Milletvekili Enginyurt'tan Nihat Özdemir'e taraftar önerisi

Geçmişinde boks var

Cemal Enginyurt, geçmişinde boks ile ilgilendiğini ve şu an da, memleketinde olduğu süre zarfında ping pong (masa tenisi) oynadığını söyledi. Enginyurt, “Aslında spor, gençliğimizde yaptığımız güzel bir aktiviteydi. Ama maalesef siyasetin getirdiği ve uzun yıllardır siyasetle ilgilenmenin verdiği uzaklaşma ile birlikte uzak kaldık. Ben boks ile ilgilendim. 10 yılı aşkın bir zaman severek yaptım ama hiçbir zaman bunu ringlerde kullanmadım. Ordu’ya gittiğimde, iş yerimde oğlum bir ping pong masası kurmuş. Dolayısıyla oğlumla ve arkadaşlarımla, akşam saatlerinde, yaklaşık 1 saat ping pong oynuyoruz.” diye konuştu.

“Naim Süleymanoğlu beni çok duygulandırdı”

Enginyurt, birçok sporu keyifle izlediğini şu ifadelerle aktardı:

“Ben her Türk erkeği gibi futbolu çok seyrettim. Ama futboldan ziyade, yüzme izlemeyi çok seviyorum. Kendim de iyi bir yüzücüyüm aslında. Ordu’dan iyi tekvandocular ve judocular da çıkmıştır. Tekvando ve judoyu da takip ediyorum. Televizyonda yayınlanan kick boks maçlarını seyretmemeye özen gösteriyorum. Hoş bulmuyorum. Yeni nesle örnek teşkil etmediğini düşünüyorum. Çünkü kavgadan çok çekmiş veya çok kavga etmiş Türk gençliğinin kavgadan ziyade, hem zihinsel anlamda hem de bedensel anlamda gelşecek sporun daha faydalı olacağını düşünüyorum. Dediğim gibi, mesela yüzme… Eskrimi de çok seviyorum. Bilir miyim; hayır ama seyretmekten keyif alıyorum. En son Naim Süleymanoğlu’nun filmini izlemiştim ve hakikaten çok duygusallaştım ve ağlamıştım. O zaman da anladım ki, Naim Süleymanoğlu halteri bize çok sevdirmiş. Bir dönem basketbol maçlarını heyecanla seyrettim. Özellikle Türk Milli Takımı’nın başarıdan başarıya koştuğu yıllarda ilgim var diyebilirim. Ama futbol burada daha fazla ağır basıyor diyebilirim.”

“Birileri üç büyük sevdalısı olurken ben mor-beyaz renklere aşık oldum”

Orduspor, 1970'lerin sonlarındaki kadrosu ile ülkemizi Avrupa'da temsil etmişti.

Cemal Enginyurt, şehrinin takımına; Orduspor’a tam anlamıyla aşık bir isim. Orduspor’un başarılı günlerini de yad eden Enginyurt, tuttuğu takımın yaşadığı düşüş ile ilgili üzüntüsünü ve temennisini dile getirdi. Enginyurt, “1967 yılında kurulmuş olan Orduspor, hakikaten benim kuşağımdakiler için çok farklı bir sevgiydi. Birileri üç büyüklere sevdalanırken, biz Mor-Beyaz’a sevdalandık. O zaman Ordu Stadyumu taş duvarlarla örülüydü. Paramız olmadığı günlerde maça gidemediğimiz zaman o duvarları tırmanarak stada girerdik. Bekçi amcaya da yalvarırdık bize bir şey deme diye. Orduspor aşk bizde büyük bir sevdaydı. Orduspor son olarak Süper Lig’de olduğu sırada başarıdan başarıya koşacak diye beklerken, birden bire 5 yıl içerisinde amatör kümeye kadar düşünce çok üzüldük. Ben hakikaten çok üzüldüm. Orada mücadele eden arkadaşlarımız var. Biliyorsunuz, Bölgesel Amatör Ligi’ne çıktı. Bir de Orduspor 52 diye bir takımımız var; o da 3. Lig’de mücadele ediyor. Dileğim o ki, bağlı olduğumuz, sevdalısı olduğumuz mor-beyaz renkleri tekrardan iyi yerlerde görmek. Düştüğü durum hakikaten beni üzdü. Bazıları diyebilir ki, ‘Üzüldün de den yaptın?’… Ben spor adamı değilim. Ben spor yöneticisi de değilim. Ben Orduspor’a aşık, Orduspor sevdalısı bir taraftarım. Bir taraftar ne yapabilirse, onu yapan bir mor-beyaz aşığıyım. İnşallah tekrardan Orduspor’u güzel günlerde görürüz diye umut ediyorum. Hayalim o yönde ve karınca kararınca da elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum.” şeklinde konuştu.

Değişimli taraftar önerisi

Cemal Enginyurt, TFF Başkanı Nihat Özdemir’in Mart ayı içinde taraftarlı maçların oynanabileceği ile ilgili açıklamasına ilişkin de bir alternatif ortaya sundu.

“Taraftarlar da bir yıl içerisinde büyük bir bunalıma girdi diyebilirim.” diyen Enginyurt, “Tabii ki takımlarını desteklemek istemek, stattaki havayı teneffüs etmek, insanların bir gıdası gibiydi. Maalesef pandemi, bu gıdayı, bu yaşam hakkını da ellerinden aldı. Sayın Nihat Özdemir’in temennisine katılmamak mümkün değil. Dilerim, Mart ayında statlara seyirci alınarak ve hatta her hafta aynı seyirciyi almamak kaydıyla, seyircileri değiştirerek bunu yaşamasına o havayı teneffüs etmesine imkan vererek insanların pandemide yaşadığı psikolojik dağınıklığı tedavi ve telafi etme yönünde güzel bir çalışma olur ve umarım bunda da başarılı olurlar.” dedi.