Maradona ve Zico'yu eleyen adam artık yok!

O zamanki Dünya Kupası formatında o dönemin genç yıldızı Maradona'lı Arjantin ve grup maçlarında çok kötü bir performans sergilemiş İtalya ile eşleştiler.

3'lü grupta Arjantin'i 3-1'lik skorla rahat geçtiler. Yina Arjantin'i sürpriz bir şekilde 2-1 yenen İtalya vardı karşılarında. 5 Temmuz 1982'de futbol tarihini değiştiren bir maç oynanacağını kimse bilemezdi.

Rossi... Rossi... Rossi...

Barcelona'daki maçta Brezilya mutlak favoriydi. İtalya'ya İtalyanlar dışında destek veren yok gibiydi. Dakikalar 5'i gösterdiğinde sadece statta değil bütün dünyada bir şok yaşandı. İtalya takımında kadroya alınması büyük tartışmalara neden olan, şike skandalına karışmış Paolo Rossi, kupadaki ilk golünü ağlara gönderip İtalya'yı öne geçiriyordu. Brezilya pes etmedi.

1960'lı yıllarda Arjantinli ünlü teknik adam Helenio Herrera’nın futbol literatürüne soktuğu İtalya'nın 'catenaccio'sunu açmaya çalıştı. Catenaccio'nun İtalyanca asma kilit anlamına geldiğini belirtelim. Hücum futbolu savunmaya futboluna karşıydı. 'Kilit' dayanmaya çalışıyor ancak ardı ardına gelen Brezilya ataklarında doktor lakaplı Sokrates 12. dakikada anahtarı buluyordu. 1-1'lik beraberlik uzun sürmedi. 25. dakikada yine oyuncu ortaya çıktı... Paolo Rossi...

İkinci yarıda heyecan fırtınası şeklinde geçti. Brezilya bastırıyor, İtalya dayanmaya çalışıyordu. 68. dakikada Falco'nun golüyle yarı finale çıkacak takımın ismi tekrar Brezilya oldu. İtalya iki kere öne geçmiş, iki kere yakalanmıştı. 74. dakikada atılan korner atışında oluşan karambolde Paolo Rossi yine ortaya çıktı. Hat-trick yaparak takımını öne geçirdi. Sonraki dakikalar heyecan fırtınası şeklinde geçti. Brezilya bastırıyor, İtalya dayanıyordu. Son düdük çaldığında büyük şok vardı.  En büyük favori elenmişti. Herkes birbirine 'Rossi' diyordu.

Paolo Rossi kimdir?

Paolo Rossi, 23 Eylül 1956’da Toskana’da dünyaya geldi. Futbol kariyerine Juventus'ta başladı ancak 8 yıl boyunca hiç maça çıkmadı. 8 yılın sonunda Serie B takımı Como’ya kiralık olarak gitti. Como macerasının ardından transfer olduğu Serie A takımı Vicenza’da patlama yaptı. 1976-1980 yılları arasında giydiği Vicenza forması ile 90 maçta 60 gol attı. İki sezon art arda gol kralı olarak hem bir ilki başardı hem İtalya Milli Takımı'nda formayı kaptı.

İtalya Teknik Direktörü Enzo Bearzot, onu Arjantin'de yapılan 1978 Dünya Kupası kadrosuna aldı. Turnuvada 3 gol atarken İtalya'nın Dünya dördüncüsü olmasına katkı sağladı.

Her şey iyi giderken skandal!

Paolo Rossi'nin yükselişi sürüyordu. Vicenza, o dönemin 1.75 milyon sterlin ile bonservis rekorununu kırarak onu Juventus'tan kadrosuna katmıştı. 1980'de 15 gol atmasına karşın Vicenzza küme düştü. Perugia’ya kiralık olarak gitti. Rossi'nin kabus günleri işte burada başladı. 1978'de Vicenza ile Avellino arasında oynanan ve 2-2 sonuçlanan maçın skorunu tayin ettiği iddiası ile suçlandı.  1980'de 'Totonero' skandalı patlak vermişti.  Skandal sonunda Milan ve Lazio küme düşürülürken en ağır darbeyi alan isimlerden biri Rossi oldu. 3 yıl ceza almıştı.

Cezası düşürüldü, Bearzot'un inancı

Paolo Rossi'yi konuşurken o dönemki İtalya Milli takım Teknik Direktörü Enzo Bearzot'a değinmemek olmaz. 1982 Dünya Kupası önce bahis skandalıyla sarsılan İtalya futbolunun başındaki Bearzot, Rossi'ye en çok inanan insanlardan biriydi. Cezası 3 yıldan 2 yıla düşürülünce Rossi'yi milli takım kadrosuna çağırdı. İtalya, Polonya, Peru ve Kamerun ile aynı gruptaydı. Grup maçlarında Polonya ile 0-0,  Peru ve Kamerun ile 1-1 berabere kaldı. Kamerun'u ancak 1 gol averajıyla geride bıraktı. Oynanan futbol ve gol kısırlığı yüzünden eleştiri yağmuruna tutuluyordu Bearzot. Üstelik bahis skandalının ceza yiyen ismi Rossi'yi de kadroya almıştı. Arjantin ile Brezilya ile aynı gruba düştüğünde gök mavililere kimse şans tanımıyordu. Maradona'lı Arjantin'i 2-1 yendiler ama Rossi'nin henüz siftahı yoktu. Eleştiriler sürüyordu. Ama Teknik Direktör Bearzot, Rossi'ye inanmayı sürdürüyordu.

Rossi'nun uğurlu kolyesi

Brezilya maçına kadar Rossi çok zor günler yaşıyordu. O zor günler sırasında odasında müzik dinlediğini, akşamları takım arkadaşlarıyla kağıt oynadıklarını söylüyordu: "Odaklanmamız gerektiğinde kendi başımıza kaldık. O zamanlar kimse şaka yapmadı, özellikle oyunlarımızdan hemen önce. Dünya Kupası sırasındaki gerginlik çok güçlüydü.. Kağıt oynayarak, film izleyerek onu hafifletmeye çalışıyorduk."

Brezilya maçına kadar Rossi gol atamamıştı. Üstünde bir uğursuzluk olduğunu düşünüyordu. Bunu belki de bir kolye ile aştı: "Hepimizin uğuru vardı özellikle ısınma sırasında. Her zaman sahaya sağ ayağım ile çıkarım. Brezilya maçından önce bir arkadaşım bana bir kolye verdi. Arkadaşımın Barselona'dan birkaç sente satın aldığı kırmızı beyaz bir kolyeydi. Onu giydim ve Brezilya'ya karşı üç gol attım, bu yüzden hiç çıkarmadım. Hâlâ evde duruyor."

Dünya Kupası geliyor

Socrates'li Zico'lu takım için "Brezilya'ya karşı kazanılan zaferin yüzyılın maçı olduğunu söyleyebilirim. Son saniyeye kadar duygusaldı ve olağanüstü oyuncularla doluydu. Kesinlikle kariyerimdeki en önemli oyundu" diyen Rossi'nin bu başarısının tesadüf olduğunu sananlar büyük bir yanılgıya uğradı. Yarı finaldeki Polonya maçında attığı 2 golle takımını Dünya Kupası finaline taşıdı.

Federal Almanya'ya karşı çıktığı maçı, Brezilya karşılaşmasının ardından hayatının ikinci en önemli mücadelesi diye tanımladı Rossi: “Almanya ile oynanan final maçından önce çok uyumadım. Genellikle çok uyurdum ve bu konuda her zaman sakin bir insanım. Marco Tardelli, Gabriele Oriali veya Bruno Conti de hiç uyumadı. O gece farklıydı.  Eşsiz bir olaydı. Sahada nasıl hareket edeceğimi düşünerek uyanık kaldım. İtiraf etmeliyim ki kazanacağımıza o kadar emindik ki herhangi birini dövebilirdik. Sahada gerekli saygıyı gösterecek bir rakip olduğunu bilseniz bile, o anlarda kendinizi çok güçlü hissediyorsunuz."

Final maçında da gol

Maç olarak Brezilya maçını önde görse de finalde attığı gol onun için ilk sırada yer aldı: "İnsanlar beni düşündüğünde akla ilk gelen Almanya'ya karşı attığım gol olabilir. Milyonlarca insanı mutlu ettiğimizi bilmek harika bir duyguydu, özellikle benim için. Finalden sonra Madrid Santiago Barnebeu'da dalgalanan üç renkli bayrağı görmek hayatımın en gurur verici anı. İtalya formasını hep güçlü bir aidiyet duygusuyla giydim."

1982 Dünya Kupası finalinde İtalya, o zaman Doğu Almanya ile birleşmemiş Federal Almanya'yı 3-1 yenerken, Rossi iki yıllık aradan sonra geri döndüğü sahaların tozunu atmıştı. Dünya futbol tarihine geçerken üzerinde birçok apolet vardı: Dünya Kupası gol kralı (6 gol), Golden Boot (Altın Ayak) ve Golden Ball (Altın Top) ödülleri sahibi.. Bu üç unvanı tek bir şampiyonada kazanan ve elinde bulunduran tek oyuncu olan Rossi, halen Dünya Kupası'nda İtalya adına en çok gol atan futbolcu durumunda.

Bearzot'a saygı

Bir sanatsever olan Rossi, “Herhangi bir ressamla karşılaştırılmam gerekirse, Picasso ile karşılaştırılmam gerektiğini düşünüyorum. Takma adım 'Pablito' olmasına rağmen. Bu takma adı sevdiğimi itiraf etmeliyim" diyordu. 1982 Dünya Kupası'nda İtalya Teknik Direktörü Enzo Bearzot ile yaşadıklarını şöyle anlatmıştı: "1982 Dünya Kupası hakkında aklıma ilk gelen şey her zaman Enzo Bearzot.  Bana göre o milli takım tarihindeki en iyi teknik direktör. Önemli değerlere sahip dürüst bir adamdı. Bize çocukları gibi hiçbir tercih ve ayrım yapmadan davrandı. O, bazen sizi öven, bazen de azarlayan biriydi. Bu yüzden herkes onu sevdi. Onunla her şey hakkında konuşabilirdin. Bizimle konuşmak için geceleri odalarımıza geldiğini hatırlıyorum. Benimle resim hakkında konuştu, çünkü sanatı sevdiğimi biliyordu."

Dünya Kupası'nın ardından gelen başarılar

Rossi, kariyerini 1987 yılında sonlandırmadan önce Dünya Kupası başarısının ardından Juventus’ta 4 sezon  giydi. İtalya şampiyonluğunun yanı sıra 1984-85 sezonunda  Şampiyon Kulüpler Kupası'nı kazanmayı başardı. Milan ve Verona formalarını giydikten sonra futbola veda etti. 2004 yılında FIFA'nın desteğiyle Pele tarafından seçilen tüm zamanların en başarılı 125 futbolcusu (FIFA 100) listesinde yer aldı.

İsmi unutulmayacak

Rossi 9 Aralık 2020'de, yani bugün hayatını kaybetti. Futbol tarihinde unutulmayacak bir iz bıraktı. Savunmanın önemini ortaya çıkaran 1982 İtalya takımının en önemli figürü oldu. Belki de futbolun akışını değiştirdi. Takımlar o günden sonra savunmaya daha çok önem verdi.  Bahis skandalından ceza yemiş olsa da ikinci şansını çok iyi kullandı. Ne olursa olsun Rossi ismini ne İtalya ne de dünya futbolu unutacak.