Kural hatası var mı?
Fanatik yazarı eski hakem Serdar Tatlı'nın kaleminden Trabzonspor'un isyan ettiği pozisyonların yorumu...
Türkiye’nin gündemine oturan maçta hakem Çağatay Şahan’ın, verdiği-vermediği kararlarla karşılaşmanın önüne geçtiği doğru. Kontrolü ve disiplini sağlamakta zorlandı. Trabzon’un ilk golünde net bir ofsayt var. Bordo-Mavililer’in penaltı beklediği pozisyonda ise benim kanaatime göre penaltı yok. Çünkü buradaki Gaziantepli oyuncunun düşerken topla oynama niyetinde olmadığı anlaşılıyor. Düşerken elini yere koyuyor ve topun teması oluşuyor. Aslında bu pozisyondan çok daha tartışılabilecek bir pozisyon var ilk yarıdan... Orada Antepli oyuncu ayakta ve karşıdan gelen topu görerek kontrol etmek isterken koluyla temas ediyor.
Kural ne diyor
Gelelim kurul hatası ve maç tekrarı mevzusuna... Bir defa Trabzonlu bütün oyuncuların itiraz ettiği, hakemi sarstıkları, hatta yedek kulübesinden Salih Dursun’un oyun alanına kadar girdiği anlar yaşadık. Normalde penaltı itirazlarının olduğu anda hakem oyunu devam ettirmişti, top oyundaydı. Hatta kalecinin topu takım arkadaşlarına attığını gördük. O esnada dağılan ve kontrolü kaybeden Çağatay Şahan, tekrar oyuna döndüğünde yedek kulübesindeki Salih’e sarı kart gösterdi. Sonrasında da Karcemarskas’ın kale alanı içerisinde topu oyuna sokmasını istedi, oyun başladı. Şimdi kural der ki, “oyunun devam ettiği esnada dışarıdan yedek bir oyuncu veya diğer kişilerin oyuna müdahalesi varsa hakem oyunu durdurur, o kişiler çıktıktan sonra oyun topun bulunduğu noktadan endirekt serbest vuruşla başlar.” Ancak Çağatay Şahan, oyunu kale alanının olduğu noktadan, yani yanlış yerden başlattı. Dolayısıyla kural değil, hakem hatası var.
Akla zarar bir iş
Maçtan sonraki tablo ise olacak iş değil... Belki de bugüne kadar Türkiye’de ilk defa karşılaştığımız bir sahne ortaya çıktı. Hakemlerin, gözlemcilerin ve temsilcilerin kamu görevlisi olarak sayıldığını düşündüğümüzde bu uygulamanın kabul edilebilir bir tarafı yok. Kaldı ki bu olayın Türkiye’nin futbol şehiri olarak kabul edilen Trabzon’da yaşanmış olması ise gerçekten akıllara zarar veriyor.