Mehmet Demirkol: Igor Tudor kötü adam olmak için uğraşıyor!
Beşiktaş'ın orta sahası hakkında
Oğuzhan ve Tolgaylı oyundan çok farklı oynadılar. Merkezi çok az kullandılar. Zaten kendi sağ kanadından oynayan bir takım Beşiktaş… Ama bu maçta biraz abartılı oldu. Oğuzhan ve Tolgay’ın isteneni verememesinden farklı sebepler de olabilir. Yüzde yüzü bu değil. Osmanlıspor’un oyun mantalitesiyle alakalı da olabilir orta saha göbeği. Hava hakimiyetini her türlü bu maçta alırız, bunun üzerine gidelimi düşünmüş olabilir. Oğuzhan ve Tolgay’ın formundaki düşüklük ise diğer sebepler de bunlar olabilir.
Gary Medel'e övgü
Medel çok basit, saf bir oyun oynadı. Pürüzsüz bir oyun oynadı diyebiliriz. Şatafatlı değil, herhangi bir defosu olmayan pürüzsüz bir oyun oynadı. Çok büyük bir değeri yokmuş gibi görünebilir, ama çok parlak ve net. Kristal gibi. Aldığını net şekilde diğer arkadaşlarına verdi. Çok top kesti, oyuna soktu. O pozisyondaki oyuncudan biraz daha fazlasını bekleyebilirsin hücum anlamında. Bunları belki çok yapmadı ama kendisinden bekleneni yüzde yüz yaptı.
Spor yazarı ve yorumcusu Mehmet Demirkol, Beşiktaş ile Osmanlıspor arasında oynanan maç sonrasında Ntv Spor'da değerlendirmelerde bulundu. Demirkol'un yaptığı açıklamalardan Ajansspor'un derledikleri şu şekilde:
"Şenol Güneş, Ryan Babel'i hayata döndürdü"
Şenol Güneş’in hayata döndürdüğü oyuncular az değil. Ama başyapıtı galiba Ryan Babel. Cenk Tosun doğdu, Tosic de aynı şekilde. Tosic kendisi bile beklemiyordu Beşiktaş’ta bu kadar uzun kalmayı. Babel, senelik 150 bin Euro’ya oynayan bir oyuncuydu. İyi bir yarı sezon geçirdi İspanya’da. Fakat; Beşiktaş’ta başka bir yere geldi. Bu planlı. Beşiktaş 10 defa sağdan, 10 defa soldan geliyor. Çünkü Babel, Quaresma ortayı kestiğinde santrafor gibi.
"Şenol Güneş, sahneleri planlayan adam"
Alvaro Negredo gol atamadığı diye sıkıldı, attı. Gollerin çoğunda payı var. Babel’i Premier Lig’den istiyorlar. Laf değil, gerçek. Babel, yeniden doğdu. Liverpool’a büyük bir yıldız adayı olarak gitmiş sonra yokuş aşağıya gitmiş bir futbolcu. Bunu hoca belirliyor. Senaryoyu yazıyor, ışığı yapıyor, sahneleri planlıyor. Oyuncuya göre yapıyor. Şenol Güneş’in takımı tek taraflı futbol oynuyor.
"Medel - Atiba uzun vadeli değildir"
Ligde dalgalanmalar olunca çeşitli sorular soruluyor. Şenol Hoca bu maça özel bir plan yaptı. Uzun vadede başka rakiplere karşı böyle oynar mı, bilemiyorum? Bu oyunda Medel bir 6 numara. Atiba da 6 numaralı. Talisca, bir 8 değil, 10 da değil. Quaresma, dörtlü bir orta sahası değil. Babel de aynı şekilde. Böyle bir orta saha inşaa etmek çok riskli bir hamle. Bir anda, Topal ile Souza birlikte oynar mı? şekline gelebilir iş. Kulübede de Tolgay ve Oğuzhan duruyor. Bu sürekli olabilecek bir şey değil. Talisca’nın yerine Tolgay ya da Oğuzhan girebilir. Ya da Oğuzhan, ben bir 10 numara olabilirim kararı verir. Medel ve Atiba’nın uzun vadeli düşünülmeyeceğini sanıyorum.
Demba Ba, Beşiktaş'a gelmeli mi?
Adriano net bir orta saha oyuncusu. Sol iç gibi oynuyor. Negredo ile ilgili de konuşmak lazım. Ama sanki çıkacak mıyım tedirginliği de vardı. Babel de hayatının maçının oynadı. Bu Negredo ile de alakalı. Santrafor olmak ayrı bir şey. Haftaya da oynamalı. Cenk de güzel bir gol attı. Cenk satılırsa, Demba Ba olabilir. Ahmet Nur Çebi hayır demiyor. Fakat ben çok mantıklı bilmiyorum. Yarım sezon belki olabilir. Bu sadece Demba Ba özelinde söylüyorum. Gomez desen hayır derim. Oyuncuyla ilgili bir durum değil. Sen büyük takımsın. Sosa mesela; olmazsa olmasın. Ferrari transferinde Yıldırım Demirören kapıda yatmıştı. Opsiyon sunarsın gelirse gelir. Adamların kafasında Türkiye’de oynanır mı, oynamasam daha iyi olur düşüncesi de var. Kulüp, oyuncuyla en kötü ihtimalle eşit durmalı.
"Şampiyonlar Ligi sana ruh verir"
Şampiyonlar Ligi ritimdir. Sana ruh verir ve oyuncu oynamak ister. Hepsi Şampiyonlar Ligi’nin hayalini kuruyor. Bayern Münih akılla, planla yenilir. Romantik olarak yenersin. Ejderha ile dövüşmek, dağı delmek gibi o yüzden diyorum. Realist olursan eleyemezsin, romantik olursan elersin. Herkesin kafasında bu var. Olur ya da olmaz, o ayrı. O yolculuk önemli.
Şampiyonlar Ligi takımları yormaz, yükseltir. Ara sıra kazaya da uğrarsın. Fakat; senin ruhunu yüksekte tutar. 4 takımla Şampiyonlar Ligi’ne gitmek, bir numaralı hedefimiz olmalı. Bizimkilerin kafasında yayına kaç para verecekler var. Para için yaşanmaz. Severek yaparsın, para gelir zaten. Bankacılık yapılmıyor. Futbol bu. Sana 85 tane Türk lazım değil. 2-3 tane mükemmel oynayacak oyuncu lazım. Milli Takım da çok iyi 11 oyuncuyla kurulur. Bugün sürekli futbol maçı izledim. Hiç de boşa geçmedi.
Demirkol, Malatyaspor - Galatasaray maçı için ise şunları söyledi;
Erol Bulut şahane bir plan yapmış. İlk 60 dakika Galatasaray’ın Fernando dışındaki her futbolcusuna baskı yaptılar. Fernando’nun topu aldığı yer önde oluyor. Her yere baskı yaptılar. Galatasaray’ın zaten kaderi bu. Deplasmanlarda problem yaşıyorlar. Ellerinde 8 numara olmadığı için topu çıkaramıyorlar. Mariano da 8, 10 hepsinin işini yapıyor. Üçlü, beşli fark etmez. Bu orta saha ile sıkıntı yaşanır. Rakip bir çekileyim, orta sahada topu kaparım, çullanırım dediğinde olmuyor. Karşı prese başlayınca Galatasaray müsaade etmiyor. Rakip baskı yaptığında Galatasaray’ın buna karşılık verecek orta sahası yok. Tudor’la bunun alakası yok. Galatasaray savunmasının göbeği Karabük'te zor oynar.
"Tudor kötü adam olmak için uğraşıyor"
Tudor’un maç başlangıç düşüncesini anlamak çok zor. Tudor kaçıncı defa gitti, bilmiyorum. Bugün kesin gitti lafını kaçıncı defa duyuyoruz. Tudor, kötü adam olmak için uğraşıyor. Siz Türkler falan da demedi. Bundan bile gidebilir. Benim seyrettiklerimde aşağılayıcı şeyler söylemiyor. Onun için Lucescu’ya gideceksin. Onu o yaptı. Çevirmeye çalıştılar ama hayır.
"Tudor dış sahada tam bir işgüzar"
Rodrigues’in varlığı Mariano için geniş alanlar demek. Kilit oyuncunun Mariano olduğu düşüncesindeyim. Önünde kim olursa olsun işini yapar, önündekini de iter. Değerli hale getirir. Mariano ve Rodrigues’i tutmak rakip için çok zor. Mesela Mariano’yu kesmek demek ekstra bir adama ihtiyaç var demek. İlk haftalardaki en önemli oyunculardan. Tabii bunların hepsi yan konular.
Galatasaray’ın iç saha planı, eksikler olsa da çok iyi. Bunu kuran da Igor Tudor. Kim ne derse desin. Zaman zaman aksaklığa da uğruyor. Elinde iyi kullanılabilir bir iç saha durumu var. Bir deplasman hocası bulmak lazım. Tudor değişirse, Galatasaray’ın iç saha planı da bozulabilir. İçeride iyi bir hoca. Ama dışarıda tam bir işgüzar. İşin zirvesi de Başakşehir maçı.
"Tudor, maç sonunda sistem falan deyince..."
Savunma oyuncuları mutlak sistem ister. Tudor da eski bir savunma oyuncusu. Ben Tudor’cuyum karakter olarak. Fakat teknik direktörlüğünü tartışırım. Sonra maç sonuna da çıkıp sistem konuşuyorsunuz falan deyince inanamıyorum. Tudor kötü adama dönüştü. Maç sonunda söyledikleri aksettirildiği gibi değil. Sizler Türkler falan diye bir cümle kurmadı. Türkiye’de dedi.
"Dursun Özbek'i kim tanıyordu?"
Haftaya Tudor’un durumu ne olur bilmiyorum. Kaç defa gittiği konuşuldu. Galatasaray taraftarları Tudor’a odaklanmalı. Tudor sorunun sadece bir parçası. Konunun olumlu anlamda da buraya gelmesinde Tudor’un payı var. Takımın iyi, kötü, eksik taraftarları, kadronun derin olmaması ve bazı şeyleri yapamama durumu var. İyi bir 8 numara bazı şeyleri değiştirebilir. Kadro tam değil, çok ciddi bir yönetim problemi var. Senelerdir kötü yönetimler nedeniyle böyle. Dursun Özbek’i kim tanıyordu? Ünal Aysal’ı da duymamıştık. Böyle bir şey olmaz. Birilerine veriliyor, öyle gidiyor. Dursun Özbek bir esnaflıktan gelme biri. Galatasaray kötü yönetiliyor.
"Galatasaray'ı çalıştırmak Tudor için bir piyangoydu"
Galatasaray'ı çalıştırmak, Igor Tudor için bir piyangoydu. Karabük'te çalışırken, muhtemelen önündeki 10 sene içinde çalıştırmak istediği büyük kulüpler vardı. Tudor için de Galatasaray bir piyangoydu. Öyle bakmak lazım. Taraftarda Tudor'un kredisi yok. Problem olmakla birlikte, bütün sorunun Tudor olmadığını unutmamak lazım. Bu yönetim, kolay kolay bu işi götüremez.
YASAL UYARI : BU HABER AJANSSPOR.COM TARAFINDAN YAZILMIŞTIR. KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILAMAZ.
Galatasaray'ın başına Fatih Terim gelecek mi?
Fatih Terim, istenmeyi ister. Galatasaray’a hayır demez. Hepimiz isteriz. Adam açıklama mı yapacak ben gelmem diye? Terim’in takıma geleceği net mi? Garanti bir durum değil ki. Ben onu anlamıyorum. Fatih Terim çocuk değil ki elinden tut getir. Belki bana devre arası transferlerini göster dediler. Mustafa Denizli’ye transfer yapacağız dediler, yapılmadı. O iş patladı. Fatih Terim bakacak… Beşiktaş iyi, Fenerbahçe toparlanıyor, Milli Takım’dan da darbe almışım. İnsan bunları da düşünür. Fatih Hoca hemen göreve başlayabilir, ama başlamayabilir de. Ben oradaki garanti hali anlayamıyorum. Bir Ali Sami Yen, iki Fatih Terim diyorum. Elbette Galatasaray’ı ister. Göreve gelmeyeceğini kesin bilse de son ana kadar gelmeyeceğini söylemez.
"Tudor'un sigorta, kofra attı"
Igor Tudor’ın sigortalar, hatta kofralar attı. O kofraları tamir etmek lazım. Ya göndereceksin, ya da ne oluyor yahu? 2 tane maç kaybettik diyecekler. Arada derede olmaz. Ortalık yıkılmış gidiyor. Ben sakin sakin konuşuyorum ama Galatasaray taraftarları tepki gösteriyor. Konu aslında bütün bunlar değil. Galatasaray şampiyon oldu diyelim. Şampiyonlar Ligi’ne çıktın, deplasmanda Basel ile oynuyorsun. Tudor ile gider misin, gitmez misin?
"Taraftarların güvenebileceği bir figür yok"
Yönetim kendisine yetersizlik görüyor. Lider olan bir takım; Galatasaray… Bu sezonun başında marka ile ilgili konuşmak başka bir şey. Östersunds maçının ruh haline güvenelim. Ne demiştim? Galatasaray taraftarlarının güvenebileceği yönetici, teknik adam figürü yok demiştim. Lucescu’ya gitme durumu odur. Tudor’un nasıl geldiği belli; sosyal medya. Yüzde yüz sosyal medya. O gün sıkıştılar, ne yapalım derken Tudor’a gittiler. Adama piyango vurdu. Fena futbol oynamıyordu Karabükspor. Ben de beğeniyordum. Sahada çok acayip bir takım vardır, çok güveniyorsundur ona özel bir teknik adam bulalım dersin, bu adam Tudor dersin ve getirirsin.
Yönetim, Fatih Terim için ne düşünüyor?
Taraftar tutunabileceği, güvenebileceği bir figür arıyor. Tudor şampiyon da olsa Fatih Terim’in gölgesi orada dolaşır. Taraftarla didişmemek gerek. Ben Tudor’a bunları öğretemem. Kontrol kaybı yaşıyor. Bu net. Sigorta, kofra mofra her şey atmış. Peki bu durumu kim idare edecek? Konu bu. Fatih Terim, bir yere girdi mi orada tek yetkili olmak ister. Galatasaray’ın arması gibi olacak. Fatih Terim, güçlü başkan figürleriyle çalıştı. Terim gelirse oradaki tek figür olur. Zaten direncin bir kısmı da bundan. Bu yönetim, Fatih Terim için “Biz çok toyuz” diyor. Bu yönetimde de Fatih Terim’in öne geçmemesi gibi bir düşünce seziyorum.