Mario Gomez'den transfer açıklaması!
Mario Gomez, geçen sezon Beşiktaş’ta zirveyi gördükten sonra, bu yıl Wolfsburg ile farklı bir tecrübe yaşıyor. Sahanın içi kadar dışına da değer veren Alman golcü, Socrates’e konuştu.
Wolfsburg’dan sonra Bundesliga’da başka bir takımda oynamayı düşünebiliyor musunuz peki?
Zor... Ancak kesin ifadeler kullanmaktan hoşlanmam çünkü insan gelecekte nelerle karşılaşacağını bilemez. Geçmişte, yaptığım planlarla ilgili kötü tecrübelerim de oldu. Artık sadece ânı yaşamaya ve içinde bulunduğum zamanın tadını çıkarmaya çalışıyorum. Bu beni inanılmaz ölçüde rahatlatıyor. Sportif açıdan bundan sonraki adım, beni şu anda hiç ilgilendirmiyor.
Yurt dışında son bir durak da mı?
Şu anki durumda Almanya’ya, Bundesliga’ya dönmüş olmaktan mutluyum. Statlar dolu, harika bir atmosfer var, ayrıca aileme daha yakınım, onların da beni ve eşimi ziyaret etmeleri çok daha kolay. Ailemizde şu sıralar birçok küçük çocuk var ve biz, onların bu hâlini yaşamak niyetindeyiz. Onları ilk kez beş yaşına bastıklarında görmek istemiyoruz yani.
Türkiye medyasındaki bütün söylentilere rağmen Beşiktaş‘a dönmek söz konusu değil yani?
Bana doğru aktarılıyorsa eğer, Türk basınına göre şu ana kadar üç defa İstanbul'a dönmüş ve üç kere sözleşme imzalamışım zaten. Ama ciddi olmamız gerekirse Türkiye dönemim benim için çok faydalı oldu, her şey muazzamdı. İnsanlar çok cana yakındılar, harika bir sene geçirdim orada. Ama basın gerçekten abartılı. Şanslıydım ki gazetelerde yazılanları anlamıyordum ama hiç olmamış hadiselerin anlatıldığını ve söylediklerimin tamamen çarpıtılarak aktarıldığını biliyorum.
Buna tepkiniz nasıl oldu?
Hiçbir tepki göstermedim. Yazdıklarını değiştirmeye çalışmadım, bu tür atışmaların içine hiç girmedim. Bıraktım, işler kendi kendine yolunu bulsun. Ben sadece spora konsantre oldum. Bu yüzden de bütün gazetecilerle aram iyiydi. (Gülüyor) Şimdi geriye bakınca hepsi bir şekilde eğlenceli geliyor insana.
Benimle ilgili tatsız bir hikâye yazanların aklı, bir dahaki görüşmemizde dostça bir tavır gösterdiğimde iyice karışıyordu. Ama aslında bilmiyordum, karşımdaki iyilerden miydi yoksa kötülerden mi? Bu tavrımı buraya da taşıdım. Artık başkalarının ya da gazetecilerin beni hangi gözle gördükleriyle fazla ilgilenmiyorum. Bu yüzden, sadece kendim olmaya ve bu sırada herkese dostça davranmaya çalışıyorum. İşte bu yüzden Türkiye, benim için belirleyici önemdeydi. Ama şimdi her şeyimle Wolfsburg’dayım ve şunu gayet net biçimde açıklamak isterim: Türkiye’de yazılanlar, Almanya’da keyifsizmişim ve geri dönmek istiyormuşum falan filan, hepsi masal bunların. (Fanatik)
Röportaj: Fatih Demireli-Felix Seidel