Milli Eğitim Bakanı Selçuk: ''21'inde belirli sınıflarda yüz yüze eğitimi başlatacağız''
Son dakika haberleri… Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, pek çok öğrenci ve velinin merak ettiği ‘Bu sene eğitim online mı olacak, yüz yüze mi olacak?’ sorusuna yanıt verdi. Milli Eğitim Bakanı Selçuk, "21'inde belirli sınıflarda yüz yüze eğitimi başlatacağız. Şu anda bununla ilgili bir değişiklik yok." dedi.
"Küçük sınıflarla ilgili başlama noktasında çok daha kararlıyız"
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, "Bilim Kurulu'nun tavsiyesiyle küçük sınıflarla ilgili başlama noktasında çok daha kararlıyız." diye konuştu.
Bakan Selçuk, "21'inde hangi sınıflar açılacak? Bu spekülasyonlar hep yapılıyor. Sadece resmi kaynaklardan, Milli Eğitim Bakanlığı'nın sitesinde ne yazıyorsa odur." ifadelerini kullandı.
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu (1. sınıf) çocukların akademik ihtiyacı elbette var ama ilk önce manevi ve duygusal ihtiyaçları var. Bunu karşılamak için de öğretmeniyle az da olsa, her gün tam zamanlı olmayabilir ki 'seyreltilmiş, kademeli' dediğimiz şey biraz bununla da ilgili. Bir şekilde tanışsınlar."
Bakan Selçuk, "Bütün öğretmenlerimiz ve servis şoförleriyle ilgili HES kodları vasıtasıyla herhangi bir öğrencimizin yakınında bir vaka söz konusu ise o öğrencinin yüz yüze eğitimi başladığında okula devam etmemesi konusunda anlık tedbir alıp da okul yöneticisinin telefonuna düşecek şekilde yazılım altyapımız geçen hafta bitti." dedi.
"Okul en güvenli yer, çünkü tedbirimizi olağanüstü derecede alıyoruz"
Selçuk, konuşmasına şöyle devam etti:
"Evde, sokakta, tatilde risk olabilir mi olabilir. Okul en güvenli yer, çünkü tedbirimizi olağanüstü derecede alıyoruz."
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, "Öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin tamamını dikkate alarak riskleri elimine etmekle uğraşıyoruz." ifadelerini kullandı.
Bakan Selçuk, "60 yaş ve üzeri kronik rahatsızlığı olan öğretmenlerimizle ilgili.... Kamu personeline ilişkin genelge 3 gün önce yayınlandı. O yayınlanmadan önce kararımızı almıştık bu öğretmenlerimizin idari izinli sayılmasıyla ilgili." diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, "Öğretmenlerimizin her gün tam zamanlı, sabah gelip akşam gitmesi şeklinde bir mesai düşünmüyoruz." dedi.
Kovid-19 salgını nedeniyle bu dönemde okullar açılmasında bir burukluk olduğunu ifade eden Selçuk, uzaktan eğitimin nasıl olacağı sorusuna verdikleri cevabın çok net olduğunu, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de sağlık koşulları nedeniyle uzaktan eğitimin ayrı bir yeri bulunduğunu kaydetti.
Selçuk, başlangıçtan itibaren televizyon kanalları açtıklarını, kanalların içeriğinin okul kademelerine göre doldurulduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Dünyada bunu yapabilen çok az sayıda ülke var. Türkiye bunu çok kısa sürede başardı. Artık niteliğinde de çok iddialı hale geldik. Televizyon kanalları için 10 stüdyo kurduk. 674 öğretmen, TRT personeli ve diğer uzmanlar olmak üzere binden fazla kişi neredeyse 7/24 çalışıyorlar. 3 bin 358 ders ve etkinlik çekimi yaptık. Bir dersin yapılma süreci yaklaşık 5 gün sürüyor. 20 dakikalık bir ders 5 günde hazırlanıyor. Hala da bu süreç derinleşerek, uzmanlığı artırarak sürüyor. Sadece televizyonla da yetindik mi? Hayır. Canlı platformlar kurduk. EBA Akademik Destek. Bu yapay zeka temelli eğitim içeriği olması bakımından dünyada bir kaç ülkede olan bir içerik. Öğrencinin ilgisi, seviyesi, durumuna göre bölüm tavsiyesinde bulunan bir zeka. Bir milyon öğrenci varsa, bir milyon ayrı deneme sınavı yapabilen bir sistem."
Bunu sadece öğrenciler için değil öğretmenlere yönelik de yaptıklarını dile getiren Selçuk, öğretmenlerin sürekli olarak eğitimin içinde olduğunu kaydetti.
Selçuk, canlı sınıflar yaptıklarını, dünyada bunu yapabilen ülkenin az olduğunun altını çizerek, uzaktan eğitimle ilgili araştırma yaptıklarını, eksiklikleri görme fırsatı bulduklarını söyledi.
Canlı sınıflarla ilgili altyapıda eksiklikler bulunduğunu, bunun sadece Türkiye için değil dünya için de yeni bir durum olduğunu ifade eden Selçuk, küçük sınıflar için canlı sınıf konusunu önemsediklerini anlattı.
Selçuk, "Canlı sınıfla ilgili imkanlarımızı başlangıca göre 10-12 kat artırıyoruz bu süreçte. Bu da bizi çok mutlu ediyor. Öğretmen ve öğrenciler sınıfta olduğu gibi senkron yapma imkanına sahipler." dedi.
İnternet kotaları iki katına çıkıyor
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, uzaktan eğitimi anlık olarak ölçtüklerini vurgulayarak, hangi sınıf düzeyinde kaç canlı sınıf bulunduğu, kaç öğretmeninin aktif olduğu, ilkokuldaki, orta öğretimdeki çocukların EBA'daki aktivitesinin, hangi şehrin ve okulun aktif olduğunun anlık olarak izlendiğini kaydetti.
Türkiye'de en çok ziyaret edilen onuncu site olan EBA'nın dünyada en çok ziyaret edilen eğitim sitesi içinde yer aldığını dile getiren Selçuk, dünyada ilk üçe girmenin önemli bir aşama olduğunu, bunu ileriye taşıyacaklarını anlattı.
Selçuk, erişimde fırsat adaleti olsun diye internet paketi olmayan çocuklara destek olunması için GSM operatörlerinden olumlu haberler geldiğini, çocukların eğitimle ilgili kotalarının iki katına çıkarılacağını, fırsat adaletine yönelik çalışmalarının devam edeceğini söyledi.
"Yaz tatilini eğitim fırsatı olarak değerlendirdik"
Bakan Ziya Selçuk, yaz tatilini de eğitim fırsatı olarak değerlendirdiklerini belirterek, "Televizyon kanallarımız hiç durmaksızın yaz programları, yaz okulları açtı. Tasarım beceri atölyeleri kurduk. Çocukların her konuda bir atölye imkanına kavuşuyor olması, önceden hazırlık yaparak bu atölyelere katılması önemli. Yabancı dille ilgili yazın özel bir program yaptık. 'Bütün yaz içerisinde bir yıl boyunca alınan derslerin tamamını bir yazda verebiliriz' dedik. A1 ve diğer seviyeleri de dikkate alarak uluslararası nitelikte bir içerik hazırladık. Bunu yaz boyunca sunduk." diye konuştu.
Geçen sene birinci sınıfa giden öğrencilerin okuma yazma süreçlerinin yarım kaldığını, bunu tamamlamak için "Okuyorum-Yazıyorum" adıyla bir program oluşturduklarını anlatan Selçuk, öğretmenler için de eğitim paketleri oluşturulduğunu, "Öğretmenler Odası" diye bir kuşak hazırladıklarını dile getirdi.
Selçuk, velilere yönelik de "Bizden Kuşağa" programını yaptıklarını belirterek, yaşanan bu süreçte birçok konuda uzmanlar, akademisyenler ve kurumların gönüllü katkıları olduğunu kaydetti.
Yine meslek tanıtımları yapıldığını, okuma kitapları ve yabancı dil ders paketleri, eğlenceli mobil uygulamaları çıkarıldığını anlatan Selçuk, "Sadece bunlar yeter mi? Hayır. Özel eğitime ihtiyacı olan çocuklarımızın velilerinden çok ilginç talepler geldi. Velilerimiz özel eğitim okullarındaki imkanların farklı olduğundan ve evde bazı problemler yaşadıklarından söz ettiler. En fazla teşekkür aldığımız konu belki de bu 'Özelim Eğitimdeyim' mobil uygulaması. O kadar olumlu tepki aldık ki." şeklinde konuştu.
Selçuk, 5 ay içerisinde 38 ilden 190 bin civarında öğretmenle canlı platformla görüşme imkanı bulduğunu belirterek, "Bir Milli Eğitim Bakanının 190 bin civarında öğretmeniyle yüz yüze görüşüp de nasılsınız, iyi misiniz demesini bile çok önemsiyorum. 'Biz beraber yürüyoruz, beraber omuzluyoruz, siz bu çabayı gösterdikçe gözümüz arkada değil, hepinize müteşekkiriz' mesajını vermek, benim açımdan önemli." dedi.
"496 bin öğretmenimize bilişim teknolojileri alanında eğitim verdik"
Yine binlerce öğrenciyle görüşme imkanı bulduğunu, velilerle toplandıklarını ifade eden Selçuk, şöyle konuştu:
"496 bin öğretmenimize bilişim teknolojileri alanında eğitim verdik. 395 bini de sertifikasını aldı. Dijital beceriye ihtiyaç duyulmadığı dönemde, dijital becerilerin kazanılmasının anlamı da havada kalıyordu. Şimdi günlük yaşamı sürdürmenin sıradan bir becerisine dönüştü. Öğretmenlerimiz ihtiyaç olduğu için bu işe doğrudan doğruya müdahil, talepkar oldular. Öğretmenlerden bize dijital beceri eğitimi için binlerce talep geliyor. Artık kişiye özel eğitim verebiliyoruz. Büyük kuruluşların, markaların gönüllü desteği oldu. Yüzbinlerce öğretmenimizin dijital becerileri eğitimini almasını, onbinlerce öğretmenimizin dünyanın her yerinde geçerli sertifikaları almalarını sağlıyoruz. 5 binden fazla lise öğrencimiz uluslararası geçerliliği olan sertifika aldı."
Selçuk, özellikle erişimde zorluk yaşayanlarla birlikte çocukların somut araç gerece de ihtiyacı olduğunu fark ederek ilk defa Türkiye'de hikaye temelli bir müfredat çalışması yapıldığını belirterek, bu kitapların 22 bin 700 ilk okuldaki 5 milyon 230 bin öğrenciye teslim edildiğini kaydetti.
Bakan Selçuk, koronavirüs salgını sürecinde çocukların duygusal durumunu rehabilite etmek ve yaşanabilecek olası travmaların önüne geçmek için "psikoeğitsel etkinlikler kitapları" çıkardıklarını söyledi.
Gençler, öğretmen ve veliler için psikolojik destek rehberleri hazırladıklarını dile getiren Selçuk, bu dönemdeki psikolojik desteği çok önemsediklerini ifade etti. 81 ildeki rehberlik hizmetlerine gelen sorularda velilerin çocuklarıyla ilişkilerini nasıl yönetecekleri konusunun yoğunlaştığını anlatan Selçuk, soruların uzman kişilerce yanıtlandığını kaydetti. Diğer sorular konusunda da sanal robotlar kullandıklarının aktaran Bakan Selçuk, şöyle konuştu:
"Kamuda ilk kez sanal robotların kullanıldığı bir sistem kurduk Milli Eğitim Bakanlığına. Herkesin sorusunu anlık olarak yanıtlayan robotlar ki bunlar öğreniyorlar. Yapay zeka temelli, makine öğrenmesi temelli olduğu için de sürekli öğreniyorlar ve daha geniş cevaplar veriyorlar. Daha informel cevaplar vermeye başlıyorlar, daha kişisel ihtiyaçları dikkate alan cevaplar verebilmeye başladılar. Bu bizi çok mutlu ediyor. Dünyada da çok nadir bu çalışmalar, o açıdan da önemli."
Yeni eğitim öğretim yılı hazırlıkları
Bakan Ziya Selçuk, yeni eğitim öğretim yılı için öğrencilere uyum konusunda paketler hazırladıklarını bildirdi. Avrupa ülkelerinin tamamına yakınında okulların açıldığını ya da 2 Eylül'de açılacağını anlatan Selçuk, "Hepsinde de bazı uyum çalışmaları var. Yani öğrencilere bu konuda nasıl eğitim verilir, öğretmenlere nasıl eğitim verilir, velilere nasıl rehberlik edilir. Bunlarla ilgili çok sayıda Anglosakson ülkelerde daha fazla olmak kaydıyla raporlar, dokümanlar var. Somut bir takım eylem planları var. Biz kendi kültürümüze, toplumumuza bakarak ihtiyaçlarımızı saptadık ve çocuklarımız için eğitim paketi hazırladık." dedi.
Çocuklar için birbirleriyle temas etmeden oynayabilecekleri oyunların tanıtıldığı bir kitap hazırladıklarını anlatan Selçuk, yüz yüze eğitimin başladığı ilk uyum haftasında hangi yaştaki çocukla nelerin yapılacağı, velilerin ve yöneticilerin ne tür tedbirleri alacağına yönelik de içerikler hazırlandığını kaydetti.
EBA kanallarının yeni hazırlık dönemi programlarının da çıktığını belirten Bakan Selçuk, "Mesela her gün sabah spor olmasını istiyoruz. Okulda her gün sabah beden eğitimi yok ama burada var. Bununla ilgili videolar hazırladık, bir video kütüphanesi oluşturduk." ifadelerini kullandı.
Uzaktan eğitime ilişkin tüm detaylara uzaktanegitim.meb.gov.tr internet adresinden ulaşılabileceğini ifade eden Selçuk, hazırlık dönemindeki yayınların videolarının çekildiğini, akış şemalarının çıkarıldığını bildirdi. Aylardır buna hazırlandıklarını dile getiren Selçuk, şunları söyledi:
"Şunun için hazırlanıyoruz: 31 Ağustos'ta yüz yüze eğitim başlamazsa senaryomuz var demiştim, onun gereğini de bir, iki ay önceden hazırladık. Diyelim ki başlasaydı onun gereğini de hazırlamıştık. O yüzden hiç tedirginlik yaşamıyoruz. Hiçbir eksik hissetmiyoruz. Sadece kaliteyi yükseltmeye çalışıyoruz. Bu anlamda canlı derslerin kapasitesini en az 10 kat artırdık. Neye göre? Marta göre en az 10 kat artırdık. Çok daha fazla artırıyoruz. Bu anlamda çok memnunuz. Destekleyici araçlarımız giderek artacak."
Çocuklara somut çalışma kitabı da dağıtılacak
Bakan Ziya Selçuk çocuklara ilk kez ders kitabı dışında çalışma kitabı da somut olarak dağıtılacağını bildirdi. Bunun yeni bir uygulama olacağını anlatan Selçuk, "Öğrenciler, veliler ders kitabının dışında kitap ihtiyacı duyabiliyor. Bu eksikle ilgili bir araştırma yaptık Türkiye'de. Dedik ki 'Ders kitabının dışında neye ihtiyaç duyuyorsanız bununla ilgili size somut olarak bir öğrenci çalışma kitabı vereceğiz.' Bütün ilkokul öğrencilerimize bu kitaplar somut olarak kendilerine dağıtılmış olacak. Ders kitapları da geçen hafta itibarıyla çok büyük ölçüde dağıtıldı. Okullara gönderildi. Orada hiçbir sorunumuz yok çünkü kitapları 2 ay öncesinden bitirmiştik zaten." ifadelerini kullandı.
Türk Standartları Enstitüsü (TSE) ile yaklaşık üç aydır çalıştıklarını da anlatan Bakan Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Okulun temizliği konusunda hangi standartlar olmalı? Bu standart özel bir standart. Çünkü korona dönemi standardı. O yüzden neler yapabiliriz bunu uzmanlarla çok uzun süre çalışarak birlikte okulun her ortamı yani öğretmen odası, ıslak zeminleri, koridorları, bahçesi, kapıları, pencereleri, laboratuvarlar bunların hepsiyle ilgili standartlar çıkarıldı ve hijyen şartlarının geliştirilmesi, enfeksiyon önleme kılavuzunu da yayımladık. Bu kılavuz çok resmi ve standart bir kılavuz olduğu için bunun velinin, öğretmenin diline göre yeniden rehber haline getirilmesi lazım. Onun kitaplarını hazırladık ve öğretmenlere, yöneticilere, velilere rehberler hazırladık. Hazırlığını tamamlayan okullarımıza da 'Okulum Temiz' belgesi veriyoruz. Bu, standardımızı yükseltme gayretimizle ilgili."
Okul yöneticileriyle de görüşerek eksikleri tamamladıklarını dile getiren Selçuk, dezenfektan, sabun, maske gibi ihtiyaçların tamamının meslek liseleri, halk eğitim merkezleri ve BİLSEM'lerde üretildiğini belirterek, "Kendimiz ürettiğimiz için de tedarikte sorun yaşamıyoruz." dedi.
"5 bin 200 EBA Destek Noktası kuruyoruz"
Bakan Ziya Selçuk, internete erişimde bulundukları bölgeler itibarıyla sorun yaşayan yaklaşık 1,5 milyon çocuk olduğunu kaydetti. Bu çocukların EBA'da görünmediğini belirten Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu tür durumu olan her bir çocuğumuza 17 kitaptan oluşan özel bir set veriyoruz. Bunu sadece onlara niye veriyoruz? Çünkü onların erişiminde sorun var. Bu 17 kitabı diğer büyük çoğunluğa vermiyoruz. Somut kitap olarak sadece köy okullarındaki, mezralardaki çocuklara veriyoruz. 5 bin 200 EBA Destek Noktası kuruyoruz. Kurmaya da başladık. Çok hızlı bir şekilde bu noktaları önümüzdeki haftadan itibaren her yerde görebilirsiniz Bu noktaları, erişimde zorluk çeken çocukların bulundukları bölgelere kuruyoruz. Onların taşımasını da üstleniyoruz, onların erişimi için Gezici EBA Destek Noktası da hazırlıyoruz. Okullarımızda, halk eğitim merkezlerimizde, BİLSEM'ler ve benzeri kuruluşlarda destek noktalarıyla isteyen her çocuk gelip bu destek noktasındaki özel hazırlanmış, güvenle oturabileceği bir ortamda isterse çalışabilir. Bu yoktu, bu yeni. 31 Ağustos ile başlayan bir şey."
Uzaktan eğitimin dijital kütüphanesini de oluşturduklarını kaydeden Selçuk, çocukları okumaya teşvik etmek için "Okuyan Balık" adıyla bir site kurduklarını ayrıca öğretmenler ve velilere yönelik podcast'ler hazırladıklarını söyledi.
Uzaktan eğitim
Bakan Ziya Selçuk, koronavirüsün bütün dünyanın problemi olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Bugün elimizdeki en gerçekçi, en güçlü araç, 31 Ağustos için söylüyorum, uzaktan eğitim. Uzaktan eğitim iyiydi kötüydü meselesi değil, uzaktan eğitimi en iyi şekilde nasıl kullanırız, bizim derdimizin adı bu. Biz uzaktan eğitime sahip çıkıyoruz ve 31 Ağustos itibarıyla bunun çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Yüz yüze eğitimin elbette çok daha işlevsel olduğunu biliyoruz. Ama şu anda mümkün değilse de uzaktan eğitimin hakkını sonuna kadar vermek istiyoruz. Avrupa'da ülkelerin tamamına yakını okulları açtı, açıyor ama bizim bu süreçte kendi ülkemize özgü, kendi riskimize özgü hesaplamalarımızı yapmamız lazım ki yapıyoruz. Bu çerçevede şu anda uzaktan eğitim çok daha kıymetli ve buna bütün velilerin sahip çıkması lazım."
Bakan Selçuk, çocukların ölçme değerlendirme açısından da uzaktan eğitimden gördükleri konularla ilgili sorumluluk sahibi olacaklarını belirterek, "O yüzden de uzaktan eğitim, altyapının daha zayıf olduğu mart ayındaki gibi algılanmıyor tarafımızca. Biz bugün uzaktan eğitimi çok daha güçlendirilmiş, niteliği uluslararası standartlara taşınmış bir yer olarak görüyoruz. Bu anlamda da öğrencilerimizin eksiğini gidermek için ne gerekiyorsa yapacağız." diye konuştu.
"Özel okulların, velilerin talepleri doğrultusunda tedbirler alması noktasında beklentilerimizi ifade ettik"
Selçuk konuşmasına şöyle devam etti:
"Özel okulların, velilerin talepleri doğrultusunda tedbirler alması noktasında beklentilerimizi çok net olarak ifade ettik. Onların da geçen bir deklerasyonu oldu. Biz talebe uyarak özel okullarda indirim yapma konusunda ki her bir okulun şartı, ücreti farklı, okula göre değişecek bir durum söz konusu. Her okulun bunu yapması konusunda bütün okul temsilcilerinin bir mutabakatı var."