? İşte o soruların yanıtı... 

Kuntz: Halefim

Stefan Kunz, A Milli Takımın Almanya'yı 3-2 yendiği maçla ilgili konuşurken Vincenzo Montella'dan 'halefim' diye bahsetti. İtalyan teknik adamın kendi seçtiği kadroyla Euro 2024'e gitmeyi başardığını söyleyen Kuntz, "Başarıyla başlayan yolun da başarıyla tamamlanmasından son derece mutluyum. Halefim çok az bir değişiklik yaptı” ifadelerini kullandı. 

Ancak Vincenzo Montella, Stefan Kuntz'un dediği gibi çok mu az değişiklik yaptı? Kuntz haklı mıydı? İşte bu soruların yanıtı...

Kuntz'un gelişi 

Alman teknik adam Stefan Kuntz, Şenol Güneş sonrası göreve gelirken kafalarda bir sürü soru işareti vardı. En başında da yarışmacı olmayan takımlarda çalışmasıydı. Her ne kadar ismi zaman zaman Almanya Milli Takımı ile anılsa da en son görevi Almanya U21'in teknik direktörlüğüydü. 

Hamit Altıntop faktörü

Stefank Kuntz'un A Milli Takımın başına gelmesinin ana etkeni Milli Takımlar Sorumlusu Hamit Altıntop'tu. Altıntop, her konuşmasında sisteme ve sürdürülebilirliğe vurgu yapsa da Türk halkının sabırsızlığını ve heyecanını bir anlamda gözardı etti. Bu da başarısız bir Stefan Kuntz dönemini beraberinde getirdi. Her ne kadar Stefan Kuntz, görev yaptığı dönemde başarılı olduğunu söylese de zayıf rakiplere karşı oynanan oyun, oyuncuların bireysel yetenekleriyle ve bazen de şansla kazandırdığı maçlar hafızalarda. 

Daha ikinci maçta "Yolun sonu karanlık"

Euro 2024 Elemeleri'ne Kuntz'lu Türkiye, deplasmandaki 2-1'lik Ermenistan galibiyetiyle başlasa da iç sahadaki 2-0'lık Hırvatistan galibiyeti kafalarda yine soru işareti oluşturdu. Maça iyi başlamasına karşın taktik disipline sıkı sıkı bağlı kalamayan A Milliler, rakibin ekmeğine yağ sürdü. Elemeler öncesi grubun favorisi olarak gösterilen son dünya üçüncüsü Hırvatistan, sahadan 2-0 galip ayrıldı ve daha ikinci maçtan "Yolun sonu karanlık" değerlendirmesinde bulunuldu. 

Şansla kazanılan Letonya maçı

Hırvatistan yenilgisi sonrası deplasmandaki 3-2'lik Letonya galibiyeti 90+5'te İrfan Can Kahveci'nin golüyle geldi. Letonya maçında da sergilenen oyundan muhtemelen sadece Stefan Kuntz memnun kaldı. Zira Kuntz karşılaşma sonrası şans faktörüne de vurgu yapmaktan geri kalamadı ve Alman teknik adam, "Şans biraz da bizden yanaydı" ifadelerini kullandı. 

Galler maçı: Skor olarak rahat oyun olarak soru işareti 

Kuntz döneminde gruptaki skor olarak belki de en rahat maçımız belki de Galler maçıydı. Bunda konuk ekibin 41. dakikada 10 kişi kalmasının etkisinin olduğu da şüphe götürmez bir gerçek. Tüm bunlara karşın ilk 1 saatte A Milli Takım Letonya deplasmanında olduğu gibi yokları oynadı. 64. dakikada Hakan'la bir penaltı atışından yararlanamasak da Umut Nayir ve Türk futbolunun altın çocuğu Arda Güler'in golleriyle Ay Yıldızlılar, maçı 2-0 kazandı. Sergilenen oyun yine tatmin etmedi. 

Sonun başlangıcı

A Milli Takım'da işler sadece Stefan Kuntz için yolunda giderken, sahamızdaki 1-1'lik Ermenistan beraberliği sonun başlangıcı oldu. Her ne kadar kadroya çağrılan isimler Inter, Atletico Madrid, Benfica ve Romalı oyunculardan oluşsa da takım içerisindeki uyum bir türlü sağlanamadı. Bu da yukarıda da değindiğimiz gibi sadece yetenekli oyuncuların bireysel çabalarıyla gol arama umudundan başka bir sonuç bırakmadı.

A Milli Takımımızın Japonya'ya 4-2 yenildiği hazırlık maçında tribünde 'Kuntz istifa' sesleri yükseldi. Alman teknik adam, maç sonrası röportajda oynanan oyunu eleştiren Hakan Çalhanoğlu'nu açıkça hedef aldı ve "Kulakları tıkamaktansa, gözleri açmak önemli. Oyuncular, yüzde 100’ünü verecek seviyeye gelmeli. Yüzde 100’lerini vermiyorsa, bu canımı acıtıyor. Sahanın ortasında cevap verilir, röportajlarda değil" dedi. TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, bu sözleri açık açık eleştirdi ve "Çok şanssız açıklamalar" diyerek Kuntz'la yolların ayrılacağını dile getirdi. Nitekim de Stefan Kuntz dönemi 20 Eylül'de başladı, 20 Eylül'de sona erdi. 

Stefan Kuntz'un A Milli Takım dönemi 20 maç sürdü 

Şenol Güneş'in istifasının ardından 20 Eylül 2021'de göreve gelen Stefan Kuntz, 20 Eylül 2023'te görevinden ayrıldı, A Milli Futbol Takımı'nın başında 20 maça çıktı. 

Stefan Kuntz'lu Türkiye, 16'sı resmi 4'ü özel olmak üzere 20 maçta 12 galibiyet, sahadan 3 beraberlik ve 5 yenilgi ile ayrıldı. Ay Yıldızlılar bu dönemde, 11'i sahasında 8'i deplasmanda ve 1'i tarafsız sahada olmak üzere oynadığı maçlarda 46 gol attı, kalesinde 26 gole engel olamadı. 

Kuntz gitti Montella geldi

Stefan Kuntz'un ardından görev ülkemizi yakından tanıyan Vincenzo Montella'ya verildi. Adana Demirspor'daki daha sonra Kluivert'in de üzerine koyarak devam ettirdiği yapıyı kuran Montella, Akdeniz ekibini ligin zorlu takımlarından biri yaptı. Ancak Montella ile Adana Demirspor işbirliği daha uzun sürmedi. İtalyan teknik adam bir süre dinlendi ve A Milli Takım'la tekrar Türkiye'ye döndü. 

Hamit Altıntop, Kuntz'u getirirken; her ne kadar kendine de hareket alanı düşüncesindeyse de Montella'nın gelişinde de aynı sorular soruldu. Ancak İtalyan teknik adam, bunlardan uzak olduğunu ilk başta gösterdi. Milli Takım'la kısa bir çalışma süreci sonrası Hırvatistan deplasmanına gitti. Ay Yıldızlılar'a 'beraberlik' bile yetmiyordu. Olası bir beraberlik ve yenilgi hem mutsuz, hem de geleceğe pek de olumlu bakmayan A Milli Takımın, Euro 2024 finalleri şansını iyice zora sokacaktı. 

Montella'nın ilk 11'inde değişiklik

A Milliler'in Hırvatistan maçı 11'ndeki değişiklikler hemen dikkat çekti. Stefan Kuntz, stoper tandeminde genellikle Merih Demiral ve Çağlar Söyüncü'ye yer veriyordu. Alman teknik adamın bu tercihi sakatlık veya ceza olmadığı sürece kolay kolay değişmiyordu. Hakan Çalhanoğlu'na daha çok 6-8 pozisyonlarında yer veriyordu.

Stoperde değişiklik

Montella'nın ilk değişikliği stoper tandemi oldu. Samet Akaydin Fenerbahçe'de de fazla şans bulamasa da Adana Demirspor'dan tanıdığı oyuncuyu stopere aldı. Yanında ise Abdülkerim Bardakçı'yı monte etti. Milli Takım stoperleri kesici özellikleki iki isimden kesici, ayağında iyi top tutucu ve kullanıcılara döndü. 

Hırvatların dünya yıldızlarına kilit

İsmail Yüksek'e ön liberoda şans tanıyan Montella destek kuvvet olarak da Salih Özcan'ı görevlendirdi. Catenaccio'nun vatanı İtalya'dan gelen Montella'nın önceliği defans kurgusunu iyice oturtmaktı. Bu sistemle de Türkiye, Hırvatistan deplasmanında rakibe doğru düzgün şans tanımazken rakibin dünya çapındaki yıldızları Modric, Brozovic ve Kovacic'i kilitledi. Hakan Çalhanoğlu yeni yeri 8-10 pozisyonunda da daha etkiliydi ve Hırvatistan'ın üç isminin kilitlenmesiyle de rakip fazla tehlikeli olamadı. 

Montella'nın önceliği saha dizilişi

Montella'nın takımı değiştiren ana unsuru takım dizilişiydi. Önceki maçlarda takım sahada genellikle 4-3-3'e dizilirken; Montella'nın ekibi "benim formasyonum 4-5-1" der gibi mücadele etti. 

Takım formasyonunun ve saha dizilişinin önemini de 1-0 galip geldiğimiz Hırvatistan maçı sonrası kaleci Uğurcan Çakır karşılaşma sonrası vurguladı. Milil kaleci karşılaşmayla ilgili olarak "Biz antrenman yapmadık. Sadece analizler yaptık. Kim nasıl oynayacak, doğru pozisyonu nedir ona çalıştık" diyerek Montella'nın önceliğini anlattı. 

Montella, takımın nasıl oynayacağını oyuncularına anlatmış, bunu sahaya yansıtmalarını istemişti. Bunda da başarılı olan oyuncuların Montella'ya güveni de arttı. Nihayetinde takımın Hırvatistan'a attığı gol sonrası Montella'ya koşmaları, İtalyan teknik adamla sarmaş dolaş olmaları da kan uyumu olduğunu gözler önüne sermişti. Stefan Kuntz her ne kadar sıcak kanlı bir kişi imajını vermeye çalışsa da espri çabası, ortamı yumuşatma isteği bir türlü karşı da yanıt bulamadı.  

Letonya maçını rahat izledik

Montella'lı Türkiye, bir sonraki maçta Letonya'yı 4-0 yenerken; taraftarlar etkili bir milli takımı koltuklarında rahat bir şerilde seyrettiler. İlk yarıda her ne kadar gol gelmese de gollerin geleceği belliydi. Nitekim ikinci yarı ilk golün bulunuşunun ardından Ay Yıldızlılar, rakibi sürklase etip sahadan farklı galip geldi. 

Türkiye'nin umudu, Almanya'nın karamsarlığı arttı

Almanya maçında da Ay Yıldızlılar sahaya güvenle çıktı. Her ne kadar geri düşse de hiçbir zaman maçtan kopmadı, yardımlaşma üst düzeydeydi. Milli Takımın kaptanı Hakan Çalhanoğlu oynamasa da diğer oyuncular ne onu ne de Mililer'in diğer isimlerini aradı. Çünkü sistem tıkır tıkır işledi. 

Montella'nın "Taktiksel bütünlük önemli ama oyuncuları doğru pozisyonda oynatmak ve sonuç almak önemli" sözleri de İtalyan teknik adamın futbola bakış açısını gözler önüne seriyor. 

Kuntz-Montella farklılığı

Stefan Kuntz, bir zamanlar ülkemizde Beşiktaş forması giydi. Attığı gollerle Siyah-Beyazlılar'ın gönlünde taht kurdu. Uzun yıllar Alman Milli Takımı'nın da formasını giymesine karşın, teknik direktörlüğünü daha önce de söylediğimiz gibi yarışmacı takımlarda göstermedi. 

Vincenzo Montella ise taktik disiplinin üst düzey olduğu İtalya'da uzun yıllar forma giydi. En çok da Roma'nın başarısı için ter döktü. Futbolculuğu sonrası teknik direktörlüğe adım attı. Roma, Fiorentina ve Milan gibi takımları çalıştırdı. Savunmayı aşırı seven ve dünya futbolunun taktiksel açıdan en zengin ligi İtalyan ekolünün yetiştirdiği teknik direktörlerden biri oldu.