Milli Forma ve İmge
A Milli takım ve alt yaş gruplarının giyeceği yeni formalar tanıtıldıktan sonra yeni bir tartışma başladı.
Bir futbolsever olarak bu tartışmaya kayıtsız kalmak mümkûn değil.
Son 20 yıllık dönemde büyük spor kulüplerinin iki büyük marka tarafından donatıldığını görüyoruz. Özellikle futbol formaları, daha hafif hissi verecek, rahatlamayı sağlayacak biçimde, son derece sade kesim ve renklerle dizayn ediliyor. Neredeyse bunlara t-şört diyebilirsiniz.
Samimi değil
Düz kırmızı ve beyaz olarak tasarlanan son formalar da t-şört havasında.
Sadelik kaygısını anlayabiliriz; fakat ben böyle bir kaygının ya da herhangi bir manevi kaygının olmadığını düşünüyorum. Bayrağımızın kalbe denk gelecek şekilde formanın üzerine yerleştirilmiş olması örnek gösterilerek yapılan savunma sonradan ortaya çıkan tepkileri yumuşatmak amacıyla kullanılan bir argüman; samimi bir savunma değil.
Zafer, güç ve cesaret
Milli takımın forması bellidir. Ortasında kuşak olan ve bu kuşağı tam ortalayacak şekilde yerleştirilen bayrağımız...
Beyaz forma üzerindeki kırmızı, kırmızı üzerindeki beyaz kuşak bir zafer imgesidir; çünkü zafer kazanmanın en önemli simgesi madalya ve onu bütünleyen kuşaktır. Kuşak bedeni sarar, gücü ve cesareti ifade eder. Karşı tarafa hazırım mesajı verir. Rakip takım oyuncuları ve taraftarlarının gözünde daha görkemli görünmenizi sağlar. Bir özgüven vurgusudur. Tüm bu imgesel anlamları nedeniyle bizim gerçek formamız kuşaklı olan formadır. Ayrıca bu son derece özgündür. Milli takımımıza özeldir. Bu formalardan ayrı geçirilen onca yıla karşın Türk milli takımı denince, hâlâ kuşaklı formalar akla gelir.
Değer
Fakat seçiciler ne yazık ki bu kuvvetli duygusal anlamları görmezden gelerek, mavi formalardan tutun da t-şört ya da antrenman forması şeklinde düşünebileceğimiz pek çok örneğe varıncaya kadar, böylesine önemli bir konuyu sadece forma sponsoru olan firmanın inisiyatifine bıraktı.
Değişiklikler güzeldir; ama değişmeyecek şeyler vardır. Bence klasik milli takım formaları bir değerdir ve değiştirilemez.