Mesut Özil: ''Sorun taktik diziliş değil''
Mesut Özil için en doğru sistem hangisi? Geldiği günden bu yana tartışmaların odağındaki isim oldu Mesut Özil. Bir dünya yıldızı olması sebebiyle beklentiler bir hayli yüksekti... İşte detaylar...
Peki Mesut Özil için en doğru sistem hangisi? Ya da onun için önemli olan sistem yoksa teknik direktörlerin ona bakışı mı? Etrafında hangi tarz oyuncularla oynayınca performansı katlanıyor? Fenerbahçe’de böyle bir oyuncu grubu var mı? Gelin hep beraber bakalım.
4-2-3-1 ve Mesut Özil!
Mesut Özil denince akıllara doğal olarak 4-2-3-1 sistemi geliyor. 2010 Dünya Kupası’nda Alman Milli Takımı’ndaki performansıyla dikkat çeken yıldız futbolcu turnuva bitiminde Real Madrid’e imza atmıştı. Burada da genel olarak 4-2-3-1’in 10 numarası olarak forma giydi. Zaten bundan üç yıl önce Sky Sports’a verdiği röportajda kendini en iyi hissettiği pozisyonunun 10 numara olduğunu dile getirmişti:
“Sağ kanat benim en iyi olduğum pozisyon değil. Ben kendimi en iyi 10 numarada hissediyorum ama günün sonunda bunu kabul etmeli ve teknik direktörün kararına saygı duymalıyım.” (Emery Arsenal’de onu sağ kanatta kullanıyordu)
Mesut Özil kariyerinde 4-3-3’ün sağ ve sol kanadı, 4-2-3-1’in sağ kanadı olarak da forma giydi. Mesela Almanya’nın zafere ulaştığı 2014 Dünya Kupası’na sağ kanatta başlayan Mesut Özil, grup aşamasından sonra sol kanada geçmişti. Real Madrid ve Arsenal dönemlerinde de zaman zaman sağ kanatta forma giydi.
Taktik diziliş değil hocaların ona bakışı!
Bence burada kritik konu Mesut’un 10 numarada mı yoksa kanatta mı oynadığı değil. Teknik adamların ona bakışı.
Mesut Özil’in en başarılı olduğu dönemlerde teknik direktörlerin ona istediği özgürlüğü verdiğini görüyoruz. Bunu en iyi uygulayanlardan biri Joachim Löw oldu. Real Madrid’de Jose Mourinho ve Arsenal’de Arsene Wenger’in de ondan maksimum verim aldığını söyleyebiliriz. Bu teknik adamlar Mesut’tan çok fazla ön alan presi veya taktik sadakat beklemediler. Etrafına ona uygun futbolcular yerleştirerek onun performansı yükselttiler. Ve elbette ona yıldız olduğunu hissettirdiler.
Arsene Wenger, Mesut Özil transfer edildiği dönemde onunla ilgili şunları söylemişti:
“Mesut Özil özel bir yeteneğe sahip yaratıcı bir oyuncu. Onun keyif almaya ihtiyacı var. O bir sanatçı. Böyle insanlar biraz hassas oluyorlar. Desteklenmeye ve en iyilerini vermeleri için iyi bir yapıya ihtiyaç duyuyorlar.”
Wenger’in görevi bırakmasıyla birlikte Mesut Özil’in de performansı düşmeye başladı. Zira Unai Emery, Mikel Arteta gibi teknik adamların futbola bakışları Wenger’den farklıydı. Onlar bu tarz oyuncuları takımın üstünde görmüyor, takım bütünlüğüne önem veriyorlardı. Mesut Özil’e ayrıcalık tanımadılar. Ondan da hücum pres, taktik sadakat beklediler. Mesut ise bunları yerine getiremeyince rotasyonda arkalara düştü ve en sonunda da gönderildi.
Fenerbahçe’de onun anlayışına en yakın Belözoğlu’ydu!
Peki yıldız futbolcu Fenerbahçe’de ona uygun teknik direktörlerle mi çalıştı? Bunun da cevabı hem evet hem hayır. Mesut Özil transfer olduğu günden bu yana üç farklı teknik adamla çalıştı. 4-2-3-1 düzeninde oynadığı yegane teknik adam Erol Bulut oldu. Ama onun da anlayışı Mesut Özil’e pek uymuyordu.
Son dönemde ondan en fazla verimi alabilecek teknik direktör olarak Emre Belözoğlu ön plana çıkıyordu. Yetenekli oyuncuları bir arada sahaya sürmesi, pas futbolu oynatması Mesut’un artılarıydı. Onun şanssızlığı Emre Belözoğlu’nun ilk maçlarında sakatlığı nedeniyle oynayamaması oldu. Ligin bitimine 5 maç kala sahalara döndü ve sağ kanatta oynadı. Ancak yine beklentileri karşılayamadı.
Vitor Pereira’nın gelişiyle birlikte 3-4-2-1 düzenine geçildi ve Mesut forvetin arkasındaki ikilide şans bulmaya başladı. Fakat Portekizli teknik adamın o bölgede oynattığı futbolculardan beklentisi biraz farklıydı. Tıpkı Emery ve Arteta gibi ön alan presine önem veriyordu ve orada oynayan oyuncular rakip savunmacılara yoğun bir pres uygulamakla yükümlüydü. Hayatı boyunca bu anlayışta verim vermemiş Mesut Özil süre aldığı dönemlerde bu sisteme adapte olamadığını gösterdi.
Yönetimden bile bile lades!
Peki Mesut Özil’in başarısızlığında tek suçu ona atmak adil mi? Elbette hayır. Burada Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un da büyük bir hatası var. Eğer gerçekten bu takımı Mesut Özil üzerine kurmak istiyorduysa neden onun oyun anlayışına uygun bir teknik direktör getirmedi? Vitor Pereira’nın ön alan presi yaptıracağından ve bunun Mesut Özil’e yaramayacağından haberi yok muydu? Tüm bunlar biliniyorduysa neden ısrarla Vitor Pereira takımın başına getirildi? Mesut’un oyun anlayışına uygun bir teknik adam bulunamadı mı?
Hangi isimlerle katkı verir?
Son olarak da Mesut Özil’in Fenerbahçe’de hangi oyuncularla başarılı olabileceğine bakalım. 33 yaşındaki oyuncunun başarılı olduğu takımlarda merkezde oyunu çift yönlü oynayabilen, onun açıklarını kapatabilecek futbolcular olduğunu görüyoruz. Khedira, Ramsey gibi isimler bunlara en iyi örnekler. Bunun yanında takımlarında derin oyun kurucular mevcuttu. Schweinsteiger, Kroos, Xabi Alonso, Luka Modric, Arteta gibi isimler savunmadan topla çıkışlarda bir hayli etkililerdi.
Fenerbahçe’de çift yönlü orta saha olarak Mert Hakan Yandaş en ideal isim olarak gözüküyor. Derin oyun kurucu olarak da Jose Sosa akıllara gelen ilk futbolcu. Mesut Özil’in en iyi performansını bu iki oyuncuyla verebileceğini düşünüyorum.
Son söz!
Birçokları Mesut Özil’in performans verememesinin ana nedeni olarak Fenerbahçe’nin onun alışık olduğu 4-2-3-1 düzeninde oynamıyor olmasını gösteriyor. Bu yazıdan anlaşılacağı üzere asıl problemin taktik diziliş olmadığını düşünüyorum. Zira Vitor Pereira Frankfurt maçı öncesi “Önemli olan sistem değil davranışlardır” diyerek bu duruma vurgu yapmıştı. Vitor Pereira’nın oyuncularından beklediği davranışlar değişmedikçe istediği kadar taktik diziliş değiştirsin Mesut Özil’den istenen katkı alınamaz.