Linnes'e tepki: "Kız gibi..."
Habertürk yorumcusu ve yazarı Fatih Altaylı, Trabzon karşısında alınan yenilginin faturasını teknik direktör Igor Tudor'a kesti.
Galatasaray otursun kalksın Konyaspor’a dua etsin. Aykut Kocaman’ın takımı önceki gün F.Bahçe’yi sahasında yenmemiş olsa, G.Saray puan tablosunda bir sıra aşağı düşmüş olacaktı. Ve bunun baş sorumlusu da teknik direktör Tudor’dan başkası olmayacaktı. Yemin ederim ben bu teknik direktörlerin şapkadan tavşan çıkarmaya çalışan türünden nefret ediyorum. Ve İgor Tudor dün şapkadan bir değil, birkaç tavşan çıkarmaya çalıştı.
Öncelikle kadro tercihi saç baş yoldurtacak cinstendi. İlk saçmalık Linnes’ti. Ben bu çocuğun yaptığı tek bir olumlu iş görmedim. G.Saray’da oynar ama sağ bek olarak oynar ve anca herkes sakatsa oynar. Tudor, Linnes’ten önce sağ, sonra sol açık yaratmaya çalıştı.
Kendince elbette bir mantığı vardı, “savunmaya da yardım eder” diye düşünüyordu ama Linnes savunmayı ancak “Bayanlar Ligi’nde” yapabilir. Hatta onun da ancak 2. liginde!.
“Kız gibi oynayan”, “kız gibi” derken o taş gibi Dünya Kupası oynayan bayan futbolculardan bahsetmiyorum, “ortaokul bayanlar ligi” sözünü ettiğim!.. Zaten 2. gol de Linnes’in o “kız gibi” oyunundan geldi.
Bir diğer zırvalık Tolga Ciğerci... Yahu bu çocuk sezon başından beri bir tane doğru düzgün pas vermemiş, bir tane hücum organize etmemiş, üstelik de top kaptırma rekortmeni.
Trabzon gibi baskılı oynayan, rakibi rahatsız eden bir takımda Tolga’nın işi ne! Tolga’nın yerine De Jong’u, Linnes’in yerine Rodrigues’i koy bakalım, bu takım adam gibi oynuyor mu, oynamıyor muydu?
ÜÇLÜ SAVUNMA DELİLİĞİ
Bir de üçlü savunma deliliği var... Eh be Tudor görmüyor musun, bu takım üçlü savunma ile top çıkarmakta zorlanıyor. Bunu bilen rakipler pres yapmaya başladığı anda üçlü savunma çuvallıyor.
Savunma top çıkarmakta zorlanınca, Tolga’da da yetenek olmayınca, mecburen orta sahanın yaratıcı ayakları geriye gelip ceza alanı önünden top almak zorunda kalıyorlar. Bu da takımın hızını kesiyor.
Şimdi her nedense Ersun Yanal aşığı spor medyamız Trabzonspor’un zaferini yere göğe koyamayacaklardır. Halbuki böyle oynayan bir G.Saray’ı yenmek hiç de zor değil ki! Ayrıca G.Saray’ın bir hücum planı da yok. Yasin, Bruma topu ileri taşıyacaklar, onu anladık. Peki sonra ne yapacaklar? Ben bilmiyorum ama o önemli değil. Yasin’le Bruma da bilmiyor. Orta yapsan Podolski ortalara vuran tip değil, içeri girmeye kalksan Trabzon savunması kalabalık. Belli ki, “Girin oralara karıştırın, bir şey olur” diye düşünüyor Tudor. ,
Tabii adama da burada hak vermemek mümkün değil. Elde santrfor yok. Tudor futboluna uygun Eren, her nedense pek bir sakat bir süredir. Hepsinden beteri Trabzonspor 65’te 10 kişi kalmış. Buna rağmen G.Saray yeni bir oyun denemiyor. Şimdiden böyle bir yargıya varmak belki biraz erken olacak ama sanki Tudor küçük takımın büyük hocasıydı, fakat büyük takımın büyük hocası olamadı gibi duruyor.
DEVLER LİGİ DE GİDİYOR
Tabii bunda yönetimi de unutmamak gerek. Hocaları da, takımları da büyüten yönetimlerdir. Ben de hoca veya futbolcu olsam kulübün yönetimine bakınca pek bir büyüklük hissine kapılmazdım, o da ayrı. Sonuç olarak G.Saray, Şampiyonlar Ligi hayalini de yitirmeye doğru koşuyor.
Ve haftaya genel kurul var. Kulüp başkanı yine kürsüye çıkacak ve “Şu arsayı verdim, şu oteli yaptım, şu kadar imar izni aldım, şu kadar borca kefil oldum, cebimden şu kadar para verdim, Emlak Konut, TOKİ, belediye, imar müdürlüğü” falan diyecek. G.Saray İnşaat Kulübü’nün genel kurulu da onu ibra edecek! Hem de alkışlarla... Şak, şak, şak...
İYİ OYNAYAN GALATASARAYLILAR
Kaptan Selçuk çok iyi oynadı. Büyük bir gayret gösterdi. Cavanda gayet iyiydi. Bu adam niye oynatılmıyor, herhalde bir ciddiyet sorunu var. Yasin fena değildi. Gerisi hikaye... Trabzonspor ise takım olarak başarılıydı. Kutlamak lazım.
Habertürk