MHK Danışma Kurulu’nun hukuki geçerliliği olmaz
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve Merkez Hakem Kurulu'nun (MHK) Türk futboluna getirmek istediği yeni hakemlik sistem FIFA ve UEFA kurallarına aykırılık gösteriyor. Peki ne yapılması gerekiyor? İşte yanıtı...
MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu, “hakemlik şirketi” açıklaması sırasında "şirket için yasal mevzuat değişikliği yapılana kadar bir danışma kurulu" oluşturulacağını söyledi. Hatta bu şirkette 3 kişi KBV’den (muhtemelen biri 1. Lig kulüplerinden) 2 kişi TFF’den olacak dedi. Eğer böyle bir şey yapılırsa bu resmen bir DIŞ-YAPI ile hakemliği yönetmek anlamına gelir. Bu da FIFA ve UEFA kurallarına aykırıdır.
Bu bağlamda Ferhat Gündoğdu’nun ayrıntılarına girmediği birçok önemli konuya da ayrıca açıklık getirmek gerekiyor.
Birincisi; Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu TFF Statüsüne göre Yönetim Kurulu atamasıyla göreve gelir. Yani yeni bir hakemlik yapısının kurulabilmesi için ilk olarak TFF Statüsünün şirketleşmeye izin vermesi gerekir. Bunun kararının da alınacağı yer TFF Genel Kuruludur.
Diğer yandan FIFA Statüsü Genel Hükümlerinde Yükümlülükler başlığındaki 14. Maddenin (g) bendinde “bir hakem komitesi doğrudan üye federasyonun çatısı altında kurulabilir” der. TFF’nin de altında imzası bulunan UEFA Hakem Konvansiyonunda hakem komitesi ile ilgili şu cümlelere yer verilmektedir. “UEFA üyesi federasyonlar, UEFA Konvansiyonuna kendi ülkelerinin yönetim kurullarına rapor sunan ulusal hakem komitesi sunmaları gerekir. Hakem komitesi, üye federasyonun yapısının ayrılmaz bir parçası olmalı ve liglerden, kulüplerden ve hükümetten tam bağımsızlık ile üye federasyonun yükümlülüğünde hakemlikle ilgili tüm konularda yürütme sorumluluğu verilmelidir. Ulusal hakem komitesi her seviyedeki tüm hakemlik konularından sorumlu olmalı, ülkedeki hakem dernekleri ile açık bağlantıları olmalıdır.”
İşte bütün bunların ışığında kurulması planlanan şirkette yönetim ağırlığı kesinlikle federasyonda olmalıdır. Almanya ve İngiltere’de şirket olan Bundesliga ve Premier Lig ile Premier Lig’in altındaki üç ligi kapsayan EFL, ülke federasyonlarıyla ortak bir şirket kurmuşlardır. Ancak Türkiye’de Kulüpler Birliği Vakfı, adı üzerinde yalnızca bir vakıftır ve Türkiye’deki binlerce vakıftan farksızdır. Yani hiçbir konuda yetkisi yoktur sadece görüş bildirir. Türkiye’de yeni bir hakem şirketi kurmanın ise iki yolu var. Ya Kulüpler Birliği Vakfı, kendi uhdesinde yeni bir şirket kurup TFF ile %51-49 oranda TFF’nin çoğunluğa sahip olacağı bir ortak şirket kurup yönetimini 3’ü TFF’den 2’si Kulüpler Birliği’nden olacak şekilde oluşturur ya da TFF’nin kuracağı şirkete %49 oranda ortak olur.
Almanya’da Bundesliga (DFL) ile DFB’nin kurduğu Hakem A.Ş (Schiri GmbH) bu şekilde faaliyet göstermektedir. Benzer şekilde İngiltere’de de benzer yapı vardır. (PGMOL) Bu yapıda da maçlara atanacak hakemler eski hakem olan uzmanlar kurulu tarafından belirlenmekte atamalar federasyon tarafından yapılmaktadır. Kulüpler tarafından atanan yöneticiler sadece idari işlere karışabilirler. Bununla birlikte kulüpler hakemlik müessesesi içinde yer alarak olan bitenden haberdar olup, görüş bildirebilirler
Şirket kurulana kadar oluşturulması düşünülen Danışma Kurulu düşüncesine dönecek olursak. Dışarından MHK'yi yönetecek bir danışma kurulu tamamen günü kurtarmak için yapılacak operasyon olur. Ancak bu kurulun hiçbir hukuki zemini olmaz. Danışma kurulu, adı üzerinde icra yetkisi olmayan bir yapıdır. Bu kişiler atama, klasman belirleme vb. şeyler yapamazlar. Çünkü bu tamamen hukuksuz olur. Bu işleri sadece statüye göre TFF'nin atadığı uzmanlardan oluşan MHK bağımsız olarak yapar.
Ortaya çıkan fotoğrafta danışma kurulunun resmi bir imza yetkisi olmadan hakemleri belirleyecek, kararlar alacak ama altına resmi imzayı MHK atacak. Bu olamaz. FIFA bu durumda MHK'nin bağımsızlığına gölge düştüğünü düşünüp bu durumun düzeltilmesini talep eder. Çünkü öyle bir durum ortaya çıkar ki MHK adeta kukla durumuna düşer.