Mourinho'dan flaş itiraflar! Ibrahimovic, Sneijder...
Jose Mourinho, 2000’li yılların en başarılı teknik direktörlerinden biri konumunda bulunuyor. Porto, Chelsea, Inter, Real Madrid ve Manchester United’a kupalar kazandırdı. Başarılarına rağmen taraftarların ikiye ayrılmasına sebep olsa da, futbol tarihine adını efsane olarak yazdırmayı şimdiden kesinleştirdi.
DAZN 'a konuşan Mourinho sözlerine “Londra’ya geri döndüm. Burası benim için başlangıç noktası. Bir sonraki durağımın Premier Lig’de olacağını düşünmüyorum. Kazandığım kupalar başarılarımın kanıtı. Bana karşı olanlar her şeyi unutsa bile bu kupaları unutmaları imkansız. Bazıları üzerinden 20 yıl geçmiş gibi düşünse de, 1,5 yıl önce Avrupa Ligi’ni kazandım. İngiltere Kupası’nda da 8 ay önce final oynadım. Şu an geleceğim için hazırlık yapıyorum” ifadeleriyle başladı.
Manchester United’daki son aylarında hep ön planda kaldın:
“Vaktimi boşa harcadığımı düşünmüyorum. Çünkü 18 yıldır aralıksız çalıştım. Neyi doğru neyi yanlış yaptığımı düşünecek vaktim yoktu. Manchester United’dan ayrıldıktan sonra her gün futbolun içinde çalışmamak bana yararlı oldu.”
Inter ile üç kupayı kazanmanın üzerinden dokuz sene geçti. Muhtemelen kariyerinin zirve noktasıydı:
“Milano’da beni her gün mutlu eden harika bir aile buldum. Biz kazandıkça taraftarlar da sanki balayındalarmış gibi çok mutlu oluyordu. İnsanlar sokaklar beni durup sarılmak ve öpmek istiyordu. Bu durum İtalya’nın doğasında var. İtalya 24 saat futbolla yaşayan bir ülke, herkes futbolla ilgili antrenörlerden daha çok bilgiye sahip.”
Inter’in 2010 kadrosunda bulunan oyuncularla konuşuyor musun:
“2010’da üçlemeyi yapan kadrodaki oyuncularla halen irtibat halindeyim. Çünkü çalışmıyorum ve vaktim var. Tekrarlıyorum Inter bir ailedir. Oyunculardan bazıları şu an benim gibi hiçbir şey yapmıyor, bazıları antrenör, bazıları da hala tatilde ama üçlemenin üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen her zaman bir arada kalmayı başarabildik. Aramızda özel bağlar olmasaydı bunun olabileceğine inanmıyordum. Onlara her zaman yardım ettim. Bireysel olarak kariyerlerinin zirve dönemlerine ulaşmalarını sağladım.”
Barcelona’yı elediğiniz Şampiyonlar Ligi yarı finali hakkında neler düşünüyorsun:
“Maçtan önce yaptığım motivasyon konuşmasını hala hatırlıyorum. Tamamen kalbimden gelmişti. İlk Şampiyonlar Ligi kupamı kazandığımda oğlum 4 yaşındaydı ve olayı hatırlamıyordu. O sezon bana her zaman Şampiyonlar Ligi’ni kazanmamı istediğini söyledi. Bunu oyuncularımla paylaştım. Sadece kendi oğlum için değil, oyuncuların çocukları için de yaptım bunu. Bazı oyuncular için Şampiyonlar Ligi’ni kazanmak adına son şanstı. Öyle bir hava yaratmıştık ki o maç 5 saat oynansa bile Barcelona’nın kazanma şansı yoktu.”
O seneki Barcelona kadrosunda Inter’den ayrılan Ibrahimovic de vardı:
“Ibrahimovic bizden ayrılıp Barcelona’ya giderken Şampiyonlar Ligi’ni kazanmak istediğini söylemişti. O inanılmaz bir adam ve çok yetenekli bir oyuncu. Ben de ona ‘Belki sen değil, biz kazanırız’ cevabını vermiştim.”
Sneijder, üç kupayı kazanan Inter kadrosunun önemli isimlerinden biriydi:
“Sneijder’i istiyordum ama kolay olmadı. Çünkü Real Madrid’de kalmak istiyordu. Real Madrid ise kararsızdı. Başkan ile beraber doğru bir karar vererek harekete geçtik ve Sneijder’i takıma kazandırdık.”
Siena’nın hayatında önemli bir yerde bulunan şehirlerden biri olduğunu düşünüyorum:
“Ne zaman Siena’ya gitsem otele geldikten sonra akşam yemeğini yiyip yürüyüşe çıkarım. Şehir bana her zaman o günü hatırlatır. Hayatımda 8 şampiyonluk kazandım. Ama bu şehirdeki en zoruydu. Siena maçından bir hafta sonra Şampiyonlar Ligi finali oynayacaktık. Oyuncular konsantre olamadı. Roma, Chievo’yu yendikten 10 dakika sonra biz 1-0 öndeyken, Siena durumu 1-1’e getirecek şansı bulup değerlendiremedi. Şampiyonluğu bu şekilde kazanmayı çok seviyorum.”
20 Aralık 2008’deki Siena maçında Maicon ile aranızda neler yaşandı:
“Siena’da unutamadığım bir diğer maçtı. Maicon bana her zaman Christmas’tan önce beşinci sarı kartı görüp Brezilya’ya tatile gittiğini anlatmıştı. Ben de Siena maçından önce ona tatile gidemeyeceğini söyledim. O da bana gol atarsam izin verir misin diye sordu. Bir tane yetmez, iki tane atman lazım dedim. O maçı Maicon’un attığı gollerle 2-1 kazanmıştık. Maçın ardından formasını çıkarıp tatile gitti.”
Geçmiş yıllarla kıyaslandığında şu an oyuncularla iletişim kurmak daha farklı:
“Günümüzde oyuncular eleştiriye daha az tahammül edebiliyorlar. Bu yüzden onları yönetmek daha zor. Kimi takımına alırsın diye soruyorsan buna cevabım Mbappe olur. Onu gerçekten çok beğeniyorum.”
Saha dışındaki Mourinho nasıl biri:
“Mağlubiyetlerden sonra korkunç bir insana dönüşüyorum. Maçlarından benim hakkımda çok konuşuluyor. Ben sadece insanım. Çalıştığım oyuncular arasından benim için pislik diyen bile oldu. Ama neden benimle çalışmak istiyorlar? Kazanmak için.”
Haziran ayında yeni bir takımın olacak mı:
“Bekleyip göreceğiz. Şu an baskı altında değilim. Kendimi en iyisi için hazırlıyorum.”