Spor yazarları Fenerbahçe'nin Lugano galibiyeti için ne dedi?
UEFA Şampiyonlar Ligi 2. eleme turunda 4-3'lük ilk maçında rövanşında İsviçre'nin Lugano ekibini 2-1 yenen Fenerbahçe, adını 3. eleme turuna yazdırdı. Spor yazarları karşılaşmayı değerlendirdi İşte detaylar...
Engin Kehale: "İlk yarılar gece, ikinci yarılar gündüz"
Sarı lacivertliler, son dakikada gelen Szymanski golüyle görevi yine başarıyla tamamlayıp gözünü Lille’e çevirdi. Rakibin seviyesinin iki gömlek artacağı bu eşleşmede, Fenerbahçe’nin ilk 45 dakikaları çöpe atmak gibi bir lüksü yok.
Sanırım Mourinho’nun bir hafta üzerinden duracağı en önemli konu, yenilen ilk goller ve sonrasında takımın uzun süren ayağa kalkma süreci olacaktır. (Hürriyet)
Tayfun Bayındır: "Bu takıma tempo lazım"
Sanırım tüm Fenerbahçeliler anlamakta zorluk çekmişlerdir. “İsmail varken Krunic nasıl oynuyor” diye birbirlerine sormuşlardır. Devrede oyuncu değiştirmeyi çok sevmeyen Mourinho bence Krunic’in biletini kesti. Elbette Fred’e bir yardımcı gerekiyor. Ya adı geçen oyunculardan birini Lille maçına kadar transfer edeceksiniz, ya da o bölgenin hazır ismi İsmail’e formasını vereceksiniz.
Unutmayalım, Lille bu Lugano’dan en az iki gömlek daha iyi bir takım. (Milliyet)
Ercan Güven: "Lugano 'başlangıç'tı Lille 'ara sıcak' olacak"
Tribünler sevindiyse ne skordan ne Fenerbahçe oyunundan ne kalitesinden; beraberliğin vaat ettiği 3. ön eleme turu içindi. İkinci gol hayatın doğal akışı gereğiydi… Zaten son saniyede Szymanski golünün yarısı Tadiç’e, diğer yarısı maçı uzatmaya götürmek için ailecek öne çıkan Lugano takımına aittir.
Fenerbahçe’nin onda bir değerindeki Lugano’dan turu zorlanarak da alması buruk bir sevinç tabi. Ama unutulmasın, Lugano “başlangıçtı”… Lille “ara sıcak”. Yalnız dikkat; çok sıcak. Canını yakabilir bir türlü rayına oturamayan Fenerbahçe’nin. (Milliyet)
Ömer Üründül: "Ferdi bekte daha faydalı olur"
Fenerbahçe dün gece kimsenin tahmin edemeyeceği kadar çok kötü bir ilk yarı sergiledi. Lugano 45 dakika boyunca sanki 1. sınıf bir takımmış gibi oyunu istediği şekilde yönlendiriyordu. Fenerbahçe'nin 3 orta sahası da ne top kullanabiliyor ne de defansif görevini yerine getiriyordu. Bütün bu yarıda oyunu domine eden Lugano'ydu. Bir de ekstra bir şutla erken skor avantajı sağlayınca iyice morallendiler. Fred sakatlanıp çıktıktan sonra İsmail girdi. Bu yarıda hiç organize olamayan, devre sonuna doğru sadece Ferdi'yle tek pozisyon bulabilen Fenerbahçe, soyunma odasına oynadığı futbola göre az hasarla gitti. Livakovic'in çok önemli 2. gol kurtarışı da son derece önemliydi.
Sahada hiç olmayan Krunic'i devrede Mourinho çıkardı. İsmail'in yanına Mert Hakan girince hiç olmazsa orta sahada ciddi enerji artırımı oldu. Bu da saha içi dengelerini Fenerbahçe lehine çevirdi. Duran topta Dzeko'nun kafa golüyle takım rahatladı. Sonrasında rakibe pas yapma, pozisyon bulma şansı verilmeden uzatma bölümüne gidildi. Ve bu bölümde galibiyeti getiren gol de geldi. Krunic gerçekten çok kötü oynuyor, sakatlanıp çıkan Fred de güçsüzdü. Galibiyet golünü atan Szymanski'nin performansı da çok yetersizdi. Mourinho'nun oyuncu değişiklikleri doğruydu. Yalnız benim özel bir görüşüm var. Ferdi her zamanki gibi görevini büyük bir hırsla en iyi şekilde yapmaya çalışan isimlerin başında geliyordu ama bana göre kanat forveti görevi onun alışılmış performansını azaltabilir düşüncesindeyim. Çünkü Ferdi'nin geriden hareketlenerek hücuma yaptığı katkı bana göre çok daha faydalı olur. (Sabah)
Güncan Bilgiç: "Taşlar yerine oturunca..."
Devranı döndüren Fred'in sakatlığı ile Krunic'e atılan kement oldu. Fred, yerini İsmail'e bırakırken "sıfır" top kapma ile gitti kulübeye. 46'da sahaya ayak basan Mert Hakan ise pas köprüsünü tamamladı, golün asistini yaptı, orta sahaya tempo getirdi. Yine ilk devre… Bir top kapması vardı Krunic'in… Tüm takımın yaptığı faul sayısı da "bir"di… Kadın maçlarında bile rastlanmayacak bir durum. Gitsinler rakibin ayağını kırsınlar demiyoruz elbette. Ama geriye düşen bir takımın mücadelesi ve agresifliğini göremedik. Böyle maçların en tehlikeli duygusudur; "Nasıl olsa atarız" bakışı. Livakovic'in müthiş refleksi olmasa 2-0'a gelecekti maç ve o zaman neler görürdük kim bilir? Taşlar yerine oturmadığı gibi yerinden de oynadı. Ferdi sol önde başladı, sahanın en iyilerinden. Dzeko da öyle. Tadic ortalarda gözükmezken, İrfan Can'ın gelmesi, tekrar sol kanada geçmesi ile bir anda "bay tehlike" oldu. Daha Maximin ve En Nesyri yok. Bir parmak şıklatma ile bambaşka bir oyun ve takım da seyredebiliriz. Mourinho cebinde sürprizlerle dolaşıyor. (Salah)
Serkan Akcan: "Kötü günün kârı"
... Üstüne bir de Fred sakatlanınca Fenerbahçe’nin Kadıköy rüzgârını arkasına alması gecikir gibi oldu. Ne var ki; İsmail, Fred’in yerine girer girmez sahaya büyük bir karakter koydu, enerjisini Kadıköy’e akıttı. Devre dönüşü Mert Hakan-Kruniç değişimi de senaryoyu Fenerbahçe lehine çevirdi. Dzeko sahanın en yaşlısı olmasına rağmen sezona en hazır oyuncu görünümünde. İsviçre’de 3 gol atarak büyük bir gösteri yapan Boşnak yıldız Kadıköy’de de nefis bir duran top golü atarak Mourinho’nun planında olmak istediğinin mesajını verdi. Elbette bu mesaj sadece hocasına değil, tribünde maçı izleyen En-Neysri’ye de verilmiş olsa gerek. Fenerbahçe’nin yeni rakibi Lille ve Lugano karşısındaki fiziksel defoların kısa sürede halledilmesi şart. (Fanatik)