Muharrem Usta'dan olay sözler: 'Trabzonspor'u bitirdik'
Video-Muharrem Usta'dan olay sözler: 'Trabzonspor'u bitirdik'
Muharrem Usta'nın olay açıklamaları şu şekilde:
"Belki de tarihimizde gençlerimize örnek olacak bir süreç olmalıdır. Bir önceki seçimde; o muhteşem tarihimizle ilgili güzel bir dönemdi. Trabzonspor’un başarıya ihtiyacı var ama önce itibarını en üst düzeyde tutması gerekiyor. Ahlak, erdem her şeyin üzerinde. Trabzonspor bunu fazlasıyla hak ediyor. Anadolu kulübünden bu kadar büyük başarıların çıktığı için büyüklerimize saygılı olmalıyız."
Usta'dan flaş sözler
"İnsanların pozisyon almaları için damaklarındaki tadı unutmamaları adına her şeyin mübah görüldüğü bir koltuk değildir burası. Bu basın toplantısında bir tek amacımız var. Çok önemsediğimiz Trabzonspor'un yarınlara daha başarılı şekilde yürümesi için bu bilgilere ihtiyacımız var. Büyük bilgi kirliliği var. Belki size eksik bilgiler aktarmış da olabiliriz. Ancak doğru bilgilerin aktarılması ilkemiz olmalıdır. Açıklamalarımızın, tarihe bir not olarak düşmelidir."
"Nuri Albayrak'ı camia olarak ibra etmedik, bu ayıp en ayıp olduğunu ve bunun tarihe nasıl iz bıraktığını umarım herkes görür Umarım kör gözleri aydınlatabiliriz. Trabzonspor camiası adına, lütfen kusura bakmayın Nuri Albayrak, hak etmediğiniz şeyi yaptık."
"Nuri Albayrak döneminde borcumuz 22 milyon Euro... Sadri Bey'in döneminde 75 milyon Euro oluyor. Sadri Bey'den İbrahim Hacıosmanoğlu dönemine geçerken borç 156 milyon Euro oluyor. Yönetim felsefesi böyle devam ediyor olsaydı, borcumuz 250 milyon Euro olurdu. Trabzonspor'un borcu 1.3 katrilyon diyorlar ya, böyle devam etseydi bu bilgi doğru olurdu. Türkiye'de bir spor yasası çıkarılmaya çalışılıyor. Yöneticiler, aldıkları borcun üzerinde kulübü bırakırsa bu borç yöneticilerin olsun deniyor ama bu yasa bir türlü çıkmıyor. Kanun çıkmak zorunda değil, eğer sizde etik varsa kararkter varsa kanuna gerek yok ki."
"Şöyle bir moda olmuş; yönetime gir, sonra ben yapmadım bilmem ne deyip ayrıl. Bir ekip gelir, günahıyla sevabıyla bu işi taşır. Yükün altına girdiyse aslanlar gibi mücadele eder sonra halkın önüne çıkar.
Kulüpler transfer politikaları sebebiyle borç batağına girer. Sadri Bey döneminde, transferlerde verdiği açık 52.6 milyon Euro. 30 milyon Euro civarında borsadan hissemiz satıldı. Şampiyonlar Ligi'nden gelirimiz vardı, Gökdeniz Karadeniz satıldı."
"İbrahim Hacıosmanoğlu dönemi; 77.6 milyon Euro'dan 156 milyon Euro'ya...
Benim dönemimde 156 milyon Euro ile aldık, 150 milyon Euro ile inşallah devredeceğim. Transferde 25 milyon Euro açık verdik. Peki açık verirken borcumuz nasıl düşüyor? Ya cebimizden vereceğiz ya da kaynak aktaracağız. Bizim dönemimizde Trabzonspor'un kasasına 200 milyon TL verildi."
"Biz bu açıkları nasıl yaptık? İlk dönem transfer komitesinin başında Nevzat Aydın vardı. Ona dedim ki; bu açığın yarısı sana, yarısı bana... Sayın Aydın, ben gittim sen düşün dedi. Söz veriyorum, ben kapatacağım. Ancak ilk başta söylediğim ilkeler varsa... Herkes üstlenecek. Ben, sorumluluk sahibi olan her bir arkadaşımızın bizim dönemimizle ilgili yapması gerekenler olduğunu düşünüyorum. Ancak başkan olduğum için öncelikli sorumluluk bende.
Nisan ayının 8'inde kongremiz var. O tarihte gelen borç, Şubatın borçları olacak. Biz geldiğimiz dönemde de böyle bir boşluk vardı, 397 milyon TL bize tebliğ edilen bir borç vardı. Mazbatayı aldığımız gün 505 milyon TL borç vardı.
Benim şu an sunduğum borçların tamamı burada var. An itibarıyla olan borçları sunuyorum."
"Borsada Trabzonspor'un hisseleri var. 1 lot bile satacak hissemiz yok. Atay Aksu döneminde 19 milyon Euro, Sadri Şener döneminde 39 milyon Euro, İbrahim Hacıosmanoğlu döneminde ise 16 milyon Euro'luk hisse satıldı.
Bizim iddialı olmamız gereken bir yıldı. Teknik direktörlük bazında da inanılmaz şanssızlıklarımız vardı. 6-8 puanımız daha olsaydı, camiada kavgalar olmasaydı 50-55 puanlarda olacaktık. Trabzonspor'u bitirdik."
"2.5 sene önce bir küme düşüyorduk. Geldiğimizde 15 günde 50 milyon TL para lazımdı. Takım parçalanıyor, herkes perişan. Zar zor Sivasspor ve Mersin maçlarıyla ligde kaldık. Zor kurtulduk, o iki takım küme düştü. Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri, Trabzonspor'un tek önemli gayrimenkuludur. Biz oraya hiç dokunmadık. Herkes Kartal diyor. Kartal bizim değil, biz kiracıyız.
Trabzonspor'un yıllık geri ödemesi faiziyle beraber 95 milyon TL. Yönetim masaya oturduğunda kasada hiç para olmayacak, bu kadar borcunuz olacak. Biz böyle bir kulüpte göreve geldik. Trabzonspor'un hedefi olmayacak diyorsanız, yıllık 160 milyon TL gideri olacak.
Geldiğimiz günden bu yana kasamıza 700 milyon TL girdi. Yıla vurduğumuz zaman, yılda 300 milyon TL girdi. Önceki yönetimler gibi trendi artırsaydık, iflahı olmayan bir yoldaydık. Biz isteseydik, Okay Yokuşlu, Abdülkadir Ömür, Yusuf Yazıcı ve Castillo; bu 4 futbolcuyu 40 milyon Euro'ya satabilirdik."
"4 büyük kulübün borcu, eski parayla 4-5 katrilyon... Devlete de sesleniyorum; sakın kulüplerin borçları kapatılmamalı. Kulüpleri bu duruma düşürenler kurtarırlar. Oradaki adamlar zaten işadamı. Siyaset neden kulüplerin işlerini hallediyor? Trabzonspor camiası 150 milyon Euro'yu kapatamaz mı? Kapatır. Hiçbir şartımız yok, biz kendi dönemimizi kapatacağız. Diğerleri ne yaparsa yapsın."
"50. yılda şampiyonluk diye bir hedefimiz oldu. Bunun olması gerekiyordu. Bu hedef bir kriminal olay oldu. Bu sene de hedefimiz şampiyonluktu. 4 takım şampiyonluk hedefi koyuyor, Trabzonspor koyamıyor ya da koyunca hani yapamadın deniyor. Bu kara propagandada en büyük pay menajerlere aitti. Sahte evraklar çıkıyor, bir futbolcunun satışıyla ilgili...
Ahlaksızlık, diğer sektörlerde nasılsa menajerlerde de o kadar vardır. Sen adamsan, karşınızda kim olursa olsa onun bir önemi yok. Trabzonspor tarihinde ilk defa bir yönetim bu kadar katkı koyacak, menajerlerle ilgili bize böyle laflar söyleyeceksiniz, hadi be!"
"247 çalışan vardı göreve geldiğimde bugün 242 tane çalışan var. Canımı yakan çok şeyler var ama burada söylemeyeceğim.
Trabzonspor'a bir tüzük lazım. Bu konuda çalışmalar yaptık. Maddi kriterler koyalım istedim. Kongre mayıs ayında yapılmasını istedim. Doğru zamanın aralık olduğunu söylediler. Devre arasında kongre olması takıma büyük zarar verir. Peki ben neden nisan ayında yapıyorum? Gelecek yönetim, takımı tanısın, hedeflerini gelecek sezon için koysun."
"Biz kulübe geldiğimizde, şike ile ilgili CAS'a gidilsin, gidilmesin tartışması vardı. Bütün avukatlar dağılmıştı. Bir baktım onlar da bir araya gelmiyor. Hemen başvuru yaptık. Arkasında FIFA gerekti, oraya gittik. Kulübümüzde bir avukat vardı, Anıl Hanım... Zafer Önder İpek'in hanımıdır, bunu gönderin dediler. Müzeye haciz gidene kadar sabrettim.
Anıl Hanımı aradım, müzeye haciz gitmiş dedim, öyle bir şey yok dedi. Bir bakayım döneyim dedim, evet gitmiş haciz dedi. Hadi çık git oradan dedim. Müzeden kimse bilgi vermedi mi? Oranın da başka bir bağı varmış, oradaki çocuğu attık, Anıl Hanımı atamadık. Sonra bir şekilde attık, işe iade davası açtı ve geri geldi. Nevzat Aydın, atalım deseydi Anıl Hanım giderdi, dava açmazdı."
"Başkanların, teknik direktörlerle çalışma özgürlükleri vardır. Sadri Bey, Şenol Güneş ile çalışmak istemedi, olabilir. O dönem Nevzat Aydın oradaydı. Şenol Güneş hak etmediği şekilde ayrıldı. Nevzat Aydın, o dönemde ses çıkarmayacak, şimdi Şenol Güneş için methiyeler dizecek. Olmuyor..."
"Günahıyla sevabıyla burada bir süre geçirdik. Bu sürecin tamamıyla ilgili bilgi verdim. Buradan geleceğe daha sağlıklı yürüyebilmek adına makama doymuş, etik ilkeleri sağlıklı, ekonomik olarak hiçbir beklentisi olmayan, Trabzonspor'a daha fazlasını yapabilen sağduyulu bir yönetimin devam etmesini umuyorum."
Nevzat Aydın'dan Usta'ya olay yanıt:
Yalan makinesi.
— Nevzat Aydın (@zagortenay76) 24 Mart 2018
Amerika’dayım. Benim üzerime oynamaya kalkıp olmamış görüşmeleri olmuş gibi anlatan, özeleştiri yapamayıp soru bile alamayan patolojik bir yalancının seviyesine inmem zor. Başka nefis konular da var. Menajer-oyuncu ilişkileri, peşkeş çekilen 1461, UEFA vs. Zamanı gelecek.
— Nevzat Aydın (@zagortenay76) 24 Mart 2018