Moriah Jefferson göz kamaştırıyor!
Galatasaray Kadın Basketbol Takımı'nda Moriah Jefferson'ın performansı göz kamaştırıyor. İşte Galatasaray dergisi ve resmi web sayfasının paylaştığı Moriah Jefferson yazısı!
Alıntı Galatasaray dergisi:
1994 doğumlu Moriah Jefferson, kariyerinin ilk profesyonel sezonunun ardından Galatasaray formasıyla ilk kez ABD sınırları dışında basketbol oynuyor. Belki henüz 23 yaşında ve 1.68 boyunda ama Marina Maljkovic’in sistemiyle kolej kariyerinden alışkın olduğu galibiyet serilerine İstanbul’da sarı kırmızı forma ile devam ediyor.
NBA’in 2000’lerdeki dönüşümüyle basketbolun endüstriyel ve şov tarafı o kadar ağır basmaya başladı ki bu sporun en önemli özelliği takım oyunu arka planda kalmaya başladı. Yapılan bir smaç, bireysel sekanslar 40 dakikalık, bazen de 48 dakikalık bu oyunun önüne geçmeye başladı. Buna yönelen takımların bütçeleri artarken yıldız merkezli ekipler oyunu domine etmeye başladı.
Fakat son yıllarda bu trend yerini kaybetmeye başladı. Başarının farklı yollarla gelebileceğini gören takımlar bireysellikten uzak kadrolar kurmak için hamle yapmaya başladı. Bu sezona yeniden yapılanmayla, geçmiş yıllara göre daha düşük bütçeyle giriş yapan Galatasaray Kadın Basketbol Takımı da bu düsturu benimsedi. Marina Maljkovic önderliğinde takımını oyununu ön plana alan, enerjisi yüksek ve kalitesini takımla beraber yukarı çekebilen oyunculardan kurulu bir ekiple sezon başladı. Sezonun yarısı geride kalırken elde Avrupa’da henüz maç kaybetmemiş, ligde zirvenin hemen yakınında oynadığı basketbolla yüzleri güldüren bir ekip var.
Bu tip takımlar oyuncuların potansiyellerinin üstüne çıkmasına sağlar. Baskılı ve tempolu oyunun ‘Gurusu’ Paul Westhead’in Loyola Marymount’una benzeyen bir oyunla lige giren Galatasaray, ilk dört maçını 28 sayı farkla rakip potaya ortalama 90 sayı atarak kazandı.
Bu başarıda tek bir oyuncuyu ayırmak belki takımın geri kalanına ayıp olacaktır fakat bir isim var ki bu uzun sezonun ortalarında dikkatleri üstüne çekmeyi başardı. Aslında Moriah Jefferson ismi kadın basketbolu takip edenler için ‘kapalı kutu’ değildi. 2016 draftında ikinci sıradan seçilen, 4 sene üst üste NCAA şampiyonluğuna uzanan Connecticut’u önemli parçası, iki kez NCAA’in en iyi kısası seçilen fakat San Antonio Stars’ta oynadığı bir sezon dışında profesyonel kariyeri olmayan Moriah’ın Avrupa’ya ve özellikle Maljkovic’in sistemine nasıl adapte olacağı merak ediliyordu. Geldiğimiz noktada takımın en skorer ismi, asist ortalamasında ikinci 22 yaşındaki ABD’li…
Kendisini biraz daha iyi tanımak için draft gününe gidelim… WNBA’den Doug Ammon Moriah’ın ikinci seçildiği günü onunla beraber geçirdi. Vaftiz annesi Yolande Nevarez’in taraftarı olduğu San Antonio Stars formasıyla yanında ayrılmadığı gün aslında 1994 doğumlu oyuncunun da kariyerinin çizildiği gün. Herkes ikinci sıradan seçilmesine kesin gözüyle bakarken Moriah’ın sıkıntısı başkaydı.
“Seçim yapan tarafın siz olmamanız sinirleriniz bozuyor. Liseden üniversiteye geçerken tercih bana aitti. Şu an seçim bittiğinde ve bir takımda olduğum kesinleştiğinde çok rahatlayacağım. Gittiğim yer çok da önemli değil”
Liseye adım attığı günden üniversiteden ayrılışına kadar her sene şampiyon olmuş bir ismin kendini tekrar kanıtlamak zorunda kalacağı bir maceraya atılması etkiler Moriah’ı. Draft öncesi makyaj yapmak zorunda kalması bile garip gelmiştir. “Maça çıkarken bile bu kadar hazırlanmıyoruz!” diye tepkisini göstermekten de geri kalmaz. Büyük yıldız olmanın en önemli parçası da rekabetçi kişiliğinizi hiçbir zaman ‘kapalı’ moda alamamanız ve kontrolün sizden gitmesine tahammül edememeniz. 8 yıl boyunca şampiyonluklarda takımının direksiyonda olan Moriah ilk kez yolcu koltuğunda olduğu anları kaldırmakta şampiyonluk maçından daha zor karşılar… Fakat draftta yalnız değildir. UCONN’da beraber oynadığı iki takım arkadaşı, Breanna Stewart ve Morgan Tuck onunla beraberdir. Tarihte ilk kez WNBA draftında aynı okuldan üç takım arkadaşı ilk 3 sırada seçilir. Moriah beklendiği gibi ikinci sıradan seçilirken, peşinde Tuck’ın adını duyunca “İnanamıyorum. Kendi ismimi duyduğumda bu kadar sevinmemiştim” der.
UCONN organizasyonuna burada değinmek gerekiyor. 13 Şubat’ta South Caroline’yı 66-55 yenen Huskies, üst üste 100. Maçını kazandı. Bu inanılmaz serinin bir parçası da Moriah ve takım arkadaşlarıydı. Bir önceki 90 maçlık rekoru alt üst ettiler. Tahmin etmesi kolay ama bir önceki rekor da onlara aitti. Rakiplerine bu sürede 38,4 sayı fark attılar. Moriah’ın kariyeri profesyonelliğe adım attığı ana kadar sadece başarılarla doluydu.
Profesyonel sporcunun sıkıntılı hayatıyla da bu andan sonra tanışır Moriah basın toplantıları, sosyal medya organizasyonları peşi sıra gelir. Hatta telefonunu bile röportajların yapıldığı alanda unutur 1994 doğumlu yıldız.
8 sene üst üste şampiyon olmuş, draft iki numarasının ilk tutkusunun da basketbol olmasını bekler insan. Fakat Moriah futbol oynayarak spor tutkusuyla tanışır. Alerjileri açık sahada spor yapmasını engellemeye başlayınca salona döner ve basketbolla tanışır. Hatta futbolda o kadar iyidir ki o dönemdeki çalım yeteneğini parkeye taşır. Galatasaray’da da acaba nereye gidiyor diye savunmanın üstüne yürürken gördüğüm Moriah’ı seyrederken unutmamamız gerekiyor. Çalım seven bir futbolcunun basketbol sahasındaki tezahürünü izliyoruz…
San Antonio’da erkek basketbolu son 25 senede 24 kez playoff görse de kadın basketbol takımı için aynı şeyi söylemek zor. Kariyeri boyunca sadece şampiyon olmuş Moriah için sadece 1 kez WNBA’de final başarısı yaşamış takımda kendini bulmak zor olabilir. Fakat rekabetçi kişilik burada devreye girer. Moriah ilk profesyonel sezonunda tüm maçlara ilk 5 başlarken 14 sayı, ve 4 asistlik ortalamalarla yılın çaylakları takımına girer.
Kariyeri boyunca sadece başarıya alışmış bir ismin konferans sonunculuğu sonrası zihinsel olarak sallanması beklenir. Büyük oyuncu ile yetenekli basketbolcu arasındaki fark da burada başlıyor. Rakip, takımın durumu ya da organizasyon sizi kısıtlamaz. Hatta bunlar aslında sizin için ekstra motivasyon kaynağı olur. Kolej kariyerinde sadece 5 kez mağlup olmasına rağmen yenilgilerden ders çıkarmayı başaran Moriah bu özelliğini İstanbul’a da taşıdı.
Galatasaray’da kendisiyle aynı zihin yapısına sahip bir koçla çalışmaya başladı. “İyi bir koç hiçbir zaman mutlu olmaz” diyen Marina Maljkovic gibi Moriah da en ufak hatasından ders, galibiyetlerden acabalarla çıkarak her geçen gün oyununu büyüttü. Sırp başantrenörün tempoya ve baskıya dayalı basketbolu ile Moriah’ın enerjisi birleşince sahada yüzü gülerek rakiplerini bezdiren bir oyuncu ortaya çıktı. Sarı kırmızılılar bu sene Avrupa’da namağlup, ligde doludizgin giderken 22 yaşındaki Moriah hem yaşından hem boyundan daha büyük basketboluyla takımın doğal lideri oldu. Önündeki uzun kariyerde yolu seneye eski bir Galatasaraylı Vickie Johnson ile kesişecek. Caferağa’da 2008’de topu yere koyan Vickie, San Antonio Stars’ta Moriah’ın koçluğunu yapacak.
GS.ORG