Lens için flaş sözler: 'Amatör gibi...'
Kararmış gözler - Atilla Gökçe (Milliyet)
Gergin ve istekli bir Beşiktaş izledik. Siyah-beyazlılar, Süper Lig’in bitişine yaklaştıkça maçı kazanmak için daha çok emek ve enerji harcıyor ama, aynı biçimde top kayıpları ve savunmayı önemsemiyordu. Oyunun adı “ Gözü Kararmışların Gösterisi “ olabilirdi. Gözünü karartmak, işe atılırken hiçbir şeyden çekinmeden, sadece işi bitirmeye yönelik kararlılık göstermek anlamına geliyor. Beşiktaş dün o nedenle gözünü kararttı. Sadece golü düşünerek içgüdüsel bir hücum gösterisine girişti.
Cezalı Quaresma’nın yokluğunda bu oyunu oynamak o kadar kolay değildi. Yine de fazla zorlanmadılar. Gökhan Gönül kanat bindirmelerinde fazlasıyla sorumluluk üstlenip etkinlik gösterirken önündeki adamlar sıkça değişti... Talisca, Babel...
Hatta Oğuzhan. Aslında dört hücumcu, kanat, merkez ayrımı yapmadan küçük varyasyonlarla maçı taşıdılar. Babel ve Talisca golü arayan en istekli ayaklardı. Oğuzhan da goldeki asisti ve yaratıcı katkısıyla oynadı. Ancak devamlılığı yoktu. Zaten ilk yarının en önemli iki hareketi (şut ve gol) onlardan geldi. Bir de Negredo’nun Talisca’ya attığı harika aşırtma pas var. Brezilyalı topla buluştu ama, golü atamadı. Negredo her zamanki gibi iyi niyetli, koşan, araştıran ve oynayan bir santrfor. Ama şut ve golden oldukça uzak. En az üç yıldır golcüleriyle (Demba Ba, Gomez, Aboubakar ve hep Cenk Tosun) vurup kazanan Beşiktaş, bu yıl henüz Vagner Love ve Negredo’dan beklenen verimi alamıyor. Gözü kara futbolun asıl heyecanı Beşiktaş’ın umulanın üstünde (özellikle Tolgay) top kaybetmesiydi. O nedenle savunmayı çok ihmal ettiler. Alanyaspor kendi yarı alanında ikili mücadelelerden, isabetsiz paslardan kazandığı toplarla çok akıllıca kontralara çıktı. Emre Akbaba, takımın lideri... Oyunu hücuma yönlendirirken sağda Efecan’ı, solda Fernandes’i merkezde Mbilla’yı çok iyi besledi. Mesut Bakkal’ın takımı maçın tamamını ezilmeden, kişilikli bir mücadele ile oynadı. Dahası, en az Beşiktaş kadar pozisyon yakaladılar. Beşiktaş’ın merkezinde Tolgay ve Atiba ortalamanın üstüne çıkamadılar. Özellikle kontralarda bastırıp top kazanma alışkanlıklarını unutmuş gibiydiler. Beşiktaş savunmasında Pepe ile Tosiç nihayet yeniden oynamaya başladı. Fabri’nin de başarısıyla Alanya ataklarını önlemeyi becerdiler. Barış Şimşek güvenilir bir hakem.
Tek talihsizliği Trabzon bölgesinden gelmesi. Tecrübeli, kuralları iyi bilen ve uygulayan karakteri var. Dünkü faul kararları ve kartları, futbolcuları ikna etmedi. Oyun kalitesine katkı da sağlayamadı Barış Şimşek. Yardımcısının “acullukla” kaldırdığı bayrak, Beşiktaş atağında yanlış ofsayt kararına dönüştü. Neyse ki vahim hatalar yapmadan maçı bitirdi. Bu arada Atiba, Oğuzhan ve Tolgay’ın sarı kartlarla Göztepe maçında cezalı duruma düşmeleri bu maçı “Pirus Zaferi”ne çevirdi. Şenol hoca maçı kazandığına mı sevinsin, yoksa üç adamı kaybettiğine mi yansın? Karar sizin!
Üç puan üç fire! - Bilal Meşe (Milliyet)
Zirvedeki fotoğrafa baktığımız zaman, Beşiktaş, ister içerde, ister dışarda olsun her maçı final havasında oynayacak. Dememiz o ki, Kartal’ın öyle sanıldığı kadar kredisi kalmadı, ne var, ne yok hepsini tüketti! Yani en ufak puan kaybı, Kartal’ı zirveden uzaklaştıracağı bir gerçek. Artı böylesi bir tabloda gereksiz kart görmeyeceksiniz, hele iyi oynuyorsanız tıpkı Tolgay, Atiba ve Oğuzhan gibi hep sahada olmak zorundasınız! Hadi buyrun Göztepe maçı öncesinde üç puan, üç fire! Kartların hiç bir tanesi pozisyon gereği değil, keyfe keder! Kaldı ki zirvenin en büyük ortaklarının kalan yedi haftadaki maçları kolay değil. Çünkü, ligin alt sırasında ateş bacayı sarmış durumda, bir çok takım o korkuyu yaşamak istemiyor. Bunun da zirve takımlarının işlerini zorlaştıracağı bir gerçek.
Örneğin Alanyaspor, o da tehlike çemberinin içinde! İyi futbol oynuyorlar ne var ki, bunu skor tabelasına yansıtamıyorlar fazlaca. Beşiktaş’ın Alanyaspor, karşısında maçın tamamında zorlanması da bundandır. Ne var ki, Kartal ofansif oynamaya yatkın bir çok krampona sahip. Dememiz o ki, buna savunma bloğunu da sayabiliriz, Pepe ya da Tosic, hatta Gökhan, Caner boş alan buldukları anda hücuma çıkıyorlar. Buna bir de yoğun pas trafiği ve baskıyı eklediğimiz Kartal’ın farkındalığı ortaya çıkıyor. Gol ayakları çok, gelin görün ki asıl işi gol atmak olan Negrado, bu özelliğinin çok uzağında! Zaten baskı altında oynuyor, yalnız kalıyor, Cenk Tosun’un yeri hâlâ bomboş! Hiç farketmez, o yoksa Kartal’ın Talisca’sı var. Belki pas trafiğinde onu fazlaca göremiyoruz, ama pozisyon yakaladığı anda sol ayağını devreye sokuyor. Şu ana kadar 11 golle Kartal’a adeta hayat veriyor. Dünkü gol bir Talisca klasiğidir, panter olsanız nafile.
Haydar, ilk yarıda çok kritik dokunuşlar yaptı, Talisca’nın şutunda köşeyi doğru hesapladı uzandı, uzanmasına da çaresiz kaldı! İkinci yarı mı, kora-kor bir mücadele... Tek farklı skorlar tehlikelidir! Buldu mu atacaksın, atamadınız mı, maçı bitişi düdüğü iple çekersiniz, tribünlere de azap çektirirsiniz! Güneş hoca, Negrado’yu oyundan aldı, yerine Lens’i sürdü de ne oldu? O arkadaşın Kartal’a böylesi kritik haftalarda bir katkısı olacağına kişisel olarak inanmıyorum! Gördük ki, Alanyaspor ikinci yarıda tamamen ofansa dönerken, Beşiktaş’a zorluklar yaşattı, özellikle faullerde hatalar yapan Barış Şimşek’in bitiş düdüğü olası bir puan kaybına set çekerken Kartal derin bir nefes aldı.
Beşiktaş üretken değildi - Güntekin Onay (Vatan)
QUARESMA, Adriano ve Medel gibi dünya çapında 3 oyuncu tribünde, Lens ve Vagner Love gibi 2 isim yedek ancak yine de sahada güçlü bir 11 vardı dün. Beşiktaş ilk yarı oyunun kontrolünü tamamen elinde tutmasına rağmen gol pozisyonu üretmekte zorlandı. Oğuzhan’ın orta alana zeka ve beceri kattığını gördük. Kalan haftalarda siyah-beyazlıların iyi bir Oğuzhan’a fazlasıyla ihtiyacı var.
TALISCA’NIN bireysel becerisiyle attığı harika gol Alanya kilidini açtı. Talisca gol attığı sürece problem yok. Olağanüstü yetenekli bir oyuncu, mesele gol atmadığı maçlardaki katkısı. Dün işini yaptı ve tabelayı değiştirdi.
LENS VERİMSİZ!
NEGREDO’NUN çok etkisiz kaldığı oyunda gole en yakın 2 isim Talisca ve Babel idi. Beşiktaş’ın kalan haftalarda Vagner Love’a da bir ivme kazandırması şart. Aksi takdirde dün olduğu gibi gol bölgesinde sorun yaşayabilir. 2. yarıda Alanyaspor’un topla oynamasına çok fazla izin veren bir Beşiktaş gördük. Şenol Hoca geniş alanları kullanmak için Lens’i sahaya sürdü. Fakat istediği verimi alamadı. 2’nci yarıdaki oyun Beşiktaş açısından beklentilerin çok altındaydı. Ancak önemli olan haftayı 3 puanla kapatmaktı.
Güneş ne yapacak? - Ömer Güvenç (Vatan)
KALAN son 8 maçını da kazanıp şampiyonluğu düşünen Beşiktaş, bu 8’den Alanya’yı zor da olsa 1-0 yenerek ilk ayağı geçti. Öncelikle şunu söyleyelim, iyi mücadele, iyi futbol, kısacası keyifli bir maç izledik. Talisca’nın ayağından süper ve klasik bir Talisca golü izledik. Sonraki dakiklarda Beşiktaş’ın baskısı arttı ama bu baskı gol getirmedi. Beşiktaşlılar’ın çok şey beklediği Negredo oyundan kaldığı sürece, Lens ise oyuna girdikten sonra hiç de iyi bir performans gösteremediler.
OĞUZHAN Özyakup gerçek Oğuzhan değildi ama Oğuzhan gerçek performansını göstermese de Beşiktaş’a bir kalite getirdiği inkar edilemez. Ama böyle yetenekli bir futbolcunun kopuk kopuk değil, oyunda daha fazla görünmeli.
TEBRİKLER ALANYA
ŞİMDİ ben Beşiktaş’ın ligin iyi futbol oynayan takımlarından Göztepe’ye karşı ne yapacağını merak ediyorum. Çünkü kart cezalıları Tolgay-Talisca-Oğuzhan yok. Allah Şenol hocaya kolaylık versin. Tolgay benim çok beğendiğimi oyuncuların başında gelir. Ama çok gereksiz de fauller yapıyor. Hakem o hareketine sarı değil de kırmızı çıkarsa kim ne diyebilirdi.
ALANYA’yı tebrik ediyorum. Beşiktaş’ın ne takımından ne de taraftarından çekindiler. 1 puan düşüncesinde olmadılar. Zaman zaman Beşiktaş’a kafa da tuttular. Emre ve Welinton Alanya’nın en iyi oyuncularıydı. Bu takıma Mesut Bakkal’ın elinin değdiği, geldiği günden beri apaçık ortada. Tebrik ediyorum hocam...
Şenol Hoca farkı - Gökhan Dinç (Vatan)
BEŞİKTAŞ’TA cezalı ve formsuz oyuncuların çokluğu teknik direktör Şenol Güneş’i sistem değişikliğine itti. Şenol hoca maça 4-1-3-2 sistemi ile başladı. Çok uzun zamandır iki forvet ile izlemediğimiz Beşiktaş’ta oyuncular da ilk 20 dakika sahadaki oyuna adapte olmakta zorlandı. Uzunca süre Oğuzhan kimin nerede oynaması gerektiğini anlattı. Hoca Lens’i oynatmamak için Atiba’yı tek ön libero, Oğuzhan’ı sağ iç Tolgay’ı sol iç Talisca’yı da forvet arkası oynattı. Hatta top Beşiktaş’a geçtiğinde Talisca iki forvetin arasına girip hücum gücünü sözüm ona arttırmaya çalıştığı zamanlarda Beşiktaş’ın ne oynadığını anlamak çok güçtü.
MAÇIN 20. dakikasından sonra Şenol hoca sahaya müdahale etti ve oyunun rengini değiştirdi. Saha içindeki sistemi oyuncu değişikliği yapmadan sistem değişikliği yapabilecek bir kadroya sahip olmak işte böyle bir avantaj sağlıyor size. Şenol hoca da bu avantajı çok iyi kullandı. Hatta geldiği günden bu yana en formda Şenol hocayı izledik diyebilirim. Ayrıca saha içinde Talisca gibi inisiyatif alan bir oyuncunuz varsa, sonuç almak daha da kolaylaşıyor.
LOVE ÖNCE GİRMELİYDİ
İKİNCİ yarıda, ilk yarının son 25 dakikasındaki iştahı göremedik Beşiktaş’ta. Şenol hoca da bunu gördü ancak Negredo-Lens değişikliği yaptı. Yani içerde oynarken Beşiktaş’ın akibi Alanya iken neden skoru tutma tercihi yapılır bunu anlamak zor. Madem Alvaro Negredo çıkacak bence yerine girmesi gereken Love olmalıydı. Böyle yapınca hem taraftarı tribünde sıkıntıya sokuyorsun hem de rakibine can veriyorsun, iştahını arttırıyorsun.
ALANYA girdiği ciddi pozisyonlardan birisinde daha akılcı davransaydı skor başka olabilirdi. Yani ilk devredeki Şenol hocanın başarılı performansını ikinci yarıda göremedik. Ancak buna rağmen Beşiktaş kazanmayı bildi. Aslında ligin boyu bu kadar kısa iken zaten önemli olan da kazanmak.
ATIBA, Tolgay ve Oğuzhan gördüğü kartlar nedeniyle cezalı duruma düştü. Bakalım Şenol hoca Göztepe maçında nasıl bir sürpriz yapacak bizlere.
Forvet Talisca 25 etmez! - Rıdvan Dilmen (Sabah)
İlk yarıdaki oyun çok hoşuma gitmişti. Tempolu, iyi bir maçtı. Beklentiler çerçevesinde oynadı Alanya, sonuçta Başakşehir'i 4 golle yenmiş bir takımdan bahsediyoruz. Atlet oyuncuları var, avans veriyorlar koşarken neredeyse… İkinci yarının özeti kör dövüşüdür. Alanyaspor hala rahat değil, gündüz Antalyaspor da kazanmıştı. Beşiktaş'ın bu kadrosu hiç lider olmamış, 27 hafta boyunca son iki yılın şampiyonunun hiç lider olmaması ilginç. Artık kredisinin limitlerinde. 21 puan bile alsalar 7 maçta 74 puan yapıyor. Üstelik bunun içinde Galatasaray deplasmanı şartı var. Şenol Güneş ve takımdan bunu görebiliriz. Oyunun başlangıcından anlayabiliriz, değişikliklerden anlayabiliriz, 4 orta saha oyuncusunun sarı kart görmesinden de anlayabiliriz. Bunun temel sebebi skora oynamaya çalışan bir takım görmemiz…
Beşiktaş geçen yılki durumunda olsa bu maç 3'e, 4'e giderdi, 4 puan farklı önde olsa böyle olurdu. Quaresma takımın açılmasını sağlıyordu. İki pas yapıp sonra Quaresma'ya uzun oynayabiliyorlardı. Babel daha gezici bir oyuncuydu. Quaresma'nın yerine Lens'le başlamayıp Oğuzhan'ı kullandı orada. Daha sonra da Talisca'yla onu değiştirdi. İkisi de merkez oyuncusu gibiydi hemen hemen. Skor da gelince sonra Talisca'yı santrfora alıp Lens'i kanada attı. Hocanın şunu bilmesi lazım: Talisca sırtı dönük 25 milyon Euro etmez. Talisca ancak rakibi karşısına alacak, çekecek ya da sürpriz koşuyla kafa vuruşu yapacak. Doğrudan santrfor oynatmak Talisca'yı yok etmektir. Babel'i oynatabilirsiniz, eyvallah ama Talisca'nın silahı elinden gitmiş oluyor. Quaresma çizgiye inince rakip de açılıyor. O olmayınca rakip daha dar alanda iyi savundu. Rakibin işine geldi. Bence Lens doğrudan 11 oynamalıydı bunun için. Lens'in antrenman performansını bilmiyorum açıkçası. Milli takım arasına da gitmedi. Lens'in, Quaresma'nın yokluğunu değerlendiremediğini de düşünüyorum açıkçası. Şenol hoca sistemden şaşma pahasına da oynatmıyorsa demek ki idman performansı da kötü. Hoca, tercihiyle bence Alanya'nın çıkışını düşündü, "1-0 olsun bizim olsun" dedi ve bunu da başardı.
Şampiyonluk için daha etkin olmalı - Metin Tekin (Sabah)
İlk yarının senaryosu tahmin edilen gibiydi. Topun da oyunun da hakimi Beşiktaş'tı ama pozisyon üretmede santrforsuz Beşiktaş'ın etkinliği istenilen seviyede değildi. Oyunu çözen de bir hücum organizasyonu değil, Talisca'nın vuruş becerisi oldu. Gerçekten bu anlamda çok önemli bir oyuncu Talisca...
Belki dün akşam çok iyi oynadı diyemeyiz, top kayıplarından söz edebiliriz ama skoru alan, oyunu koparan bir yetenek vardı. Acayip bir vuruş yeteneğine sahip. Özellikle Şenol Güneş'in iki kenarda iki ters ayaklı oyuncu Babel ve Talisca'yla oynaması kenar ortaları açısından yetersizliğe yol açtı. Negredo oyundan çıkarken yüzünde biraz bunun şikayetini de okuyabildik. Fakat şu da var, belki bir santrfor olarak istediği topları alamasa da Negredo'nun oyunun içinde kalması, orta sahayla bütünleşmesi gerekirdi ama bu açıdan çok yetersizdi. Benim anlamadığım Negredo çıkarken Love yerine Talisca'nın santrfora geçişiydi. Bu tercihte 1-0'ı koruma mantığı olduğunu da söyleyebiliriz.
İkinci yarı tahmin edilenin dışında bir bölüm izledik ki ilk yarı oyunu tamamen Beşiktaş'a bırakan Alanya, oyunu eline aldı. Onlar da çok üretken değildi belki ama oyun 1-0 kaldığı müddetçe hep bir tehdit oluşturdular. Günün sonunda kazandım diyor Beşiktaş ama Beşiktaş'ın şampiyonluğu hedeflerken daha güçlü oyunlarından, 90 dakikanın daha büyük bölümündeki hakimiyetinden konuşabiliyor olmalıydık. Beşiktaş son 7 haftada şampiyon olmak istiyorsa çok daha etkin olmalı. Önemli eksikler de vardı ama kabul edelim ki sahadaki 11 de önemli. Oyunun bütünündeki etkinliğinin çok daha farklı olması gerekiyor. Bir paragraf da Lens'e.. Kendine güvensiz bir Lens'in tamamen amatör futbolcu gibi yaptığı işler hayret verici. İyi performansı geçtik ama acemi bir oyuncu gibi davranıyor. Gelecek haftaya kalan ise orta sahasız bir Beşiktaş görüntüsü neredeyse. Oğuzhan, Tolgay ve Atiba'nın cezalı olması önemli Göztepe maçı öncesinde ciddi sorun.