Spor yazarlarından A Milli Futbol Takımı'nın İzlanda zaferi değerlendirmesi
Spor yazarları, A Milli Futbol Takımı'nın UEFA Uluslar Ligi'nde deplasmanda İzlanda'yı 4-2 mağlup ettiği karşılaşmayı değerlendirdi. İşte detaylar...
Ömer Üründül: "Bütün takımımız alkışı hak ediyor"
Çok erken yediğimiz hatalı golle zora soktuğumuz maçı müthiş bir geri dönüşle kazandık. İzlanda erken skor avantajı yakalayınca doğal olarak oyunu geride kabul etti. Bu da bizim çabuk oyuncularımızla defansın arkasına sarkma planımızı suya düşürdü. Yerleşik savunmaya karşı sıkışık alanda denediğimiz varyasyonlarda ilk yarı golü bulamadık. İkinci yarıya iştahlı başladık. Önce kazandığımız penaltıda Hakan zeminin azizliğine takıldı ama moralimizi bozmadık. İrfan Can'ın mükemmel şutuyla beraberliği yakaladık. Ardından da ikinci penaltıdan Hakan takımı öne geçirdi. Son on dakikaya girilirken yine hatalı bir gol yedik. Ama futbolcularımız kazanmak için inançlıydılar. Kerem önce kaleciyi bozarak çaldığı topta tekrar öne geçmemizi sağladı. Son saniyede de mükemmel golle işi garantiye aldırdı.
Montella ve bütün futbolcuları kutluyorum, gerekeni yaptılar. Bir kişiyi ön plana çıkarmak gerekirse Kenan Yıldız derim. Ah be Kenan! Kart sınırındayken ne gerek vardı itirazdan cezalı duruma düşmeye. Dün en büyük artımız yorgunluğa ve zor saha şartlarına rağmen fizik güç olarak beklediğimizin çok üstünde performans sergiledik. Bu muhteşem galibiyete rağmen bir ders çıkarmamız lazım. Futbolun en önemli ilkelerinden biri olan savunma güvencesini bazen göz ardı ediyoruz. Deplasmanda daha 3. dakikada kontratak golü yedik. Üstelik rakibin attığı uzun topta en gerideki oyuncumuz santranın önünde rakip alanda yakalandı. Bu büyük bir strateji hatasıydı. (Sabah)
Levent Tüzemen: "Ders verdik"
Erken golle geriye düştük, yılmadık. İrfan Can'ın harika golüyle skoru dengeledik. Hakan'ın çift ayak vuruşu nedeniyle penaltımız doğru bir kararla iptal oldu ama dağılmadık. İkinci penaltıyı Hakan gole çevirdi. Tam "Kazandık" derken hatalı gol yedik. İnancımızdan vazgeçmedik, çünkü maçın başından itibaren Milliler kazanmayı hak eden bir oyun oynuyorlardı. Kerem'in inatçılığıyla kazandığımız topu, Arda ile gole çevirdik. Finali yine Kerem'in muhteşem golüyle yaptık. İzlanda'ya futbol dersi verdik. Üst üste geri dönüşlere imza attık ve dev bir zafer kazandık. Kazanamama büyüsünü nihayet bozduk, Reykjavik kâbusunu bitirdik. Tüm oyuncuların yüreğine, ayağına, mücadelesine ve inancına sağlık. Hepsini alkışlıyorum.
Soğuk havada, ayakta durmayı zorlayan kaygan zeminde yediğimiz erken gol Milliler'i olumsuz etkilemedi. Oyunun hakimi bizdik. Yine önde baskı yaptık, ikili mücadeleleri kazandık, topa hükmettik, rakip kaleye çok adamla baskı kurduk, İzlanda'yı 11 kişi sahasına hapsettik. A Ligi'ne yakıştığımızı oynadığımız şahsiyetli, kaliteli ve akıllı futbolumuzla kanıtladık. Mücadele olarak mücadelenin temsilcileri sayılan İzlanda'yı fizik güç olarak alt ettik, hatta top bile göstermedik. Kenan Yıldız, Kerem, Arda, İrfan Can, Kaptan Hakan, Orkun yorulmak bilmediler. Hele Kenan 3 kişilik oynadı, İzlanda'nın sağını resmen dağıttı. Montella'nın elinde altın bir jenerasyon var. EURO 2024'te önümüzü kestiler. Bu oyuncular Dünya Kupası'na gitmeyi hak ediyor. Çünkü yenilgiyi kabul etmeyen, vazgeçmeyen ve kazanmayı alışkanlık haline getiren oyuncu grubuna sahibiz. (Sabah)
Serkan Akcan: "Hırs desen var, ruh desen var"
İrfan Can yine kilidi açan oyuncumuz olmayı başardı. Yine imza gollerinden birini atı, yine sol ayağıyla yine merkeze getirdiği topla. Bizim için sevindirici olan berbat zemine rağmen sahada yer alan her bir Ay Yıldızlı futbolcumuzun bir an bile kafasını yere eğmemesi ve isyan etmeleriydi. İrfancan kapıyı açtı, peşinden herkes içeriye daldı. Kerem Aktürkoğlu’nun İzlanda karşısındaki performansı Nihat Kahveci’nin EURO 2008’de Çek’lere gösterdiğinin aynısı gibiydi. Kaleciden kazandığı bir top sonrası attırdığı gol ve elbette kendinin ağlara gönderdiği jeneriklik gol olağanüstüydü. Abdülkerim iyi bir oyun kurucu stoper olsa da ağırlığı sağır sultanın duyduğu bir durum. (Fanatik)
Bilal Meşe: "Durmak yok, yola devam çocuklar"
Biraz karamsardım maç öncesinde ama millilerimiz tüm umutlarımızı gerçeğe dönüştürdü. Kim ne derse desin son yılların en yetenekli kadrosuna sahibiz. Kuşkusuz bunda en büyük faktör lejyoner futbolcularımızın sayısal üstünlüğüdür.Montella bu açıdan çok şanslı. Ne var ki şu forvet işini ne Montella ne de biz çözebildik arkadaş! İzlanda karşısında ileri uçta bu kez Kerem’i gördük. Kerem hem rakipleriyle boğuşacak hem adam eksiltecek, pozisyon yaratacak, hem de goller atacak öyle mi? Onu özgür bırakın, istediği yerde oynasın, kafese kapatmayın, boş geçmez, tıpkı dün olduğu gibi... (Milliyet)
Güntekin Onay: "Santrforsuz galibiyet"
Milli Takım'ın mücadelesini ve oyununu çok beğendim.
İzlanda karşısında erken yediğimiz gole rağmen millilerimiz iyi reaksiyon gösterdi ve kazanma kararlığını ortaya koyup topa sahip olarak 2-1 öne geçmeyi bildi. Topu bozuk zemine rağmen iyi dolaştırdık. Teknik kalitesi yüksek oyuncularımız var ama net bir santrfor eksikliğini dün bir kez daha hissettik.
Böyle maçlarda topa sahip olup oyun inisiyatifi almak yetmiyor; takım savunmasını da iyi yapmanız gerekiyor. Nitekim dün takım savunmasında aksayınca kalemizde tehlikeler yaşadık ve bunun sonucunda iki gol gördük. Yediğimiz gollere rağmen moralimizi bozmadan oyun disiplinini korumamız milli takımımız adına çok büyük artı. İnançlı mücadelemiz sonunda galibiyeti hak eden bir oyun ortaya koyduk. (Hürriyet)
Burak Akın: "Montella'ya ayıp oluyor"
Vincenzo Montella döneminde;
-Tarihimizde ilk kez Hırvatistan deplasmanında kazandık.
-Tarihimizde ilk kez Avrupa Şampiyonası Elemeleri’nde gruptan lider çıktık.
-Tarihimizde ilk kez İzlanda deplasmanında kazandık.
-A Milli Takım tarihinde en az beş resmi maçta görev yapan teknik direktörler arasında en yüksek galibiyet yüzdesine sahip isim Vincenzo Montella oldu (%67; 8/12).
Durum buyken, istatistikler ortadayken Vincenzo Montella’nın en ufak bir kayıpta tartışılması, yerine hoca yakıştırmaları akıl alır gibi değil. EURO 2024 öncesi-sonrası süreci de hatırlamakta fayda var. Hoca, takım idaresi ve saha sonuçlarıyla rüştünü ispatladı, büyük takdiri ve krediyi de hak ediyor. (Hürriyet)