Mehmet Demirkol: Türkiye'nin ötesinde bir oyun
"Başakşehir'in oyunu Türkiye'nin ötesinde bir oyun"
İngiliz takımları genelde bize ters gelir. İngiltere Milli Takımı’na gol bile atamadık. Çok iyi dönemlerimizde de karşılaştık ama beceremedik. Başakşehir’in oyunu Türkiye’nin ötesinde bir oyun. Standart bir Avrupa takımı oynuyorlar. Taraftarlar eksik. Bu da toparlanır. Sayısaldan ziyade birbirinin yerine koyabileceğin oyuncular var. Emre ve Adebayor özel bir oyuncu. İkinci bir Adebayor bulup kulübede oturtamazsın. Bence kaleci pozisyonu biraz eksik. Geçen sene daha iyi bir kaleci performansıyla şampiyon bile olabilirlerdi.
"Galatasaray bu defansif buhranla çok zorlanırdı"
İngiliz ekibi Burnley’nin ismine bakmayın. Oyun açısından zor bir deplasman. Bunun altından kalkabilecek az sayıda takımlarımızdan biri Başakşehir. Oyun kalitesi anlamında söylüyorum. Mesela; Galatasaray’ın defansif buhranına bakıyorum çok zorlanırlardı. Burnley, iyi savunmasıyla öne çıkar denilebilir. Kompakt bir oyun oynuyorlar. Seyrettiğim maçlarda iyi rakiplere karşı da kompakt oyunu bozmuyorlar. Umarım Başakşehir bunla başa çıkabilir. Ama çok kolay değil.
"Başakşehir yerine başka bir takım olsaydı elenebilirdi"
Napoleoni iyi bir oyuncu. Elia da yetenekli bir oyuncu. Belki Kerim Frei de oyuna girebilir. Benim umudum var. Önceki sene Sevilla maçını hatırlayalım. Başka bir takım olsaydı elenebilirdi diye düşünüyorum. Özellikle ilk maçı gördükten sonra böyle olduğunu düşündüğümü söyleyebilirim.
"Altyapı hocaları telefona bakacağına çocuklara baksın"
Türkiye’de ciddi bir genç nüfus. Milli Eğitim Bakanlıkları ile Spor Bakanlığı’nın birlikte çalışması zaruri. Çocuk mesela; Fenerbahçe’de oynuyor, Kartal’a nasıl gidip gelecek? Bir önerim var. Altyapıda iyi hocalarımız var. Spor Bakanlığı’ndan rica ediyorum. Altyapı hocaları, cep telefonuna bakmaktan çocuklarla ilgilenmiyorlar. Çocuklara bakacaklarına telefona bakıyorlar. Klas bir hareket yapıyor, bu hareket uçtu gitti. Beden Eğitimi dersi, spor dersi olmalı ve gerçekten spor yapılmalı. Kasanın üzerinden takla atmak değildir mevzu. Oynayabilecekleri neler var? Atletizm, basketbol, masa tenisi… Tedariki kolay sporlar. Senelerdir aynı şeyi tekrarlıyorum. İlkokullarda spor dersi olmalı. Çocukların çoğu okumayı bilerek gidiyor artık okula. İyi bir noktaya gelindi.
"Beşiktaş için final maçı"
Babel’in protestosu bitmiş herhalde. Beşiktaş iyi kontratak yapabilen bir takım. Öyle bir takıma karşı da oynadılar. İkinci topları rakipten hemen alman lazım. Beşiktaş bu alanda ligin birincisi olsa gerek. Santrfor ve Lens’in oyun tarzı önemli. Lens hemen kaleye giden bir oyuncu. Bir taraftan büyük avantaj, kompakt olma konusunda ise dezavantaj. Adriano da sol bek oynadığında bile orta saha gibi oynayabiliyor. Gökhan ve Caner’in performansları iyi. Herhalde Ersun Yanal döneminden itibaren ilk defa oyuna böyle girdiklerini gördüm. Sezona böyle girmek önemli. Bu maçta artık finali oynuyorsun. Beşiktaş açısından bir soru işaretim yok. Santrfor dışında tabi ki.
Kaleci problemi var mı?
Beşiktaş’ın 3 kalecisi var. Kalecilerini dönüşümlü oynatanlar var. Fenerbahçe ve Barcelona da yaptı. Beşiktaş nereye kaleci arıyor? Esas soru bu. 1 numaraya mı, yoksa 3 numaraya mı arıyor? Utku ne zaman oynayacak? Bana göre; Utku Yuvakuran’ı 2 numaradan aşağıya düşürmemek lazım. Çünkü öyle alındı. “Utku’yu artık kullanacağız” dediğiniz bir oyuncuyu 3’e düşürmemek gerekiyor.
"Harun Tekin transferi kolay değil"
Harun iyi bir kaleci. Şenol Güneş... Kendisi de kalecilik yaptı. Harun, Bursaspor için simge bir oyuncu. Böyle bir transfer yapmak kolay değil. Yine Utku’ya geleceğim. Kulübün politikası nedir? Tolga’yı 3’e düşüreceğiz, Utku 2 olacak mı diyorlar? Utku’yu 3 numaraya düşüreceksen kötü yatırım. Şenol Güneş kalecilere dokunabilir, yukarıya çıkarabilir performansını.
"Fenerbahçe ve Galatasaray birbirine rakip değil"
Fenerbahçe’nin rakibi Galatasaray değil. Fenerbahçe’nin rakibi Cumartesi ya da Pazar hangi gün oynayacaksa, o hafta Kadıköy civarındaki aktivitelerdir. Konser, yayın… Fenerbahçe bununla mücadele etmeli. Saha dışına çıkıldığında ortaktır. Bu işin ürünü maçtır. O maçı satabilmen lazım. Tek taraflı olmuyor. Bu işin ürünü kulüplerin kendisi olsaydı kulüp televizyonları reyting rekoru kırardı. İngilizler bu işin kralı biziz diyor. Marka açısından böyle. Kepa transferinin verdiği mesaj da bellidir. Bu İspanya’da da var. En yüksek parayı ben veririm diyor. Bu bir gösteri. Pazarlama planı. Sonra defterlere de bakmak lazım tabi ki.
"Ürün futboldur"
Şirketleşip batan bir sürü kulüp var. Bir çırpıda sayarım… Ligin değerinin topyekün yükseltilmesi önemli. Diyelim ki; Fenerbahçe ya da Galatasaray stadında bir derbi var. İki takımdaki oyuncuların resimlerini yan yana görürsek “bu maçı satıyoruz” anlamına gelir. Sen maçı satıyorsun demektir bu. Ürün futboldur. Buna mecburuz.
"Cocu tercihine geri dönülmemeli"
Cocu tercihine artık geri dönülmemeli. Cocu tercihi yanlış demenin ne faydası var? Türkiye’de Hollandalılar çok tutmuyor. Ekol olarak böyle. Hollanda-Türkiye ekolü birbirine uyuşmuyor. Advocaat, Hiddink, Rijkaard… Belki bu sefer değişebilir. İnşallah öyle olur. Ama artık iş başlamış. Bize Alman ekolü daha yatkın. Ama Ali Koç da Barcelona ve Hollanda futbolunu seven bir insan. Bir ekol oluşturmak istiyor. 5-6 senelik bir planı devreye sokmaya çalışıyor. Altyapıda da öyle gelişmeler var. Bu tartışmayı bir kenara bırakalım.
"Lig başlamadan transferler bitmeli"
Aykut Kocaman, Vardar’a elendi. Cocu, Benfica’ya elendi. Cocu, Vardar’a elenmezdi demiştim. Bu benim fikrim. Analitik olarak bunu ortaya koyamazsın. Fakat; Cocu oyun merkezini Aykut Kocaman’dan daha öne kurmak istiyor. Yapabiliyor mu, yapamıyor. Yapabilir mi, yapabilir. Ekim ayına kadar beklenecek mi? Herkesin bir görüşü olabilir. Lig başlamadan transferlerin bitmesi çok daha doğru bir durum diye düşünüyorum.
"Kocaman, Benfica'yı geçerdi demek doğru değil"
Aykut Kocaman’ı herkes sever. Ama birisini seviyoruz diye Kocaman, Benfica’yı geçerdi demek doğru olmaz. Kocaman, Vardar’a elendi. Olabilir, geçebilirdi. Ama kesin geçerdi demeyi doğru bulmuyorum.
"Bizim vitrinimiz arka sokaklarda"
Türkiye’den dışarıya 23 milyon Euro’ya transfer yapmak kolay değil. Mesela; Fenerbahçe’de oynayan Eljif Elmas’ı İtalya’ya yolla, başarılı olur öyle transfer gerçekleşir. Bizim vitrin, dükkan arka sokaklarda kalıyor.
Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'ndeki muhtemel rakipleri üzerine...
Galatasaray’a kim gelsin? Lokomotiv gelsin… Manchester City gelmesin. Geri kalanlara yapabilecek bir şey yok. Benfica gibi takımlar bir bakıyorsun çeyrek finale çıkmış. Fikstür önemli. United ile eşleşirsin, son hafta onla oynarsın. Onlar üçüncü takımıyla oynarlar, rahat olursun. Bu durum tabi City için geçerli değil. Kim gelirse gelsin sıkıntı.
Savunma problemi üzerine...
Galatasaray’da savunma ne zaman toparlanacak? Fatih Hoca nasıl bir çözüm bulacak? Benim rakiplerden ziyade merak ettiğim konu bu. Şampiyonlar Ligi’nden gelir geliyor ama dolarla çalışıyorlar. Yerli oyuncuyla konuşuyorsun, Euro istiyor arkadaş. Böyle sıkıntılar var. Kur farkı transferde çok etkili oluyor.
Gomis problemi
Geçen sezonun en iyi oyuncusunu tak diye kesebilmek kolay iş değil. Galatasaray’da en değerli 3 oyuncudan biri Gomis. 3 futbolcuya 100 milyon lira maaş ödüyorsun. Program yaptığımız masaya koysak masa kırılır. O kadar para…
Trabzonspor'da Özkan Sümer'in istifası
İşime başkanı karıştırmam demek olmaz. 5 büyüklerin 2’sinin oyuncu değerlendirme komitesinin başkanı hemen ayrıldı. Beşiktaş’ta bir ayrılık var, Trabzonspor’da da bir ayrılık var. Fenerbahçe’de değişim var ama anlaşmazlıkla bir ayrılma değil. Bunları doğru oturtmamız lazım. Neye dayanarak getiriyorsun, neye dayanarak gönderiyorsun.
"Engelli sporcuların ödüllerinin artması gerekiyor"
Sporcuların ailelerini ikna etmek bazen çok zor olabiliyor. Engelli sporcuların ödüllerinin çok yüksek olması lazım. Verdikleri mesaj inanılmaz. Hepimiz engelli adayıyız. Engelli sporcuların hayatın içine katılması gerekiyor. Üretime katkı sağlıyorsun. Bu bir yardım projesi değil. Hiçbir şey yapmayan insanlar, birşeyler yapıyorlar. Toplam üretime katkıda bulunuyorlar. Böyle bakmak lazım.
"Milli Takım hocaları, kulüp takımı çalıştırmalı"
Ömer Onan’a teşekkür ediyorum açıklamalarından ötürü. Antrenörlük bir form işidir. Dünyadaki sistemin yanlış olduğunu düşünüyorum. Daha aktif olunmalı. Futbol Milli Takımları için söylüyorum; milli takım hocaları mutlaka kulüp takımı çalıştırmak gerekiyor. Ben böyle düşünüyorum. (AJANSSPOR)