Metin Kurt'un değerini anlamak
Metin Kurt'un değerini anlamak
Metin Kurt'un neredeyse tüm yaşamını adadığı futbolcu örgütlenmesinin ne kadar önemli ve değerli olduğunu bugün daha iyi anlıyoruz. Kulüpler, oyuncu ücretleriyle ilgili yeni düzenleme yapmaya çalışırken tek tek her futbolcuya görüşmenin ve bu şekilde sonuç almanın ne kadar zor olduğunu görüyor. Bir Futbolcular Sendikası bu sorunun çözümünde çok daha etkili olmaz mıydı?
Ahmet ÇAKIR
Bilmeyenler için söyleyelim, Metin Kurt döneminin yıldız futbolcularından biriydi. Galatasaray ve Milli Takımın sağ kanadında sürekli olarak yer aldı. Ancak belli bir dönemden sonra futbolcu haklarıyla ilgili mücadelesinden dolayı hedef haline geldi.
Onun bu mücadeleyi başlattığı 1970'li yılların ikinci yarısında siyasal ortamın uygunsuzluğu da talihsizlikti. Gerçi bu ülkede sözkonusu siyasal ortam hiçbir zaman böyle işler için uygun olmadı ama o dönemde bu şekilde bir hak arama mücadelesi, kestirmeden “komünistlik” olarak damgalanabiliyordu. Ondan sonra da söylenecek söz kalmıyordu.
Şunu da anlamak gerek, Metin Kurt hiç böyle işlere girmeden, kazandığı para ile krallar gibi yaşayabilir, oyunculuk döneminin ardından teknik adamlık ya da bir başka şekilde maddi ve manevi açıdan var olmayı sürdürebilirdi.
Hayır, sonuna kadar bu mücadeleyi sürdürdü ve belki de biraz erken kaybedişimizde bu yüzden çektiği acıların belli bir payı vardı. Vefatından sonra Rıdvan Dilmen kardeşimizin, onu çok yalnız bırakmış olmakla ilgili pişmanlığını belirten bir sözünü hatırlıyorum.
Peki, şimdi niçin Metin Kurt'u gündeme getirdim.
Çok basit, Koronavirüs sonrasında futbolun yeniden başlamasıyla ilgili adımlar atıldıkça, futbolculara yapılacak ödemelerde indirime gidilmesi yolundaki görüşler gündemde geniş bir yer buluyor. Fakat bu işin nasıl yapılması gerektiği konusunda uygun bir yol bulunamıyor.
Galatasaray ve Beşiktaş başta olmak üzere hemen tüm kulüpler, oyuncu ücretlerinde indirime gidilmesi yolunda bir çaba içinde. Ancak her iki kulüpte de henüz 2'şer futbolcudan fazlasına ulaşılabilmiş değil. Galatasaray'da Selçuk ve Muslera, Beşiktaş'ta da Burak Yılmaz ve Necip Uysal yani kaptanlar ‘olur' dedi ama başka kimseden ses çıkmadı.
İşte Metin Kurt'u hatırlamamız gereken nokta burası. Onun mücadelesine gerekli destek verilmiş olsa ve bugün ülkemizde bir Futbolcular Sendikası bulunsa, istenen sonucun alınması çok daha kolay olabilirdi. Kulüpler Birliği, TFF ve Futbolcular Sendikası görüşmeleriyle sağlıklı bir çözüm bulunabilirdi. Elbette ki o sendika, ‘Aman ne güzel düşünmüşsünüz, hemen gerekli indirimi yapalım' diyecek değildi ama yine de bu yönde bir sonuca varmak daha kolay olabilirdi.
Kulüp yöneticileri, ‘Biz olmazsak futbolcular bu paraları bulamaz, alamaz' yolunda açıklamalar yapıyor. Bu doğru ama boşluğa kurşun sıkıyorlar. Futbolcuların umurunda bile olmayabilir böyle şeyler. ‘Ben sözleşmemi bilirim arkadaş' diyen futbolcuya ne yapabilirsiniz?
Tabii TFF'nin bu işlerle pek ilgilenmeyişi ve daha ilk adımda bunu ‘kulüplerle oyuncular arasında bir sorun' olarak gördüğünü söylemesi de bir başka talihsizlik. Bu kadar büyük bir ‘mücbir sebep' nedeniyle sözleşmelerin değişmesi gerekeceği, bunun için UEFA ve FIFA'ya başvurulacağı yolundaki daha etkin bir tavır TFF'ye saygınlık kazandırmaz mıydı? Dahası, işin gerçek sahibinin kim olduğu yolunda sağlıklı bir girişim sayılmaz mıydı bu?
Fatih Terim'in Türkiye Futbol Direktörlüğü döneminde de bu konuda fırsat kaçırıldı. Bu işin zorunluluğunu en iyi anlatabilecek kişiydi Terim ve uygun pozisyonu da yakalamış gibiydi. Ne yazık ki 14 yabancı işi dışında göze görünür bişey çıkmadı ortaya. Türk futbolunun bu tür kurumlaşma eksiklerinin giderilmesiyle ilgili herhangi bir adım atılamadı.
Koronavirüs dönemi sonrasında sadece futbolda değil dünyada ve Türkiye'de çok şeyin değişeceği söyleniyor ama biz bu konuda sevgili ve acılı ülkemiz için pek umutlu değiliz. Bugüne kadar defalarca ‘Artık bundan sonra hiçbirşey eskisi gibi olmayacak' denilen olaylar yaşandı ama taş çatlasa birkaç gün sonra herşey bilinen şekline dönüverdi.
Metin Kurt gibilerin değerini bilmemek yüzünden daha neler yaşayacağımızı da hep birlikte göreceğiz. Onun gibi kendini bu işlere adamış birini bulursanız, 3020 yılında Futbolcular Sendikasını kurarsınız.