Milyon dolarlık topçu topu taca atar mı be abi!

Bu pozisyona bana 4 veya 5 yıl önce gene bir Şampiyonlar Ligi yarı final maçlarından biri bittikten sonra attığım bir twiti hatırlattı (O zamanlar tweet kullanıyorum ve her bana yazana cevap veriyorum, ne zamanlarmış!). Tweet “Değerli arkadaşlar, harika bir futbol resitali sundunuz, zoru başardınız; yani basit futbolu zorlaştıran 'basit oynama' kuralını çiğnemediniz, rica etsem bir 30 dakika daha oynar mısınız?” gibi bir şey yazdım. Aldığım en komik cevaplardan biri şu oldu: “Sen kendi işine baksana, her şeye yorum yapıyorsun, o laf attığın adamlar milyon dolarlık adamlar, bizim oyuncular gibi değil” dedi. Haklıydı aslında, biraz cevaplaştık, ama uzlaşamadık. Ama çok düşündüm üzerine, haklıydı.

O an düşünemedim, bizim topçularımız bedavaya veya sadece menajerlerine oynadıklarını(!)
Senin topçunla milyon dolarlık topçu.

• Risk alamama veya gereksiz risk alma elde ettikleri milyon dolarlar ile ilgiliydi!
• Bunun ego veya eğitim ile alakası yoktu!
• Hakem karar verdiğinde itiraz etmeme ruhsuzluklarından veya aldıkları milyon dolarlardandı!
• Bizdeki gibi gönülden ve yürekten oynayıp,hakeme itirazdan kararını değiştirme (örneği yoktur) veya hakemi etkisi altına alma gibi düşünceleri olamazdı!
• Kendilerini yetersiz gördükleri yerlerde (halbuki adamlar sürekli eğitim alıyorlar) destek almak milyon dolarlarındandı, çünkü bu destekler çok pahalı ve sadece milyon doları olanlar alabiliyordu!
• Beslenmelerine dikkat etmek, veya kendilerine biraz daha çeki-düzen vermeleri de milyon dolarlardan!
• Bu işin bireyin mantığı ve hayat görüşü ile alakası yoktu!

A be güzel abi benim be!

Ah benim güzel abim (tahminim yaşı hayli genç); üzüldüğüm nokta senin böyle yetişmen ve senden sonrakilerini de böyle yetiştirmen. Çünkü senin futbolcun top kaptırmaz, hata yapmaz ve her zaman senin düşüncelerini gerçekleştirir! Yapamazsa da kendine iyi bakmıyordur, şımarmıştır veya milyon doları yoktur!

İşin garibi seni temsil eden yöneticilerin çoğu da senin gibi güzel abim, sana şirin gözükmek için abuk-subuk transferler yapacak, senin istediğin teknik direktörü getirecek, sürekli rakiplerin aleyhinde konuşmalar yapıp takımını senin mantığında savunacak, karşı takım ve yöneticileri ile münakaşa edecek, hakem kuruluna ve bazı medya gruplarına sataşacak. Senin izlediğin yorumcular da bunlardan beslendikleri ve seni yönlendirdikleri için sen de haklısın!

Biri laktak dese kanalı değiştirirsin. Oysa şimdi biri çıkıp şunları dese:

• Futbolcu şu dakikada artık aerobik metabolizmasında olduğu için şu koşuyu yapamaz.
• Kanında biriken laktat ve kaybedilen yaklaşık 100 mg kalsiyumdan dolayı sinir hücreleri bu kararı veremez.

Evet, biri bunları dese ilk işin kanalı değiştirmek olur, değil mi? Orada yorumcu “Oğlum koşsana, bak taraftar evine ekmek götürmedi, seni izlemeye geldi, kanının son damlasına kadar koş, o taraftar seni buraya getirdi” dediğinde ise sen de coşup "Helal olsun ya, aynen bu" diyeceksin.

Ama milyon dolarlıklar bunları çoktan aşmış, bu lafları DNA'larına kazımış olmaları gerekiyor. Çünkü bu iş sadece parayla!

Prof. Dr. Korkut Ulucan
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi
Pro-Health Genetik Danışmanı
GenoMAD Genetik Danışmanı
korkutulucan@hotmail.com