MHK ile ilgili iki şok iddia!
Fanatik gazetesi yazarı eski hakem Deniz Çoban, Merkez Hakem Kurulu ile ilgili şok bir yazı kaleme aldı.
"Namoğlu MHK’si, bugün oynanacak 2. ve 3. Lig maçlarına hakem atamayı unuttu! Sosyal medya yoluyla benim hatırlatmam üzerine görevlendirmeleri gece 22.00 itibariyle tamamladı. Bu unutkanlığı daha önce de yapmışlardı. Bu günlerde en temel görevini bile unutan MHK’dan; liglerde hakem hataları olmadan maçları oynatmasını bekliyoruz. Daha çok bekleriz!
Bir öğretmenin en öncelikli görevi nedir?
Derse hazırlık yapmak, donanımlı olmak, güncel eğitim materyallerini takip etmekten bile önce; dersi olduğunda derse girmek...
Bir doktorun en öncelikli görevi nedir?
Kendini güncellemek, tıp kongrelerini takip etmek, yeni tedavi metotlarını öğrenmekten bile önce; poliklinikteki yerini almak...
Bir hâkimin en öncelikli görevi nedir?
Dava dosyası hakkında bilgi sahibi olmak, ilgili kanun maddelerini yorumlamak, vicdanı kanaatine göre karar vermekten bile önce; duruşma salonuna gelmek...
Peki, bir MHK başkanı ve üyelerinin en öncelikli görevi nedir?
Hakemlere gerekli eğitimleri vermek, genç hakemler yetiştirmek, maçların sorunsuz oynanması için tedbirler almak, FIFA listelerini yapmaktan bile önce; oynanacak bir maça hakem atamak! Bir öğretmen “Okula gelmem gerektiğini unuttum” ya da bir hâkim “Duruşmam bir anda aklımdan çıkmış” diyebilir mi? Ameliyat masasında can çekişen hastası bekleyen doktor: “Hay aksi! Ameliyat olduğunu unutuvermişim” der mi, diyebilir mi? Dediğini var sayalım... O kişi bir daha o mesleği sürdürebilir mi?
İsterseniz tekzip edin!
Bizim Namoğlu MHK’si, bugün oynanacak 2. ve 3. Lig maçlarına hakem atamayı unuttu! Sosyal medya yoluyla benim hatırlatmam üzerine görevlendirmeleri gece 22.00 itibariyle tamamladı. Bu unutkanlığı daha önce de yapmışlardı. Bu günlerde en temel görevini bile unutan MHK’dan; liglerde hakem hataları olmadan maçları oynatmasını bekliyoruz. Daha çok bekleriz!
Namoğlu yarın “Biz hakem atamayı unutmadık, bu haberler gerçeği yansıtmıyor” diye bir açıklama yapabilir. Ben yanlış biliyorsam (-ki doğru olduğuna eminim), bu daha büyük bir skandaldır; şimdiden söyleyeyim...
Daha önce yapılması gereken atamaları yapmayıp, maçların oynanmasını tehlikeye düşürecek kadar beklemek, en kibar ifadeyle görevle dalga geçmektir. Bu bilerek ve isteyerek görevinizi yapmadığınız, savsakladığınız, umursamadığınız; hatta ve hatta bilinçli bir şekilde iş yavaşlattığınız anlamına gelir. Hakemlerin seyahatlerini çekilmez hale getirip, maçlara yorgun çıkmalarına ortam hazırlayarak; oynanacak maçlardaki hakem performanslarını sabote etmektir. Uçuşlara 12 saatten daha az kala en üst sınıftan uçak biletleri alındığından, TFF’yi maddi açıdan zarara uğratmaktır.
Başınıza iş almayın sonra!
Dün okuduğum şu haber hayli ilgimi çekti: “TRT’de ‘psikoloji’ programları yaptırılan Zafer Akıncı’nın, fizik eğitimi aldığı ortaya çıktı. Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER), Akıncı hakkında idari ve adli işlemlerin başlatıldığını açıkladı.” Biliyorsunuz MHK yaklaşık iki aydır, “psikolog” Rıdvan Ekmekçi eşliğinde hakemlere mental destek veriyor. Bu kişinin biyografisini inceledim. Beden Eğitimi alanında lisans, işletme alanında doçentlik unvanı almış olduğunu öğrendim. Ekmekçi, Pamukkale Üniversitesi’nde Spor Yönetimi, Rekreasyon ve Organizasyon, Yüzme, Basketbol derslerine giriyor. Uzun yıllar da basketbol hakemliği yapmış.
Şu an Pamukkale Üniversitesi’nde Spor Yöneticiliği Bölüm Başkanı. Tüm araştırmalarıma rağmen psikoloji ile yolu nerede kesişmiş bulamadım. MHK bu şahsı psikolog diye göreve başlattı. Psikolog olmadığını öğrenmiş olacaklar ki önce ‘hakem koçu’, sonra ‘hakem mentörü’ demeye başladılar. Ben bir konuyu çözemedim. Ekmekçi mi ‘psikoloğum’ diyerek MHK’yi yanılttı yoksa MHK psikolog olmadığını bildiği halde, ‘Rıdvan Ekmekçi psikolog’ diyerek federasyon yönetimini mi yanılttı? Umarım yukarıdaki haber birilerine ders olur!