Ali Tandoğan: Benim için Alex de Tandoğan Manşeti Atıldı Milli Takıma Alınmadım
Eski futbolcu, bugünse teknik direktör olan Ali Tandoğan, ünlü hoca Mustafa Denizli'ye isyan etti. Hakkında "Alex de Tandoğan" manşetleri atılsa da milli takıma da alınmadığını söyledi.
AS İşler'e konuk olan Ali Tandoğan, bir çok teknik adamla çalıştığını anlatırken, geri dönse Mustafa Denizli ile asla bir daha çalışmayacağını söyledi. Bursaspor'u 5. şampiyon yapan kadronun en önemli isimlerinden olan Tandoğan, kendisi için "Alex de Tandoğan" manşetleri atıldığı halde milli takıma çağrılmadığını söyledi. A Milli Takım'a çağırmayanlara da isyan etti. Ali Tandoğan, teknik direktörlük yapmanın ilişkiler gerektirdiğini vurgularken, eski egolu teknik adamların ise artık çekilip kendilerine alan açması gerektiğini savundu. İşte Ali Tandoğan ile yaptığımız röportaj...
''Galatasaray'a gitseydim yanlış olurdu''
- Gençlerbirliği’nde oynarken yaşadığın transfer süreci nasıl gelişti?
''Kendi oynadığım mevkiide Türkiye’nin belirli oyuncularından birisiydim. Böyle olunca da takımlar sürekli takipte oluyor haliyle. Galatasaray’dan, Trabzonspor’dan, Fenerbahçe’den teklifler oldu, görüşmelerimiz oldu. Hatta Gençlerbirliği kampındayken bana telefon geldi "Ali bavulunu hazırla, Galatasaray’a transfer oldun" dediler. "Böyle transfer şekli mi olur? Ben sakatlıktan yeni çıkmışım, bu Galatasaray camiasına yapılmış bir yanlış olur. Sezon sonunu bekleyelim" dedim. Ben kendim kabul etmedim, çünkü iyileşmemiş olsaydım Galatasaray Kulübü'nün parası boşa gitmiş olacaktı.''
''Küçüken Fenerbahçeli'ydim Beşiktaş'a hislerimle gittim''
- Beşiktaş’a transferi nasıl oldu? En önemli etken nedydi?
''Tabii ki hislerimle geldim Beşiktaş’a. Benim ailemin tamamı Fenerbahçeli. Ben de küçükken öyleydim ama büyüdükçe duygularım değişti. Hatta bir dönem Aziz Yıldırım ciddi de bir ücret teklif etti ama bizimkiler kabul etmemiş. Sezon sonunda da sağlık olarak toparlamış oldum ve hislerimizin, sevgimizin etkisiyle Beşiktaş’a transfer olduk.''
''O zamandan beri de arkadaşız''
Sen 2003'te Denizlispor'dayken bir Beşiktaş maçında İbrahim Üzülmez ile kavga etti. Attığın kafayla da elmacık kemiğini kırdın. Aranızda ne yaşanmıştı?
İbrahim ile benim yaşadığım olay aslında dış etkenlerden kaynaklı. Bunlar çok detaylı şeyler. Maç içinde de gergin bir an oldu, İbrahim de beni tuttu çekti. Olabilecek şeylerdi bunlar tabii ama sonra gittik sarıldık, öpüştük barıştık. O zamandan beri de arkadaşız, hâlâ da görüşüyoruz.
''Rıza Çalımbay Beşiktaş'ta haksızlığa uğradı''
- Rıza Çalımbay’a Beşiktaş teknik direktörlüğü sürecinde haksızlık edildi mi?
Benim dönemimde inanılmaz bir basın vardı. İstedikleri hocayı getirip, gönderebiliyorlardı. Haliyle Rıza Çalımbay da o dönem haksızlığa uğramıştır. Çünkü neticede Rıza Çalımbay da Beşiktaş’ın çocuğu. Herkesten çok hak ediyordu o görevi.
8-0 konuşuluyor ama 2-1 yenmiştik de
Liverpool'a 8-0 yenilmenizin temel sebebi neydi?
''Biliyorsunuz biz ilk maçta Liverpool'u 2-1 mağlup etmiştik. Herkes skora takıldığından, bunu kimse konuşmuyor. Diğer maçta ise Liverpool maça çok etkili başlamıştı. Ben ilk maçta 11’deydim, ikinci maçtaysa yedektim. İkinci devre girdim oyuna. Futbolda böyle skorlar var, kimse istemezdi tabii bunu ama ne yazık ki Liverpool’un kadrosu da efsaneydi. 20 yıl önce futbol bu kadar gelişmemişti. Taktik falan yoktu. İlk yarıyı 2-0 geride kapatmamıza rağmen ikinci yarı da konrolüsüzce hücum oyadık ve 6 gol gol yedik. ''
''Şenol Güneş nezaketen bile milli takıma çağırmadı''
- Dört büyükler istiyor, Denizli ve Gençlerbirliği'nde iyi performanslar ortaya koyuyorsun ama A Milli Takım’a sadece bir kez çağrılıyorsun. Bu tuhaf değil mi?
''Söylenecek çok söz var ama olan olduktan sonra ettiğimiz isyanlar bir anlam ifade etmiyor. O formayı giymek, benim kariyerimin en önemli durumuydu. Oynadığım tüm kulüplerde alacaklarımı, paramı bırakıp gitmişimdir belki. Ben paraya değil, kariyerime önem veriyordum. Haliyle Türk Milli Takımı da benim için çok önemliydi. Onca başarılı performanslarıma rağmen, milli takımla adım bile anılmamıştı. Bir Fenerbahçe maçında 44 tane orta yapmışım, manşetlerde “Alex de Tandoğan” yazıyor. Her sene asist krallığında Alex'le yarışıyorum, bu adam çağırılmaz mı? Şenol Güneş (dönemin milli takım antrenörü) bizim Lyon maçımızı izlemeye geldi, Lyon’u eledik, jest olsun diye bile çağırmadı bizi milli takıma. Hadi beni
çağırmadınız, çevremdeki insanları da çağırmadılar… Mesela Mustafa Özkan, Avrupa’da 7 tane gol atmıştı, nezaketen bile olsa çağırılmaz mı? Ben saygısızlık etmek de istemiyorum, hocanın tercihidir tabii ama bizimle iletişime bile geçilmedi.''
''Milyar dolar verselen Mustafa Denizli ile çalışmam''
- Beşiktaş'ta Mustafa Denizli ile de yıldızınız barışmadı mı?
''Söylenecek çok söz var ama kendisinin yaşına hürmeten kötü sözler söylemek istemiyorum. Sadece şu kadarını söyleyeyim: Bugün futbola dönsem ve bana milyar dolarlar verseler Mustafa Denizli ile çalışmak istemem.''
''Maaşa hocalık yapan egolular bıraksın artık''
- Yeni nesil antrenörlerden umutlu musunuz?
''Ben o kadar çok hocayla çalıştım ki hemen hemen hepsini biliyorum. O zamanlar neredeyse hiçbiri, hiçbir şey bilmiyordu, çoğu kötüydü. Bugünlerde yeni yeni başladı teknikler, taktikler. O anlamda yeni jenerasyondan umutluyum. Ama bıraksınlar da biraz biz de yapalım antrenörlüğümüzü. Fırsat vermiyorlar, artık vermeliler. Egolarından vazgeçemiyorlar, vazgeçin artık. Adamlar sırf var olmak için maaşına hocalık yapıyor, böyle bir şey olabilir mi? Türk futbolu ele ayağa düşmüş durumda, adamlar aldıkları o maaşı kendi yardımcılarına bile vermemeye kalkıyor, ben biliyorum hepsini.''
''Ertuğrul Hoca'ya Ozan'a dikkat et dedim''
Bursaspor'da birlikte şampiyonluk yaşadığınız Ozan İpek de yetenekliydi ama neden büyülere gidemedi?
''Ozan İpek, döneminin en iyi kanat oyuncularından birisiydi fakat çok bakımsızdı. Kendisine bakmadı. Ben Ertuğrul Sağlam ile otururken hocamıza "Bu yıl kimden patlama bekliyorsun?" diye sordum. O da başka bir isim söyledi. Ben de hocamıza "Ozan İpek de çok enteresan bir özellik var, lütfen bu çocuğa dikkat et hocam" dedim. O da sağolsun bizi dikkate aldı ve Ozan da o dönem formayı kaptı.''
''Sercan Yıldırım'ı çekemediler, erken koptu''
Ve bir diğer Bursaspor yıldızı Sercan Yıldırım. Galatasaray'a da gitti. O neden erken koptu futbolda?
''Sercan Yıldırım, inanılmaz yetenekli birisiydi. Fakat çok erken yaşta güzel paralar kazanması, birilerinin çekememesine sebep oldu. Bu durumla da sürekli Sercan’ı yıldırmaya çalıştılar, haliyle erkenden bırakmak zorunda kaldı. Sercan’ı açın izleyin; parmağının ucuyla adam geçerdi. Müthiş yetenekli birisi.''
''Bursaspor'u menajerler bu hale getirdi''
5. şampiyon yaptığınız Bursa bugün alt liglerde var olma savaşı veriyor. Bursaspor, bu hale neden düştü?
''Bizim dönemimizde aslında borçlar bitirildi fakat ardından gelen yönetimlerle birlikte menajerler inanılmaz derecede içeriye dahil edildi. Biliyorsunuz ki menajerlerin birçoğu kulüplerimizi bitiriyor. Herkesi dahil etmiyorum tabii ama böyle olanlar çok fazla. Bursaspor’daki durumun sebebi de menajerlerin haddinden fazla müdahil edilmesidir.''
''Sen mi şampiyon yaptın lan?''
Bursaspor’da şampiyon olduktan sonraki sene 3.’lük başarısızlık olarak göründü. Bugünden bakınca çok büyük hataymış, değil mi?
''Maalesef öyle oldu, sonra da bizi gönderdiler. Yeni oyuncular dahil edeceğiz dediler. İnsanlar başarıyı yakaladıktan sonra, egoları tavan yapıyor. Şampiyonluktan sonra Ertuğrul Sağlam’ın ekibinden bir hoca geldi, otururken "Nasıl şampiyon yaptık hocam?" diye sordum. "Ne, siz mi şampiyon yaptınız lan? Hadi oradan, siz değil biz yaptık" diye cevap verdi. Ayağa kalktım "Sen mi yaptın lan?" dedim. Ben dayanamam bu şekil haksızlığa, direkt dalarım. Umrumda da olmaz hakkımda çıkan haberler. Mesela ben Altay’da 7 maçta 14 puan topladım; kendileri beni göndermek istedi. Kendileri talimat verip, yaptırmak istiyor. Ne yapayım, kölelik mi yapayım?''
''Şu an ligin en iyisi Galatasaray''
Şu an Süper Lig’de en beğendiğiniz takım hangisi?
''Galatasaray tabii ki. Fakat Fenerbahçe–Galatasaray maçında çok iyi bir oyun oynamadı. Fenerbahçe’nin hatalarını çok iyi değerlendirdi. Ancak Süper Lig’e genel manada bakacak olursak, bütçeler çok sıkıntılı durumda. 4 büyükler 150 milyon Euro, Anadolu kulüpleri 15 – 20 milyon Euro. Buna rağmen antrenörlük kursundaki genç antrenör arkadaşlarım çok iyi iş çıkarıyorlar.''
''İlhan Palut isyan etmekte haklı''
İlhan Palut, UEFA Pro-Lisans konusunda ayrımcılık yapıldığını söyledi. Milli oyunculara iltimas geçilmesinden şikâyet etti. Siz ne düşünüyorsunuz?
''Biz UEFA Pro-Lisans’ı 8 senede alabildik. Emre Belözoğlu, Volkan Demirel benim arkadaşlarım. Nuri Şahin’i tanımam ama o da benim kardeşim. Ben 8 sene emek veriyorum, diğer arkadaşlar ise 2 senede lisanslarını tamamlayabiliyor. Haliyle İlhan Palut’un isyanı da bu duruma. Hepsi benim arkadaşım ama bizim 8 senede alıp, onların 2 senede alması İlhan Hoca'nın isyanını haklı kılıyor. Ya herkese eşit verin, ya da bizi de bu kadar yormayın.''
''Teknik direkörlük biraz çevre işi''
Ali Tandoğan, neden Süper Lig’de antrenörlük şansını bulamıyor?
''Bunun sebebini ben bilmiyorum. Bir gün Ömer Erdoğan'la otururken kendisi bana dedi ki "Ali, bana takım vermiyorlar." Dedim ki "Ömer kafana takma, zamanla olur elbet". O sene önce Karagümrük, sonra Hatay… Beni solladı. Bu iş biraz çevre işi yani.''
''Osman Özköylü'nün elini sıkmam''
Altay’da haksızlıklara uğradığınızı belirttiniz, bu konuda neler söylemek istersiniz?
''Tarihte bana yaptıkları haksızlık gibi başka bir haksızlık yapılmamıştır. Bir de Osman Özköylü’ye yapıldı sanırım benzer haksızlıklar. Ben kendisine kırgınım, elini de sıkmam. Bunun sebebi de Ümraniye’de bir maçını izlemeye geldik, maçtan sonra "Bizi yemek isteyen teknik direktörler buraya gelmiş bizi izliyor" diye açıklama yaptı. Her hoca istediği maçı izlemeye gelir, buna kim karar verebilir ki?''
''Futboldan anlamayan adam sonra taktik verdi''
Bazı kulüp başkanları futboldan anlamadan başkan oluyorlar, işi öğrendikten sonra ise taktik vermeye başlıyorlar.Böyle deneyimlerin var mı?
''Denizlispor’da oynarken ismini vermeyeceğim arkadaşım "Hocam ben anlamam futboldan pek, ne düşünüyorsun maçla ilgili" diyordu. İlerleyen dönemlerde ise "Hocam şununla şunu oynayacaksın, şöyle yapacaksın" demeye başladı. Dedim, "Sen futbolu ne ara öğrendin, kendini geliştirmişsin…” dedim ben de...''
''Tek pişmanlığım Avrupa'ya gidememek''
Kariyerinize dönüp baktığınızda hiç pişmanlığınız var mı?
''Hayır, hiçbir pişmanlığım yok. Sadece Avrupa’ya gitmeyi çok isterdim. Bizim dönemimizde pek böyle imkânlar yoktu, sadece lafta kalıyordu. Belki 20 yıl sonra oynasaydık, her şey bambaşka olurdu. Belki hoca olarak gideriz, nasip… Bu yeni nesil jenerasyon içerisinde tüm antrenörlerimiz Avrupa’ya gider diye düşünüyorum.''
''Samet'i Trabzonspor'a önermiştim''
-Transfer dönemindeyiz. Son olarak Fenerbahçe'nin aldığı Samet Akaydin için ne söylersin? Onunla çalışmıştınız çünkü...
''Samet Akaydin, Şanlıurfaspor’da oynarken ben Trabzonspor’dan görüştüğüm kişilere “Bu çocuğu kaçırmayın, mutlaka alın” dedim, almadılar. Samet de zaten Trabzonlu, oraya da çok sempatisi vardı. Kendisiyle çalışmalara ilk başladığımızda bazı eksik yanları vardı. Riskli oynamayı seviyordu, o riski ortadan kaldırdık. Hücum yönünü değiştirmeye çalıştık… vs.''