Mehmet Demirkol: "Comolli ile taraftar arasındaki bağın kopma sebebi..."
"Taraftar 8 haftaya tepki verdi"
Fenerbahçe, Ersun Yanal döneminden beri rakibi bozmaya oynuyor. Böyle başarılı oluyorlar. Fenerbahçe bunu arıyor. Dün de buna uygun bir oyun vardı. Emre de Başakşehir’de olmayınca, Başakşehir’de oyun hızında sorun oluyor. Başakşehir istediklerini yapamadı. Yarım pozisyonları var. Fenerbahçe’nin daha fazla pozisyonları var. Taraftarların maç sonundaki tepkisi de, “Yeter artık” tepkisidir. Bu haftaya değil, geride kalan tüm haftalaradır. Fenerbahçe seyircisi bu maça değil, 8 haftaya tepki verdi.
"Slimani kendiyle kavga halinde"
Santrfora bir tek top gelse ve golü atsa işini yapmış oluyor. Slimani’yi hiç öyle görmüyoruz. Sürekli takımla ve kendisiyle kavga halinde. Bir türlü onu o duru suratıyla göremiyoruz. Kaleci ve santrfor yalnızdır. Kendi işini kendi görür. Slimani çok fazla dışarıyla alakalı. Yüzünde kaosu görüyorsun. Saha içinde bunu çok yaşıyor. Şu ana kadar 7 tane gol atsa, ”Her şeyle çok alakalı” denirdi. Bu haftaya kadarki performansıyla benim için büyük hayal kırıklığı.
"Comolli ile taraftar arasındaki bağ, Frey transferiyle kopmuştur"
Reyes, Benzia, Slimani, Jailson… Bunların hepsini anlarım. Jailson alışınca olur dersin. Reyes fonksiyonlu oyuncu dersin, anlarım. Ama ya Frey? Fenerbahçe seyircisi ile Comolli arasındaki bağ Frey transferiyle koptu. "Bu pozisyonda Anelka oynadı" diyor seyirci. Ne olursa olsun Guiza… Semih kadroya senelerce giremedi. Girdiği her maçta gol atıyordu adam. Kezman doğru düzgün oynayamadı. Slimani’ye bir şey diyemem. Kötü oynar ama Slimani’dir. Ama Frey nedir yahu? Yapmayın. Gol atsa ne olur? Attı diyelim. Frey, Fenerbahçe’de olmaz. Almışsın, artık oynatacaksın tabi. "Bu bizim geleceğimiz" dediğin adamı kenarda da oturtamazsın.
"Gol nizami gibi görünüyor"
Başakşehir’in golü nizami gibi duruyor. VAR konusunda iletişimin kopması diye bir şey olamaz. VAR’da çok bilinmeyen var sanırım. VAR bütün pozisyonlara bakıyor. Ofsayt, benim gördüğüm kadarıyla yok. VAR, 90 dakikayı izliyor. Belli pozisyonlara bakmıyor. Kırmızı kart, gol, penaltı… Bir de kartı yanlış oyuncuya göstermede hata arıyor, gerekirse uyarıyor. “Bak golü verdin ama istersen bak” diyor. Golde ofsayt var demiyor. Hakem, mutlak hakim. VAR’ın bunu bozmaması isteniyor. Bu da ilerleyen dönemde değişecektir. Burada ne oldu? İletişim kopmadı. Burada kopan görüntü. Fenerbahçe Stadı’ndan VAR odasına giden görüntü kesiliyor. 5 dakika boyunca gitmiyor. Buradaki problem bu. Yoksa, gördüler ama bunu iletemediler değil.
Demirkol'dan protokol eleştirisi
"VAR'da sorun var, bekleme, hakemliğe dön” protokolü yanlış. VAR sistemi devreye girdiğinde hakemlik de değişir. Çünlü teknoloji insanı değiştirir. Teknoloji insanı evrimleştiriyor. Bu böyledir. Araba kullanırken bile cep telefonu kullanıyorsun. Cep telefonu olmadan önceki insan ile şu anki bir midir? VAR ile doğmuş adamlara ne diyeceksin? "Sen eski hakemliğe dön" diyemezsin. Hakem yanlış yapmadı, protokolü uyguladı. Protokol yanlış. “VAR bozuk. Ne zaman geleceği belli değil. O zaman golü verelim” diye bir şey olmaz. VAR’ın dünyada uygulanan tek bir protokolü var. Bizim meslektekilerin yüzde 99’u da VAR ile ilgili hiçbir şey bilmiyor. Yüzde 1’i de biraz biliyor. Kimsenin hiçbir şeyden haberi yok.
"Başakşehir'in pozisyonu gol"
Ayrıca bu teknolojiyi denen şeyi her ulus kendince kullanıyor. İtalyan, Avustralyalı, Türkiye’deki farklı kullanıyor. Toplumlar teknolojiyi kendilerine çevirirler. Bizde VAR’a karşı çok ciddi bir isyan var. Bunu nasıl doğru yaparım? Onun peşine düşmek lazım. VAR, artık hayatımızda var. Doğru uygulaman lazım. Olan bir şeye itiraz etmek bize özgü bir şey galiba. Futbol çok yavaş yavaş değişen bir spor. Birçok spor, çok hızlı kural değiştirdiği için öldü gitti. Başakşehir’in pozisyonu bence gol.
"İnsanoğlu bu konfora alışıyor"
Yardımcı hakem Başakşehir maçında ne yapıyor? Sözlerim Başakşehir Başkanı Göksel Bey’in hoşuna gitmeyebilir. Skrtel birden çıkıyor. Yardımcı, Skrtel ile. Onu bellemiş. Skrtel birden çıkıyor. Hakem onla uğraşırken Visca çıkıyor. Bu iş o kadar kolay değil. Bu 1 metre ofsayt değil. Hakemin işi de kolay değil. Ama hakem oradaysa doğru karar vermesi gerek tabi. Ancak; VAR’a alışmışsın. İnsanoğlu konfora hemen alışır. Burada ciddi bir problem var. Protokolü tartışmakta fayda var. Elinde böyle bir imkan varsa ve hata Başakşehir’in şampiyonluğuna mal oluyorsa bu olmaz. Bu işte bir dolu değişiklik olur. Asıl hakem, bilgisayarın başındaki olacak belki de. VAR ile birlikte yeni bir dönem açıldı.
"Ali Koç, ne olursa olsun değişimi yapmak istiyor"
Maç sonundaki açıklamasına baktığımızda Cocu oyunda bir gelişme görüyor. "Bu oyunu daha iyi hale getirebiliriz" dedi. O bizi, biz de onu anlayamıyoruz. Cocu, bundan 20 yıl önce Maraşlı bir hanımefendi ile evlenmiş olsaydı ve Türkiye’ye gelseydi bizi iyi anlardı. Önümüzde iki seçenek var. Ali Koç yönetimi, ”Yapılandırmayı devam ettiriyorum. Ama bunu Cocu ile yapmayacağım” diyebilir. Ya da, ”Hayır. Bu yapılandırma sürecini Cocu ile devam ettireceğim” diyebilir. Üçüncü bir opsiyon vardı ama o ortadan kalktı. Ali Koç, ”Ben burayı öyle ya da böyle yapılandıracağım” dedi. Değişime direnç gösteren ve eski dönemin zihniyetini gösteren kişilerle devam etmeyeceğinin sinyallerini verdi. “Ne yaparsanız yapın. İstediğiniz lobiyi yapın. Ben burayı değiştireceğim” diyor. İşin özeti bu.
"En önemlisi Fenerbahçe'ye vefa göstermektir"
Volkan Demirel’e vefa elbette gösterilir. Ama en önemlisi Fenerbahçe’ye vefa göstermektir. Ali Koç, “Ne olursa olsun ben değişimi gerçekleştireceğim” diyor. Çok net ve doğru duruyor. Tek şanssızlık; puan tablosu, 8 haftalık gidiş ve Frey ile alakalı. İçeride dükkan ne kadar güzel olursa olsun, vitrinde Frey olduğunda olmuyor. İstatistik olarak bakarsan Slimani ile de olmuyor. Slimani, 31 Mayıs’ta gidiyor. Ama Frey? Daha yeni geldi, oynayacak. Bekleyeceğiz. Hiç olacak gibi değil. Ama aldığın için oynatacaksın. Fenerbahçe tabi ki beklemez. Dünyanın her yerinde böyledir. Tayfun Korkut’u mesela yolladı Stuttgart. Ama bir gün bir başkan çıkar ve, ”Ben bekleyeceğim.” diyebilir. Bu kararı kimse veremez. Taraftar da veremez. Verecek kişi bellidir.
"Beşiktaş ilk yarıda Beşiktaş gibi değildi"
Beşiktaş ilk yarıda beklentinin altındaydı. Daha doğrusu Beşiktaş’ın oyunu değildi. İdeale yakın bir orta saha vardı. Oğuzhan çok iyi olsa, güvenilir olsa tabi ki oynayacaktır. Senin orta sahandan ne alacağını bilmen lazım. Oğuzhan bazen iyi, bazen kötü. Bu sorunu Oğuzhan halledecek. Oğuzhan iyi değilse? Medel-Atiba-Ljajic… İlk yarıda Beşiktaş iyi değildi. Gol yiyerek eksik kalması da Beşiktaş adına dezavantaj oldu. Bu kolay değil. "Son dakikada Vagner Love çıkarılıp Roco alınır mı?" diye konuşuldu. Beşiktaş ondan mı kaybetti? Beşiktaş 2-1 kazansaydı kimse o değişikliği konuşmazdı.
"Beşiktaş topla oynar, rakibe vermez"
Beşiktaş’ın da Konyaspor’un da pozisyonları vardı. Beşiktaş 2-1 öndeyken niye risk alsın? Yanlış olan nedir? Duran top pozisyonu. Birbirlerine bırakmaktan oldu. Şenol Hoca da söyledi. Eğer bir kişi orada kararlı olsaydı o vuruşu Konyasporlu oyuncuya yaptırmazdı. Beşiktaş’ı ilk yarıdaki oyunuyla eleştirebiliriz. Bizim bildiğimiz Beşiktaş topla oynar. Topu rakibe vermez.
Mehmet Demirkol'dan Lens yorumu
Jeremain Lens bildiğimiz Lens’in dışındaydı. Fenerbahçe’deyken pasa masa bakmaz gider vururdu. Şenol Güneş belki de Lens’in bizim göremediğimiz şu halini daha önce görmüştü. Antrenmanlarda gördüğü, “Yararlanacağım dediği” Lens demek ki buydu.