Mehmet Demirkol: ''Oyuncuların kontratı otomatik olarak...''
Mehmet Demirkol, liglerin ertelenmesinin ardında açıklamalarda bulundu. Sürecin nasıl ilerleyeceği, Fenerbahçe yönetimi, Sörloth ve Falcao hakkında açıklamalarda bulundu. Kiralık oyuncuların sözleşmesinde neler olacak, ligler ne zaman başlayacak ve daha fazlası... İşte Ajansspor'un usta yorumcunun konuşmalarından derledikleri... Detaylar Haberimizde...
"Nihayet ligler ertelendi. Sosyal mesafe kurallarından bahsettiğimiz şu günlerde düzenlediğimiz basın toplantısında maalesef bu kurala uyulmuyor. Halka verilen mesaj için bu durumlar önemli diye düşünüyorum. Göztepe başkanı Mehmet Sepil, yarın kulüp başkanlarını toplanntıya çağıracağını söyledi. Toplanmayın! Telekonferans ya da İnternet üzerinden yapılsın toplantı. Evde kalınsın mesajı verilirken, sürekli bir toplantı yapılıyor. Bugün de bu toplantı uzun sürdü. Muhtemelen takvim konusunda çalışmalar yeterli değildi. Şimdi ne olacak? Fifa burada bir karar almak zorunda."
''Oyuncuların kontratı otomatik olarak...''
Oyuncuların kontratı otomatik olarak uzatılacak mı? Yoksa 31 Mayıs'a kadar bu iş devam mı edecek? Ondan sonra neler olacak bilmiyoruz. Ancak 31 mayısa uyulacaksa eğer en iyi senaryoyla Mayıs ayının başında ligler başlar. 8 hafta içerisinde ligler biter. En iyi senaryo böyle. FIFA ve FIFPro arasında yapılacak görüşmede kontrat sürelerinde esneklik sağlanırsa o zaman ligler haziran ortasına kadar sürebilir. Tabi bunların hepsi iyi senaryolar. Virüsün nasıl ilerleyeceği bilinmediği için verilen kararlar şimdilik alınmış karar olarak geçiyor. Çünkü virüsün nasıl devam edeceği hakkında çeşitli senaryolar var ancak kimse bu durumun nasıl ilerleyeceğini bilmiyor"
"Falcao tweet attıktan sonra ligi oynatmak kolay değil"
Mesela Hidayet Türkoğlunu dinlerken bu kararın verilmesinin iyi olduğunu söyledi. E o zaman siz alın bu kuralı. Kendilerin siyasi otoriteye danışmak zorunda hissediyorlar. Özerk bir kurumsunuz. Kararınızı kendiniz verebilirsiniz. Çünkü bu kararın verilme sebebi: bu kararı Falcao'ya rağmen alamazsın. Dün Fenerbahçe, Trabzonspor ve Galatasaray kulübünün sosyal medya takipçi sayılarının toplamının Falcao'nun tek başına takipçi sayısı kadar olduğunu gördüm. Durum böyleyken Falcao böyle bir tweeet attıktan sonra bu ligi oynatmak kolay değil. Liglerin ertelenmesi kararının önündeki engel kulüplerdi. Kulüpler maçlara devam etmek istiyorlardı ve hala da bir kaç kulübün ikna olmadıklarını görebiliyorum. Bu karar biraz kulüplere rağmen alındı. Muslera ve Falcao'nun istemediği bir şeyi yaptırmak kolay değil"
''Ertelemeler ardından liglerin nasıl devam edebileceğini anlatan yorumcu: "Liglerin bitmesi gereken tarihte ligler başlar ve her hafta sonu maç oynanayarak 27 Hazirana kadar ligler bitebilir. İki günde bir maç yapmaya gerek kalmayacak herhalde. Ancak Mayıs sonunda bitecek kontratlar için neler yapacaklar? Sadece bizim kulüplerimizin derdi değil bu. Bütün dünyadaki kulüpler bu problemi yaşayacak bu yüzden topyekün bir karar alınmalı. Burada önemli olan dünyanın bu virüsü atlatması. Zaten verilen bütün bu kararların anlamı bu. Çünkü durum böyleyken oyuncu kafasını futbola veremiyor. Zaten açıklamalar yapılırken bu durumdan bahsedildi. Sadece yabancı oyuncular değil Türk oyuncularda ligin ertelenmemesine tepki gösterdi. Çünkü durum artık tamamen can derdine dönüştü.''
"Teknik direktör kim olacak? Bu sistem üzerinde bir gelişme dizayn edecekse ve bunun üzerine sabredicekse Fenerbahçe, bu durum yaşanabilir. Çünkü Barcelona altyapısından David Badia Türkiye'ye gelmişti. Antalya kampına Ali Koç yönetimi David Badia'yı getirmişti. Barcelona ekolünde büyümüş ve Türkiye'de misyonerliğini yapmak için gelmiş bir hocayı getirip, yaklaşık 1 sene sabredebildiniz. Bunlar 5-10 yıllık planlar. Tabiki kişiler önemli ancak sistem tamamen kişiler üzerine yoğunlaşmış bir sistem değil. Kişiler değişse bile sistemin devam etmesi lazım. Yalçın Koşukavak haberleri çıkmasının ardından kamuoyunda Ali Koç vizyonu için "Bu mu senin vizyonun?" eleştirileri çoğaldı. Ne istiyoruz peki? İstediğimiz şey ne? Dünya devleri kendisini büyütürken kendi kulüplerini de büyütebilecek teknik adamlara şans verirken, biz illa onlarda çalışmış birilerini çalıştırmak zorunda hissediyoruz kendimizi.''
Bunlar 5-10 yıllık planlar
''Mesela şu an Sergen Yalçın örneği mevcut. Sergen Yalçın'ın bize verdiği röportajı hatırla: "Ben önümüzdeki sezonun kadrosunu mu kurayım? Bu sezon takımı yarışa mı sokayım? Takımı yarıştırırken altyapıdan bir oyuncu mu çıkarayım? Bir oyun mu bulayım? Hangisini yapayım demişti. Halbuki hocanın yapması gereken o gün antrenmanını yapmak ve haftasonu oynanacak maça takımını hazırlamalı Geri kalan bütün işleri paylaştırması gerekir. Bizde maalesef başarılı teknik direktörler bu yapının çok dışında çalıştıkları için kendilerine has teknikleri olduğu için bu işler yürümüyor. Şenol Güneş yoksa onun sistemi yürümez. Fatih Terim yoksa onun sistemi yürümez. Çünkü sistem yok. Onlarla alakalı bir durum bu böyle olmaması lazım. Örneğin Fatih Terim bıraktığı zaman Galatasaray'ın ne yapacağı belli değil. Var mı bir teknik direktör adayı? O yüzden bir gidiyor, bir geliyor kulübe. Hatta ben zamanın da şöyle bir şey demiştim: Biz Fatih Terim'i yeniden işe almak için kovuyoruz. Şenol Güneş bugün Milli Takımda bir kriz yaşasa direk Fatih Terimin adı geçecek. İşte bunun dışına çıkabilir miyiz diye düşünmemiz lazım. Ancak bizim teknik direktörlerimizin de kendi yöntemlerini bulabilmeli ve anlatabilmeli.''
''Alexander Sörloth'a nazar değdi"
"Ben Trabzonspor maçlarını izlerken hiç "Sörloth kötü oynuyor" demedim. Ancak gol atamadığını ve isabetli şut bile çekemediğini görünce Allah Allah dedim. Golcü gol atacak tabi; ancak ben oyununda bir düşüş görmüyorum. Bu durumdan şöyle sonuç çıkarılabilir: Oyuncunun mevcut performansı kandırıyor olabilir seni. Yani atamıyor ama sabredelim dersin ama eski performansına dönemeyebilir. Ben geri döneceğini düşünüyorum. Oyununda bir problem yok. Tabi yaşadığı sakatlıkta bir problem olabilir. Birçok oyuncuda bunu gördük. Çoğu zaman performansında düşüş yaşayan oyuncunun o dönemde yaşadığı bir sakatlık problemi yüzünden düşüş yaşadığını sonradan öğreniyorsun.Ufacık sakatık bile oyuncunun performansını etkileyebiliyor. Belki liglere verilen bu ara kendisine iyi gelebilir. Yorulmuş olabilir, sakatlığı olabilir; zaman zaman olabilir böyle krizler. Bu sezonki performansına bakıldığı zaman 4 maçtır gol atamaması bir problem olabilir. Ancak yaşanabilir böyle durumlar. Yeter ki dönebilsin geri. Yaşanan bu virüs olayından da etkilenmiş olabilir. Örneğin Mikel. Kendisi ülkesinde olmak istedi. Sen, ben bu kriz anında vatanımızdan ayrı olmak isteyebilir miyiz? Belki Sörloth'ta bu virüs olaylarından kötü etkilenmiş olabilir.''
''Falcao %50'sini bulamadı''
"Falcao'nun Adem Büyük gibi defansif bir yönünün olmadığına katılıyor musun? Falcao'nun kendisini oyun olarak takıma adepte ettikten sonra konuşulan başka şeylerin pek bir önemi olduğunu düşünmüyorum. Bence hala Falcao %50'sini bulamadı. Bugünün oyun açısında oyuncunun kattığı kalite tek bir alanla kısıtlanmıyor. Falcao topu ayağına aldığı anda hem ofansif, hem de defansif bir katkısı var.''
''Seri'den formayı alamaz''
Emre Akbaba'da şöyle bir durum var; Emre oynadığı her maçta skora katkı yapar ama kendisini sadece o anda görebilirsin. 90 dakika kendisini hiç göremeyebilrisin. Emre, orta sahanın ortasında oynadığı zaman vasat bir oyuncu. Hatta vasatın altına düşüyor bazen. Ancak hücumda önü açıkken yani sağ ön, sol ön ya da ikinci forvet oynadığı her maç skora katkı yapabilir. Hiçbir şey yapamazsa penaltı alır sana. Şimdi böyle bir durumda Falcao mu? Emre mi? tercih yapmak zorudasın. Emre'nin orta sahada forma şansı bulabileceğini düşünmüyorum. Sağ ön, sol ön ya da ikinci forvet olarak oynayabilir ama orta sahada forma savaşına girmesi çok zor. Seri'den formayı alamaz. Babel, Ajax oyununa uyum sağlayamadı. Kendisi de bunu söylüyor zaten. Demek ki bu Galatasaray açısından bir problem değilmiş. Problemler Babel'in formundan kaynaklanıyor."