Mehmet Demirkol'dan Burak Yılmaz sözleri: "Burak'ın yeni takımı..."
"Futbolumuzun hak etmediği yeri yakalamak istiyoruz"
Milli takım teknik direktörlerinden beklenen bellidir. Var olan seviyenin üstüne çıkmaktır. Avrupa kupalarında çok da başarılı olmayan takımlarımız yabancı ağırlıklı kadroya çıkıyorlar. Mucize yaratmayan teknik direktörü yolluyoruz. Futbolumuzun çok da hak etmediği bir yeri yakalamasını istiyoruz. Rusya ile İsveç’in grubunda biz elenir miyiz? Rusya ve İsveç Dünya Kupası’nda başarılı oldu. Biz yoktu. Modern zamanlarda bir kez gidebildik. Dünya Kupası’na 2002’de gidebildik ve efsane jenerasyonla gittik. Play-Off oynamıştık. Orada çok başarılı olduk. Önce seviyenin nerede olduğunu belirtmek gerek. Sonra nereye çıkabiliriz, onu konuşmak lazım.
"Biz şikayet duymak istemiyoruz"
Bu konu milli takım teknik direktörünün konusu değil. Sihirli dokunuşlar pek fazla yok. 11’in 6 oyuncusu yurt dışında yetişmiş oyuncular. Almanya, Belçika gibi ülkeler tarafından tercih etmediği oyuncular. Batı’nın yetiştirdiği ama kullanmadığı oyuncuları kullandık. Çağlar, Cengiz gibi oyuncuları yetiştirmek lazım. Milli takım, kremadır. Alttaki şeyin çok zengin olması lazım ki krema da iyi olsun. Lucescu bu konuda çok şikayet etti. Biz, şikayet duymak istemiyoruz. Madem böyle bir kontrat imzaladın, şikayet etme. Biz bu sektörü, genç jenerasyonu nasıl ayağa kaldırırız onu hesaplamak lazım.
"Lucescu'nun geleceği oyuncuları etkilememeli"
Seviyemizin B Ligi olmadığını gördük. C Ligi’ne düştük. Bazı oyuncuların Ukrayna maçında olmak istememe durumu elbette vardır. Böyle durumlarda sizi bir araya getiren o yapıştırıcıyı da kaybediyorsunuz. Başarısızlık halinde bazı ayrışmalar da olabiliyor. Bir oyuncunun performansı iyiyse, hangi hoca gelirse gelsin onu oynatır. Lucescu’nun geleceği oyuncuları etkilememeli. Var olanı, maksimize edecek bir formül arıyoruz. Var olan aslında bu kadar. Arada Emre Akbaba, Cengiz çıkıyor işi kurtarıyor. İlk İsveç maçında Lucescu’nun oyun çizişini beğendim. Ama İsveç de onu gördü, ikinci maça başka türlü geldiler.
"TFF'nin asıl işine geri dönmesi lazım"
Bizim asıl işimize geri dönmemiz lazım. Federasyonun asıl işine dönmesi lazım. TFF’nin kulüplerle, ceza konularıyla uğraşmaması lazım. Türk futbol dünyasının organize etmek işine geri dönmeleri lazım. Bunu yapmak için de dünyayı görmüş futbol insanlarının, yöneticilerinin olması lazım. 2024 için rekabete girdik. Lahm, Rummenigge oradaydı. Tüm efsaneler oradaydı. Bizde? Bizim de öyle oyuncularımız var. Belirli bir eğitimden sonra işin içinde olmaları lazım. Lucescu gitsin? Gitti. Şenol Güneş gelsin. Geldi. O da gitsin? Sonra?
"Kurallar neden sürekli değişiyor?"
Amerikan anayasası 2-3 değişiklikle uzun zamandır duruyor. İngiltere’de yazılı bir anayasa yok. Bizde ise her şey anında değişiyor. Mesela; yabancı kuralı birçok kez değişti. Ali Koç da söyledi. Neden değişiyor sürekli? Sürekli teknik adam değişiyor. İçin yandığında ayran içiyorsun, rahatlıyorsun ya hani. Bir oh çekiyorsun. Sonra? Tekrar için yanıyor.
Şenol Güneş ve Milli Takım iddiaları üzerine...
Milli Takım denilince akla Şenol Güneş ilk akla gelen isim. Taraftar gitmesini istemiyor. Ama yönetimin ve hocanın tavrı ne olur bilemem. Daha fazla konuşmak istemiyorum. Ligin büyük starlarının bir arada olduğu ama İngiltere’den 8 yiyen takımlar gördük. O zaman futbolun ne olduğunu, taktik açıdan bilmiyorduk. Futbolu artık herkes biliyor. Bugün doğru bir yarışmadan çıkaramıyoruz oyuncuları. Hem eğitim hem yarışma işin içinde olmalı. 8-9 yaşındaki oyunculara tenis turnuvaları yaptırıyorlar. Aileleri kavga ediyor, birbirlerini yiyorlar. Nasıl olacak? Antrenman basan veliler var. Ben kulüp yöneticisi olsam velilerin antrenman izlemesini de yasaklarım. Neler var, neler…
"Genç fetişizmi bitmez"
Türkiye’de altyapı yok. Az var gibi bir durum da değil. İnsan gücün var ama organizasyon yok. Organizasyon yapacaklar, Fatih Terim’in cezasıyla uğraşıyor. Siz organizasyonu nasıl yapacaksınız? Onu konuşun. Milli takımda iyi olan, formda olan oynasın. Sadece gençler oynasın diye bir şey yok. 30 yaşındaki iyi oynayan adamı ne yapacağız? Genç fetişizmi bitmez. Bunun sonu yok. Sürekli adam öğütmekle olmaz. Eğer öyle düşünülüyorsa yanlış yerdeyiz.
Galatasaray'da yaşanan sakatlıklarla ilgili yorumu...
Fatih Terim, “Oyuncular biraz da kendine bakmalı” demişti. Ama bu kadar da profesyonel olmayan oyuncular da bir araya gelmiş olamaz. Mutlaka ciddi araştırmalar yapılıyordur ama bir kez daha bu konu bence gözden geçirilmeli. Bazen problemi çok konsantre bakınca göremiyorsun. Galatasaray’da sakat ve cezalılar var. Ben kimseye iş öğretecek değilim ama… Bazen her şey doğru dersin ama bir şeyler gözden kaçmış olabilir. Oyuncuların, profesyonel hayatlarıyla ilgili problem varsa daha kötü.
"Futbolun başında olan bir yöneticinin Gomis'i böyle anlatmaması lazım"
Modeste konusu çok enteresan. Dünyada sanki başka bir oyuncu yokmuş gibi. Modeste ile yatıp, kalkıyoruz. Menajerini de hakikaten tebrik etmek lazım. Galatasaray, Gomis’ten para kazandı mı? Evet. En azından geçen sene Gomis’e verdikleri parayı geri aldılar. Her şeyi geçtim. Yöneticilerin, özellikle de futbolun başında olan bir yöneticinin Gomis’i böyle anlatmaması lazım. Ben basın mensubu olarak Gomis konusunda mutluyum. Geçen sene çok tepki alan gazeteyi doğruladı. Gazete açısından güzel ama yönetici açısından doğru bir durum değil.
"Birbirinin altını oyan teknik adamlar var"
Kulüpte süreklilik ve başarıya giden bir trend yakalamak lazım. “Rıza Hocam, sizle ayrılıyoruz. Ama yeni teknik adam belli değil.” diyebilir mi yönetici? Önemli olan Konyaspor. Kimsenin altını oyma. Orası başka. Bazı hocalarımız var, bir takım sendelemeye başlasın… Tribünde yer alıyor. O altını oyma oluyor. Ben Konyaspor yöneticisiysem ve Rıza Çalımbay ile yolları ayıracaksam plan yapar, ondan sonra yolları ayırırım. Bizim bu profesyonellik işlerini daha doğru anlamaya ihtiyacımız var.
"Yöneticinin işi yeni bir Gomis'i takıma koyabilmek"
Galatasaray tarihinde takımdan ayrılmış oyuncular listesinde Gomis kaçıncı sırada gelir? Büyük takımlara büyük oyuncular gelir gider. Ama senin işin yerine yenisini koyabilmek. Gomis’in sözleşmesi vardı. Yanlış hesaplama yapılmış dendi. Gomis, ”Ben de 29 gol atmayı beklemiyordum. Parayı arttır” diyor. “Sen de kontrat var, olmaz” diyorsun. Sattın ve para kazandın. Geçti, bitti. Neden Galatasaray’ın santrforu yok? Gomis mi yanlış hesapladı?
"Fenerbahçe’yi ayakta tutanlar bu sene gelenler değil, geçen seneden kalanlar"
Stopere 4 milyon Euro verebilmek, Türkiye açısından zor. Roman Neustadter benim beğendiğim oyunculardan biri. Bu oyuncular gidecek. Pekiyi yerine kim oynayacak? Comolli’nin açıklamaları bana pek güven vermiyor. Fenerbahçe’yi ayakta tutanlar bu sene gelenler değil, geçen seneden kalanlar.
Ali Koç'un Trabzonspor maçında gidip gitmeme konusu
“Ali Koç, Trabzonspor maçına özel olarak davet edilmeli” fikri de kamuoyunu bir çalkalamak için ortaya atılır. Ahmet Ağaoğlu’nun verdiği cevap da kamuoyuna verdiği cevaptır. Yüzde 99’u Ali Koç’un gitmesine karşı çıkmaz. Ama o yüzde 1’in sesi o kadar çok çıkıyor ki… Örnek olarak; Mustafa Cengiz. Söylediklerinin yarısı içinden gelerek yapılan konuşmalar değil. Konuşmak istemiyordu ama bir açıldı… “Hayvan ile hayvan olmayız” gibi açıklamalara gitti iş. Ağaoğlu, Ali Koç’u davet eder mi? Eder. Ama niye etsin? Takım kötü giderken, o konuşan yüzde 1 ile uğraşmak istemeyebilir Trabzonspor.
"Burak Yılmaz'ın yeni takımı Beşiktaş olur"
Medipol Başakşehir ve Fenerbahçe’nin Burak Yılmaz’ı transfer etme işine gireceğini sanmıyorum. Burak futbolculuk açısından değerli. Tekrar etmeye gerek yok. Fenerbahçe o parayı vermez. Başakşehir de olmaz. Eğer olursa Burak’ın yeni takımı Beşiktaş olacak.