Murat Ağca: En büyük sorumlu Federasyon
AJANSSPOR ÖZEL – Habertürk gazetesi yazarı Murat Ağca, S Sport’ta yayınlanan Sabah Sporu Extra programına özel açıklamalar yaptı. Ağca, Radyo Spor Genel Yayın Yönetmeni Barış Ertül ve Selçuk Aytekin’in sorularını yanıtladı.
Murat Ağca'nın yaptığı açıklamalar şu şekilde :
'Suç Federasyonda'
Cehalet olduğu iddia edilebilir. Bu işte okulların katılımcı okul olarak büyük bir payı var. En büyük pay ise bu işin idaresindedir. Katılım öncesi listeler Federasyon onayından geçmek zorunda. Federasyon da bütün kurallara hakim olmak zorunda. Bunu uygulayacak olan federasyondur. Okullar bunu bilmiyor olabilir. Deyim yerindeyse ; raconu kesmesi gereken kurum Türkiye Okul Sporları Federasyonu olmalı. Böyle bir cehalet kabul edilemez. En basit kuralları, katılım kurallarını bilmeniz lazım. Kaçak oyuncunun ne olduğunu söylemek lazım. Bu sporcular neden oynuyor? Bir takım, uluslararası müsabakaya katılacaksa, o okulda yer alan öğrenciler eğitim sezonu başından itibaren okula kayıtlı olmalı ve eğitim görüyor olmalı. Buna uyulmamış. Okulun bünyesindeki başka bir ildeki başka bir okuldan öğrenciler katıldı. Yasak olduğu için alınan dereceler kaybolmuş oluyor. Sadece 1 oyuncunun bile kurallara uymaması ceza için yeterli. Nakil yoluyla okula alınanlar var. Dolayısıyla kazanılan kupa kaybedilmiş oluyor. Uluslararası alanda bu işin olmaması gerekiyor. Bu çok hoş karşılanmıyor.
'Etik Değil'
Ankara Deneme Lisesi’ndeki iki öğrenci eleme maçlarında yer almamış, daha sonra finallere kalınca, takıma dahil olan isimler var. Uluslararası kurallar açısından bir ihlal olmasa da etik değil. Uluslararası Federasyon bir soruşturma başlattı ve Türkiye’ye bildirdi. Olay uluslararası alanda vuku bulunca ceza katlandı. Daha sonra ceza Tahkim’de bozuldu. 4 yıl boyunca men kararı olmasına rağmen Tahkim Kararı ile katılma hakkı elde ediyorlar. Bu sene Doğa Koleji’nin basketbolda şampiyon olduğu turnuvayla ilgili bir sıkıntı görünmüyor. O kupa ise baki, bir sıkıntı görünmüyor.
'Cezai Yaptırımın Uygulanması Gerekir'
Spor Hukuku biraz ayrı işliyor. Bu işte son noktanın Tahkim Kurulu olduğuna karar verildi. Nihai karar mekanizması geriye doğru da işlemiyor. Tahkim sadece alınan kararların doğru olup olmadığını tetkik eden bir mekanizma değil. 4 yıllık ceza haksız ve ağırsa ve bu ceza bozuluyorsa ceza gerekirse verilmesi gerek. Demek ki cezaya gerek görmemişler. Bu durum trajikomik görünüyor. Bilimde, siyasette, sanatta neredeysek sporda da oradayız. Maalesef olumsuz haberlerle karşı karşıya kalıyoruz. Benim içimi acıtan nokta ; daha okul sporları düzeyinde bu durumun olmasıdır. Çocuklar daha yolun başındalar. Belki her şeyin kuralına uygun olduğunu zannediyorlar. Şu anda belki de hak etmedikleri şekilde başarıları da sorgulanır durumda. Böyle kurnazlıkların cezasını neden çocuklarımız, gençlerimiz çeksin? Bir hukuksuzluk, hata, bilinçli yapılmış yanlış varsa cezasının sonuna kadar uygulanması gerekir.
Bir boksörümüz dopingli olduğu halde şampiyon olmuştu. Sonuçta Federasyon 1-2 memuru cezalandırarak konunun kapanacağını sanmıştı. Bu tip olayların üstünün kapanmaması lazım.