Maç sonrası hedefte Fabri vardı! İşte yazar görüşleri...
Dar geçitte kaldılar - Attila Gökçe (Milliyet)
İki “Dargeçit” var... Birincisi Mardin’de. İkincisi Kasımpaşa’da... Özellikle Beşiktaş için Kasımpaşa’dan “vukuatsız” geçmek o kadar kolay değil. Hele Kemal Özdeş’le özdeşleştikten sonra, Kasımpaşa transferde oyuncu kaybettiği sanılırken, yenilerle yine başını dik tutuyor.Peki Beşiktaş “dar geçit”te ne yaptı? İlk haftaya göre kuşkusuz daha iyiydi. Ama Pepe’ye rağmen iki golü önleyemedi. Beşiktaş’ın savunma zaafları geri dörtlü ile sınırlı değil. Orta alanda Atiba ile alıştığımız baskıcı oyun karakteri sanki gerilemiş gibi. O nedenle Oğuzhan da Tolgay da hücum oyununda rol alırken savunmada merkezi adeta boş bıraktılar. Beşiktaş iki golünü de çok paslı iyi kurulmuş oyunun sonunda atarken, Kasımpaşa iki uzak şutla geriden gelip dengeyi sağladı.Kemal Özdeş’in sakin ama derinlikli bir futbol anlayışı var. Markus Neumayr, Sadiku, Trezeguet, Adem Büyük’le iyi işler yaptı Kasımpaşa. Attıkları gol için Beşiktaş’a şunu söylemek gerekiyor: Ağları havalandırmak için ille de ceza alanına girmek zorunda değilsiniz. Önce Neumayr, sonra da Trezeguet uzaktan öyle şık vurdular ki, Fabri çaresiz kaldı.Beşiktaş transferde geç kalmış sayılmaz. Uygun hamleleri zamanında yaptılar. Ama Negredo, Medel, Lens’in geçen haftadan devreye girmesi gerekirdi. Şenol Güneş’in geçen yılın ezber kadrosunu temel alan tercihleri, şimdi sıkıntı yaratıyor.Kimbilir ikinci yarıda telaşa dönüşen oyunda belki de Şampiyonlar Ligi’ne doğrudan katılmanın verdiği rahatlık var. Beşiktaş Şampiyonlar Ligi için eleme maçları oynasaydı, kuşkusuz dün daha iyi bir sonuç alabilirdi.
Güneş geç kaldı! - Bilal Meşe (Milliyet)
Yeni transferlerden sadece Pepe sahada, Medel, Lens ve Negredo yedek kulübede... Efendim, sokaktaki ve tribündeki taraftarlar yeniler niye ‘yok’ diye mırıldanıyorlar! Öyle ki, hem hocaya içten içe kızıyorlar, hem de, “onca para herhalde yedek otursunlar diye harcanmadı”şeklinde yorumlar da yapıyorlar. Hatta Galatasaray’ı örnek gösteriyorlar! Valla taraftar söylenir, yorumlar da yaparlar, haklı olabilirler...Ne var ki, Şenol Güneş hocanın adalet kantarı yanlış tartmaz, mutlaka bir bildiği vardır... Dememiz o ki, öyle uzaktan ahkam kesmek, hocaya sitem etmek kolaydır... Bizim tanıdığımız Güneş, iyi giden kadroyu kolay kolay bozmaz, form grafiği düşeni çeker yedeğe, daha iyi olana formayı verir. İki yıldır üst üstte şampiyon olmanın sırrı da zaten burada yatıyor... Artı Güneş hocanın dokunuşlarını yani oyuncu hamleleri de hep işe yaramadı mı, elbette yaradı! Eee o zaman niye kızıyoruz hocaya? Yalnız dünkü maçta bu dokunuşlarda geç kaldı, sanırız dalgınlığına geldi (!)
Kasımpaşa ilk yedi dakika içinde pas yüzdesini üst seviyeye taşıdı, hatta bu süreçte Beşiktaş topun yüzünü göremedi dersek, abartmış olmayız!Ne var ki, Cenk Tosun’un soldan ortasına arka direkte gelişine dokunan ve topu filelere gönderen Babel’in golü herşeyi bir anda tersine çevirdi. Topa daha çok sahip olan Beşiktaş, bunu pozisyon zenginliğine taşıyamazsınız, kalesinde golü gördü, şaşırdı! Markus Neumayr, sağıyla çarprazdan doksana topu gönderirken, Fabri’nin çırpınışları bu harika gole engel olamadı... Harika diyoruz, çünkü elinizle istesiniz o topu o köşeye atamazsınız, aferin Neumayr’a...Belki Cenk Tosun forvetin uzağında kalıyor, ya da pozisyona giremiyor, olabilir... Ne var ki sürekli arayışı var, asla pes etmiyor, bakıyor olmuyor, asistliğe soyunuyor... İlk yarının skorunu belirleyen Talisca’nın kafa golünde Cenk’in katkısı müthiş, daha ne yapsın arkadaş?İkinci yarıda skorun verdiği rahatlıktan olsa gerek, Beşiktaş’ın uzun süre savunmasına çekilmesini yadırgadık doğrusu... Bu oyunda ne kadar savunmaya gömülürseniz rakibin iştahını kabartırsınız arkadaş!Güneş, farkına vardı,Oğuzhan ve Quaresma’yı kenara aldı, Medel ve Lens’i sahaya sürerken, bizce geç kaldı, Kasımpaşa 78’de Trezeguet, faturayı harika bir vuruşla kesiverdi!Oğuzhan için bir şey diyemem, vasatın altındaydı...Ne var ki, top ayağında iken en az iki kişinin kovaladığı Quaresma’yı oyundan almasını anlayamadık!
Dünkü puan kaybında bizce en büyük faktör, Kartal’ın özellikle pas trafiğinde yavaş kalması, yanı vitesi bir türlü üst seviyeye çıkaramaması...O baş döndüren pas trafiğinden yoksun olmasının yanısıra, savunmasına uzun süre yaslanması ve de hocanın geç kalan dokunuşlarıdır! Kartal, değişikliklerle paralel rakip kaleye müthiş bir baskı kurdu, ne var ki iki puan kuş misali uçuverdi!
Kanatsız Kartal - Ömer Güvenç (Vatan)
GEÇEN haftaya oranla daha iyi bir performans gösteren Beşiktaş’a bu oyun 3 puan getirmedi ve çoğunlukla takıldığı Kasımpşa’ya bir kez daha takıldı. Aslında Beşiktaş maça çok tempolu başladı, çok oyuncuyla hücum etti ve golü de Babal’in ayağından buldu. Ama ben bu golde atana değil, attıran Cenk’e bakarım. Mükemmel bir asist yaptı. Cenk dün oynadığı futbolla gol atamamasına rağmen takım en çalışkanlarındandı.
BAŞKA iyi oyuncu sayabilir misin derseniz Atiba’yı hiç aratmayan Tolgay’ı ve en başta da Caner’i söylerim. Caner sadece sol bek değil, sol bekten çok sol açık gibi oynadı.
O GOLÜ TOLGA YESEYDİ
BEŞİKTAŞ’IN iki kanadında kim vardı? Biri Babel, diğeri Quaresma... Nasıllardı? Vallahi ben hiç sahada göremedim. Beşiktaş adeta kanatsız oynadı. Ki böylesine yetenekli futbolcuların daha iyi performans sergilemeleri gerekir. Bence bu iki oyuncunun daha önce çıkarılması gerekirdi. BEŞİKTAŞ’IN yeni oyuncuları Medel, Lens ve Negredo iiçin iyi veya kötü demem mümkün değil. Zaten 10-15 dakika oynadılar. Fabri’nin yediği ilk gole diyecek bir şey yok. Golün sahibi Neumayr’ı alkışlamak lazım. Fabri’nin yediği ikinci gol için ise ‘Bu da yenir mi’ demem gerekiyor. Ve aklıma şu da geliyor. Böyle bir golü Tolga yese ne olurdu?..
Papaz-Pilav - Gökhan Dinç (Vatan)
BEŞİKTAŞ’IN her hafta daha iyiye gittiğini ve gideceğini söylemek mümkün. Geçen haftaki Beşiktaş ile Kasımpaşa maçındaki arasında pozitif anlamda değişiklik var. Ama ikisi de geçen sezonki Beşiktaş değil. Beşiktaş’ta takım kurgusunun fazla değişmesini istemeyen Şenol hocanın takımında pas mesafesinin değiştirdiğini gördüm. Daha hareketli oynayan Beşiktaş’ın saha içindeki hareketliliğin düşmesi, oyuncuların birbirlerine uzak kalması, pas uzunluğunu arttırıyor. Geçen sezondan en büyük fark bu. Ayrıca kanat organizasyonlarının bu sezon da Beşiktaş’ın silahı olduğu gerçeğine bu sezon da alışmak lazım.
GELELİM Şenol hocanın standardına. Hep olduğu gibi yeni gelenlere çok zaman tanıyor. Milli takım daveti alan Medel, Atiba’nın yokluğunda ilk 11’de olmalıydı. Negredo ise Cenk’in gol kaçırmasını beklemek yerine sahada olmalıydı. Bu 2 oyuncuyu hamle oyuncusu olarak bekletmek yanlış. Umarım Şenol hoca, Medel’in gelişine obsesif) bir yaklaşım sergilemez. Ersan, G.İnler ve Aras da olduğu gibi.
SELÇUK’A İHTİYAÇ YOK
ŞENOL hocanın skoru tutma isteği siyah-beyazlı takımın kabusu olacak gibi. Maç 2-1’ken yaptığı değişiklikler tam anlamıyla skoru koruma amacı taşıyordu. Halbuki önce Cenk-Negredo değişikliği yapsa, rakip takımın savunmasını ve hocasını sıkıntıya soksa sonuç farklı olurdu. Sonra Cenk-Negredo ikilisi yapmak son dakikalarda kurtarmadı Beşiktaş’ı. Her zaman papaz pilav yemez. Futbol şansı her zaman yanında olmaz.
MAÇ sırasında bizimkiler masaya bir fotoğraf koydu. Beşiktaş’ın yedek kulübesinin fotoğrafı. Lens, Medel, Negredo, Adriano… Peşin satan kadar rahat oturtur bu kulübe. Şenol hoca da keyifle bakıyordur kulübeye, rakip takımlarınkine nazaran. Alternatifi, seçeneği her hocanın hayalini kurduğu bu kadronun Selçuk’a ihtiyacı yok hocam aman diyeyim. Türk oyuncu konusunda yönetimi sürekli ateşe atıyorsun hocam. 2 Türk oyuncu gelse daha karlı ve dengeli olurdu diyordun ya, onun için yazayım dedim.