Mehmet Demirkol: "Camia ayağa kalkardı"
Ünlü yorumcu Mehmet Demirkol, eski Ankaragücü Başkanı Faruk Koca'ya, Halil Umut Meler'e saldırısından dolayı verilen hapis cezasını değerlendirdi. Detaylar...
Hapis cezası
Faruk Koca'nın cezası geçtiğimiz günlerde belli oldu. Koca'ya, "Kasten yaralama" sebebiyle 3 yıl 7 ay 22 gün hapis cezası verildi.
"Kendi camianı koruman lazım"
Verilen cezası ve Ankaragücü'nün açıklamasını değerlendiren Mehmet Demirkol, şunları söyledi: "Hapis yok sonunda. Ankaragücü'nün açıklaması için, 'Neden koruyorsunuz?' gibi bir durum olabilir ama Türkiye'de korumazsan olmaz. Kendi camianı koruman lazım. 'Evet, hak etmiştir' mi diyecek?
"Camia ayağa kalkardı"
Bizde öyle. Bizden olana bir şey olmasın mantığıyla yaşıyoruz. Ülke böyle yaşıyor. Ankaragücü'ne neden böyle açıklama yaptın denmez. Kimi hangi suçtan, ne şartlarda yakalarsan yakala o camia, aşiret, grup onun arkasında durur. Ankaragücü, 'Biz kabul etmiyoruz. Bize yakışmadı' deseydi, camia ayağa kalkardı. Bu doğru değil. Teşhis."
Ankaragücü'nün açıklaması
Koca'nın cezasının ardından Ankaragücü cephesinden şu açıklama yapıldı:
"Gerek kulüp gerekse camia olarak her zaman bu anlayışımızı muhafaza ettik. Bugün olduğu gibi daha önceki yönetimlerimiz de hep bu şuurla hareket etti. Kulübümüzün 3 yıl başkanlığını yapan, Türk futboluna maddi ve manevi birçok katkılar sunmuş Sayın Faruk Koca başkanımız, bu anlamda kulübümüzün örnek şahsiyetlerindendir.
"İyi niyetle okumak mümkün değildir"
Kamuoyunun hatırlayacağı üzere hakem kararları ve tahriklerinin neredeyse her hafta tartışıldığı, taraftarların sinir uçları ile oynandığı bir ortamda, önceki dönem kulüp başkanımız Sayın Faruk Koca, verdiği fevri tepki sonrası sorumlu davranarak amasız, gerekçesiz kulüp başkanlığımızdan istifa etmişti. Oluşturulan kamuoyunun tek taraflı hedefi haline getirilmiş, yine de sağduyulu bir tavır sergilemişti. Geçen süre zarfında Sayın Faruk Koca başkanımız her türlü sosyal ve hukuki yaptırıma aynı sağduyu ile mukabele etti. Ancak geldiğimiz noktada yargının verdiği cezayı iyi niyetle okumak mümkün değildir. Ortada yüz kızartıcı bir suç olmadığı halde, vakanın niteliğinden bağımsız, üretilen köpüklü bir algının tesiri altında kalındığı açıktır. Adaletin er ya da geç tecelli edeceğine inancımızı korumak istiyoruz"